Massimiliano Arif Ay

Massimiliano Arif Ay

Köşe Yazısı

İsrail ve NATO, İsviçre'nin Türkiye büyükelçisini cezalandırdı mı?

Eylül ayında İsviçre'nin Türkiye Büyükelçisi Jean-Daniel Ruch İsviçre Konfederasyonu Güvenlik Politikaları Sekreteri olarak atanmıştı ve 2024 yılının başından itibaren göreve başlayacaktı. Büyükelçi Ruch'un atanması sürpriz oldu. Aslında pek çok kişi, görevin İsviçre yönetiminde hızlı bir kariyer yapmayı başaran ve bugün NATO lehine en katı seslerden biri olan Finlandiya vatandaşı Pälvi Pulli'ye verileceğini düşünüyordu. Keza basın toplantısında da Jean-Daniel Ruch İsviçre'nin tarafsızlığını savunmuştu. Bu iyiye işaret sayılabilirdi ve hemen elbette Amerikancılar saldırıya geçti.

Ekim ayında beklenmedik bir şekilde sağcı “Blick” ve “Sonntagsblick” gazeteleri Ruch’a karşı düşmanca medya kampanyası başlattı. Onu bir erotoman olarak aşağıladılar ve şantaja açık olmakla suçladılar. Diğer yandan kendisini tanıyanlar, onun bağımsız ve diyaloğa açık bir diplomat olduğunu biliyordu. Büyükelçi Ruch'un yerine, Londra'da eğitim almış, Brüksel İsviçre'yi NATO'da temsil eden, son olarak NATO'nun Kosova misyonunda görev almış olan bir tuğgeneral olan Markus Mäder Güvenlik Politikaları Bakanı görevine getirilmiştir. Ve yardımcısı kim olacak? Tabii ki, bugün İsviçre'de bulunan en uygun Ukrayna yanlısı seslerden biri olan ultra Atlantikçi Pälvi Pulli. İsviçre gazetesi ‘Weltwoche’ açıkça bir "NATO darbesinden" bahsediyor ve endişe verici bir soru soruyor: Bu karara gizli servisler ve yabancı hükümetlerin müdahalesi var mı?

İsviçre'nin Ankara büyükelçisine yönelik aşağılayıcı kampanya, İsviçre Halk Partisi (SVP) üyesi, Zürih'in milliyetçi Milletvekili Alfred Heer tarafından başlatılıyor. Bu siyasi parti, bir deyişle NATO'ya karşı ama İsviçre'nin ulusal egemenliğinden yanadır, ancak gerçekte yalnızca bir seçim sahtekârlığıdır. Pratikte SVP İsrail'le dayanışmanın ön saflarında yer alır ve üyelerinin çoğu Amerikan yanlısıdır. Alfred Heer aynı zamanda Boll tarafından oluşturulan İsrail'e yakın bir düşünce kuruluşu olan 'Audiatur' Vakfının da başkanıdır. Peki Siyonistler Büyükelçi Ruch'tan neden nefret ediyor? Cevap basit: 2016-2021 yılları arasında Tel Aviv'de İsviçre büyükelçisi olan Ruch, Hamas ile sürekli diyalog halindeydi ve Filistinliler tarafından da takdir edilen bir diplomat oldu. Ayrıca, 2022 baharında Büyükelçi Ruch, Ukrayna ile Rusya arasındaki barış görüşmelerinde (İngilizler tarafından sabote edilmiş olan)Türkiye'nin çabalarını destekledi.

Yazının Devamı

Çin’e karşı nefreti körükleyen bir gazetecilik olmaz

"Eylem-Azione", Migros alışveriş merkezleri tarafından İsviçre'de yayınlanan ve halka ücretsiz olarak dağıtan haftalık bir gazete. Bu İsviçre gazetesi, görevi Sinofobiyi körüklemek olan İtalyan gazeteci Federico Rampini'ye gazetede düzenli olarak yer verir.

16 Ağustos tarihli sayısında, okuyucularda Çin nefreti ve komünizm karşıtı duyguları körüklemeyi amaçlayan “Çin'in Kölesi Batı" başlıklı bir tam sayfa buluyoruz.

Şimdi bazı iddiaları ele alıp çürütmeye çalışalım;

Yazının Devamı

Tarafsız İsviçre yine NATO yanlısı!

