Büyük devrimci Ebuzer’in yolunda
Bayram tatilinde geç de olsa İranlı filozof Ali Şeriati ile ‘tanışma’ şansına nail oldum. Felsefi romanı Ebuzer fikri ve manevi dünyamı derinden etkiledi; Hz. Muhammed’in ‘Hz. İsa’nın zahitliğini merak ediyorsanız Ebuzer’e bakın…’dediği Ebuzer mutlaka bilinmeli, mutlaka rehber edinilmelidir… Bu hafta sizlere peygamberin yakın dostu Ebuzer’in çağları aşan devrimci ve insani mücadelesini aktarmak istiyorum.
Hz. Muhammed’in Allah’ın dinini tebliğ etmeden üç yıl önce putperestliğe ve haksızlığa savaş açan Ebuzer, Muhammed insanlık önüne çıkınca koşa koşa Gifar’dan Mekke’ye ulaşıp ‘Hakikatin Mektebi’ Ali aracılığıyla Muhammed ile buluştu; Rebeze çölündeki açlıktan ölümüne kadar geçen dönemde de ilim, ibadet, zalimle mücadelede yolundan hiç ayrılmadı.
Dördüncü Müslüman Ebuzer, ashabın(yoldaşların) içinde ayrıcalıklı konumuyla silahlı peygamber Muhammed’in sevgi ve saygısına mazhar oldu. Yiğit Ebuzer, sınıfsal ayrıcalık atmosferinde adalet için özellikle Emevi zulmünün şiddet, işkence, sürgün uygulamalarına rağmen mücadele etti. İslam devriminin yılmaz öncülerinden belki de en önde olanı Ebuzer savaşlardaki cesaretiyle dikkatleri üzerine çeki. Savaş dışı dönemlerde ise ilim, ibadet, kamu yararı ve adaleti yönünde ölümü göze alan Ebuzer devrimci kimliğinden zerre ödün vermedi.
Büyük devrimci Muhammed’in ölümünü takiben halifelik görevi için Hz. Ali dönemine kadar Ali’nin halife olmasını ısrarlı ve örgütlü bir şekilde savunan Ebuzer’in sınıf mücadelesi ve maslahat için ölümcül mücadelesi Osman döneminde taçlandı. Ebuzer İslamın siyasallaşması, zengin sınıf oluşturması, liyakatın katledilerek Emevi kabilesinin İslamı şahsi menfaatlere kurban etmesine isyan bayrağını çekerek halkı bu yolda örgütledi. Özellikle infaka dikkat çeken ve sermayenin halka paylaştırılması yönünde örgütlemeye giden Ebuzer Osman ve Şam Valisi Muaviye’nn ‘hedef tahtasındaki’ şerefli yerini aldı. Yoksulların, samimi Müslümanların sözcüsü olan Ebuzer devlet kaynaklarının bir gruba peşkeş çekilmesine savaş açtı. Başta Osman olmak üzere devlet parasının başında olan ileri gelenleri bir adım geri atmadan huzurlarında yargıladı. Canına kast edilmesini, açlığa mahkum edilmesini, sürgünlere gönderilmesini zerre kadar önemsemedi. Hakikatin ve halkın sözcüsü olan Ebuzer Osman ve Muaviye’nin verdiği altınları da onların yüzüne çarpmaktan çekinmedi. Uzun boylu, zayıf, yaşını başını almış, hakikatin temsilcisi Ebuzer asla teslim olmadı. Devrimci Muhammed’in ebedi yoldaşı olan Ebuzer sınıflaşmaya, halkın parasının bir zümreye yönlendirmesine karşı çıktı. Orduyu, sermayeyi, nüfuzu ortaya koyan ricale karşı susmadı. Ebuzer’i kontrolü altına almak için, ona para da gönderme gafletinde bulunan Muvaiye’ye yaptırmış olduğu Yeşil Saray için şu tarihi cümleyi söyledi: ‘Ey Muaviye Şam’daki bu görkemli sarayı kendi paranla yaptırdıysan israftır, halkın parasıyla yaptırdıysan hainliktir…’
Ebuzer’e göre İslam hakkın ve halkın diniydi. Ebuzer’e göre halk Allah’ın akrabası; halkın yoksullaştırılması, birilerinin zengin edilmesi ise Allah’a ve akrabalarına ihanetti. Ebuzer 1500 sene önce İslam’ın bu sosyalist bakış açısını halife ve çevresine haykırmaktan çekinmezken, ailesiyle ayda bir ölçek arpa ve suyla yaşamaktan keyif alan bir zahitti. Arabi ve aristokrat Emevi bakış açısını da eleştiren Ebuzer, insanı sınıfsız bir toplumda adil bir şekilde, sevgi atmosferinde yaşayan, yiyeceği kadar para kazanan, Allah’a ve topluma ilmi esaslarda hizmet eden bir güç olarak tanımladı.
Peygamberin ‘Ey Ebuzer sen yalnız yaşayacak, yalnız ölecek ve tek başına haşr olacaksın’ öngörüsü de Ebuzer’in Rebeze çölündeki ısısz vefatyla gerçekleşti. Ebuzer’i hak yolundaki mücadelesinde, tüm devlet güçlerini seferber etmesine rağmen Ebuzer’i yenemeyen Osman, Ebuzer’i örgütlemeci kişliği ve ezilen yoksullar arasında gördüğü itibar sebebiyle Rebeze çölünden başka hiçbir yere sürgün edemedi. Eşi, oğlu ve kızıyla Rebeze çölünde açlığa ve yalnızlığa sürgün edilen Ebuzr’in ilk önce kızı sonra oğlu açlıktan öldü. Maaşı ve nafakası da kesilen Ebuzer de kısa bir süre sonra karısının kollarından açlıktan hayata veda etti.
Ey büyük devrimci Ebuzer, ey riyazet ehli Ebuzer (Riyazet: Nefsin isteklerini kırma) bir gün dediğin gibi ezen ezilen olmayacak, toplumsal sınıflar kalkacak, dünya nimetleri insanlar tarafından eşit bir şekilde paylaşılacak, ilim/irfan/aşk daim olacak…
Ragibi’nin rubayisiyle ile bitirelim:
EBUZER
Hakikatin mücahidi,
Çöl aslanı Ebuzer’dir,
Riyazetin müşahidi,
Zul kapanı Ebuzer’dir…