Metin Akgerman

Metin Akgerman

Köşe Yazısı

FAS Seçimleri, Politika Önerileri ve Mağrip'e Barışı Getirmek

On gündür ailecek Fas Krallığı’ndayız. Yakında İngiltere’ye döneceğiz. Türkiye, İngiltere’nin kırmızı listesinde ( covid-19 kategorizasyonu) olduğu için mecburen turuncu listedeki bir ülkede on gün geçirmek gerekiyordu, bizim kısmetimize “Fas” düştü. İsabet te olmuş doğrusu.

Tesadüf bu ya, bu ara Fas’ta genel seçimler yapıldı (8 Eylül). Üstelik covid-19 kısıtlamaları dönemi. İlginç bir döneme rastladı ziyaret. Bu vesile ile Türkiye perspektifinden gözlemler ve politika önerileri paylaşacağım.

Yazının en önemli kısmı “Fas ve Cezayir’i Barıştırmak” alt başlığı olacak, önerim o kısma atlayınız, gerisi “opsiyonel”.

Yazının Devamı

Kiracı - Ev sahibi ilişkilerinde nereye gidiyoruz?

Türkiye’de kirada oturan vatandaşlarımızın oranı 25% lar seviyesinde. Toplam 20 milyon hane var desek, 5 milyon kiralık ev kontratı var denebilir. Her hanede 4 kişiden hesaplasak kabaca 20 milyon insanimiz kiralık evde oturuyor.

Bu yazı, “ev kiralaması” konusunu kapsayacak, “ticari kiralama” ve “satın alma” konularını kapsamayacak. Gençlik dönemi ve sonrasındaki hemen tüm vatandaşlarımıza bir dönem, bir ucundan dokunan bir konu bu. Kimi zaman dokunmakla da kalmıyor, hayli “acıtıyor”.

Bu konunun çok boyutu var.

Yazının Devamı

Hayatımı değiştiren kitap

Barbaros bulvarından aşağıya doğru sağ taraftan yürüyorum... Yol kenarında bir adam tezgah açmış, ikinci el kitap satıyor. Tezgahtaki satışçının tipi, kitap satıcısından çok, kitap okuyucusuna benziyor. Gözlüklü, 60 larının ortalarında, kısa boylu, dinç yapılı bir adam. Tezgahın başındaki iki genç kıza kitaplar ile ilgili bir şeyler anlatıyor.. Tezgahtaki kitaplara bakıyorum, evet “piyasa kitapları” var, ama tezgahtaki kitaplarda “Atatürk” ve “Sol” temaları baskın. Bir ara “bende bunu yazdım” lafını duydum...

“Ben yazdım bu kitabı” dediği kitabın üzerindeki yazar ismi “Osman Yıldırım”.. Kitabın ismi “Antakya’ya Yağmur Yağıyor”. Kızlar iki kitap aldı gitti. Osman bey döndü bana. Yazdığı kitapları sormam üzerine Atatürk kitabı tanıtımı ile sohbeti başlattı. Bende bu girişin üzerine Osman Bey’in siyasi rengini netleştirmek istedim.

-Osman bey, Halk Partili ’siniz herhalde?

Yazının Devamı

Yerli ''Defender'' yapılmalı mı?

“Defender” dediğim, Land Rover firmasının ürettiği, İngilizlerin ikonik arazi aracı modeli.

İngiltere’de yaşadığımdan, İngilizlerin bu araca ne kadar “takık” olduğunu biliyorum..

Arada ciddi bir gönül ilişkisi var.

Yazının Devamı

Nükleer politikalar, Toryum ve Engin Arık

30 Kasım 2007’de Isparta Havalimanı’na iniş için alçalan 4203 sefer sayısı Atlasjet uçağı dağa çarptı. Uçaktaki 57 kişinin tamamı hayatını kaybetti. Uçakta hayatını kaybedenlerin arasında Türkiye’nin parçacık fiziği (ve nükleer enerji) alanındaki çalışmaların lideri olan Prof. Dr. Engin Arık ve beş değerli fizikçimiz vardı.

Kimine göre bu olay Türkiye’nin nükleer enerji projelerinin önünü kesmek için yapılan planlı bir eylem idi kimine göre ise talihsiz bir kaza idi.

Olaydan sonra devlet organlarımız üzerlerine düşeni yaptı mı? Hükümetimiz, savcılarımız, hakimlerimiz, gazetecilerimiz, sigorta sektörümüz, İçişleri Bakanlığı’mız ve kayıplarımızın yakınları üzerlerine düşeni yaptı mı? Kaza ile ilgili tüm gizemler aydınlatıldı mı?

