Filistin Direnişine Yanlış Yaklaşanlar
Filistin direnişine yeni ve güçlü bir halka eklendi. İntifadaların yurdu Filistin, ulusal kurtuluş savaşını derinleştirerek sürdürüyor. Bu savaş başta İsrail Siyonist devleti ve onun baş destekçisi ABD emperyalizmi olmak üzere emperyalizme karşı mazlumlar dünyasının sesidir ve haklı savaştır.
Haklı ve haksız savaş ayrımını yapamayanlar, ezberlerinin esiri olarak yine tarihin gerisinde kalarak kenarlara sürüklendiler. Emperyalizme karşı verilen savaşlar haklı savaşlardır ve bu olgu bilimsel sosyalistler açısından belirleyici öneme sahiptir.
HAMAS ve birlikte aynı cephede yer alan örgütlerin 7 Ekim 2023 tarihinde başlattıkları antiemperyalist-anti Siyonist direniş devam ediyor. İsrail’in saldırılarını dakika dakika veren ve İsrail askerlerinin gözlerinin önünde şovmenlik yaparak utanç duruma düşen medyanın, iş HAMAS’a geldiğinde suskunluğu yeğlemesi bilinçli bir tercihtir. Bu olgu Türkiye halkının dimağlarını iğdiş etmeye yönelik planın parçasıdır. “HAMAS İsrail'e saldırdı” sözünü dillerinden düşürmeyen o tür medyanın Filistin'in direnişini görmezden gelme ve acılar üzerinden karamsarlık yayma faaliyeti Filistin halkına değil ABD/İsrail ikilisine yaramaktadır. HAMAS İsrail'e saldırmadı! Tam tersine İsrail haydut devleti 1948’den beri Filistinlilere ve yurtlarına saldırmakta, işgalini genişletmektedir. Saldırgan İsrail’dir tamam mı?
Sol etiketli legal ve illegal örgüt ve partilerin neredeyse bütününe yakını, Gün Zileli başta olmak üzere anarşist, neoliberal solumsular HAMAS üzerinden Filistin direnişine karşı birleştiler. Sahte TİP’ten EMEP’e kadar tümü “Filistin direnişini destekliyoruz ama HAMAS gibi dinci örgütlerin saldırısını kınıyoruz” yönlü açıklamalara sığındılar. HAMAS karşıtı yazıları döşeyenler bir de utanmadan Marksizmi kullanıyorlar! Maalesef bir kez daha o tür sol Filistin meselesinde sınıfta kaldı. Bora Gözenlerin, Deniz Gezmişlerin bıraktığı antiemperyalist, devrimci Filistin dayanışmasının yerini, mazeret uydurmalarının alması üzücü olmaktan ötedir!
Çoook sözde “Marksist” teorisyenlerimize naçizane bir eylemi hatırlatmak isteriz! Yıl 24 Ekim 1869 Londra. İrlanda'nın bağımsızlığını savunan Fenian destekçileri 100 bin kişinin katıldığı bir eylem düzenlediler. Çartist hareketten sonra gerçekleştirilen en büyük miting olarak kabul edilir. Marx’ın kızı Jenny, Kugelman’a yolladığı mektupta tüm Marx ailesinin bu protestoya katıldığını anlatır. Konumuzla ilgili bölümü kısaca şöyle: “Yürüyüşçülerin taşıdığı kırmızı, yeşil ve beyaz sancakların (Kızıl Bayrak değil. Mİ) üzerinde şunun gibi yazılara rastlanıyordu: “Tiranlara itaatsizlik Tanrı önünde görevdir” (Marx Sınırlarda, Kevin B. Anderson. Yordam Kitap, s. 216). K. Marx eyleme önyargılarla değil İrlanda gerçeği üzerinden hareket ederek katılır. Hyde Park’taki etkinlik Katolik, Protestan, Presbiteryen tarikatına bağlı inananların katılımıyla ve dini motiflerin bulunduğu bir ortamda gerçekleşmiştir. K. Marx’ın İrlanda ve Polonya üzerine görüşlerinin bir kez daha güncelleştirilmesinin yararlı olacağını düşünüyoruz.
Soruna sığ teorik yaklaşımlarla çözüm sunacağını zanneden sahte solcu takımı, her zamanki gibi Filistin direnişini “ama” diyerek geçiştirmeyi becerdi! Ayrıca, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ın bu süreçte gelişmelere önderlik etmede zaafa düştüğü yönlü haberlerde gelmeye başladı!
Filistin halkının haklı davasını savunan HAMAS ve diğer tüm örgütlerin ABD/İsrail ve destekçisi haydutlara karşı direnişini selamlıyoruz ve başarılarına inancımız tamdır...