Metin Akgerman

Metin Akgerman

Köşe Yazısı

İngiltere basınında Murdoch’tan Al-Thani’ye salvolar ve politika önerileri

Robert Murdoch Amerika merkezli global bir medya devi. Hem kendisi, hem medya kurumları sağ politikaları destekliyor. Yahudi değil ancak zaman zaman Yahudi medya kurumlarını yeterince İsrail yanlısı olmadıkları için eleştiriyor.

Murdoch ’un ve medyasının diğer bir karakteristiği ise İslam ve göçmen karşıtı tavırları. (1)

Geçen cuma günkü Murdoch un, İngiltere’deki etkili gazetelerinden olan “The Times” da, Katar Emiri El-Thani ve aile üyelerinin Suriye’deki terörist grupları desteklediği yönünde bir haber yayınlandı (2). Haberin altında imzası olan baş araştırmacı gazeteci Andrew Norfolk’da islamofobiyi besleyen haberleri hazırlamayı seven bir gazeteci. (3)

Yazının Devamı

Marmara Denizi'nde OHAL ve İSKİ

Gerçekten İstanbul’un su arıtma tesisleri kapatıldı mı? Böyle bir şey olabilir mi?

Geçende Sn. Cemal Saydam ile yapılan bir söyleşiyi “Veryansın TV” kanalında izleme fırsatı buldum. Hafızam beni yanıltmıyor ise yıllar önce, Sn. Saydam’ın bir makalesini “Bilim ve Teknik” dergisinde okumuştum. En az 20 sene önce olması lazım. Kuzey Afrika’dan havalanan çöl kumlarının Karadeniz’de yağmura dönüşümü durumunda oluşan planktonlar ile Karadeniz’in balık veriminin artmasından, bulutların havadan tohumlanması ve belirli bölgelere yağmur yağdırılmasından bahsediliyordu.. Daha sonraki yıllarda bu kıtaları aşan çöl kumlarının sebze, meyve üretiminde, yağmur ormanlarında ve genel olarak ekosistemde ne derece büyük etkiler yarattığı ile ilgili başka makaleler de okumuştum.

Sn. Cemal Saydam Okyanus Bilim üzerine uzman bir isim ve Marmara Denizi ve Haliç’te yapılan çeşitli projelerde görev almış biri. Röportajın konusu, son dönemde Marmara’ya musallat olmuş salya konusu idi fakat bir yerde İstanbul’daki bazı atiksu arıtma tesislerinin çalıştırılmadığından bahsetti. Elektrik tüketimlerinin ve kimyasal alım faturalarının bu arıtma işleminin düzgün yapılmadığını gösterdiği ve muhtemelen pis suyun nitelikli arıtma yapılmadan denize basıldığından bahsetti.

Yazının Devamı

İngiltere'de önce aşı, sonra tansiyon

Bu sabah ( 30 Mayıs Pazar) 2. doz Astra Zeneca aşımı oldum.

İngiltere’de normalde her türlü servis sektöründe, sağlık sektörü dahil, ciddi bir personel sıkıntısı olur ve bekleme süreleri uzun olur. Ayrıca, Pazar günleri genelde, İngiltere dahil Hristiyan ağırlıklı ülkelerde herhangi bir iş yapılmaz.. Dükkanların çoğu kapalı olur, marketlerin bir kısmı sınırlı saat çalışır. Tahmin ediyorum, hafta içi yoğun olan sağlık personeli, ancak Pazar günleri müsait oluyor ve Pazar günü aşılamaları için büyük bir kapasite ayrılmış.

Doktor birkaç soru sordu ve 2. doz aşıyı yaptı. Aşıyı yaptıktan sonra ise “birde tansiyona bakalım” diyerek birkaç metre ötedeki bir tansiyon birimine beni yönlendirdi. Ancak her aşı olan tansiyon birimine yönlendirilmiyor, hatta belki sadece onda biri yönlendiriliyor.. Benim tansiyon risk grubunda olduğumu iğne yapan doktor nasıl birkaç saniyelik temasımız sırasında anladı?

