Metin Akgerman

Metin Akgerman

Köşe Yazısı

3. Türkiye-Afrika Zirvesi geri sayım hazırlıkları

Bu zirve iddialı bir organizasyon. Zirveyi düzenleyerek Türkiye, koca bir kıtaya "haydi hepiniz İstanbul'a gelin, diplomasi, ekonomi konuşalım" çağrısı yapıyor. Bir ülkeye, üç ülkeye, beş ülkeye değil.. 54 tane ülkeye, "hepiniz buraya gelin" çağrısı yapıyor.

Bakalım 54 ülkenin kaçı katılım sağlayacak? Bakalım katılımlar ne seviyede olacak? Afrikalıların bir gün kafaları atabilir... Fransa zirve düzenliyor "Fransa-Afrika Zirvesi" diyor, 54 ülkeyi ayağına çağırıyor; Rusya zirve düzenliyor, "Rusya-Afrika Zirvesi diyor" haydi herkesi çağırıyor... Şimdi de Türkiye çağırıyor..

FRANSA-RUSYA-TÜRKİYE ZİRVELERİ

Yazının Devamı

Adres Tabanlı Enerji Fatura Desteklemesi Model Önerisi

Türkiye ilgili bakanlık bütçesinden yılda 85 milyar TL civarı sosyal destek ödemesi yapıyor. Yaşlılara, Engellilere dul ve yetimlere bu paralar harcanıyor.

Bu yazının amacı, mevcutlara ilave olarak, teknolojinin getirdiği fırsatları kullanarak yeni bir sosyal destek kanalı önermek. Başvurması kolay, kullanması kolay, esnek, noktasal hedeflenebilir bir sosyal destek kanalı nasıl oluşturabilir?

Elektronik Çek ile Enerji Faturasını Ödemek

Yazının Devamı

Eksik Elçilikleri Tamamlamak

Mesela Nepal. Neden Elçiliğimiz yok? İsrail'in var, BAE'nin var, Fransa'nın var, Brezilya'nın, Katar'ın, Norveç'in var... Büyüklerin hepsinin var. Nepal'in de haliyle Türkiye'de elçiliği yok ancak bizden çok daha küçük başka ülkelerde var.

Nepal sadece bir örnek. Türkiye'nin milyonlarca kişilik nüfusu olan bazı ülkelerde elçiliği yok. Bunun bir mantığı var mıdır?

Haksızlık yapmayalım. Türkiye, diplomatik misyonu olan ülkeler sıralamasında hiç fena bir yerde değil. Ancak bu karşılaştırmada önemli bir husus var. Misal, Avrupa Birliği'nin, üye ülkelerden hariç olarak yüzlerce diplomatik misyonu var ve bunlar, ülke misyonları ile birlikte çalışıyorlar. Bu yüzden, her bir Avrupa ülkesinin her yerde misyon açmasına gerek kalmadan güçlü bir temsil ve etkinlik sağlayabiliyorlar.

Yazının Devamı

Ocak 2022 Nükleer Silahsızlanma (NPT) Toplantısı için hazırlıklar ne alemde?

Muhtemelen Dünyanın en önemli anlaşması. 1968'de imzalanan ve 1970'de devreye giren Nükleer Silahların Yayılımını Engelleme Anlaşması ( NPT: Treaty on the non-proliferation of Nuclear Weapons).

Yaygın olarak vatandaşlarımız, bu anlaşmanın isminden ötürü şöyle düşünürler: "Bu anlaşma, Nükleer silahları olan beş B.M. Güvenlik Konseyi ülkesine (Daimi uyelere P5 denir veya anlaşmada NWS: "Nuclear Weapons States" olarak geçer. Amerika, Rusya, Cin, İngiltere, Fransa) imtiyaz tanır, bu ülkelerin her türlü silahlanmasına izin verir ancak başka ülkelerin nükleer silah edinmesine izin vermez."

Oysa bu yanlıştır. Politika yapıcılarımızın bu anlaşmanın ne olduğunu çok iyi anlaması, bu konuda milli politikamızın netleştirilmesi ve Ocak 2022'de New York'ta yapılacak toplantıya hazırlıklı gidilmesi gerekmektedir.

Yazının Devamı

TCDD'de Yeni Dönem ve Politikalar

TCDD'de potansiyelinin çok altında kullanılan bir kapasite mevcut ve bu durum milletimize ilave maliyet ve refah kaybı olarak yansıyor.

