Ali Rıza Taşdelen

Ali Rıza Taşdelen

Paris

Macron’un Ukrayna krizinde denge politikası

Macron’un Ukrayna krizinde denge politikası

ABD’nin Ukrayna’da ateşe sürdüğü Avrupa ülkeleri, içine düştükleri krizden bir çıkış yolu arıyor. Avrupalılar ABD’nin yaptırım kararına boyun eğmişler ama bu yaptırımların Rusya’dan çok kendilerini vurduğunu da görüyorlar. Bir taraftan silah sevkiyatı yapan Avrupa ülkeleri diğer taraftan “savaşın” komşu ülkelere sıçramasından endişe ediyorlar.

ABD’nin başını çektiği Batı ittifakının Ukrayna’da kaybettiği artık açık bir şekilde görülüyor. Ukrayna kriziyle birlikte enerji ve gıda alanında Avrupa’da yaşanan ekonomik kriz de ortada. Bu nedenle özellikle Fransa ve Almanya, sorunun diplomatik yolla çözülmesinden yana çaba harcıyorlar.

Yazının Devamı

Putin Avrupa’ya şah mat çekti

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, ABD’nin direktifle ülkesine yaptırım uygulayan "dost olmayan" ülkelerin Rus gazına rubleyle ödeme yapmalarına ilişkin ilgili kararnameyi imzaladığının açıklanmasıyla Avrupa’yı telaşlandırdı.

Rusya Devlet Başkanı 31 Mart 2022’de televizyonda yayınlanan konuşmasında, Rusya’ya yaptırım uygulayan ülkelere "Rus doğalgazı satın almak için Rus bankalarında ruble hesabı açmaları gerekiyor. Yarından itibaren teslim edilecek gazın ödemeleri bu hesaplardan yapılacak. Eğer bu yolla ödemeler yapılmazsa, tüm sonuçlarıyla birlikte bunu alıcılar açısından bir karşı direnme olarak kabul edeceğiz. Kimse bize bedava bir şey satmıyor, biz de herhangi hayırda bulunmayacağız - yani, Mevcut sözleşmeler iptal edilecek.” dedi.

FRANSA VE ALMANYA ENDİŞELİ

Yazının Devamı

Seçim sona erdi, şimdi ne olacak?

Günlerdir iki turlu Fransa cumhurbaşkanlığı seçimlerini takip ettik, değerlendirmeler yaptık ve Türkiye kamuoyuna sunduk. Bu yazımızı yazdığımızda Fransız seçmenler ikinci tur seçimleri için oylarını kullanıyordu. Seçimi kimin kazandığı sizler bu yazıyı okuduğunuzda Fransa’yı 5 yıl yönetecek cumhurbaşkanı belli olacaktır.

Bundan sonra seçilen cumhurbaşkanının önünde duran sorunları ve bu sorunlara getirdikleri çözümleri, çözümsüzlükleri konuşacağız. Le Pen’in çözümü, Macron’un çözümsüzlüğü temsil ettiğini söyledik. Bundan dolayı bu seçimin Fransa’nın kader seçimi olduğunu ifade ettik.

Yeni cumhurbaşkanı 13 Mayıs’ta resmen göreve başladıktan sonra Fransız halkını yeni bir seçim maratonu başlayacak. Birinci turu 12, ikinci turu 19 Nisan’da yapılacak milletvekili seçimleri için sandığa gidecek ve 577 milletvekilini seçecek.

Yazının Devamı

Le Pen’in Macron’u zorlayacağı seçimler

Fransa’da cumhurbaşkanlığı seçim maratonu dün başladı. Seçmenler birinci tur seçimleri için oylarını kullandılar. Yazımızı yazdığımızda seçimler devam ediyordu. Bugün ikinci tura kalacak adaylar belirlenmiş olacak. İkinci tur 24 Nisan’da yapılacak.

Bu seçimlerde üç etken belirleyici olacak: Ukrayna krizi; Rusya ve NATO’ya karşı tutum, yabancılar politikası ve sandığa gitmeyenler.

