ABD'nin Afrika BOP’u: Sudan’ı beşe bölmek istiyorlar
ABD, Avrasya'nın Afrika'da yükselmesini engellemek için gözünü Sudan'a dikti. Sudan'daki hassas dengeleri kaşıdı. Yine böl, parçala, yerleş ve yönet planı devrede. ABD, 2011 yılında tam yapamadığını bugün yapmak istiyor. ABD Sudan'ı 5'e bölmek istiyor.
ABD bir yandan Ukrayna üzerinden Rusya’yı, Asya-Pasifik’te Çin’i, 2023 Haziran seçimlerinde Amerikancı Millet İttifakı ile Türkiye’yi, Batı Asya’da nicelerini İran’ı, Suriye’yi Irak’ı, Filistin’i, Kazakistan’ı, Körfez ve Arap ülkelerini kuşatmaya çalışırken bir elini de Afrika’ya uzatmaya çalışıyor. Sön dönemde millileşme yolunda olan Afrika’da kaos yaratarak kendine alana açmaya çalışıyor. Senaryosu aynı; böl, parçala, yerleş ve yönet… Sudan’da bugün “iç çatışma, derin devlet hesaplaşması” yorumları ile asıl gerçek gözden kaçıyor. ABD, Sudan’ı Sudanlıların altınlarını, petrolünü, madenlerini istiyor. ABD, Çad’ı Sudan ile Mısır’ı Etiyopya ile savaşa sürükleyerek Nil’e, Kızıldeniz’e yerleşmeyi hedefliyor. Yaşananların özetiyse şu: ABD, Sudan merkezi yönetiminin Avrasya ile bütünleşmesini durdurmak. Çünkü böylece Rusya’nın Kızıldeniz’e üs kurmasını engelleyecek, Çin’in yatırımlarını kesecek, Türkiye’nin tarihsel varlığını yok edecek, İran’a etki alanı bırakmayacak. Sudan’ı 5’e bölüp kurduğu devletçiklerle Mısır’ı, Suudi Arabistan’ı, Birleşik Arap Emirlikleri’ni sıkıştıracak.
AFRİKA’DA MİLLETLEŞME DÖNEMİ ATLANTİK CEPHESİNİ RAHATSIZ ETTİ
Sudan'da yaşanan iç çatışma, Atlantik cephesine alan açmak için bulunmaz bir nimet. Nitekim ülkenin yakın tarihi acı derslerle dolu. Çok değil 12 yıl öncesine bakacağız.
Vaktiyle bir Sudan devleti vardı. 2011 yılında, yüzbinlerin öldüğü, milyonların göçe zorlandığı Darfur iç savaşı çıktı. Müslüman, Hıristiyan kışkırtması öyle ileriye taşındı ki Sudanlıları siyah-melez diye birbirine kırdırdılar. Bu kanlı iç savaştan sonra Sudan'ı önce Kuzey ve Güney diye ikiye böldüler. Şimdi bir Sudan var bir de Güney Sudan devleti.
ABD SUDAN'I 5'E BÖLMEK İSTİYOR
Takvimler 2019'u gösterdiğinde Sudan'da henüz Turuncu Darbe başlamamışken Sudan Devlet Başkanı Ömer El Beşir Rusya'yı ziyaret etti. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüştü. Destek ve koruma talep etti. Nedeni ise ABD'nin BOP planıydı. Rus medyasına Darfur krizinde Sudan üzerindeki “büyük ABD baskısı ve komplosunu” ve Güney Sudan'ı ayırması için hükümetine uygulanan büyük baskıyı anlatmıştı. Beşir, ““Şimdi, Amerika'nın amacının koruma ve güvenlik bulamazsak Sudan'ı beş ülkeye bölmek olduğuna dair bilgimiz var. Amerika dünya liderliğini ele geçirdi ve Arap dünyasını mahvetti. (Bakın) Afganistan'da ne oldu, Irak'ta ne oldu, Suriye'de ne oldu, Yemen'de ne oldu, Sudan'da ne oldu. Sudan'ın bölünmesi Amerikan baskısı ve komplosu altındaydı. Plan, Sudan'ı yok etmek ve beş ülkeye bölmek. Bu Amerikan planı...” demişti.