Genellikle bu derslere devam eden Uluslararası Çalışmalar Enstitüsü (İHEID) öğrenciler yerine, NATO'nun Rusya'ya karşı doğuya nasıl genişletileceğini ve savaşa devam etmek için Ukrayna ordusuna nasıl silah tedarik edileceğini tartışmak üzere üniformalı yabancı askerler (İsviçre topraklarında buna izin verilmemesine rağmen) yer aldı.

İsviçre, saldırgan (birçoğunun inandığı gibi savunma amaçlı değil) bir askeri koalisyon olarak bildiğimiz Atlantik İttifakı devletleri ile ortak bir sempozyuma ev sahipliği yapan NATO üyesi olmayan ilk ülke oldu. Bu siyasi-askeri sempozyum, sanki yetmiyormuş gibi, Ukrayna'daki savaşın halen sürmekte olduğu uluslararası gerginlik bağlamında gerçekleşiyor.

İsviçre Devlet Sekreteri– sendikalarca aşırı Avrupacılığı açısından eleştirilen – Livia Leu ile, İsviçre Konfederasyonu adına İsviçre Ordusu Başkomutanı (ki şimdilerde subaylarının eğitimini ABD'ye bırakan) Thomas Süssli tarafından temsil edildi.

Yazının Devamı

İsviçre'nin BM Güvenlik Konseyi'ne seçilmesinin faydadan çok riski var

9 Haziran 2022 Perşembe günü İsviçre Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne seçildi. İsviçre Konfederasyonu bu organın daimi üyelerinin bir parçası olmasa da (ki ancak bunlar -daimi üyeler- karar mekanizmasında ağırlığı olanlardır) ne yazık ki kutlanacak pek bir şey yok.

Yazının Devamı

Çok kutupluluk bir devrimdir gala yemeği değil

Çin başta olmak üzere gelişmekte olan ülkelerin hızlı ekonomik büyümesi sayesinde çok kutuplu dünyanın ortaya çıkabileceğini düşünmüş ya da belki de daha iyisini umduğumuzu söylemiştik. Özünde, üretici güçlerin gelişmesine ve daha adil ticaretle emperyalizmin üstesinden gelecek yeni bir jeopolitik düzene barışçıl bir geçiş umuyorduk.

Yine de bunun böyle olamayacağını biliyorduk: bilimsel sosyalizm bizi en başından çıkılan yolun başka olduğu konusunda uyarmıştı. Sorun yalnızca emperyalizm (bir yağma ve tahakküm sistemi olarak) var olması değil, her şeyden önce her çığır açan değişimin aslında sınıf çatışmasının patlamasından kaynaklanması ve bunun çoğu zaman şiddet içeren biçimlerde gerçekleşmesidir: yükselen burjuvazi, Batı'yı liberal demokrasiye kavuşturmak için kralların kellelerini almış, Fransa ve ABD'de kanlı devrimler gerçekleştirmiştir. İsviçre'deki Bellinzona'da da ruhbanların kafasında topların patladığı radikal bir devrimimiz gerçekleşmişti.

Bugün, 1999'da Belgrad'daki Çin Büyükelçiliği'nin NATO tarafından bombalanması, Libya Arap Sosyalist Halk Cemahiriyesi'nin 2011'de yıkılması, 2014 yılında Ukrayna'da Banderist darbe, 2016'da Türkiye'de darbe girişimi veya genel olarak Bağlantısız Ulusların Balkanlaşması ve benzerinden bıktık, bugüne kadar başlarını eğerek acı çeken gelişmekte olan ülkeler, her türlü batı endişesini dile getirdi ve güç kullanımının artık bir tabu olmadığına ve her şeyden önce artık ABD, AB ve müttefiklerinin tekeli olmadığına karar verdi.

Yazının Devamı

NATO'ya başkaldıran Amiral Falco Accame anısına

İtalyan Amiral Falco Accame geçen haftalarda 96 yaşındayken vefat etti. İtalyan gazeteleri bu vefate bolca yer vermişse de Avrupa'nın geri kalanında kimse umursamadı. Atlantik sistemine karşı duran demokratik bir asker, bir sosyalistti. Amiral Falco Accame pasifist hareketin referans noktasıydı ve her zaman NATO'ya karşı her mücadelede ve emperyalizmin saldırısına uğrayan halkların yanındaydi. Kendisi İtalya'yı, NATO’nun eski Yugoslavya’da işlediği savaş suçlarından yargılandığı “Ramsey Clark Mahkemesi”nde temsil etti.

