Küçük dilimle birlikte büyük dilimi de yutacağım. Bafa Gölü kıyısında, "Koca Mezarlık" ya da "Maşatlık (Meşetlik)" adıyla anılan araziye zeytinyağı fabrikası yapılır mı?
Yapıldı; açmaya hazırlanıyorlar...
Küçük dilimle birlikte büyük dilimi de yutacağım. Bafa Gölü kıyısında, "Koca Mezarlık" ya da "Maşatlık (Meşetlik)" adıyla anılan araziye zeytinyağı fabrikası yapılır mı?
Yapıldı; açmaya hazırlanıyorlar...
Atatürk'ü layıkıyla anlamak ve anmak için ilke ve devrimlerini ve en büyük eseri cumhuriyeti anlamalısınız, en iyi şekilde anlatabilmelisiniz.
Başta O'nun "Nutuk" kitabını okumalısınız.
Cumhuriyet bayramının Amerikalıların Halloween'i (Cadılar Bayramı) ya da Batılıların LGBT karnavalı havasında kutlanmasına ilişkin önceki yazıma bazı katılımcı ve düzenleyicilerden tepkiler geldi.
Diğerleri yanlışı anladı. Kutlamaya gölge düşüren yakışıksız videoları Facebook'tan temizledi. Kendilerini kutlarım.
Görüntüler Amerika Birleşik Devletlerinin bir kentinde düzenlenen Halloween'den (Cadılar bayramı) değil. İsveç'in bir kentindeki LGBTT (Lezbiyen, gay, biseksüel, transseksüel, travesti) karnavalından da değil. "Zaten ne işi var Halloween'in, LGBT karnavalının Türkiye'de?" diyebilirsiniz. Deyin!
Görüntüler Kurtuluş Savaşımızda şehitler vermiş bir kentimizin saygın bir ilçesine bağlı bir köyündeki Cumhuriyet Bayramı kutlamalarından(!). Emperyalizmin yozlaştırma mikrobu komşu köye de bulaştı, yayılıyor. Cumhuriyetimizle, bağımsızlığımızla, vatanımızla, milletimizle, terbiye, ahlak, gelenek ve göreneklerimizle uzaktan yakından ilgisi olmayan bir şekilde ulusal bir bayram kutlanabilir mi? Kutsal aileyi yıkma, kadını olabilecek en bayağı şekilde aşağılama, milletimizi cinsiyetsiz cibilliyetsiz hale getirme çabaları tehlikeli boyutlarda. Ne yazık ki, yönetici durumundaki kişilerin de bu tuzağa düştüklerini üzülerek görüyoruz.
Dünyaca ünlü İsveçli devrimci Gazeteci-Yazar Jan Myrdal tam iki yıl önce, 30 Ekim 2020 tarihinde hayata gözlerini yumdu yüreklerimize gömüldü.
Kendisiyle 1974 yılında İsveç'e yerleştiğim yıl tanıştım. Devrimci çizgilerimiz çakışmıştı. İsveçli, Marksizim Leninizm ve Mao düşüncesini benimseyen Gnistan, Folket i Bild ve Clarté dergileri etrafında toparlanan arkadaşlarla samimi olmuştuk. Hele 1978'de Aydınlık Gazetesi günlük çıkmaya başlayınca daha da sık görüşmeye ve onların olanaklarından yararlanmaya başladık. Myrdal İsveçli devrimcilerin büyük saygı duydukları biriydi. Biz Türk devrimcileri de kısa zamanda kendisini sevdik saydık, yazılarının hastası olduk.
Myrdal tam bir kitap kurduydu. Kitapları okurdu, bilirdi, bilgiye dayanarak özgür düşünür, konuşur ve yazardı. Elindeki 50.000 civarındaki kitabını zengin dostları bir kütüphanede topladılar. İsteyenler buraya gidip kitaplardan yararlanabiliyorlar. Hatta uzun zaman kalıp çalışacak araştırmacılar için konaklayacak yer de var. Kitapların yüzde otuz kadarı İsveç'in, yüzde onbeşi de tüm Avrupa'nın hiçbir yerinde bulunmayan kitaplardan oluşuyor.
GEL DE İSYAN ETME!
"Memleket kurtlar sofrasına döndü mü isyan haktır" Atilla İlhan
Mao da "Başkaldırmak haktır" diyordu.