Yazının Devamı

Kaçak sigara ekonomisi

Cumhurbaşkanımız geçenlerde, bazı kaçakçılık olayları ile ilgili rakamlar verdi. Son 3 yılda, 42 milyon kaçak sigara yakalandığını belirtti. Bu rakama mutlak olarak bakınca çok bir şey ifade etmiyor. Önceki senelere göre değişimi görmek ve trendi saptamak lazım.. Ayrıca toplam kaçak miktarının ne oranda yakalanabildiğine de bakmak lazım. Ticaret Bakanlığının web sayfasında yakalanan sigara paket sayısı ile ilgili veriler mevcut. Rakamlar Cumhurbaşkanımızın beyanı ile uyumlu.

Bu verilerden, 2017, 2018 ve 2019 yıllarında her sene artan şekilde rekor yakalama yapıldığını görüyoruz. Emniyet ekiplerimize tebrikler. 2020 yılında performans önemli ölçüde (40%) düşmüş.. 2021’in ilk 4 ayında yine performans çok düşük.

Son yılların performansını baz alırsak, yılda ortalama 15 milyon paket kaçak sigara yakalandığını varsayabiliriz.

Yazının Devamı

İngiltere ilkokul sistemi ve Türkiye için fırsatlar

Bu yazının amacı, okura İngilizlerin ilkokul sistemi hakkında veli perspektifinden bilgi vermek ve Türkiye’deki ilkokul eğitimi alanındaki politika yapıcıların değerlendirebileceği bazı öneriler sunmaktır.

Yazının hedef kitlesi Eğitim sektörü çalışanları, politika yapıcılar ve kısmen velilerdir.

Yazı şahsi tecrübelere ve gözlemlere dayanmaktadır ve çok detayları olan sistemin ancak önemli olduğunu düşündüğüm bir kısmini kapsamaktadır.

Yazının Devamı

Birlesik Krallik sosyo-ekonomik trendler, problemler, fırsatlar

Bu yazının amacı, Birleşik Krallık ’ta (BK) yaşayan ve Türkiye perspektifi ile sosyal ve ekonomik olaylara bakan birinin gözü ile, günlük hayatı etkileyen birkaç trendi ve potansiyel problemi (ve fırsatı) ortaya koymaktır. Bu konu neden önemli? Çünkü BK, genelde sosyal ve ekonomik trendler konusunda Türkiye’nin birkaç sene önünden gidiyor. BK’nın bugünkü bazı trendleri üzerine düşünmek, yarın bizim aynı sorunlar ile baş etme maliyetimizi azaltacaktır. Ayrıca, bugünden geleceği doğru okuyarak, doğru sektörel konumlanmayı sağlayabilirsek, birçok sektörde rekabet gücümüzü artırabiliriz.

Bu yazı şahsi, sübjektif gözlemlerime dayanmaktadır ve muhtemelen ilgili tespitlerin İngiltere’nin her yerine genellemesi doğru olmayacaktır. Yine de okuyucuya yeterli doğrulukta izlenim vereceğini düşünüyorum.

(1) Banka şubelerinin kapanması

Yazının Devamı

Kıbrıs Türk Cumhuriyeti politika önerileri

Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KTC) işler iyiye gitmiyor. Ülke ekonomisi zaten büyük ölçüde Türkiye kaynaklı turizme ve Türkiye’den gelen üniversite öğrencilerine bağımlıydı. İki sezondur virüs turizmi mahvetti, yüksek öğrenim sektörü hırpalandı. 2020’de 100 milyon dolar ihracat yapılmış, 1.2 milyar dolar ithalat yapılmış. Durum vahim. Acil eylem planı yapılması gerekiyor. Elbette Anavatan, KTC’ye bu zor gününde maksimum destek olmak zorundadır.

Bu yazı bir KTC uzmanı tarafından yazılmadı. Dışarıdan bakan bir göz olarak algılayabildiğim ölçüde birkaç politika önerisi sunacağım. Umarım bir-iki tanesi politika yapıcılar tarafından üzerine çalışmaya değer bulunur.

Kısa vadede günü kurtaracak, yangını söndürecek destekler yapılmalıdır, orta ve uzun vadede ise KTC’nin üretim altyapısını güçlendirecek, bağımsızlığını güçlendirecek eylemler, KTC yönetiminin liderliğinde planlanmalıdır.

