Turgutreis (F-241) fırkateyninde savaş yerlerini donatmıştık. Nefesler tutulmuştu. Yunan harp gemilerinin Kardak kayalıklarına yaklaşma yollarında deniz kontrolünü ele geçirmiştik. Hedef tahsisleri bile yapılmıştı. Deniz ve Hava Kuvvetleri tam olarak duruma hâkimdi. Eğer çatışma başlasaydı, Yunanistan için hiç de iyi olmayacaktı. Türk emir komuta sistemi saat gibi işliyordu. Yunan ise şaşkın, kararsız ve dağınıktı.
KOMŞU UYANDI, TEDBİR ALDI!
Yunanistan ülkenin kaderini doğrudan etkileyeceğinden bu konuyu tam 6 yıl boyunca her düzeyde tartıştı. Çalışmalar neticesinde önemli dersler çıkarıldı. Hükümet ve Silahlı Kuvvetler, Genelkurmay ve Kuvvetler arasındaki koordinasyonun yetersiz olduğu vurgulandı. Yetki ve sorumlulukların çok muğlak olduğu anlaşıldı. Harbe girilirken bile Kuvvetlerin Bakanlıkta kalmasının mahsurları ortaya çıktı. Kuvvetlerin birbirinden bağımsız hareket etmesinin, kimden emir alacaklarının belli olmamasının muharebe etkinliğini düşürdüğü açıkça beyan edildi.Sonuçta 2002 yılının Ocak ayında 2292 sayılı MSB kanunu çıkarıldı. Bu kanunun 11’inci maddesi ile Genelkurmay Başkanı’nın yetki ve sorumlulukları yeniden düzenlendi.