Bora Özizmirli

Bora Özizmirli

Köşe Yazısı

Devletimiz medyaya müdahale etmek zorundadır!

Son yazılarımda dış politikada Türkiye'nin "merkez ülke" haline geldiğini anlatmaya çalıştım.

Anlatmaya çalıştım fakat dış politikada alınan bunca önemli başarılara rağmen iç siyasette skandal gelişmelere tanık olmaktayız.

Türkiye'deki basın ve medyanın ne duruma düştüğünü Denizli'den örnekler vererek anlatmak istiyorum.

Yazının Devamı

Batılı ülkelerin Türkiye politikasında değişiklik yok

Son yazımda , Ukrayna krizi sonrası Batılı ülkelerin Türkiye'ye yönelik  politikalarını değişeceğini savunanların çok büyük yanılgı içerisinde olduklarını,  Batılı ülkelerin Türkiye'ye yönelik saldırgan politikalarında her hangi bir değişiklik olmayacağını, aksine Türkiye'ye yönelik tehditlerin artacağını belirtmiştim.

Belirttim, çünkü sırf Batılı ülkelerin Ruslara neler yaptığının farkında olmayıp hala ABD'den ve Batılı ülkelerden medet umanlar vardı.

Ukrayna krizi sonrası Batı'nın gözünde Türkiye'nin yıldızının parladığını, Türkiye'ye yönelik politikaların değişeceğini, Batı'nın Türkiye'ye dostane davranacağını savunanlar vardı.

Yazının Devamı

Türkiye çok kutuplu dünyada kendi kutbunu kurmaya çalışmaktadır

Türkiye'yi Rusya ile çatıştıracak herhangi bir adım, herhangi bir kışkırtma ülkemizi ateşe atabileceği gibi Türkiye'ye de herhangi bir yararı olmayacak, ama, böyle bir durum en çok ABD ve Batılı emperyalist ülkelere yarayacaktır.

Ne mutlu ki, içimizdeki Amerikancılara rağmen Sayın Cumhurbaşkanımız liderliğindeki Türkiye'nin tüm milli kuvvetleri, sürece müdahalede bulunup Amerikan çıkarları uğruna ülkemizi Rusya ile karşı karşıya getirecek uygulamalardan kaçınmış, Rusya'ya herhangi bir yaptırım uygulanmayacağı açıklanmıştır.

Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, hem Ukrayna'yı hem de Rusya'yı kaybetmek istemediğini belirtmiş, tavrını ortaya koymuştur.

Yazının Devamı

Erdoğan, Zelenskiy'i kendi yanına çekmeye çalışıyor

Geçen yazımda, Türkiye'ye yönelik en büyük tehditlerin ABD ve NATO kaynaklı olduğunu, şimdide Batılı ülkelerin Ukrayna savaşını kullanarak Türkiye ile Rusya'yı karşı karşıya getirmek istediğini fakat Türkiye'nin bu kışkırtmalara uymayacağını, Rusya'yı karşısına almayacağını anlatmaya çalıştım.

Aslında biraz analiz etme yeteneğine sahip olanlar; iç ve dış kışkırtmalara ve Amerika'nın Türkiye'deki etki ajanlarına rağmen Türkiye'nin Rusya ile karşı karşıya gelmeyeceğini, böyle bir durumun asla söz konusu olmayacağını çok iyi bilirler.

Yine biraz analiz etme yeteneğine sahip olanlar, Türkiye'nin NATO'dan ve Batı kampından uzaklaştığını da çok iyi bilirler.

Yazının Devamı

NATO’yu Ukrayna'da ağır bir yenilgi bekliyor!

Öncelikle yazımızın başında belirtelim.

ABD'nin ve NATO'nun bu zamana kadar bize kan, gözyaşı ve darbeler dışında bir getirisi olmamıştır.

ABD ve NATO için Mehmetçiğimizi katlettirmek, Doğu Akdeniz'de saldırılar planlamak, darbeler yapmak, bizi soykırımcı ilan etmek, Ege denizinde balıkçı teknelerimize saldırılar düzenletmek, vb eylemler kendileri adına, son derece normal ve olağandır.

Yazının Devamı

Türkiye'nin milli ekonomi savaşı

Yoğunluk sebebiyle bir müddet köşe yazısı yazamamıştım.

Ancak bu yazımla, ekonomiyle ilgili bir çok kaygının yersiz olduğuna değinmek istiyorum.

Aslında ekonomideki olumsuz düşüncelerin aksine tarım ve hayvancılık dışında ekonomide çok büyük atılımlar mevcut. (Tarım ve hayvancılıkta bir takım sıkıntılar mevcuttur. Yalnız bu sorunlar aşılacak sorunlardır.)