Seçim kampanyasının sona erdiği Cuma günü yayımlanan anketlerde Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron yüzde 28 ile önde görünmekle birlikte Ulusal Birlik Partisinin adayı Marine Le Pen son iki haftada hızla yükselişe geçerek yüzde 26 ile neredeyse Macron’u yakaladı. Üçüncü pozisyonda Boyun Eğmeyen Fransa adayı Jean Luc Melanchon da yüzde 13’lerden 18’e çıktığı görüldü. Arkasından Cumhuriyetçilerin adayı Valerie Pecresse ve Yeniden Fetih lideri Eric Zemmour da yüzde 8-9’larda.

Yazının Devamı

Medyanın halleri, Soner Polat’ın öngörüsü, Avrupa’nın arayışları

Ukrayna krizinde Türk medyası tekleşti, tek ses oldu ve dünyadaki Atlantik medyasının Türkiye’deki 5. kolu durumuna geldiler. İsim belirtmeye gerek var mı? Hükümet ve muhalefet medyası tek merkezden çıkmış yalan haberler ve analizler yapıyor. Strateji ve güvenlik “uzmanları” ellerinde çubuklar harita önünde kara propaganda yapıyorlar. Rusya’ya saldırıyorlar. Hele bir de Atatürkçülüğü kimseye bırakmayan NATO’cu generallerimiz var ki Rusya ve Çin düşmanlığında yarışıyorlar.

Dünya bir yol ayrımında. Atlantik yeniliyor, Batı çöküyor. Ama diğer taraftan yeni bir dünya kuruluyor. Asya Çağı başlıyor. Türkiye’nin de kaderinin belirleneceği bir dönüm noktasındayız. Tarih Vatanı için canını veren Mehmetçiği, Türkiye’yi bu karanlıktan çıkarak programı savunanı yazacağı gibi ihanet edenleri de yazacaktır.

Biz tarihe not düşelim: bir tek Ulusal Kanal ve Aydınlık gazetesi ABD emperyalizmine karşı vatan savaşı yürüten Türkiye’nin milli çıkarları doğrultusunda yayın yapıyor. Çünkü dünyaya Ankara’dan bakıyorlar, ülkemizin birliği ve beraberliği için emperyalizmin çetelerine karşı mücadele eden, bu uğurda şehit düşen Mehmetçiğin yanında konumlanıyor.

Yazının Devamı

Fransız seçimlerinde Ukrayna-Rusya gölgesi

Fransa cumhurbaşkanlığı seçimlerine üç hafta kaldı. Birinci turu 10 Nisan’da yapılacak.  Birinci turda, herhangi bir aday salt çoğunluğu sağlayamazsa en fazla oyu alan iki aday 24 Nisan'da düzenlenecek ikinci turda yarışacak.

Bir adayın seçimlere katılabilmesi için belediye başkanı, bölge meclisi üyesi, milletvekili veya senatörlerden en az 500 imza toplaması gerekiyordu. Anayasa Mahkemesi bu şartı yerine getiren 12 adayın seçimlere katılacağını açıkladı.

KAMPANYASIZ SEÇİM

Yazının Devamı

Rusya’ya yaptırımlar Avrupa’yı vuracak

Sarı Yelekliler Hareketinin Fransız hükümetini nasıl salladığı hepimizin hafızasında tazeliğini koruyor. Avrupa’nın Rusya’ya karşı uyguladıkları yaptırımların sonucunu ağır ödeyeceklerini ve önümüzdeki dönemde yeni halk hareketlerinin yükseleceğini baştan belirtelim.

Macron’un seçildiğinin ertesi günü 8 Mayıs 2017 tarihli Aydınlık gazetesindeki köşemde özetle şu belirlemede bulunmuştum: Macron Fransa’yı yönetemeyecektir. Atlantik gemisinin su almaya başladığı Batı’nın küreselleşmeci politikalarının iflas ettiği bir dönemde Macron’un neoliberal politikalarının başarı şansı yoktur. Ve iki yılını doldurmadan Sarı Yelekliler hareketi başladı.

Emperyalizm çürüyen kapitalizmse, küreselleşme de çürüyen, mafyalaşan ve asalaklaşan emperyalizmdir. Fransa Cumhurbaşkanı Macron işte bu miadını dolduran Neoliberalizmin temsilcisi olarak cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturtulmuştu.

