Çanakkale Zaferi'nin 108. yıl dönümü
"Parçalamak ve paylaşmak" isteyen emperyalizme karşı 108 yıl önce verilen büyük bir mücadele... çağ açan, dünya tarihini etkileyen büyük bir devrimci direniş... "Büyük davalara armağan olan varlık, yaşayan varlıktır." işte "Varlığını Türk varlığına armağan" edenlerin destanı...
Nusret Mayın Gemisi, Seyit Onbaşı... Ve vatana göğsünü siper eden sayısız kahraman... Bir tarafta medeniyetin tek dişi kalmış canavarı, devasa bir donanma. Karşısında iman dolu göğüsler...
Tarih daha önce böyle bir zafer yazmadı. 18 Mart 1915'te dev zırhlılar, birer birer Çanakkale Boğazı'nın sularına gömüldü.
Olayların akışını değiştiren zafere giden yol çetindi... İtilaf devletlerinin hedefi İstanbul'du. Önce Çanakkale'yi geçmeleri gerekiyordu. Vatan toprağı için ilk şehitler, aylar önce yere düştü...
Çanakkale Boğazı ilk olarak 3 Kasım 1914'te bombalandı. Seddülbahir Kalesi'ne düşen bir top mermisi cephaneliği patlattı. 5 subay 81 er şehit oldu. İlk şehitler kalenin giriş kapısının yanına defnedildi.
Osmanlı ordusu, hemen Çanakkale Boğazı’ndaki savunmasını güçlendirdi. Kıyılara gemilerden sökülen toplar yerleştirildi, her iki yakada seyyar bataryalar oluşturuldu. Mayın hatları sıralandı.
Çanakkale Boğazı'na önce 19 Şubat'ta, ardından da 6 gün sonra iki deniz harekatı düzenlendi. Başarısız oldu. Donanmanın başına Amiral de Robeck getirildi. 18 Mart sabahı büyük deniz harekatı başladı.
Gemilerinin ilerleyişine, Kumkale ve Seddülbahir'deki bataryalar karşılık verdi. Ancak yeterli olmadı. İlerleyen dev zırhlılara merkez tabyalardaki Türk topçuları cehennemi yaşattı.
18 Mart günü Çanakkale Boğazı'nın savunulmasında topçu atışları da tarihin akışını değiştirdi. Önemli görev üstlenen Mecidiye Tabyası'nın tüm personeli, Seyit Onbaşı'nın şahsında anıtlaştı.
İtilaf devletlerinin savaş gemileri topçu atışından kaçarken, Nusret'in döşediği mayınlara yakalandı.
7 Mart'ı 8 Mart'a bağlayan gece Nusret Mayın Gemisi Boğaz'ın karanlık sularında tarih yazdı. O gece Nusret'in döşediği mayınlar 18 Mart günü itilaf devletleri donanmasına büyük bir yenilgi yaşattı. Fransız zırhlısı Bouvet, 3 dakika içinde 603 mürettebatıyla birlikte suya gömüldü.
İngilizlerin Ocean ve Irressistible gemileri de aynı sonu yaşadı. Agamemnon, Inflexible, Sufrren ve Galua gemileri de ciddi yaralar alarak savaş dışı kaldı.
Amiral De Robeck, kalan donanmayı geri çekti. 18 Mart 1915'te Mehmetçik, Çanakkale Destanı'ndaki ilk büyük zaferini kazandı.
İtilaf devletleri, 1 ay sonra Çanakkale'yi karadan geçmeyi denedi. Tarih sahnesine, bu kez Yarbay Mustafa Kemal çıktı. Gelibolu'da şehit kanlarıyla bir destan daha yazıldı. "Çanakkale Geçilmez" sözü, hafızalara kazındı.
Çanakkale Deniz ve Kara zaferleri bir çok yönden tarihin akışını değiştirdi. Çanakkale’de elde edilen büyük zafere rağmen 1. Dünya savaşından yenilgiyle çıkan Osmanlı Devleti İtilaf Kuvvetlerine teslim oldu.
Ancak Osmanlı’nın teslim olması Çanakkale ruhunu yok etmeye yetmedi. Esirliği kabul etmeyen Türk Ulusu Çanakkale’nin muzaffer komutanı Anafartalar kahramanı Mustafa Kemal Paşa önderliğinde örgütlendi.
Ya İstiklal Ya Ölüm Parolasıyla başlayan Kurtuluş savaşı sonrası Bağımsız Türkiye Cumhuriyeti kuruldu.
İtilaf devletlerinin Çanakkale’de yaşadığı hezimet 1. Dünya Savaşı’nın ve dünya tarihinin seyrini etkiledi. İstanbul’un düşmemesi savaşı 3 yıl uzattı. Müttefiklerden yardım alamayan Çarlık Rusya Bolşevik Devrimi ile yıkıldı.
Çanakkale Savaşı İngiliz sömürgelerinin özgürlük ve vatan kavramını hatırlamalarını sağladı. Böylelikle Çanakkale Zaferi ve Kurtuluş Savaşı emperyalizmi de ağır yenilgiye uğratarak dize getirmiş oldu…
Kaynak: Ulusal Kanal Haber Merkezi