PKK bölgesel sorun olmaktan çıkarılmalı
Bölge devletleri açısından birincil sorun ülke sınırlarının korunması, iç bütünlüğün sağlanması ve bunu bozan güçlerin bölgeden sökülüp atılmasıdır. “Devletler Bağımsızlık, Milletler Kurtuluş, Halklar Devrim İstiyor” sloganı bu bağlamda tarihsel bir öneme ve çözüme sahiptir. Özelliklede devletlerin bağımsızlık istemi bizim gibi ülkelerde şimdilik ilk sırada duruyor.
Amerikan emperyalizminden kurtuluş ancak onunla işbirliği içinde olan güçlerin ezilmesiyle mümkün hale gelir. Bir ülke bölücülüğü esas amaç haline getirmiş örgütlere ve onların yan kollarına karşı mücadelede zaaf gösteriyorsa orada sorun bitmez. Bazı dönemler azalma gösterse de yeniden zuhur eder.
PKK, dört ülkede faaliyetlerine devam ediyor. Gerçi 24 Temmuz 2015’ten sonra büyük güç kaybetti ama mevcut haliyle bile çözülmesi gereken önemli bir sorun olarak duruyor. Bunun sebebi ise bölge ülkelerinin aralarında yeterli birlikteliklerin oluşmaması, bölücü örgütlere karşı duruşlardaki farklılıklar, birbirlerine yeterince güvenmemeleri, yanlış siyasi tercihler gibi olgulardır. ABD/İsrail ise bu durumdan sonuna kadar yararlanmaya çalışıyor.
PKK medyası İran, Irak, Suriye’den öte tüm dikkatini Türkiye’ye odaklamıştır. Açık oturumlarda, PKK/KCK yöneticileriyle gerçekleştirdikleri röportajlarda, haberlerde, gazetelerinde özellikle Irak Hükümetine, Suriye hükümetine sıcak mesajlar gönderirken iş Türkiye’ye geldiğinde tüm olumsuzluklar sıralanıyor. Irak ve Suriye Türkiye'ye karşı kışkırtılıyor ama bir sonuç alınması mümkün görünmüyor.
Son dönemde Türkiye/Irak yakınlaşması, Türkiye Suriye arasındaki buzların erimesi iyi yönde gelişmelerdir. Bunun ete kemiğe bürünmesi halinde şaşırtıcı sonuçlar elde edilebilir! Amerikancı PKK/PYD peykinin Suriye’de ortadan kaldırılması, Irak’ın Kuzeyinde karargâhlarının yerle bir edilerek silinip atılması, İran’da PKK/PJAK’ın bitirilmesi, Türkiye içindeki varlığının sona erdirilmesi dört ülkenin elbirliğiyle gerçekliğe dönüşebilir ve ortam müsaittir.
PKK/PYD gibi örgütlerin sorun olmaktan çıkarılmaları tek tek ülkelerin çabalarıyla mümkün değildir. Evet, operasyonlarla, kısıtlamalarla, tedbirlerle hareket alanlarını daraltabilir, güç kaybetmelerini sağlayabilirsiniz ama köklü olarak çözemezsiniz.
Bölgedeki PKK/PYD/PJAK sorunu diyalogla, sözlü ikna yöntemiyle çözülemez. Bu sorunun köklü çözümü sınanmış denenmiş bir yöntem olan silahla çözülebilir. Bu ise devletlerin ortaklaşmasıyla ancak hayata geçebilir.
Tarihi fırsatlar zamanında değerlendirilmez ise o fırsatı bir daha yakalamak kolay olmuyor. Şu an itibariyle Amerikan emperyalizminin kara gücü PKK’yi bölgemizde köşeye sıkıştırarak kaybetmesinin yolu açılabilir. Çünkü örgüt en zayıf dönemini yaşıyor, sürekli güç kaybediyor ve bölge Kürtleri üzerindeki etkisi azalıyor. Ayrıca Irak ve Suriye’de her geçen gün istenmeyen örgüt haline dönüşüyor. Bu olguları bir araya getirdiğimizde şartların oluştuğu gerçeğiyle karşılaşırız.