Bafa'nın gırtlağına sarılmışlar, boğuyorlar. Linç ediyorlar. Kurtulamıyor. Kurtaramıyoruz. Kahroluyoruz.
Bafa Gölü kıyıları işgal altında. Kaçak evler, lokantalar, çayhaneler, konaklama yerleri, ne idüğü belirsiz satış yerleri, balık üretim tesisleri, zeytinyağı, pirina fabrikaları...
Şimdi bir darbe de bir kooperatiften(!?). "S.S. Bafa Doğal Yaşam Tarımsal Üretim ve Pazarlama Kooperatifi" Bafa Gölü havzasında, eskiden Bafa Gölyaka Köyü'nün tapulu tarlası olan, Büyükşehir Yasası'yla Muğla Büyükşehir'e geçen sulak ve su basan bir tarım alanına fabrika kuruyor. Bu "kooperatif (!) Bafa Gölyakalılarla ilgisi olmayan, pek çoğu fabrika sahibi zenginlerin, kooperatiflere verilen destekten yararlanmak için oluşturdukları besbelli, zenginler kulübüne benzer bir kuruluş.
Televizyonun karşısına, koltuklarımıza yerleştik, çaylarımızı, çerezlerimizi koyduk. Halk TV sürekli CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun cumhurbaşkanı adayını açıklayacağını yazıp duruyor. Merakla Kemal Bey'in açıklamasını bekliyoruz.
Bekleyen derviş muradına ermiş. Biz eremedik; heyecanlı bekleyişimizin sonunda saat tam 21.00'da Kemal Kılıçtaroğlu ekrana geldi. Masası üzerinde Ziya Gökalp’in kaleme aldığı “Türkçülüğün Esasları” kitabı ve boydan boya uzatılmış bir tesbih... Bir yandan da "Türk - İslam"cılarla mı helalleşiyor? Ve Türkiye'nin en önemli sorununu çözecek o önemli kararını açıkladı. Mesele başörtüsü özgürlüğüymüş!
Metin Altınışık İsveç'in en renkli kişilerindendi. Tanımadığı yoktu. Seveni çoktu. Şeytan tüyü olanlardandı. Hemen dost oluverirdi. Çok yardımseverdi. Güzel anılarımız oldu.
Metin ile tanışmamız 1969 yılına gidiyor. İstanbul'da Laleli'de üniversitenin dibinde, bir süre kaldığım bir öğrenci yurdunun sokağında fırınları vardı.
Simit, ekmek alırken sohbetimiz selamlaşma, azıcık da havadan sudandı. Samimiyetimiz yoktu. İsveç'te samimiyetimiz artınca o hatırladı. Anlatınca fırın sahibinden çok, yardım eden biriymiş gibi duran ve öğrencilere hafif gülümseyerek sevecen bakan, Karadeniz tipli, bizden birkaç yaş büyük genç adamı anımsadım.
BİR KEZ DAHA "BAFA(!) DOĞAL YAŞAM(!) KOOPERATİFİ(!)
"S.S. Bafa Doğal Yaşam Tarımsal Üretim ve Pazarlama Kooperatifi" isimli kooperatiften yola çıkarak kooperatifleri, kooperatifçiliği, kooperatifçiliğin nasıl istismar edildiğini, kooperatiflerin az ya da orta gelirli üreticilerin sınırlı maddi olanaklarını birleştirerek güçlenmeleri için kurulmuş ortaklıklar olduğunu, devletin bunları desteklemesi gerektiğini, üretim için, Kemalist Devrim'in gerçekleşmesi için bunun şart olduğunu. Seçilmiş zenginlerin kooperatifçiliğe verilen olanakları istismar ettiğini, istismara son verilmesi gerektiğini ve Atatürk kooperatifçiliğini ele alan üç yazı yazmıştım.