Yazının Devamı

Ruslarla S-350 hava savunma sistemini üreten Güney Kore

Türkiye'de maalesef, iktidara muhalefet etmekle, devlete muhalefet iç içe geçmiş durumdadır.

Türkiye'nin ürettiği yerli silahlarla alay eden, ordunun operasyonları ile dalga geçen, S-400 gibi satın alınan silah sistemlerini "işe yaramaz, çöp" diye yerin dibine sokan, Türkiye'nin milli güvenliğini sağlamaya dönük mücadelesine alayla aşağılayarak tepki veren bir güruhla karşıya karşıyayız.

Bunu yapanlar, mevcut iktidarı zedelediklerini zannediyorlar, fakat aslında burada esas hedefe konulan, PKK ile mücadele eden Türk Mehmetçiği, hatta bizatihi Türkiye Cumhuriyeti’nin varlığıdır. Hedefe konulan, başta ASELSAN, ROKETSAN gibi bir çok yerli silah sanayisi kuruluşlarında gecesine gündüzüne katıp çalışan Türk mühendisleridir.

Yazının Devamı

Türkiye İttifakı'nın tam zamanı

12 Ağustos tarihinde "Acilen Türkiye İttifakı kurulmalıdır!" başlıktaki yazımda, Türkiye'ye yönelik ABD ve Batı kaynaklı tehditlerin arttığını, önümüzdeki dönem bu tehditlerinin daha çok artacağını belirtmiştim.

Tüm bu tehditlere karşı en büyük çözümün ise; Türkiye İttifakı ile çözüleceğini özellikle yazmıştım.

Daha önceki yazımlarımda bahsettiğim gibi AK Parti'nin kaderiyle Türkiye'nin kaderi, Türkiye'nin kaderiyle Cumhur İttifakı'nın kaderinin bir olduğunu belirtmiştim.

Yazının Devamı

Mehmetçik Afganistan'da aktif görev almalıdır

Ne zaman kafam karışıp, dost-düşman ayrımı yapmakta zorlansam, hemen kişilerin ve grupların emperyalizmle olan ilişkisine bakarım.

Düşünceme göre; bir grubun, kişilerin "dost" olması için, evvela emperyalizme karşı olması gerekirken, "düşman" olması için de emperyalizm ile işbirliği içinde olması yeterlidir.

Yani, başka bir ifadeyle; emperyalizme karşı iseniz "ilerici", emperyalizm ile birlikte iseniz "gericisinizdir". Bu aslında, olmazsa olmaz bir kanundur.

Yazının Devamı

Göçmen sorununun kaynağı ABD ve AB'dir

Türkiye'ye yönelik göçün esas kaynağı olan emperyalizmi, yani ABD’yi saptamazsak yapacağımız hiç bir tahlil, analiz bizleri çözüme götürmeyecektir.

Bu nedenle, Türkiye'ye yönelik göçün bir numaralı sorumlusunun ABD olduğunu, özellikle vurgulamamız gerekmektedir.

Belirtmekte fayda var; ABD göçmen sorunu ile saldırmış olduğu ülkeleri sadece bölüp parçalamakla kalmıyor, aynı zamanda böldüğü ülkenin insanlarını göçe zorlayıp komşu ülkelere tehdit unsuru olarak da kullanmaktadır.

Yazının Devamı

Acilen Türkiye İttifakı kurulmalıdır!

Türkiye Batıya karşı çok ciddi savaş vermektedir. Yazının başında belirtmekte fayda var. Yaklaşık 50-60 yıldır Türkiye gibi, Batı hakimiyetinde kalan bir ülkenin bu hakimiyeti yıkması kolay değildir. Zaten her fırsatta, “Ülke olarak çok zor, çok kritik bir süreçten geçiyoruz!” dememizin sebebi de budur.

Gerçekten çok ciddi bir süreçten geçiyoruz. Yapılacak en ufak bir hata, çok büyük sonuçlar doğurabilir. Ancak, ülkemize yönelik saldırıların tespitlerini iyi yapıp, kendi eksikliklerimizi iyi bilirsek, saldırıları geri püskürtmekte o kadar çok başarılı olacağımız kanaatindeyim. Zaten yazılarımın büyük çoğunluğu sorunlar ve çözüm noktaları üzerine olacaktır.

Türkiye, 2014 yılından beri, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve diğer milli kuvvetler tarafından( MHP-VATAN PARTİSİ ), batılı ülkelere karşı Tam Bağımsızlık oku atarken, diğer taraftan Türkiye'nin bu hamlesini hazmedemeyen emperyalist güçler, farklı saldırı yöntemlerini devreye sokmaya çalışmaktalar.

Yazının Devamı
  • 1
  • 2