Bu yazıda, TCDD ile ilgili birkaç geliştirme alanına değineceğim. Makalenin temel önerileri, TCDD'nin daha çok pazarlama faaliyeti yapması, başta Sofya Ekspresi gibi uluslararası bağlantılar olmak üzere, atıl kapasitesinin doldurulması, Sivas gibi Yüksek Hızlı Tren'in götürüldüğü şehirlerin ilave yatırım ile geliştirilmesi olacaktır.

Verim Problemi

Yazının Devamı

Birleşmiş Milletler Merkezi New York'tan taşınmalıdır

Afrika'da 54 ülke var.

Avrupa'da 51,

Asya'da 48,

Yazının Devamı

Erdoğan'ın petrol safarisi başlıyor

17 Ekim'de, Sn. Cumhurbaşkanı 4 günlük Afrika ziyareti yapacak. Ülkeler Nijerya, Angola ve Togo.

Afrika'daki 54 ülke içinde neden bu 3 ülke seçildi? Bu ülkeler yan yana değil. Dilleri, dinleri büyük oranda farklı. Farklı sömürge geçmişleri var. Tek ortak noktaları petrol ülkesi olmaları. Daha doğrusu Nijerya ve Angola'nın ortak noktası petrol, Togo da ise bazı petrol emareleri mevcut.

Enerji fiyatlarının zirve yaptığı ve Türkiye'nin yeni ve ilave petrol ve gaz kaynakları araştırdığı şu dönemde bu ziyaret doğru yönde atılan bir adım gibi görünmekte.

Yazının Devamı

İngiliz Ordusu'nun başına Amiral geldi

Bir kaç gün önce İngiltere'de Genelkurmay Başkanı seviyesindeki pozisyona bir amiral atandı. Amiral Tony Radakin. 20 senedir bu seviyedeki pozisyona denizci getirilmiyordu. İngiltere'de en üst seviyede önemli bazı değişikliklerin son yapılan AUKUS paktı ile ilintili olması göze çarpıyor. AUKUS'un destekçisi olan ticaret bakanı bayan Elizabeth Truss, tam da AUKUS paktının ilan edildiği 15 Eylül günü sürpriz şekilde dışişleri bakanı yapıldı. Hemen ardından, 7 Ekim'de AUKUS mimarlarından olan Amiral, en üst askeri makama getirildi. AUKUS paktının kısa dönemli ve taktiksel bir yapı değil, Britanya'nın önümüzdeki yıllardaki temel askeri ittifaklık yapısını oluşturacak stratejik bir gelişme olduğunun sinyalleri bunlar. Tüm İngiliz bürokrasisine de, yeni dönemde terfi etmek için hangi durusu almalarının gerektiği mesajı gayet açık verilmiş oldu.

Bayan Truss

Elizabeth Truss nasıl seçildi tam bilemiyoruz. Acaba dışişleri bakanı Dominic Raab anlaşmaya pek taraftar olmayınca, Boris anlaşmayı imzalayacak kişiyi dışişleri bakanı yapacağını söyledi de atık davranan bayan Truss mı oldu? Diğer ilginç konu ise bayan Truss'un sürpriz atamasından sonraki gün, müesses nizam basın kurumlarında bayan Truss’un "Demir Leydi" Margaret Thatcher'a benzetilmesi ve Boris'in yerine geleceğin Tori ( iktidardaki Muhafazakar Parti'nin halk arasındaki lakabı) lideri olabileceğinin speküle edilmesiydi... Bayan Truss'un yolu açık gibi görünüyor... Ekonomi okumuş, genç, sarışın, atılgan demir leydi. Arkasından Atlantik rüzgarları ittirmekte... Türkiye siyasi tarihinden de birilerini hatırlatıyor doğrusu...

Yazının Devamı

Savarona ne olacak? Dışişlerine bir gemi gerekli mi?

TCG Savarona, Atatürk'ün kısa bir süre kullandığı, Cumhuriyet'in ikinci Cumhurbaşkanlığı Yatı. İlki, Ertuğrul yatı. Ertuğrul, 1922'ye kadar saltanat yatı olarak kullanıldı, daha sonra Cumhurbaşkanlığı yatı olarak görevine devam etti. 1936'da Britanya Kralı İstanbul'a kraliyet yatı "Nahlin" ile geldi ve Atatürk tarafından Ertuğrul'da misafir edildi. Savarona'nın 1938'de gelmesi ile Ertuğrul emekli edildi ve Savarona bu görevi devraldı. Atatürk Savarona'da birkaç hafta kaldı ve devlet işlerini yürüttü, bakanlar kurulunu topladı. Atatürk'ün vefatından sonra da Savarona resmi görevlerde kullanıldı. Cumhurbaşkanı Celal Bayar, Savarona ile Yugoslavya'ya gidip Tito ile görüştü, Pakistan'a gidip G. Muhammed ile görüştü. 1989'da Savarona Özal hükümeti tarafından özel sektöre kiralandı. Özel sektör gemiyi turistik amaca uygun hale getirecek şekilde restore etti. Kiralık dönemde yaşanan tatsız olaylardan sonra ilgili armatörden geri alınan yat, kamu görevine tahsis edildi.