( https://www.ulusal.com.tr/makale/11649701/abdullah-gurgun/bafaya-kiymayin , https://www.ulusal.com.tr/makale/11801087/abdullah-gurgun/tek-yol-orgutlenme , https://www.ulusal.com.tr/makale/11870132/abdullah-gurgun/kooperatifcilikte-yeniden-ataturk-ruhu )
Elli küsur yıllık yurtdışı yaşamımdan sonra geldiğim Türkiye’de şaşıp kaldığım şeylerden biri de insan hayatının değersizliği. Her alanda önlemsizlikler, dikkatsizlikler, boşvercilikler, “ bir şey olmaz canım”cıklar, yasa tanımazcılıklar, “kurallar uymamak içindir” diyenler, boşverenler... İnşaatlar; ölüm tuzakları!
İş Güvenliği Uzmanı, Gazeteci, Yazar Nevzat Çağlar Tüfekçi’ye sordum, “nasıl iş bu?” diye. İş Sağlığı ve İş Güvenliği Kanunu’nu kaynak göstererek şöyle özetledi:
BİR DÜĞÜN HİKAYESİ - RENKLERİN AŞKI
Bafa'da kara gözlü, elâ gözlü, yeşil gözlü, mavi gözlü bebekler doğdu tarih boyu. Siyah ile beyaz arasında her nüanstan insan el ele kol kola omuz omuza yaşadı birlikte. Esmer Bafalıların yeri ayrıdır benim yaşamımda. (https://www.youtube.com/watch?v=3DhU0A6-EV8&t=151s )
Dedemlerin evine sık gelen, babamların IRAZ ANA dedikleri siyahi kadın benim PATTAK NENEM idi. Salınarak yürüdüğünden bu ismi takmıştım. Pekmez ile yaptığı sütlaça bayılırdım. ARAP SÜTLAÇ adını vermiştim bu tatlıya.
13. Karya, Karyalılar ve Mylasa Sempozyumu 2-3 Eylül günleri Karya'nın ilk başkenti Milas'ta (Mylasa) yapıldı.
Sempozyumun ana konusu ekonomi ve ticaret idi. Sempozyumda Karya ve Karyalılar, ana konu dışında değişik açılardan da anlatıldı, bildiriler sunuldu.
Bodrum Belediyesi, Bodrum Belediye AŞ, Bodrum Su Altı Arkeoloji Müzesi, BODTO, MİTSO, BODER destekleri ile DEMOS Fuarcılık tarafından ikincisi düzenlenen Bodrum Çağdaş Sanat Fuarı, Herodot Kültür Merkezi’nde 23 Ağustos'ta açıldı. Sanatseverler 28 Ağustos Pazar gününe dek sergiyi ziyaret ettiler.
Açılış töreni, Bodrum Kaymakamı Bilgehan Bayar, Milas Kaymakamı Mustafa Ünver Böke, Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras, Milas Belediye Başkanı Muhammet Tokat, CHP İlçe Başkanı Halil Karahan, MİTSO Başkanı Reşit Özer, DEMOS Fuarcılık Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Aslan, Fuar Danışmanı Zeynep Göztepe, oda başkanları ve çok sayıda sanatseverin katılımıyla gerçekleşti.
Hemen söyleyelim, Bodrum Herodot Kültür Merkezi'ni tüm eksikliklerine rağmen gayet güzel yapılmış çok amaçlı çağdaş bir kültür merkezi olarak değerlendirdik. Eksikliklere örnek olarak geniş bir park alanının olmaması gösterilebilir. Zemin katta bulunan galeride, tavandaki havalandırma borularından gelen ses mutlaka çözüm bulunması gereken ciddi bir sorun.
Pes etmek yok. Şimdiye dek düzineyi tamamlayan Karya sempozyumları iki yıllık aradan sonra yeniden düzenleniyor. Gazeteci Olcay Akdeniz'in düzenlediği 13. Karya, Karyalılar ve Mylasa Sempozyumu 2 / 3 Eylül günleri Karyalıların ilk başkenti Milas'ta yapılacak. Bu kez ana tema: KARİA'DA ANTİK ÇAĞLARIN EKONOMİ VE TİCARETİ.
- Kanaatim odur ki, muhakkak surette birleşmede kuvvet vardır. Kooperatif yapmak , maddi ve manevi kuvvetleri, zeka ve maharetleri birleştirmektir...... Müstahsillerin birleşmesinden şahsi menfaatlerinin haleldar olacağını düşünenler tabii şikayet edeceklerdir.
Mustafa Kemal ATATÜRK
(1 Şubat 1931 İzmir Ticaret Odasında yapılan toplantı konuşmasından)