ABD’nin bölme planını ilk dile getiren kişi de 2007'deki Sudan Savunma Bakanı Abdul Rahim Mohammad Hussain. Eğer Amerikalılar ya da Avrupalılar tek taraflı olarak Sudan'a kuvvet göndermeye karar verirlerse ister Amerikalılar ister Avrupalılar olsun savaşacaklarını söylemişti.
"Doğal kaynaklar açısından zengin olan ve son dönemde büyük miktarda petrol rezervine ulaşarak Çin, Malezya ve Hindistan gibi ülkelerden yabancı yatırımları çeken birleşik bir Sudan istemiyorlar. ABD, Avrupa ülkeleri ve İsrail, Sudan'ı yok etmek, 5 parçaya ayırmak istiyor. Bağımsız bir Darfur, Güney, Doğu, Nubya Eyaleti ve Orta Sudan olmak üzere beş ülkeye bölmek istiyor. Çünkü onlar Sudanlıların bu potansiyeli hak etmediğini düşünüyor."
2007'de Sudan Savunma Bakanı Abdul Rahim Mohammad Hussain'in verdiği röportajda bahsettiği 5 sözde ülkeden biri olan sözde Nubia Devleti'nin sınırları Nil Nehri'nin geçtiği stratejik bir bölgede yer alıyor.
Sudan yönetiminin ifadesi ile Batılılar "sahte bir kriz vakası" yaratarak Darfur'da iç savaşın bahanesini yarattı. Bu hikâye mazlum milletler için çok tanıdık. Bir dönem BOP planını Türkiye'de hayata geçirmek istediler Türk milletinin iradesini aşamadılar. Ama Irak, Suriye, Afganistan, Yemen, Tunus, Balkanları göz yaşlarına boğdular. Peki, "Irak rejiminin kitle imha silahlarını buldular mı ve şimdi Irak'a ne yaptılar?" Aynı soru bugünün Sudan'ı için de geçerli...
2019 yılında Sudan’da El Beşir’in devrilmesi bir emperyalist “SALDIRI”
Türkiye’de devlet medyası ve ana akım medyası 2019’u “Devrim” olarak tanımlamaya çalışıyor. Oysa Ömer El Beşir’e 2019’da yapılan darbe bir “Turuncu devrim” girişimiydi. Sudan’daki saflaşma “Sivil-asker kapışması” veya “vesayet” değil; Sudan devletinin bütünlüğünü korumak isteyenlerle bölücüler arasında yaşanmakta.
3 maddede Sudan’da bugün gerçek ne?
1. Sudan Ordusu, 2019-2021 arası Darfur krizinde uzlaşmayı seçti, “sivilleştirme” dayatmasına ortak hükümetle taviz verdi. 2021 yılındaysa, Batı’ya tavır aldı “sivilleştirme” baskısını reddetti. Şimdi Sudan Ordusu bu yüzden düşman hedef ilan edildi. Emperyalizmin saldırı döneminde, savunma mevziisinde tavır alan “2. Güç” yani Hızlı Destek Kuvvetleri ise Batı’nın yanına düştü.
2. Bugün Sudan’da “laik-anti laik çatışması” yaşanmıyor. Sudan merkezi yönetiminin ve Sudan ordusunun başındaki isim General Abdulfettah el-Burhan, “muhafazakâr veya şeriatçı” olduğu için değil, “ılımlı İslam” olmadığı yani ABD’yle iş birliği yapmadıkları için hedef alınıyor. HDK komutanı Muhammed Hamdan Dagalo, Burhan'ın radikal dini anlayışı beslediğini iddia ederek kendisine uluslararası meşruiyet sağlamaya çalışıyor.
3. Afrika’da “kabileler konfederasyonu/ federasyonu” gibi bölücü çağrılarla Afrika ülkelerinin milletleşmesi engellenmeye çalışılıyor. Emperyalizmin aletine dönüşebilecek bölgesel güçlerin merkezi iktidarın çatısı altına alınması çabalarıysa “taht kavgası” değil “devlet-ulus” inşa etme sürecinin bir parçası.