Yazının Devamı

40 TL market alışverişine istediğin gazete bedava

İngiltere’de Waitrose marketlerinin sürekli devam eden bir gazete kampanyası var. 10 GBP lik alışveriş yapan, istediği gazeteyi reyondan bedava alabiliyor. Bu işin Türkiye’de karşılığı olarak markette 40 TL’lık alışveriş yapana istediği gazetenin bedava olması gibi düşünebiliriz.

Basılı gazeteler evet Türkiye’de de, dünyada da hızla tiraj kaybediyor. Fakat bu trend yeni değil ve bir yerde dengelenecek. Basılı gazetecilik ölmeyecek. Nasıl ki televizyonlar ile sinema ölmedi, e-kitap okuyucuları ile basılı kitap sektörü ölmedi, basılı gazeteler de ölmeyecek. Ancak sürünmelerini de istemeyiz.

Türkiye’nin akıllı politikalar yaparak basılı gazetelerin karşılığında yurtdışına transfer edilen dövizin hakkını vermesi lazım. Gazetelerin mürekkebi ithal, kağıdı ithal, baskı makinaları ithal, finansman ithal.. Üstelik çoğu zaman gazeteye verdiğimiz para baskı ücretini dahi karşılamıyor, bırakın dağıtım ücretini.. Yani vatandaşımız 2 TL verip gazete alıyor fakat bu gazeteleri boş değil dolu hale getirmemiz gerekli. Belirli kalitenin altında olan ve okuyucuya hiçbir şey veremeyen gazeteler hiç satmasın daha iyi.. En azından paralar yurtdışına gitmez.. Aksine harcanan kaynakların hakkını verecek kalitede içeriği üretmeliyiz.

Yazının Devamı

Afrika Türk Kalkınma Bankası'nı kurmak

Çok geç kaldığımız bir alan daha.

Yıl olmuş 2021. Hala Afrika ülkeleri ile Türk firmaları arasındaki ticareti artıracak, Afrika’daki hedef ülkelerin gelişmesine destek olacağımız bir Türk bankası kurmamışız. Hala Afrika ülkeleri ile ticaretimizi Fransız, İngiliz, Amerikan bankaları üzerinden ve bu ülkelerin lojistik firmaları üzerinden bin bir zorluk ile yapıyoruz. Oysa bu işleri kurabilecek yetişmiş insan altyapımız var.

Afrika ile ticaret yapan firmalarımızın banka talebi uzun yıllardır var. Firmalarımızın bir sürü sorunu var. Afrika’da kurulu bankalar ile Türkiye’deki bankaların ilişkileri ve muhabir banka anlaşmaları yetersiz ve arada çok aracı var. Haliyle bankacılık işlemleri Avrupalı bankalar üzerinden yürüyor. Süreler uzuyor, masraflar artıyor, işler daha karmaşık hale geliyor. Para transferleri ayrı bir dert, teminat mektupları ayrı bir dert, işlem masraf ve komisyonları ayrı bir dert.. Afrika’daki her ülkenin kendine has sorunları ve fırsatları var. Bu işlerin altından kalkabilmek Maslak’taki, Levent’teki banka kulelerinin yönetici odalarından yapılabilecek bir iş değil.

Yazının Devamı

Bizim Andre'ye Sarıyer'de mekan açmak

Hangi Andre?

Bizim Andre işte.. Kaç tane Andre tanıyorsunuz? Andre Gide değil elbette.

Bizim Andre’nin tam ismi AndreVltchek.

Yazının Devamı

İngiltere'ye kiraz sat(ama)mak

Geçenlerde Brighton’daydım. Türkiye’den kiraz ithalatı konusunda bir fırsat çıkmış idi, bu işi tecrübe etmiş bir girişimci arkadaş ile görüşme fırsatı buldum.

Pek mutlu son ile biten bir hikaye değil. Türkiye’den 3 TIR kiraz ithalatı yapmış ve malın kalan raf ömrü çok azaldığından müşteri kabul etmemiş. Kirazları eşe dosta kasa kasa hediye etmişler, bir kısmını da üzerine para vererek imha ettirmişler. Kabaca 18’er tondan 3 TIR ne yapar? 54 ton ziyan olmuş kiraz. Kilosu 2,5 GBP desek 135 bin GBP zarar. Küçük firmaların kaldıramayacağı bir zarar.

