Antik Çağ'ın acımasız sporu Fethiye'de ortaya çıktı!

Muğla’nın Fethiye ilçesine bağlı Yeşilüzümlü Mahallesi’nde, deniz seviyesinden 1.000 metre yükseklikte yer alan 15 hektarlık Kadyanda Antik Kenti’nde araştırmalar yürüten Akdeniz Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatih Onur, 2024 yılı çalışmaları sırasında 30 yeni yazıt bulduklarını açıkladı.

Köln Üniversitesi ve Koç Üniversitesi’nden bilimsel ve finansal destek alan bu çalışmalar, Fethiye Müzesi’nin başkanlığında; Fethiye Belediyesi, Yeşilüzümlü Muhtarlığı ve Yeşilüzümlü Jandarma Komutanlığı’nın katkısıyla yürütülüyor.

Kadyanda’nın, Fethiye Limanı’na hakim ve kuzeye giden yolları kontrol edebilecek stratejik bir konumda yer aldığını belirten Prof. Dr. Onur, geçmişte yapılan araştırmaların sınırlı kaldığını ve bu nedenle yüzey araştırmalarına başladıklarını ifade etti.

Yüzey araştırmaları sırasında ulaşılan 105 yazıt arasında, özellikle pankration sporuna dair bilgi veren bir yazıt dikkat çekti. Prof. Dr. Onur’a göre bu yazıtta, güreşle birlikte pankration adı verilen ve dövüş sanatlarını da kapsayan, fiziksel olarak ciddi zararlar verebilecek bir spor türünden söz ediliyor. Bu müsabakaların organizatörü olan kişi hem yapıları onarmış hem de kendi kaynaklarıyla yarışmalar düzenlemiş.

“Yazıttan anladığımız kadarıyla, eski gymnasion binası onarılıyor ve yarışmalar için yeniden faaliyete geçiriliyor. Bu da bize binanın Helenistik döneme kadar uzanabileceğini gösteriyor” diyen Prof. Dr. Onur, kentteki sportif yaşamın izlerini bu yazıttan öğrendiklerini vurguladı.

pankration: eğlence değil, moral ve ekonomi desteği

Pankration ve benzeri yarışmaların sadece bir eğlence olmadığını belirten Prof. Dr. Onur, bu organizasyonların imparatorluk genelindeki ekonomik sıkıntılara karşı moral ve ekonomik canlanma sağlamak amacıyla düzenlendiğini söyledi: “Bu müsabakalar, kente gelen ziyaretçilerle birlikte ekonomik hareketliliğe katkı sağlıyor, adeta bir bayram havasında geçiyor.”

su sistemi bozulunca kent terk edildi

Kentte Hristiyanlık dönemine dair herhangi bir iz bulunmaması dikkat çekerken, Prof. Dr. Onur, bunun nedeninin büyük ihtimalle su altyapısının—özellikle sarnıç sisteminin—depremle birlikte bozulması olduğunu söyledi. “Yeniden inşa etmek oldukça zahmetliydi. Bu yüzden insanlar ovaya inerek yaşamlarına başka yerlerde devam etmiş olabilir.”

lidar teknolojisiyle görünmeyen yapılar keşfedildi

Akdeniz Üniversitesi’nden Doç. Dr. Nusret Demir’in liderliğinde gerçekleştirilen lidar taramaları sayesinde bitki örtüsünün altında kalan yapılar üç boyutlu olarak modellenerek ortaya çıkarıldı. “Kadyanda’daki yoğun bitki örtüsü, klasik yöntemlerle analiz yapılmasını neredeyse imkansız hale getiriyordu. Lidar ile zemini net bir şekilde ortaya koyduk” diyen Demir, elde ettikleri verilerin arkeologlar için büyük önem taşıdığını belirtti.

Altın için "düşüş" uyarısı geldi: İslam Memiş'ten yatırımcılara uyarıEkonomi

DEM Parti ile kritik randevu: Görüşme tarihi kesinleştiSiyaset