Nazilerden kurtulduktan sonra Falco Accame Livorno Deniz Harp Okuluna girdi ve askeri kariyerine başladı. Bir subay olarak İtalyan Donanması için mayın temizleme mekanizması icat etti. Ancak, gerektiğinde kendi ordusuna karşı taraf tutmaktan korkmuyordu: üstlerin askere karşı suistimallerine karşı çıktı. Bu nedenle, 1975'te, üstlerin sıradüzenine karşı eğittiği askerilini komuta ettiği gemisindeki kariyeri aniden sona erdi!

Görevden alınan Falco Accame, barışın tarafında siyasete girdi. Folgore tugayının askerleri Somali'deki sivillere işkence yaptığında, bu İtalyan askerlerini “ırkçı saçmalık” ilan etti. İtalyan Sosyalist Partisi'ne katıldı ve 1976'da milletvekili seçilerek İtalya Cumhuriyeti Parlamentosu Savunma Komisyonu başkanı oldu. Parlamento üyesi olarak Falco Accame, istihbarat servisleri üzerindeki demokratik kontrolü genişletmek için çok çalıştı.

Yazının Devamı

Önceliğimiz, Rusya'ya ile savaşmaktan kaçınmaktır. Gerisi bizi ilgilendirmez!

Alman Donanma Komutanı Koramiral Kay-Achim Schönbach, Rusya'nın Ukrayna'yı işgal etmek istediği "safsatasını" dilegetirdikten sonra istifa etti (ya da daha doğrusu istifaya zorlandı!). Schönbach sahip olduğu gerçeğe sadakat cesareti NATO'yu rahatsız etti.

Atlantik soluna yakın bazı İsviçreli gazeteciler, Amiralin ne devrimci ne de pasifist olduğunu açıklayarak olanları geçiştirmeye çalıştı. Bu şekilde halkın kafasını karıştırıp ideolojik olarak savaşa hazırlamak istiyorlar.

Yazının Devamı

WhatsApp İsviçre ordusunda yasaklandı: Yakışan yapıldı ancak yetersiz!

Massimiliano Arif Ay, İsviçre Komünist Partisi Genel Sekreteri

İsviçre Ordusu, ulusal egemenliği sözde savunursa da aslında NATO ile bütünleşmeye devam etmektedir. Yine de 2022'nin başında yakışan yapıldı ve "WhatsApp" yazılımının kullanılması yasaklandı. Sonunda!

ABD mesajlaşma uygulamasının güvenirliğindeki sorunlar yıllardan beri bilinmekte, öyle ki İsviçre Ulusal hükümetinin yedi bakanına da bu durum bildirildi. Öte yandan İsviçre Ordusu, subaylarının yabancı hükümetler ve hatta suç örgütleri tarafından kolayca kontrol edilebilen ortak bir ticari uygulama yoluyla dahili ve dolayısıyla kendi içinde ulusal güvenliğe duyarlı belgeler göndermelerine izin vermeye devam etti.

Yazının Devamı

Afganistan'da barış ancak çok kutuplulukla mümkün olacak!

Emperyalizm, en iyi silahlı bile olsa yenilmez değildir! Afganistan'dan çıkarılacak önemli ders budur. Gelecekteki gelişmelere bakılmaksızın son olaylar , 2001'den beri ABD, NATO ve komplocu Avrupa hükümetleri tarafından izlenen "sürekli savaş" ve askeri işgal stratejisi için küçük düşürücü bir yenilgidir.

AFGAN EMİRİNİN FİKİRLERİNİ SADECE AFGAN HALKI YARGILAMALI!

Bu olaylar Afgan emirinin ideolojik fikirleri temelinde değil, emperyalizme zarar verip vermediğine göre analiz edilmelidir (burada Stalin'in "Leninizmin İlkeleri" kitabına atıfta bulunulmaktadır).

Yazının Devamı

İsviçre Komünistleri gıda egemenliği için çiftçileri ve çevrecileri birleştirdi

İsviçre, kanton adı verilen 26 eyaletten oluşan federal bir ülkedir. 26 İsviçre kantonunun her biri kendi anayasasına sahip birercumhuriyettir. 13 Haziran 2021 Pazar günü İsviçre'nin İtalyanca konuşulan güneyinde halk, Cumhuriyet ve Kanton Ticino’nun Anayasasının değiştirilmesine yönelik İsviçre Komünist Partisi'ninönerisini kabul etti.

