Murat İnce
Murat İnce Köşe Yazısı

Depremin pususuna yatanlar

Ülkemizde yaşanan deprem üzerine günlerdir konuşuluyor, uzman olanda olmayanda görüş ve önerilerini dillendiriyor. Televizyon kanallarına çıkanlar konuya hâkim olsalar da olmasalar da öyle cümleler kuruyorlar ki depremin acısını katmerleştirmekten başka bir işe yaramadıklarının farkında bile değiller! İleride olası depremleri şu sıralar sürekli tekrarlamanın yeri ve zamanı mı? Bu depremden önce ve daha sonrada konuşulacak konudur. Depremler zorlukları katlar. Bir de bunun üstüne yeni depremler bekliyoruz, deprem ha geldi ha gelecek, şu il hazır olsun, bu bölge tehdit altında gibi sözler yığını sıkıntıyı artırıyor.

Bir sözünüz varsa söylenecek zamanı hesaba katmalısınız. Yarın söylenecekleri bugün dillendirirseniz zarar verebileceğinizi bilmeniz gerekir. Deprem anında yaşanan olumsuzluklar, ihmaller, eksiklikler, yapılamayanlar, aksaklılar, dünün yanlışları vb. heybeye doldurulur ve günü geldiğinde ders çıkarılarak gereği yerine getirilir. Aksi halde söyledikleriniz yıkıcılık eylemi olarak anılacaktır. Felaket tellallığı yapmanın sırası değil!

Depremin pususuna yatarak siyasi çıkar peşinde koşanlar tarihi hata işliyor ve ülkemizin yarınlarına ipotek koyan pozisyona düşüyorlar. Zaten Amerikan emperyalizmi ve mini ABD emperyalizmi olan İsrail devleti pusuda bekliyor. Emperyalizm, işbirlikçileri eliyle dezenformasyonun yanı sıra halkı kışkırtmak için de her yolu deniyor. Deprem bölgesinde yalan makinesini işletenlerin kaynağının esasını CİA/MOSSAD oluşturuyor. Türkiye’yi zayıf, zaaflı, parçalı gösterme uğraşı içindeki ABD/AB’nin değirmenine su taşıyanları bu halk unutmaz!

OLUMSUZLUKLARDAN NEMALANANLAR

Eğer önünüze olumsuzlukları yığarak tepe haline getirirseniz o tepe bir gün üzerinize yıkılır. İnsanlarımız can derdindeyken; şunu niye yapmadınız, şunlar niye eksik, onlar niye vaktinde sevk edilmedi, hesap soracağım, devleti tanımıyorum vb. söylemleri kullanarak halkı galeyana getirme taktiği sadece düşmana yarar. Anın ihtiyaçlarının başında moral desteğinin yeri çok önemlidir. İnsanlarımızın moralini bozmaya yönelik her söz, her girişim, her siyaset insanlık suçudur ve bu suçun üzerini örtmek kolay olmayacaktır. Hasarlı kafalar her daim hasar üretir ve o hasarın yayılmasını ister!

Bazı kesimlerin makalelerini okuduğumuzda,  dünün yapılamayanlarını sıralayarak doğru siyaset yaptıklarını zannediyorlar. Hızlı dönüşenlerin yazıları ise evlere şenlik cinsinden! Şunlar şunlar neden yapılmamış? Peki, sen ne yapıyorsun? Eleştirmek ve insanlarımızı yanlış yöne kanalize etmek dışında ne işe yarıyorsun? ABD/AB emperyalistlerinin piyasaya sürdüğü bölücü ve yıkıcı girişimlere destek olduğunun farkında değil misin?

Canlarımız toprak altında kurtulmayı beklerken, yaşamını yitirenlerin defin işleriyle boğuşurken, temel ihtiyaçlarının giderilmesine yönelik çaba içindeyken cehennem zebanilerinin ortalığı karıştırmasına müsaade edilemez. Bir olay olduğunda dikkatler çözüme odaklanmalıdır, kargaşa yaratmaya değil.  Bu arada sahnede boy gösterme yarışına girenleri bir kenara not ediyoruz!

DEPREMİ BÖLÜCÜLÜĞE ALET ETMEK

Böylesi günlerimizde etnik ve dini bölücülük peşinde parsa toplamaya çalışanları önümüzdeki dönem afişe edeceğiz. Bölgecilik, mezhepçilik, inanç istismarını meslek edinmişleri yakalarından tutup halkımızın önüne çıkaracağız.

