Abdullah Gürgün

Abdullah Gürgün

4. Kuvvet

Barışa evet NATO'ya hayır

Söyleseler inanmazdım. İsveç ve Finlandiya NATO üyesi olma yolunda.

Finlandiya ve İsveç basını da NATO üyeliği yanlısı yayınlara ağırlık verdi. NATO karşıtı pek çok tanınmış isim bir bildiriyle tarafsızlığın ve bloksuzluğun devamından yana olunmasını istedi. Ancak Finlandiya NATO’ya üye olursa İsveç’in direnmesi zor görünüyor. Danimarka, Norveç ve Baltık ülkelerinden sonra Finlandiya’nın da üye olmasıyla İsveç NATO dışında kalabilir mi? Gözlemciler bunun mümkün olmadığı görüşünde birleşiyorlar. Öte yandan İsveç uzun zamandır açıkça NATO’ya yaklaşıyordu. İsveç ve Finlandiya Afganistan’a da asker yollamışlardı.

Yazının Devamı

Cennet-cehennem zaman yolculuğu

Stockholm Arlanda Havaalanı’na inerken soğuk karlı bir hava “hoşgeldiniz” diyordu bize.

Epeyce zamandır görmediğim Arlanda Havaalanı daha da düzenli, temiz, modern bir hale getirilmiş... Bizdeki hastaneler bile bu denli temiz değil. Tuvaletlerin musluklarına dek değişmiş. Şimdi muslukların üç ucu var. Ortadakinden su geliyor yanlarda olanlardan sıcak hava. Elinizi yıkadıktan sonra bir de kağıt koparıp elinizi silme ya da sıcak hava üfüren aletin altına sokma zahmeti kalkmış. Ortadaki musluğun altına ellerinizi sokunca su geliyor. Ellerinizi yıkayıp sağ elinizi sağdaki sol elinizi soldaki borunun altına tutunca da fısssss sıcak hava otomatik olarak ellerinizi kurutuveriyor.

Yazının Devamı

1 Nisan zeytin şakaları

1 Nisan Cuma günü Muğla Tarım ve Orman İl Müdürlüğü ile Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi tarafından düzenlenen Zeytinyağı Kalite Ödülü Yarışmasının ödül töreni yapıldı.

Etkinlik Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesinin Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlendi. Muhteşem bir ortamda yapılan törene Muğla Valisi Orhan Tavlı, AK Parti Muğla Milletvekilleri Yelda Erol Gökcan ile Mehmet Yavuz Demir, Milas Kaymakamı Mustafa Ünver Böke, Milas Ziraat Odası Başkanı İsmail Atıcı ve daha birçok protokol üyesi ile basın ve üreticiler katıldı.

Birinci şaka: Muğla’nın ve Milas’ın CHP’li belediye başkanları katılmadılar. AKP Muğla milletvekilleri dışında diğer partilerin milletvekilleri de yoktu.

Yazının Devamı

Efsane Müdür - Deli Şövalye

Yıkık dökük bir kaleydi Bodrum Kalesi. Halikarnas Balıkçısı Cevat Şakir bile pek değerli bulmazdı. Oğuz Alpözen görevlendirildi. Türkiye’nin ilk sualtı arkeoloğu. Sualtına daldı, ölümle burun buruna geldi, eserler çıkardı. Halka kendini sevdirdi. Uğraştı, didindi kaleyi Türkiye’nin değil; dünyanın bir numaralı sualtı müzesi yaptı.

EFSANE MÜDÜR

Yazının Devamı

Nevruz / Yenigün kutlu olsun!

Bugün NEVRUZ... Gündüz ve gecenin eşit olduğu ve Tabiat ananın baharı doğurduğu gün. Türkler bu günü Ergene (Sarp) kon (dağ beli, geçit) demir dağları eritip, bir bozkurtu izleyerek Ergenekon’dan çıktıkları kurtuluş günü olarak da kabul ederler.

NEVRUZ, Türkiye, Türkmenistan, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan, Özbekistan, Pakistan, Afganistan, Hindistan, İran ve Irak’ta kutlanan bir gelenek olarak UNESCO’nun Somut Olmayan Kültürel Miras Listelerine girmiştir. Türkiye’nin UNESCO’ca tescil edilmiş on altı geleneğinden biridir.