SAVARONA NEREDE?

2019'dan beri Savarona Pendik'te askeri tersanede Mehmetçik'e emanet.

Yazının Devamı

Fransa'nın korkuları üzerine strateji geliştirmek

Fransa ile son yıllarda yıldızımız barışmıyor.

Libya'daki TSK kontrolündeki Vatiyye (al-Watiya) askeri hava üssüne Temmuz 2020'de yapılan hava saldırısını hatırlayalım. Saldırıyı Fransa imalatı Rafal uçaklarının yaptığını biliyoruz ancak bu uçakların hangi ülke bayrağı altında ve ne milletten pilotlar ile yapıldığı konusu belirsiz. Yapılan saldırıda uçaklardaki radar karıştırma ekipmanları (Spektra radarı?) kullanıldı ve Türk hava savunma sistemleri kör edildi. Doğrusu bu seviye bir operasyonu Fransa yapmamış dahi olsa Fransa'nın en üst seviyeden onay ve desteği olmadan yapılması akla pek inandırıcı gelmiyor. Saldırını sonucunda ne tür zarar oluştuğu konusunu geçelim.

Saldırı döneminde Mısır ile de aramız Libya ve Müslüman kardeşler konularından bozuk idi ve Mısır'ın elinde de bu uçaklardan vardı ancak bu seviye bir operasyonu desteksiz yapabilme kabiliyetleri tartışmalı bir konu. Libya politikalarında karşı cephemizde olan Rafal sahibi diğer ülke ise BAE.

Yazının Devamı

8,4 % Rekor Büyüme Kulağa Nasıl Geliyor?

Biraz inanılmaz geliyor değil mi? Elbette geçen seneki Covid daralması sonrasında birçok ülkede büyüme beklentileri yüksekçe. Ama 8,4% ? Hayli iddialı...

OECD'ye bakalım.. Türkiye'nin 2021 büyüme beklentisi için ne demiş? Eylül 2021 raporunda 8,4% demiş. G20 içindeki ülkelerden Çin'e 8,5 demiş, ardından biz geliyoruz. Avrupa ülkelerine ise açık ara fark atmışız.

Dünya Bankası'nın Haziran raporu daha mütevazı. 2021 için 5% büyüme öngörmüş.

Yazının Devamı

İngiltere’de ortaokul ziyareti

Geçenlerde bir yakınım ile beraber, İngiltere’de yaşadığımız bölge civarındaki bir devlet ortaokulunun “tanıtım gününe” katıldık. Eylül ve Ekim aylarında, ortaokullarda, genelde sonraki dönem için aday öğrencilerin, okulları tanıması için bu tanıtım günleri (Open Days) oluyormuş. Yani, genelde beşinci sınıfa giden 9-10 yaş grubundaki çocuklar velileri ile bu tanıtımlara katılıyorlar. Altıncı sınıf ilkokulun son sınıfı, yedinci sınıfa, 11-12 yaşında yeni okulda başlıyorlar ve genelde üniversiteye kadar devam ediyorlar. (Basitleştirerek anlattım, gerçek durum daha karmaşık)

Devlet ortaokulunun tanıtım günü neden oluyor? Zaten civarda oturan öğrenciler, ilkokulu bitirince mecburen bu okula gidecek, bu işte bir gariplik yok mu? Açıkçası bu konu benim de tuhafıma gitti. Özel okul olsa anlaşılır bir durum. Ne kadar iyi reklam yaparsa, okul kendini iyi pazarlarsa o kadar çok talep alacak ve fiyatlarını da ona göre ayarlayacak. Peki devlet okulu neden civar muhitteki ailelere okullarının çok iyi bir seçenek olduğunu anlatmaya çalışıyor?

Bu sorunun tam cevabını bulamadım, ancak bazı tahminler yürüteceğim. İngiltere’de devlet okulları başta olmak üzere tüm okul tipleri hakkında detaylı istatistikler tutuluyor. Okulların ne seviyede başarılı olduğu, ailelerin okulları ne seviyede tavsiye ettiği, mezunların ne seviye okullara girdiği vs. Okullara yapılan denetimler sonucu okulların başarısı sınıflandırılıyor. Tüm bu bilgiler de halka açık. İsteyen Ofsted in web sitesinden istediği okullar ile ilgili istatistiklere, denetim raporlarına ulaşıyor. Okulların öğrenci kabul bölgeleri ve istatistiklerini emlak verileri ile birleştiren paralı uygulamalar da var. (“locrating” gibi). Böylece yeni bir bölgeye taşınacak aile, ilgilendiği evin hangi okulların kapsama alanında olduğunu görebiliyor.

