Turkcell Genel Müdürü: Siber Vatanı Savunacak Gençlere İhtiyacımız Var

Yeni Türkiye Eğitim Vakfı (YETEV) Eğitim Teknolojileri Zirvesi'nin (YETZ) bu yıl dördüncüsü "Dijital Dönüşüm ve Eğitimin Geleceği" temasıyla Yenidoğu Okulları Çekmeköy Kampüsü'nde düzenlendi.
Zirve, YETEV Mütevelli Heyeti Başkanı Necmeddin Bilal Erdoğan, YETEV Okulları Genel Müdürü Hayati Oktay, Turkcell Genel Müdürü Ali Taha Koç, eğitim teknolojileri alanında uzman akademisyenler ve sektör temsilcilerinin katılımıyla gerçekleştirildi.

"Dijital Dönüşüm ve Eğitimin Geleceği" temasıyla gerçekleştirilen zirvede eğitim teknolojileri alanındaki güncel uygulamalar yakından takip edildi.

Zirvede bir konuşma yapan Turkcell Genel Müdürü Ali Taha Koç, bugünün yenilikçi teknolojilerine yapılan yatırımlarla, Teknofest kuşağı ile beraber gelecekte sosyal ve dijital alanda paradigmaları değiştiren ürünler geliştirebileceğine inandığını belirtti.
Bundan dolayı her zaman en önemli görevin eğitimcilere düştüğünü dile getiren Koç, gençlerin bu teknolojilere kanalize edilmesi, bu teknolojilerin hatırlatılması ve farkındalığın oluşturulmasının kendileri için çok değerli olduğunu söyledi.
Koç şunları dile getirdi: 

Yapay zeka da eğitim deyince en önemli şeylerden birisi siz eğitmenlerin de çok karşısına çıktığı, hepimizin çokça kullandığı ChatGPT. ChatGPT, artık makaleler, kitaplar yazabiliyor, ödevler yapabiliyor, mimarlık alanında çizimler yapabiliyor. Ancak yapay zeka her şeyi yapamaz. Yapay zeka spesifik belirlenmiş kuralları oluşturulmuş sistemleri yapabilir. ChatGPT ve benzer teknolojiler iş yapışlarımızı hızlandıracak ve aynı zamanda kolaylaştıracak. Ama birçok noktada insanın dokunuşuna ihtiyacı olacak. ChatGPT'nin yaptıklarından bahsederken tabii ödevlerden bahsettik, makalelerden bahsettik. Gençlerimiz bu konuda çok hassaslar. Özellikle bunu kullanma konusunda çok hassaslar. En çok dikkat edilmesi gereken konulardan birisi artık bütün ödevlerin, makalelerin, yazılımcılar için kodların, mimarlar için çizimlerin ChatGPT tarafından yapıldığı. Bazen de böyle bir bürokratik konuşmalarda, konuşmaların bile ChatGPT'den yazıldığını gördük. Konuşma yazmaya bile gerek duymayan artık bürokratların olduğunun farkındayız.

İNTERNETTEN EDİNİLEN BİR BİLGİNİN BİRKAÇ DEFA KONTROL EDİLMESİ GEREKİYOR

Yapay zekanın çözümünün tekrar yapay zeka olduğuna dikkati çeken Koç, yapay zekayla yazılmış bir ürünün yine onunla yazılıp yazılmadığını anlamak için de yapay zeka kullandıklarını aktardı. Koç, bundan dolayı akademik makalelerde intihallerin tespitini sağlayan programın içinde de yapay zeka modülü olduğu bilgisini paylaştı.
Koç şunları söyledi: 

Eğer sizler de herhangi bir öğrencinizin yapmış olduğu ürünün yapay zeka ürünün olup olmadığını tekrar yapay zekaya sorabilirsiniz. Oradan çıkan sonuçları da öğrencilerle paylaşabilirsiniz. Yapay zeka genelde aynı soruya aynı şekilde cevap veriyor. Bir ödev yapıldığı zaman herkesin yapmış olduğu kendine has hataları var. Mesela benim konuşma tarzım bazen farklıdır. Belki bilerek bazı hatalar yaparım. Ama ChatGPT'nin yapmış olduğu ödevler makaleler hatasız ve birbirine çok benziyor. O bizim insani olan, bize yakışan, bize benzeyen, bizim ruh halimizi ve bizi yansıtan o davranışlar makalelerin içinde yok.

