Kur'an yakmak ifade özgürlüğünü yakmak
“Özgürlükler ülkesi İsveç”te Kur’an yakma özgürlüğü de var.
Kur’an yakmak “ifade özgürlüğü” olarak görülüyor.
İsveç Polisi Kur’an yakmaya izin veriyor.
Yalnız kent meydanlarında değil; her yerde yakabilirsiniz…
Cami, kilise, havra, büyükelçilik, hükümet, parlamento, kraliyet sarayı önlerinde…
İzin vermekle yetinmiyor.
İsveç Polisi, copunu, kalkanını, topunu, tüfeğini alıp geliyor.
Kutsal kitap yakana kimse yan bakamıyor. İsveç Polisi yakalıyor.
Yaka paça götürüyor, hakkında işlem başlatıyor.
O kutsal kitaptaki düşünceleri fikirleri savunanları dikkate almıyor.
Zor kullanarak fikri bastırmaya çalışanı, kitabı yakanı koruyor.
İnanç, düşünce ve ifade özgürlüklerini ayaklar altına alıyor.
Çiğniyor. Üstünde tepiniyor. Hopluyor. Tekmeliyor.
Özellikle 12 Mart ve 12 Eylül Amerikancı Faşist darbelerini yaşayanlar anımsarlar
Ya kendileri ya da yakınları mutlaka kitaplarını saklamışlardır.
Hatta kendileri yakmışlardır. Korkudan.
Faşist darbeciler kitapları tehlikeli buluyorlardı.
Kitap bulundurdu diye az adam hapse atılmadı, işkence görmedi.
Kitaplardan korkmak, kitapların içindeki fikirlerden korkmak…
O fikirlerin, o kitapların yazarlarını yakmak yeni değil.
Akla hemen Alman Nazileri geliyor.
Kendilerine ters gelen, muhalif kitapları meydanlarda yakmışlardı.
10 Mayıs 1933’te 25.000 ciltten fazla kitap yakıldı.
“Alman olmayan” kitaplarmış. Kendinden olmayanı yakmış.
Törenlerle, söylevlerle, gösterilerle, büyük tantanalarla ne kitaplar yok edildi…
“Tehlikeli” kitap bulundurmak ruhsatsız silah bulundurmak gibiydi.
Kitaptan korkmanın, kitap yakmanın tarihi çok çok eski.
MÖ 2500 yıllarında İskenderiye Kütüphanesi'nin yakılmasına dek gidiyor.
İskenderiye Kütüphanesi üç kez yakılmış.
Yok edilmesi 1000 yıl sürmüş.
“Kitap Yakmanın Tarihi” kitabı bile yazılmış.
Lucien X. Polastron tarafından.
Hatta “Kitapları Yakmak” kitabı da var.
Onun Yazarı da Richard Ovenden.
Aynı konuda pek çok makale var.
Ana fikirleri: Fikirlerimizi topladığımız kitaplarımızı yakmak özgürlüklerimize yapılan saldırıdır.
Her yerde, her zaman üzerinde durulması gerekli konu.
İfade özgürlüğü, yazarak, çizerek, konuşarak düşüncelerimizi dışa aktarmaktır.
Bilgi edinmek, fikir sahibi olmak, eser üretmek her insanın hak ve özgürlüğüdür.
Bilgi, fikir alışverişi ve tartışmalarıyla tarihin zikzaklı yolları aşılır.
Kitap yakmak ne İsveç’e ne de başka bir uygar ülkeye yakışır.
Karşılıklı anlayış ve hoşgörüyle fikirler yarışır, çiçekler açar.
İsveç artık yeni liberal dogmaların esiridir.
Amerikancı, sahte özgürlüklerin, kültür emperyalizminin kölesidir.
Kur’an yakmak, düşünce ve ifade özgürlüğünü yakmaktır.
Aynı zamanda İslamofobi ve Türk düşmanlığının yasımasıdır.
Mutlaka karşı çıkılması gerekir.