Schengen vizesi çileye dönüştü: İş dünyası, sanatçılar, turistler mağdur oldu
Avrupa ülkeleri ile Türkiye arasındaki vize krizi derinleşiyor. Aylarca vize kuyruklarında bekletilen Türk vatandaşlarına ‘ret’ yanıtı da verilebiliyor. Turistik gezi, okul ve iş için seyahat etmek isteyenlerin yaşadığı mağduriyet giderek artıyor.
Avrupa ülkeleri ile Türkiye arasındaki vize krizi derinleşiyor. Aylarca vize kuyruklarında bekletilen Türk vatandaşlarına ‘ret’ yanıtı da verilebiliyor. Turistik gezi, okul ve iş için seyahat etmek isteyenlerin yaşadığı mağduriyet giderek artıyor. Bu durumdan en fazla etkilenen ise iş çevreleri oluyor. İş insanları, sorunun bağımsız ve kararlı bir dış politika yönetimiyle çözülebileceğini belirtiyor.
Avrupa Birliği ile Türkiye arasında vize sorunu, son 2 yılda çığ gibi büyüdü. Türk vatandaşları vize için randevu alamıyor, başvuru süreci aylarca sürüyor.
Ödenen onca ücrete, uzun bekleme sürelerine rağmen olumsuz yanıt alanların sayısı katlanarak artıyor. Ödenen ücret iade de edilmiyor. Tatil, iş planları altüst oluyor.
Bu yılın başından bu yana ret verilen vize başvuruları yüzde 50’lere yaklaştı. Türkiye 778 bin 409 dosyayla en çok başvuru yapan ülke oldu. Seyahat acentalarının yetkilileri, vize konusunda sistemli bir engelleme olduğunu belirtiyor.
"SCHENGEN VİZESİ ÇİLEYE DÖNÜŞTÜ"
Özellikle Almanya, Hollanda ve İtalya başkonsolosluklarına yapılan başvurular, yoğunluk gerekçesiyle reddedildi. Bu kişilerin yüzde 99’u daha önce vize almış, maddi durumu iyi insanlar. Üstelik hepsi de davetiye ile başvuru yapıyor.
Vize şirketi İDATA’nın verilerine göre, Türkiye’den Schengen vizesine yapılan başvuruların ret oranı Rusya’nın 5 kat üzerinde... Vize eziyetine en çok maruz kalanlar ise öğrenci ve iş insanları.. İş insanı Kerem Başaran, sorunun boyutlarını “işimizi yapamaz hale geldik” sözleriyle ifade etti.
“İŞİMİZİ YAPAMAZ HALE GELDİK”
Vize alabilmek için bir buçuk iki ay sonraya bile randevu verebiliyorlar. Evraklarınızı, pasaportunuzla birlikte teslim ettikten sonra da süreç yaklaşık bir ay sürüyor. O bir ay boyunca hiçbir ülkeye gidemezsiniz. Çünkü pasaportunuz elinizde değil. Avrupa için planlama yapmak zorlaştığı gibi diğer yurt dışı planlarınızı yapamıyorsunuz. Vizesiz birçok ülke var ama pasaportunuz olmadığı için onlara bile gidemiyorsunuz.
"HAKSIZ REKABET YAŞANIYOR"
Avrupa Birliği ile Gümrük Birliği anlaşmasını hatırlatan Kerem Başaran, vize sorunun ticarette haksız rekabete yol açtığını, bu durumdan sanayicinin yanı sıra kamunun da büyük zarara uğradığını belirtti:
- Ülkemize mal satan Avrupa firmalarının yetkilileri uçak biletleri olduğu sürece planlamalarını yapıp Türkiye'ye gelebiliyorlar. Bizse iki buçuk ay sonra belki gidebiliyoruz. Bu da haksız rekabete yol açıyor. Avrupa'ya ne mal götürebiliyoruz ne de kendi pazarımızda markalarımızı Avrupa markalarına karşı koruyabiliyoruz. Oysa pazarlarımızda Avrupalılar at koşturuyor. Burada kamunun zararına odaklanmak daha doğru. Biz Türkiye'de üretim yapan şirketiz. Kazancımızın vergisini de Türkiye'de ödüyoruz. Avrupalılar ise, Türkiye'de sattıkları malların vergisini kendi ülkelerine ödüyor.
"VİZE SORUNLARINI ÇÖZECEK DIŞ POLİTİKA BEKLİYORUZ"
İş insanı Kerem Başaran, vize sorununa kalıcı çözümün etkili bir dış politika ile mümkün olduğunu belirtti. Önerilerini aktardı:
- Bu iş yeşil pasaporta çözülmez. Başı diklikle çözülür. Suriye'yle ilişkilerimizi düzelteceğiz. Rusya'yla olan ilişkilerimizi sıkı tutacağız. İran, Azerbaycan, Çin bu ülkelerle ilişkilerimizi yalpalama halinde değil de çok düzgün tutarsak, Suriye'yle ilişkilerimizi derhal düzeltirsek bizim ciddi olduğumuzu görürler, o zaman vizeler kalkar. Mecbur kalırlar kaldırmaya. Biz de Avrupa’dan gelen iş adamlarına vize koyabiliriz. Böyle şeyler de olabilir. Türkiye'nin başı dik dış politikası o vizeleri kaldırtır.
Kaynak: Ulusal Kanal Haber Merkezi