Yazının Devamı

Ukrayna’da Nazileri gizleyen, NATO’yu savunan lider

Fransa Cumhurbaşkanı Emanuelle Macron, Rusya’nın ulusal güvenliği için NATO’nun doğuya doğru genişlemesini durdurmaya yönelik Ukrayna’ya karşı başlattığı askerî operasyon ile ilgili geniş bir ulusa sesleniş konuşması yaptı. Bir gün sonra da sürekli ertelediği cumhurbaşkanlığı adaylığını açıkladı.

Nicolas Sarkozy’den sonra François Hollande da Atlantik cephesinin has adamları olarak ABD’nin Avrupa’daki sözcüleri gibi hareket etti. 2014’de Ukrayna’da faşist darbenin ardından Avrupa kıtasında çalan savaş çanları karşısında telaşa kapılmışlardı. Kırım halkının Rusya’ya katılmaya evet demesiyle birlikte kriz daha da büyümüştü.

Avrupalı topraklarında savaş istemiyordu. ABD ise Doğu Avrupa ülkelerinin NATO’ya katılmasıyla birlikte Rusya’ya karşı savaş kışkırtıcılığı yapıyor ve NATO’yu doğuya doğru genişleterek Rusya’yı kuşatma politikası izliyordu. Ukrayna Rus sınırına dayanmada kilit bir ülke konumundaydı. Bağımsız bir politika geliştiremeyen Avrupa dün de bugün de ABD’nin yaptırım kararlarına ortak oldu.

Yazının Devamı

De Gaulle’ün plan ve piyasa ekonomisine bakışı

İkinci Dünya Savaşı’nda Fransa’nın Nazi işgaline karşı direnişi örgütleme ve zafere ulaştırmada De Gaulle ve Komünistlerin işbirliği tayin edici olmuştur. Ana eksenini De Gaulle’cü güçlerle Fransız Komünist Parti’sinin (FKF) oluşturduğu ve daha sonra 1.Geçici Hükümetin nüvesini oluşturacak olan “Ulusal Direniş Konseyi” (Conseil National de la Résistance-CNR) 27 Mayıs 1943’de kurulur. 15 Mart 1944’de CNR’in programı hazırlanır. Program iki ana başlıktan oluşmaktadır: birincisi direnişi örgütleyecek ve başarıya ulaştıracak bir “Acil Eylem Programı” ikincisi kurtuluştan sonra kurulacak hükümetin programı.

8 Mayıs 1945’de zaferden sonra Geçici Hükümetin başında olan de Gaulle, CNR’nin işgal döneminde hazırladığı programı uygulamaya başlar. 4 Kasım’da devlete bürokrat yetiştiren  “Ulusal Yöneticilik Okulu” (ENA) kurulur. Aynı gün son 30 yıldır budanmaya çalışılan Sosyal Güvenlik Kurumu yasalaşır (SGY). SGY tasarısı 1943’de CNR Programının hazırlık sürecinde FKP ve CGT’nin çabalarıyla programa girmiştir. 4 ana başlıktan oluşmaktadır:  1. Tüm sağlık hizmetleri parasız olmalıdır, 2. Sosyal sigortalar işçi, patron ve devlet temsilcileri tarafından yönetilmelidir, 3. Tüm risklerin idaresi tek bir sandık tarafından yapılmalıdır, 4. Kurumun finansmanı, çalışanların aylık gelirinden ve patronlardan prim kesintileri şeklinde yapılmalıdır. Haftalık çalışma da 40 saate düşürülür.

5 Ekim 1945’de kadınlara oy kullanma hakkı tanınır ve hükümet hızla kamulaştırmalara başlar: Enerji kaynakları, Renault, Fransız Hava Yolları devletleştirilir.

Yazının Devamı

De Gaulle: Bir gün dolar hakimiyeti sona erecek

Bir süredir, fırsat buldukça Alain Peyrefitte’in de Gaulle üzerine yazdığı 3 ciltlik “C’etait de Gaulle-Bu de Gaulle’du” kitabını okuyorum. Alain Peyrefitte, 33 yaşında milletvekili seçilmiş pek çok bakanlık görevi yanı sıra General De Gaulle’ün sözcüsü sıfatı ile 1959-1969 yılları arasında De Gaulle’e en yakın kişi olarak çeşitli görevlerde bulunmuş. Hükümet toplantıları ve devlet arşivlerine dayanarak De Gaulle ile geçen yılları bu 3 ciltte toplamış, her biri 600 sayfanın üzerinde. De Gaulle üzerine zengin bir kaynak. Aldığım notlardan Geçen hafta ABD-NATO ilişkilerini yazmıştım. Bu hafta ekonomi ve dolar üzerine. Gelecek haftalar serbest piyasa ekonomisi üzerine, Çin ile ilişkileri üzerine görüşlerini yazacağım.