Türklerin Nevruz gelenekleri ile ilgili olarak tarihi kaynaklarda geniş bilgiler bulmak mümkündür. Bu kaynaklardan bazıları:

Yazının Devamı

18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi

18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi, başta Çanakkale olmak üzere, tüm yurtta kutlanan ulusal bir günümüz. I. Dünya Savaşı sırasında 18 Mart 1915 tarihinde Osmanlı İmparatorluğu’nun başkenti İstanbul’u işgale gelen düşman donanmasına karşı verilen Çanakkale Deniz Savaşları'nda düşman gemilerinin perişan edildiği gün. Tüm dünyaya “ÇANAKKALE GEÇİLEMEZ” dediğimiz gün...

18 Martta ne olmuştu?

Çanakkale Savaşı iki ismi ulusun beynine ve yüreğine kazımıştır. Mustafa Kemal Bey ve Hüseyin Avni Bey. Mustafa Kemal Bey daha sonra Gazi Mareşal Mustafa Kemal Atatürk olacaktır. Hüseyin Avni Bey de Çanakkale’de alayının üçte ikisi ile birlikte kendisi de şehit olan ünlü  komutandır.

Yazının Devamı

Bir tıp bayramının ardından

Halk içinde mu'teber bir nesne yok devlet gibi Olmaya devlet cihânda bir nefes sıhhat gibi.

Kanuni Sultan Süleyman

TÜRKİYE’DE TIP BAYRAMI VE HAFTASI

Yazının Devamı

Zeytine can suyu verdik

“Gölgesinde otururken, zeytin ağacı fısıldadı kulağıma: ‘Ben hem herkesinim; hem hiç kimseninim. Sen gelmeden önce de buradaydım; sen gittikten sonra da burada olacağım”.

Homeros, İlyada Destanı

Karşımda Beşparmak Dağları Bafa Gölü’nün kıyılarından göğe yükseliyor. Zeytinler, zeytinlikler... Bafa Gölü, Ege Denizi ile birleşikti bir zamanlar. Adı, Latmos Körfezi’ydi. Beşparmak Dağları’naLatmos Dağları deniyordu. Zeytin ve zeytinliklerimizle süslüydü dağımız o gün de, bugünkü gibi.

Yazının Devamı

Oğuz Alpözen'e merhaba!

“1960’ların sonlarında Bodrum Kalesi içinde yer alan müzede çalışırken, zaman zaman Halikarnas Balıkçısı Üstat Cevat Şakir Kabaağaçlı, Müze Müdürü Haluk Elbe’yi ziyarete gelirdi. Seksenine merdiven dayamış Balıkçı, kalenin merdivenlerini sert adımlarıyla çınlatır, yaşından umulmadık bir çeviklikle yürürdü. İç kaleye girdiğindeki “MERHABA”sı kale duvarlarında yankılanırdı. “MERHABA sözcüğünün ortası boştur. Onu doldurmak bize düşer” derdi.

Bu sözler Bodrum Kalesi Beylerbeyi, Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi Emekli Müdürü Dr.hc. T. Oğuz Alpözen’e ait. Halikarnas Balıkçısı’nın 40. Ölüm yıldönümünde okunmuş.

Yazının Devamı

Papaz Kılıklı Rum Silahşörler

1964 yılında Birleşmiş Milletler (BM) tarafından Kıbrıs’a gönderilen İsveç barış gücü askerlerinin komutanı Albay Jonas Waern’di. Waern Kıbrıs’ta tanık olduğu olayları “Cypern- Svenskarnas inledande FN-Aktion 1964 (Kıbrıs-İsveçlilerin 1964'teki ilk BM eylemi)” kitabında topladı.

Birkaç anısını aktaralım…

Yazının Devamı

Asıl kahramanlar Mücahitlerdir

İsveçlilerin gözüyle Kıbrıs Türklerine uygulanan soykırımı anlatan bir kitabın son hazırlıklarını yapıyorum. Adı, “İsveçli Gözüyle Yavruvatan’da Türk Soykırımı” olsun diye düşünüyorum.

Kitapta Kıbrıs’ta Birleşmiş Milletler (BM) Barış Gücü olarak görev yapmış İsveçli subayların tanıklıkları geniş yer tutuyor. İlk giden subaylardan biri de Üsteğmen Türker Soukkan’dı. Türker, İsveç yurttaşıydı. Orada büyümüş. İsveçliler Kıbrıs’a barış gücü askeri göndermeye karar verince Türkçe tercüman olarak onu da götürmüşlerdi. Görev süresi sonunda hukuk eğitimini bitirip Stockholm’deki Polis Yüksek Okulu’nda hukuk öğretmeni olmuştu.