Yazının Devamı

UEFA Finali Türkiye’de değil İngiltere’de olmalı

UEFA Final karşılaşması 29 Mayıs’ta İstanbul Atatürk Olimpiyat Stadında oynanacak. Finalde iki İngiliz takımı karşılaşacak. Chelsea ve Manchester City.

Evet, bu maç Türk Ekonomisi’ne güzel para bırakabilir.. Stada 70.000 taraftar turist gelse, her biri Türkiye’de 400 pound harcasa, 28 milyon pound. Fena mı? Hiç değil.. Malum işler kesat..

İstanbul’daki maç seyircili oynanabilecek mi? Virüsün bu durumunda biraz zorlama bir karar olacaktır ama belki belirli kurallar getirilerek düşük kapasite ile mümkün olabilir..

Yazının Devamı

İngiltere ''Hayır Mağazaları''

İkinci el ürün satışı neden önemli?

Çünkü ekonomik faydaları var, israfı azaltıyor, milli tasarrufu artırıyor, çevre hasarını azaltıyor ve istihdam yaratıyor.

İngiltere’de “Hayır Mağazacılığı” (HM) denilen (Charity Shops) bir mağazacılık türü var. Bunlar kullanılmış ürün satan bildiğimiz mağazalar. İçeride ürünlerin fiyatı 1 pound, 2 pound, 5 pound...Kasabaların merkezindeki alışveriş caddelerinde bu HM’lerden bolca bulmak mümkün..

Yazının Devamı

Yeni banknotları tasarlamak ve üretmek

İlk madeni 1 TL’mizi 1937 de basmışız.

Ayyıldız, içinde 2 başak.

Sonraki 1 TL’mizi 1968 de basmışız. İki başak dairenin kenarlarını sarmış, ayyıldız küçülmüş, tepeye çıkmış.

Yazının Devamı

İngiltere Otopark Sistemleri

İngiltere’de otopark sistemleri nasıl çalışıyor?

Ben İngiltere yazacağım ama siz Avrupa olarak da okuyabilirsiniz… Az-çok bütün ülkeler biraz ileriden, biraz geriden bu sistemler konusunda aynı yoldan gidiyorlar..

İngiltere’de otopark sistemlerinin yıllardan beri ortak özelliği asla ortada bir görevli olmamasıdır. Görevli olmayacak şekilde farklı sistemler mevcuttur.. Hemen tüm otoparklarda ve yol kenarlarındaki park alanlarında ödeme otomatları vardır.

Yazının Devamı

Aliağa’da parçalanan kruvaziyer gemileri

Geçen sene, Ekim ayı gibi Aliağa’ya gitseydiniz, limanda parçalanmak üzere bekleyen 5 adet dev kruvaziyer gemisi (Cruise ships) görecektiniz. Bugün durum nedir bilmiyorum, herhalde gemiler büyük ölçüde parçalanmıştır, veya bir kısmı belki hala bütün haldedir..

Bu gemiler, içlerinde binlerce yolcu taşıyan dev oteller… Yüzlerce dayalı döşeli yatak odası ( banyosu, balkonu, televizyonu vs.), onlarca yemek salonu, havuzlar, spalar, spor salonları, konser salonları, oyun odaları, toplantı odaları, asansörler, mutfaklar, kumar salonları, barlar, makina daireleri, ısıtma sistemleri, jeneratörler vs. … Binlerce kişinin hoşça vakit geçirmesi için tasarlanmış yüzen yaşam mekanları..

Covid döneminde Kruvaziyer Gemisi (KG) işletmecileri iflas noktasına geldiler ve eski gemilerinden başlamak üzere gemileri parçalanmak üzere satışa çıkardılar… Gemilerin bakım maliyetleri dolayısı ile boş tutulmaları anlamlı değil, ya satmak veya gemiye yeni bir fonksiyon bulmak lazım. Eski dediysek 90’larda yapılmış sürekli bakımları yapılmış gemiler bunlar… Daha 1 sene öncesine kadar Akdeniz’de, Karayipler’de turist gezdiren gemiler.. Krizden dolayı bu gemilerin 2.el satış fiyatları çok düşmüş durumda.