PKK'nın yayın organları yedi gün yirmi dört saat Türkiye'de devletin “sahada” görülmediğini, insanları kaderiyle baş başa bıraktıklarını, yardımların yerine bilerek ulaştırılmadığını, ayrımcılık yapıldığını adeta sevinç içinde yineliyor! PKK/HDP’nin kuyruğundaki mezhepçi-ayrımcı AABK başta olmak üzere etnik ve dini farklılıklardan beslenen bölücülerin Türkiye düşmanlığını körükleyen girişimlerini yeri geldiğinde yeniden hatırlatacağız.

EMPERYALİZMİN HİZMETKÂRLARI

Her kim ki deprem sırasında ABD emperyalizminin ve İsrail siyonizminin çıkarlarına hizmet eden çalışmalar içine girdiyse hesabının sorulacağını unutmasın! Ülkemizin vatandaşlarının arasına nifak tohumu ekmeyi görev addedenlerin umdukları dağlara kar yağacak!

Yine, 13 Şubat tarihinde Avrupa Parlamentosu’nda Türkiye ve Suriye’de yaşanan deprem üzerine yapılan “Özel Oturumda” sözde “Türk kökenli” Özlem Demirel gibi (AP’de Sol Parti temsilcisi – Die Linke)sahte solcu emperyalizmin vekillerinin suçlayıcı, şikâyet edici, kin dolu konuşmalarını da unutmayacağız! İlginçtir, konuşmacıların çoğunluğunun görüşleri ile Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, Sayın Meral Akşener ve benzer kulvarda koşanların konuşmalarıyla paralellik taşıyor.

Zor altında emek harcayanları sınıflandıran zihniyetler bölücüdür. Zira bu kesimlerin başında gelen “Millet İttifakı” ve sol maskeli organizasyonlar ile Amerikancı PKK/FETÖ ağız birliği etmişçesine bir plan dairesinde yaratıcı yıkıcılığı özendirmekte, yaygınlaştırmaya çalışmakta ve örgütlemektedir. Ayrıca, Fox TV - TELE 1- Halk TV – KRT TV – Cumhuriyet Gazetesi -  ile PKK’nin yayın organı MEDYA Haber, Mezopotamya Ajansı, Sterk TV ve PKK/FETÖ sevici Yol TV, Komün TV, Artı Gerçek, Can Dündar’ın Ötekilerin Gündemi vs. ile karşılaştırsınlar, aralarında fark olmadığını göreceklerdir. Bu kadar benzerliğin olması tesadüfle açıklanabilir mi? Çünkü hepsi aynı amaçta birleşiyor.

YURDUNU SEVECEKSİN

Günümüz dünyasında sizin bir yurdunuz varsa siyasi görüş ve duruşunuzun bir kıymeti vardır. Ama yalnızca bir yurdunuzun olması yetmez; aynı zamanda yurdunuzu canınız gibi sevmelisiniz.

Gün yakınma günü değildir. Gün; halka umut taşıma, güven taşıma, iyimserlik taşıma, yol gösterme, çözüm sunma ve kör çıkmazların girdabında debelenenlerin maskesini düşürme günüdür. Bunu yapmayanların o tumturaklı laflarının bir değeri yoktur…

Âşık Veysel “Vatan Sevgisini İçten Duyanlar” şiirinde der ki:

Vatan sevgisini içten duyanlar

Sıtkı ile çalışır benimseyerek

Milletine ulusuna uyanlar

Demez neme lazım neyime gerek

Her ferdin hakkı var bizimdir vatan

Babamız dedemiz döktüler al kan

Hudut boylarında can verip yatan

Saygıyla anarız şehit diyerek

Vatan aşkı ile çalışan kafa

Muhakkak erişir öndeki safa

Tesir nüfuz olur her bir tarafa

Herkes onu büyük tanır severek

Olmak istiyorsan dünyada mesut

Hakka halka yarayacak bir iş tut

Çalıştır oğlunu kızını okut

İnsan olmak için okumak gerek

Vatan bizim ülke bizim el bizim

Emin ol ki her çalışan kol bizim

Ayyıldızlı bayrak bizim mal bizim

Söyle Veysel öğünerek öğerek

(ÂŞIK VEYSEL. Battal Pehlivan, deniz kitaplar yayınevi, 1984,s. 219)

Kahramanmaraş deprem