İkinci Dünya Savaşı Avrupa’da büyük bir yıkıma yol açmıştı. Savaşın galiplerinden ABD savaştan çok az kayıpla çıkmış ve dönemin en güçlü emperyalist devleti olarak dünya hâkimiyeti peşindeydi.

Bütün gücüyle Avrupa’ya abanmıştı. Avrupa’yı Nazi işgalinden “kurtarmış” bir kahraman edasıyla hareket ediyordu. ABD derin devletinin NATO eliyle Avrupa’da oluşturduğu gizli gladyo örgütlenmesiyle hem askeri hem de ekonomik olarak Avrupa ülkelerini denetim altına alma çabasına girmişti.

Yazının Devamı

De Gaulle döneminde ABD-NATO ilişkileri

Fransa’da İkinci Dünya Savaşı’nın hemen sonrası saflaşma ABD ve NATO eksenli yaşanmıştı. Nazi işgaline karşı iş birlikçi bir çizgi izleyen, savaştan sonra NATO’nun kurulmasında aktif rol üstlenen ve ABD’nin şemsiyesi altına girmeyi kabul eden Sosyal Demokratlar ile Hitler faşizminin işgaline direnen ve bu direnişin sembolü olan, ABD ve NATO’ya karşı çıkan, kafa tutan, Fransa’nın NATO’nun askeri kanadından çıkmasını sağlayarak NATO kurumlarını topraklarından kovan General Charles de Gaulle arasında olmuştur.

FRANSA’DA GLADYO ÖRGÜTLENMESİ

Dönemin Başbakanı Paul Ramadier’nin bilgisi dahilinde Dışişleri Bakanı Georges Bidault ve Amerikalı meslektaşı General Marshall bir gizli askeri anlaşma yaparak, ABD derin devletinin Fransa’da Rüzgâr Gülü adıyla anılan gizli örgütlenmesini imza altına almış olurlar (1947).

Yazının Devamı

Afrika'da bağımsızlık rüzgarı

Geçen hafta pazartesi günü, United World International, “Yaptırımların ve çok kutupluluğun kavşağında Mali” başlığında çevrimiçi uluslararası bir konferans düzenledi. Konuşmacılar, Mali Yeniden Kuruluş Bakan İbrahim Ikassa Maïga ve Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcı Prof. Dr. Semih Koray’dı.

Konferansı benim de içinde bulunduğum birçok ülkeden basın mensubu izledi. Afrika’yı özellikle de Fransa’nın eski sömürgelerini yakından izleyen biri olarak son yıllarda şuna dikkat çektik: Afrika Avrasya’nın önemli bir parçasıdır. Latin Amerika’da öyle. Çünkü Avrasya kampını sadece coğrafya ile izah edemeyiz. Avrasya; doğan yeni dünyanın adıdır. Evet başını Çin, Rusya, Türkiye ve İran gibi Asya ülkeleri çekmektedir. Uygarlığın, barışın, paylaşımın ve devletlerin bağımsızlığının savunulduğu yeni bir dünya, yeni bir çağ; Asya Çağı.

Neoliberal küreselleşmeci politikalarıyla mazlum ülkelerin devlet bağımsızlığını tehdit eden, bölen parçalayan bunun için etnik ve dini temelde uluslararası boyutta terör örgütleri kuran, besleyen, silahlandıran ve milyonlarca masum insanı katleden başını ABD’nin çektiği Atlantik kampının karşısına dikilen güç Avrasya.

Yazının Devamı

Ukrayna'nın hayal kırıklığı

Atlantik kampının Rusya karşısındaki telaşının ve çaresizliğinin belirtileri ABD Başkanı Joe Biden’in geçen hafta yaptığı açıklamalarla daha net bir şekilde ortaya çıktı.

Biden, “Kısa vadede Ukrayna'nın şartları yerine getirip, NATO'ya katılabileceğini sanmıyorum.” dedi. Daha önce ileri sürdüğü “Rusya Ukrayna’yı işgal edecek” yaygarasından vazgeçerek “Bu küçük bir saldırı olabilir.” demiş.