Yazının Devamı

Türkiye - Çin yük treni politika önerileri

Gene çok geç kaldık..

Ekonomimizi büyütecek, işsizliği azaltacak, stratejik önemimizi artıracak başka bir konu daha.. ve yine yıllarca gecikme..

Toplumumuzda bu gecikme hastalığı yeni değil..

Yazının Devamı

Türk Yıldızları’ndan bir yıldız kaydı

Geçtiğimiz 7 Nisan günü Konya’da “Türk Yıldızları” (TY) ekibimizin bir uçağı düştü ve Yzb. Burak Gençcelep şehit oldu. Bu kaza TY tarihindeki ikinci kaza. İlk kaza ise 13 Mart 2012 de olmuştu ve Yzb. Ümit Özer şehit olmuştu.

“Türk Yıldızları”, milli akrobasi takımımızın ismi. Dünyada yaklaşık 40-50 ülkenin benzer hava akrobasi takımları var. Genelde askeri pilotlar ve ülkelerin ordularına bağlı ekipler.

Bu tür akrobasi takımları ne işe yarar? Global havacılık gösterilerinde gösteriler yaparlar, ülkelerini temsil ederler, ülke pilotlarının becerilerini dosta, düşmana gösterirler, milli uçaklar kullanılıyorsa ülkenin havacılık sanayisi hakkında mesaj verirler.

Yazının Devamı

Milli Elektrikli Otomobil projemiz TOGG başarı ile ilerliyor

Bu yazıdaki amacım, TOGG projesinin gelişimi konusunda açıklanan bazı verileri özet olarak sunmak, bu veriler üzerinde fikir jimnastiği yapmak ve politika yapıcıların değerlendirmesi için, başta pazarlama konuları olmak üzere önerilerde bulunmaktır.

İşin başındaki Sn. Gürcan Karakaş, bu projeyi teknik olarak başarı ile yapabileceği konusunda güven veriyor. Projenin teslim süresi biraz erken olur, biraz geç olur, ama belli ki, kaliteli bir elektrikli araba 2 sene içinde satışa hazır hale gelecek. Pazarlama konusunda ise ülke çıkarlarını gözeten, politika yapıcılarında katkı sunduğu bütünsel bir yaklaşıma ihtiyaç var.

Bu işin önemini iyi kavramamız gerekiyor. 10 sene içinde, kabaca tanesi 30.000 USD’dan, 175.000 adet üretimden 5,5 milyar USD satış hacminden bahsediyoruz. Bugün, Türkiye'nin borsa fiyatlamasına göre en değerli şirketi olan Ford Otosan'ın cirosu (2020) 6,2 milyar USD civarındadır. Bu bağlamda, TOGG projesi ile, Türkiye'nin en değerli ilk 2-3 şirketinden birinin doğum sürecini yaşamaktayız.

Yazının Devamı

Kızıl Dragon’dan Simurg’a 600 milyar dolarlık ziyaret: Türkiye için tehdit ve fırsatlar

Çin ve İran, geçenlerde 25 yıl sürecek bir stratejik ortaklık belgesine imzayı attılar.

İran petrol satacak, Çin ise başta altyapı yatırımları olmak üzere İran’da dev yatırımlar yapacak. Amaç Çin-İran ticaret hacmini 10 yıl içinde 10 kattan fazla artırarak yıllık 600 milyar dolar seviyesine çıkartmak.

Bir işbirliği anlaşması imzalandığını biliyoruz ancak taraflar kamuoyuna bu anlaşmanın içeriğini detayları ile açıklamadılar. Batı basınında1 geçen sene 18 sayfalık Çin-İran anlaşmasının son taslağı olduğu belirtilen bir metin yayınlanmıştı. Bu yazı büyük oranda Batı basınında son taslak olduğu belirtilen anlaşma içeriğine göre hazırlanmıştır. Buna göre anlaşmanın detaylarının kamuoyları ile şeffaf şekilde paylaşılmamasının basılıca sebebi, İran kamuoyunda, İran’ın parsel parsel satılması gibi bir algı oluşabileceği endişesi ve parlamentodan bu anlaşmanın geçemeyeceği endişesi.

Yazının Devamı