 Dijitalleşmenin eğitime olumlu katkıları olduğunu kaydeden Koç,"Dijitalleşme hayatımızı kolaylaştırıyor ama önemli problemlerinden birisi de konsantrasyon eksikliklerimiz oluyor. Dijitalleşme gençlerimizi kolaycılığa sevk ediyor. Bunlar sorunlar ama eskiden bilgiye ulaşım çok zordu. Artık dijitalleşmeyle birlikte bilgiye çok kolay ulaşabiliyoruz." yorumunu yaptı.
Koç sözlerini şöyle sürdürdü:

Şimdi gençlerimiz artık her şeyi bildiklerini düşünüyorlar. Bizim de eğitmemiz gereken en önemli şeylerden birisi de bu. Bilgiye erişim bu kadar kolaylaştıkça gençler ilk buldukları bilginin doğru bilgi olduğunu zannediyorlar. Ben dijital dünyada duyulan veya bilinen bir şeyin ilk duyulduğu zaman inanılmaması gerektiğini düşünüyorum. Kesinlikle başka referanslarla onların tekrar kontrol edilmesi gerekiyor. Türkiye'deki gençlerimiz, Google'da arama motorunda aradığı bilgiyi yüzde 88 oranında doğru kabul ediyor. Peki o doğru kimin doğrusu? O, arama motorunun algoritmasının doğrusu. Ondan dolayı gençlerimize öğretmemiz gereken en önemli şeylerden birisi; dijital olarak eriştiği bilginin kalitesini birden fazla yerden kontrol etmesi.

SİBERVATANI KORUYACAK GENÇLERE İHTİYAÇ VAR

Ali Taha Koç, Türkiye'de daha alt seviyeden siber güvenlik uzmanları yetiştirmek istediklerini belirterek, bir ilki yaptıklarına değindi. İstanbul Teknopark'ta dört sene önce Türkiye'nin ilk siber güvenlik meslek lisesini açtıklarına dikkati çeken Koç şunları söyledi: 

Yüzde 1'lik dilimden aldığımız bir meslek lisesi. Artık sadece verileri üretmek kadar, o verilerin korunmasını da sağlamamız gerekiyor. Bu meslek lisesini farklı bir konseptte yaptık. Bu meslek lisesindeki öğrenciler Teknopark'ın içindeler, okulları yok. Teknopark'ın içindeki dört beş tane odayı meslek lisesine çevirdik. Arada çıktıkları zaman karşıda bir startuptaki mühendis abileriyle çay içiyorlar, öğlen yemeklerini oradaki mühendis abileriyle paylaşıyorlar. Dersten sonra staj yapıyorlar orada. Böyle bir farklı bir konseptte yetiştirdiğimiz gençlere siber kahraman diyoruz.

Koç, dünyada bundan sonra savaşların ve teknolojik gelişmelerin siber dünyada olduğunu ifade ederek, şu değerlendirmede bulundu:

Siber vatanı koruyacak gençlere ihtiyacımız var. Bu gençler siber sınırlarımızı koruyacak, çünkü siber vatanımızdaki sınırlarımızda bugün her bir vatandaşımız her gün milyonlarca megabayt veri üretiyor. Bu verilerin korunması gerekiyor. İşte o bizim siber vatanımız. Devlet olarak, millet olarak, bizler olarak o verileri korumamız lazım. Nasıl biz bir avuç toprağımızı koruyorsak, o siber vatanımızdaki kişisel verilerden tutun da gizli verilere kadar korumamız gerektiği için bizim buna ihtiyacımız var. Gençlerimizi bu tip konularda da çalışmalarını istiyoruz. Bundan sonra gençlerimiz dediler ki; 'biz biraz daha üst eğitim istiyoruz' ve Türkiye'de ilk defa bir siber güvenlik meslek yüksek okulu açtık. Sadece üniversite okumak bir değer değil. Meslek yüksekokullarında da kalifiye eleman yetiştiğini ve Sayın Cumhurbaşkanımızın söylediği gibi biz meslek yüksek okullarından çıkan arkadaşların ara eleman değil, aranan eleman olduğunu düşünüyoruz. Bu bağlamda da tematik olarak açılan meslek yüksek okullarının ileride dijital vatanımızı koruyacak siber kahramanlar yetiştireceğini düşünüyoruz.