Anayasa'nın 14. maddesi kanton tarafından çabalanacak toplumsal hedefleri gösterir. Bu sosyal hedeflerden bazıları şunlardır:

- Herkesin kirası ödenebilecekuygun bir ev bulabilmesi

Yazının Devamı

Küresel salgına karşı savaşta sosyalist Çin örneği

"2020 yılında Çin, küresel COVID-19 salgınının etkilerinin üstesinden gelerek dünyanın en büyük ekonomileri arasında pozitif büyüme sağlayan birinci ülke oldu. Çin'in küresel salgınla savaştaki çabaları ve etkinliğine dair yorumunuz nedir?”

Bu, yakın geçmişte İsviçre Komünist Partisi'nin Locarno merkezini ziyaret eden Çin Halk Cumhuriyeti devlet televizyonu CCTV muhabirinin tarafıma yönelttiği soruydu.

İkirciklenmeksizin şu yanıtı verdim; Çin atik davrandı ve sağlık alanında daima uluslararası işbirliğini öznedirmeye çabaladı. Avrupa'da, tek tek ülkeler sınırlarında maskeleri çalarken Çin maskeyi en çok zorluk çeken ülkelere ücretsiz gönderdi, tıbbi ve bilimsel personel düzeyinde işbirliğini etkin biçimde özendirdi. Ancak Çin küresel salgına bu kadar başarıyla dayandıysa bunu sağlayan üç ana etmen vardır:

Yazının Devamı

Vatanseverlik aynı zamanda gıda egemenliğini de sağlar: İsviçre örneği

Paul Mcmahon'un Gıda ve Tarım Örgütü'nden 170 ülkenin kalori üretimi ve tüketimi üzerine yaptığı hesaplamada İsviçre büyük ölçekli gıda ithalatçısı ülkeler arasında yer almıştır. İsviçre gereksinimine kıyasa çok düşük bir oranda üretir ve ama gerekli ürünleri satın alır. Bu nedenle İsviçre, piyasa dalgalanmalarına ve küresel jeopolitikteki değişikliklere karşı çok kırılgandır ve nüfusunun beslenmesinde büyük ölçüde yabancı ülkelere bağlıdır. Küresel salgın, ilgili ticaret kısıtlamaları, sınırların kapatılması ve benzeri durumlar, gıda konusunda başka ülkelere olan bu bağımlılığın ne kadar sorunlu olabileceğini de göstermiştir.

Uluslararası ölçekte artan istikrarsızlık ortamındayız ve bu İsviçre'de giderek daha belirgin hale geliyor: iklim değişikliği; 2008 mali krizi sonrası yaşananlar; sağlık krizi ve bunun sonucunda gıda fiyatlarındaki baş döndürücü artış; göç dalgaları oluşturan emperyalist savaşlar ve benzerleri. Bunların hepsi, tarım ve hayatta kalma konularında dikkate alınması gereken unsurlardır. Ancak yetmez: tarımsal ürünlere ilişkin finansal spekülasyon gibi olguları da azaltmamız gerekiyor ve emperyalist ülkelerin gelişmekte olan ve sosyalist uluslara karşı yürüttüğü ambargolara ve ticaret savaşlarına karşı harekete geçmek önemlidir.

KENDİ GIDASINI TEDARİK ETMEK İŞÇİ SINIFININ ÇIKARINADIR

Yazının Devamı

İsrail askerleri de acı çekiyor ama bu onları mağdur yapmaz!

Massimiliano Arif Ay / İsviçre Komünist Partisi Genel Sekreteri

Bugün sizlere, Güney İsviçre'de, Locarno Uluslararası Film Festivali'nin son gösterimlerinden birinde izlediğim ve yönetmen Yona Rozenkier tarafından çekilen "Hatzlila" (İngilizce: "The Dive") adlı bir filmden bahsetmek istiyorum.

Ulusal.com.tr okurlarının Filistin sorununa bakışlarındaki duyarlılığı çok iyi biliyor, kültür dünyasına emperyalist ve Siyonist sızma -girişimlerinin- ortak endişelerimiz olduğunu düşünüyorum.

Yazının Devamı

Aşı tartışması ve Avrupa solu

İsviçre Komünist Partisi Genel Sekreteri

Massimiliano Arif Ay

Bugün salgın bağlamında tartışılan konulardan biri aşılardır.

Yazının Devamı