Yazının Devamı

Fransız Ajanı Mark ne anlatıyor?

Mark Eşanje 58 yaşlarında emekli olma sürecine girmiş bir Fransız ajanı.

Saddam’ın devrilmesi ve sonrasındaki dönemde Kerkük'te Amerikalılar ile çalışmış, Suriye’de, Libya’da, Nijer’de görev yapmış, operasyonlara katılmış. Son dönemlerde, herkesi memnun etmese dahi, yaşadıkları hakkında İsviçre’deki evinde kitap yazıyor ve basına konuşuyor. Mark’ı pek ana akım medyaya çıkartmıyorlar ancak yüksek kredibilitesi olan bazı alternatif kanallarda hayli ilginç açıklamalarda bulundu.

Bu yazının amacı Mark’ı tanıtmak, röportajlarda söylediklerini özetlemek, batılı ajanların bizim komşu coğrafyalarımızda ne işler çevirdiğini daha iyi anla(t)mak ve belki de bu açıklamalardan öğrendiklerimiz ile memleket faydasına ne yapılabilir çıkarımda bulunmak.

Yazının Devamı

İstanbul için elektrikli taksi tasarlamak

Bir sene aradan sonra geçen ay ( Ağustos) İstanbul’da birkaç kez taksiye binme fırsatım oldu. Beşiktaş bölgesinde park sorunu olduğu için genelde o civarda kullandım.

İlk bindiğimde ön panele monte edilmiş büyükçe elektronik bir alet vardı. İTaksi galiba sistemin adı. Anladığım kadarıyla İBB’nin Uber benzeri taksi çağırma sistemiymiş. “Nedir bu?” sordum. Taksici: “kullanmıyorum pek ise yaramıyor” dedi. Sanıyorum BiTaksi’nin de uygulaması ön panele ilişik bir telefonda çalışıyordu.

Diğer bindiğim takside de İTaksi sistemini gördüm ve açıktı. Şoför ara sıra iş geldiğini ama sorunlar olduğunu söyledi. “Uber işi ne oldu?” dedim.. “Uber yasaklandı ama gizliden Uber işi yapanlar var” dedi. Galiba yurtdışı hatlı telefonlar üzerinden servis verilebiliyormuş. Bir ara “mavi lüks taksiler vardı o iş ne oldu pek görmedim?” dedim. “Hala var ama azaldı” dedi. Pek talep olmamış galiba şoförlerin bir kısmı sarı taksiye geri dönmüş.

Yazının Devamı

Türkün çöp ayrıştırma ile imtihanı

Türkiye, çöp ayrıştırma performansı konusunda dünyada son sıralarda yer alıyor. Arama motorunda ‘worst trash recycling countries’ olarak arama yaptığınızda çıkan kaynaklara göre plastik geri dönüşümünde dünyanın en kötüsü Şili sonraki ülke Türkiye. Dünyada 200 civarı ülke içinde sondan ikinci sırada olduğumuza ben inanmıyorum ama muhtemelen son 20%’lik dilimde olduğumuz ve toprağa en çok atık gömen ülkeler arasında olduğumuz doğrudur.

Aynı aramayı, en iyi performanslı ülkeler olarak yaptığınızda ilk sıralarda Almanya, Avusturya, Güney Kore, Galler, İsviçre gibi ülkeler çıkıyor.

Zengin ülkelerin çöp ayrıştırma performansının yüksek olması bir tesadüf müdür? Üstelik bu ülkeler petrol ve doğal kaynak zengini ülkeler değil. İşçilik maliyeti yüksek olan, yüksek verim ve teknoloji seviyesindeki ülkeler.

Yazının Devamı

Toryum yakan reaktör Gobi’de ateşlendi

Nükleer santrallerde yaygın olarak kullanılan teknoloji Uranyum yakıtı bazlı teknolojiler. Toryum yakıtlı nükleer santral konusu yeni bir konu değil. 1960’larda ABD’de bu reaktörler yapıldı, birkaç sene çalıştırıldı ve stratejik sebepler ile bu teknoloji rafa kaldırılarak Uranyum yakan santral teknolojisine yatırıma devam edildi.

ABD NEDEN TORYUM YAKAN SANTRALDEN VAZGEÇTİ?

ABD 1960’larda birçok belirgin faydası olmasına rağmen bu teknolojiyi rafa kaldırdı.

Yazının Devamı