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’in de olumlu bir sinyal vermediği ortada.

Yazının Devamı

ABD’nin saldırganlığı, AB’nin diyalog arayışları

Avrupa Birliği (AB) ülkeleri ve NATO, Ukrayna krizi ve Rusya’ya karşı alacakları tutum, izleyecekleri politikalar konusunda telaş içinde. Geçen hafta başından bu yana bir koşuşturmaca yaşanıyor. Rusya ulusal güvenliğini savunmada kararlı. ABD tehditler savuruyor ve AB’yi arkasında sürüklemeye çalışıyor. AB bir bocalama içinde; Fransa ve Almanya Rusya ile sorunların özellikle de Ukrayna konusunda diyalogla çözülmesinden yana. Ama her ülkede de Atlantikçi kanadın bastırmasıyla “ABD ile birlikteyiz, NATO Avrupa’nın güvenliği açısından önemlidir.” açıklamasında bulunuyorlar.

Buna rağmen Almanya, Rusya ile diyalog konusunda daha çok çaba harcıyor. Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, bu hafta "her düzeyde" görüşmeler yapmak için Moskova'ya gideceğini açıkladı. Alman Bakan, “Diplomasi, özellikle kriz zamanlarında, büyük bir azim, büyük sabır ve güçlü sinirlerle karakterize edilir.” ifadelerini kullandı.

TOPLANTI TRAFİĞİ

Yazının Devamı

De Gaulle ve doğru strateji

Vatan Partisi Genel Başkanı Dr. Doğu Perinçek, “Strateji kurmak için, önce bir programınızın olması gerekir ve strateji de bu programa göre kurulur.” der. Gerek iç cephede gerekse dış cephede saflar bu programın hedefine göre belirlenir. Aydınlık’ın 2 Haziran 2020 tarihli Rota köşesinden Perinçek, “Programınızı saptadıktan sonra önünüzdeki soru şudur: Bu programın önünü kesen esas güç hangisidir, ikincil güçler hangileridir? Bu sorunun yanıtını hem içte hem dışta belirlemek durumundasınız.” diye devam eder. Bir Türkiye’nin içinde yer aldığı Avrasya cephesi stratejisi bir de karşı cephede bulunan Atlantik cephesinin stratejisi vardır. Dostlar ve karşı güçler de buna göre belirlenir.

5 Ocak tarihli Aydınlık gazetesinin “Kazakistan Cephesi” manşeti doğru stratejinin somut bir örneğine dikkat çeker, dünyadaki ve Türkiye’deki saflaşmanın şemasını bize verir. Türkiye ile Kazakistan aynı cephededir; dostları da düşmanları da aynıdır.

Perinçek ısrarla stratejinin bütünsel olması gerektiğini savunur. “Şurada ABD ile birlikte Rusya, Çin ve İran’a karşı mevzileniriz, başka yerde ise Rusya, Çin ve İran ile birlikte ABD’ye karşı koyarız” gibi iddiaları sert bir şekilde eleştirir ve reddeder.

Yazının Devamı

Macron’un Avrupa planı

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron 6 ay sürecek olan Avrupa Birliği (AB) dönem başkanlığını ve NATO bünyesindeki “Çok Yüksek Hazırlık Seviyeli Müşterek Görev Kuvveti” (VJTF) adlı birimin komutasını devraldı. 2021 yılında bu birime Türkiye komuta ediyordu.

İlk turu 10 Nisan’da, ikinci turu 24 Nisan’da yapılacak olan Fransa cumhurbaşkanı seçiminin aynı döneme denk gelmesi, henüz adaylığını açıklamasa da Macron’a büyük bir avantaj sağlayacağı çok açık.

Avrupa ise “ Ukrayna kriziyle” çalkalanıyor. ABD’nin Ukrayna’ya gönderdiği tonlarca silah ve mühimmat, Ukrayna’nın NATO’ya girme talebi, Rusya’nın NATO’ya karşı Ukrayna sınırına yığdığı on binlerce asker ve NATO’nun doğuya doğru genişleme planına karşı aldığı kararlı tutum kelimenin tam anlamıyla ABD ve AB’yi Rusya ile karşı karşıya getirdi.

Yazının Devamı