Arkadaş anlatıyor:

Yazının Devamı

Covid19'da en az ölüm oranı Türkiye'de

Buyurun size grafik.

Bu grafik ne söylüyor?

Virüs karşısında en iyi tıbbi mücadeleyi en iyi Türkiye yapmış diyor.

Yazının Devamı

Antalya'ya kalaşnikof müzesi

Fena mı olur?

Olmaz..

Antalya şehrimiz, Rusça konuşan ülkelerin tatil başkentidir...

Yazının Devamı

Hindukuş Dağları çağırıyor!

Afganistan’da 40 yıldır süren savaş önümüzdeki dönemde sona erebilir mi?

Amerika, Afganistan’dan askerlerini çekeceğini açıkladı ve Taliban ve bölge ülkeleri ile görüşme halinde. Önümüzdeki aylarda İstanbul Konferansı’nda Taliban ve ilgili ülkeler masaya oturup barış yolunda çözüm arayacaklar. Afganistan konusunda Türkiye topa girmeli mi yoksa girmemeli mi? Girecekse nasıl girmeli? Bu yazı, bu soruya cevap aramaktadır.

Vefa İstanbul’da bir semtin adı mıdır?

Yazının Devamı

Sahraaltı Afrika’dan Türkiye’ye ekmek çıkar mı?

Elbette Çıkar. Hem de çok çıkar.

Baksanıza, Fransa’ya ekmeği geçtim, kutu kutu pastalar çıkıyor.. Amerika’ya ha keza..

Birçok Sahraaltı Müslüman ülkenin sömürülmesinden Fransa’ya bu kadar pasta çıkıyorsa, e bize de üç beş dilim ekmek çıkması gerekir... Nerede bu ekmekler? Neden çıkartamıyoruz?

Yazının Devamı

Lübnan’ın çöküşü

Lübnan çöktü.

Zaten ekonomi zayıftı, zaten siyasi sorunlar vardı, üzerine Suriye’den yüzbinlerce mülteci geldi, bir de Beyrut limanı patlayınca (veya patlatılınca) ekonomi iflas etti, altyapı çöktü. Lübnan filmi “mutsuz son” ile bitti.

Ülke, cilalı taş devrine geri döndü. Evi yıkılmamış olan insanlar bahçelerinde patates yetiştirmeye başladılar. Yıllarca sürdürülen bağımlı kapitalist düzen ve emperyalist baskıların sonucunda devrilen bir ülke daha.

Yazının Devamı

Paşabahçe Beykoz Fabrikası (PBF) alanına Doğa Tarihi Müzesi yapmak

Beykoz sahil bölgesi İstanbul’un incisi bir bölge. Boğaza nazır. İstanbullulara hizmet vermesi ve şehrin turistik potansiyelini artırması açısından bu bölgeye birinci sınıf bir Doğa Tarihi Müzesi yapılması uygun olur. (Hani dev dinozor iskeletleri, balina iskeletleri filan olan Londra daki “Natural History Museum” ayarında bir müze)

Beykoz’da Atatürk zamanında yapılmış sanayi tesislerinin hemen hepsi yıkılmış durumda. Rakı fabrikası yıkıldı, Paşabahçe fabrikası yıkıldı. Sanırsam kundura fabrikası bir kültür merkezi olarak yaşatılıyor.

PBF arazisi sanıyorum satıldı ve bir otel yapılması planlanıyor. Elbette bu bölgeye otel yapılması İstanbul turizmine küçük bir katkı sağlar ancak o kadar...İstanbul’un kaliteli otel yetersizliği sorunu yok. İstanbul’un daha fazla iç ve dış turiste hitap edecek kültür, eğitim, turistik atraksiyon, yeşil alan ve park ihtiyacı var. PBF arazisine doğru projeyi yapabilirsek, tek bir otelin katacağı faydadan çok daha büyük faydayı tüm şehre katarız. Bütün şehrin marka değeri yükselir, şehirdeki bütün otellerin dolulukları artar ve oda satış fiyatları artar.

Yazının Devamı

Avrupa'da politik fırtına haftası ve öneriler

Resim: Ocak 2016, Yıldız Sarayı, REUTERS/Sedat Suna/Pool/File Photo

Erdoğan ve Biden, 14 Haziran’da Brüksel’de NATO zirvesi sırasında ikili görüşme yapacaklar. Bu yazının amacı, olası politik senaryoları belirginleştirmek.

Konjonktür

Yazının Devamı