Yazının Devamı

GKRY için Türk-Rum fark etmiyor

“Yirmi Yedi yıl önce Kıbrıs Üniversitesi’ne atandığımda korkunç bir karalama kampanyasıyla karşılaştım. Bazı çevreler “Anti-Helen” olduğumu ve “Kıbrıslılık bilinci” geliştirdiğimi ileri sürerek üniversiteden atılmamı istiyorlardı.

Kitle iletişim araçları, giderek büyüyen bir çığ gibi üstüme yığılmıştı. Bu kakofoniye katılan gazeteciler ile politikacılar, Kıbrıs Üniversitesi’nde bir “Anti-Helen”e yer olamayacağını söylüyorlardı. “OlikiKipros” adlı kitabımdan seçici alıntılar yaparak “Anti Helen” olduğumu ve “Kıbrıslılık bilinci” geliştirdiğimi kanıtlamaya çalışıyorlardı.

Bu karalama kampanyasına siyasiler de katılmıştı ve “bu adamın hala üniversitede işi ne” diye bağırıyorlardı. Karalama kampanyası giderek daha fazla yoğunlaşıyordu. Sonunda koroya dönemin Eğitim Bakanı da katılarak üniversiteden ayrılmamı istiyordu. Nikos Sampson ise “Kokar Türk defol!” diyordu...

Yazının Devamı

Memleketi uçurmanın formülü

Orhan Veli’nin şiiri geldi aklıma:

BEDAVA

Yazının Devamı

Murat Hoca'nın sorusu

“Sosyal Medya” dediğimiz şey yaşamımızın ayrılmaz bir parçası oldu.

Yalnız eski dostlarla yeniden buluşup sohbet etmiyoruz. Tanımadıklarımızla da fikir alışverişi yapıyoruz. Kafamıza uyan yepyeni dostluklar ediniyoruz. Onların paylaşımlarından da yararlanıyoruz.

Bir süredir severek izlediğim bir Facebook arkadaşım var: Dr. Murat Kaplan. Çok yönlü bir bilim, sanat, kültür ve spor insanı. Pek çok konuda uzman, öğretmen, sifu. Dilden tutun, psikolojiye, savaş sanatlarından tutun insan tanımaya dek pek çok alanda USTA.

Yazının Devamı

İmamoğlu'yla sefirin muhabbeti

Ulusça; etnik köken, din, mezhep ve siyasi görüşler ne olursa olsun; ulusal çıkarlarımız etrafında birleşebilmek zorundayız. Bağımsızlığın, demokrasinin, refahın, güçlenmenin, uygarlaşmanın yolu bu.

Ama bakın ne hallere düştük!Neleri tartışıyoruz? Ayrışıyoruz…

Âdem Baba ile Havva Ana cahil mi? (Ortaçağ’da da meleklerin erkek mi kadın mı olduğu tartışılırmış) Balık rakı roka lokantasına ne zaman, kiminle gidilir? Saraya girenbüyük baş kral mı olur yoksa saray ahıra mı döner? “ Vatan söz konusuysa gerisi teferruattır” diyenler katil midir?

Yazının Devamı

Ayla ile Abdi

Geçen gün (23 ocak 2022) Ayla Yazgan’ın “Hem İçinden Hem Dışından Baktım” isimli anılar kitabını okudum. 67. sayfada şu satırlar vardı:

“Odanın yarısı hayvanat bahçelerindeki kafeslere benzeyen parmaklıklarla ayrılmış bir bölümdü. O arada iç bölümden birisi girdi oraya ve beni hemen tanıdı. Abdi’nin stüdyosunda birkaç kez karşılaştığım Uğur Mumcu’ydu bu. ‘Hoşgeldiniz’ dedikten sonra o anda koridordan yaklaşmakta olduğunu sandığım Abdi’ye, ‘Abdi, yenge geldi’ diye bağırdı. Abdi daha sonra Uğur Mumcu’nun içeride serbest hareket etmesine izin verdiklerini söyledi. Dört beş tane avukatı varmış ve sürekli onu görmeye gelirlermiş. Bir er durmadan seslenirmiş, ‘Uğur Alacakaptan geldi! O geldi! Bu geldi’ diye. Abdi gelene kadar bizimle konuştu. Parmaklıkların arasından Kerem’in küçük elini tutarak sevdi”.

Bu satırları okuduktan hemen sonra TV haberlerini açtığımda Prof. Dr. Uğur Alacakaptan’ın, 88 yaşında hayatını kaybettiğini duydum. Dün de (24 Ocak 2022) Uğur Mumcu’nun ölüm yıldönümü. Rastlantı... Telepati.... Ne derseniz deyin ama onlar hep yüreğimde yaşayacak büyük aydınlarımız.

Yazının Devamı