Fesüphanallah
Televizyonun karşısına, koltuklarımıza yerleştik, çaylarımızı, çerezlerimizi koyduk. Halk TV sürekli CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun cumhurbaşkanı adayını açıklayacağını yazıp duruyor. Merakla Kemal Bey'in açıklamasını bekliyoruz.
Bekleyen derviş muradına ermiş. Biz eremedik; heyecanlı bekleyişimizin sonunda saat tam 21.00'da Kemal Kılıçtaroğlu ekrana geldi. Masası üzerinde Ziya Gökalp’in kaleme aldığı “Türkçülüğün Esasları” kitabı ve boydan boya uzatılmış bir tesbih... Bir yandan da "Türk - İslam"cılarla mı helalleşiyor?
Ve Türkiye'nin en önemli sorununu çözecek o önemli kararını açıkladı. Mesele başörtüsü özgürlüğüymüş!
Gözlerimize, kulaklarımıza inanamıyoruz. Bekliyoruz, konuşmasına devam edecek ve adayı açıklayacak... Hayır. Yasa teklifi vereceklerini açıkladığı sözleri tekrar ekrana geliyor...
"Fesüphanallah! Cenab ı Mevla akıl fikir ihsan eylesin!" demekten kendimi alamıyorum.
Ülkede bunca dert varken zaten fazlasıyla çözülmüş olan başörtüsü şimdi nereden çıktı? Bayram değil, seyran değil, eniştem beni neden öptü?
Ya hu, başörtüsü kullanılmayan kurum, kuruluş makam mı kaldı? Özgürlükten kastedilen çarşaf ve burka mı yoksa? Sıra bunlara mı geldi?
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun hamlesine AKP Genel Başkanı ve T.C. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Öyleyse anayasayı değiştirelim" karşı hamlesiyle yanıt verdi.
Sosyal medyada, Altılı masa muhalefetinin ("Altı ok"lu değil "Altı ayaklı") "Hilafeti getirelim" çıkışında bulunacağı konuşuluyor.
Sarayın yanıtı "O halde sultan ve halife belli" olabilir; muhalefet de kendilerine "vezîr-i âzam"lık ve 5+1 vezirlik makamı verilmesi halinde, "padişahım çok yaşa!" diye alkış tutabilir. "Olmaz" deme, "olmaz,olmaz"...
Kılıçdaroğlu ile en sıkı CHP'liler bile alay ediyor.
2008 yılında çıkan yasayla başörtü yasağı kaldırılırken, CHP'li milletvekilleri laikliği savunarak Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) iptal başvurusunda bulunmuştu. Aralarında Kemal Kılıçdaroğlu da vardı. CHP ve
Kılıçdaroğlu şimdi laiklikten de mi vazgeçti?
Kıyafet İnkılâbı Atatürk devrimlerinin bir parçası değil mi?
Atatürk'ün koltuğunda oturan Kemal Kılıçdaroğlu'nun aklına, Bülent Ecevit'in TBMM'nde başörtüsüyle devlete meydan okuyan Merve Kavakçı'ya "Bu hanıma haddini bildiriniz!" diyerek gösterdiği tepki hiç mi gelmiyor? (https://www.youtube.com/watch?v=gvT2QMpjQeQ )
Kılıçdaroğlu'na "Seninleyiz" diyenler, CHP'li gençler!
Atatürkçü gençlere Atatürk'ün altı oku gereklidir; 6+1 ayak değil. Bırakın bu ayakları. Altılı masaları, masanın altındakileri, sandalyeleri.
Size Atatürk ilke ve devrimlerini, bağımsızlık ve cumhuriyetimizi koruma görevi düşüyor.
CHP'de iktidarı ele geçirenlere karşı da Atatürk'ün size seslenişini dinleyin:
"Ey Türk Gençliği!
....bu iktidar sahipleri, şahsi menfaatlerini müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakruzaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir.
Ey Türk istikbalinin evladı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk istiklal ve cumhuriyetini kurtarmaktır. "
CHP yönetimini elinde tutan Kılıçdaroğlu, Tanrıkulu, Bekaroğlu vb ekibi Atatürk ilke ve devrimlerini savunmak yerine bunları yok etmek için yarışan bir kalabalık haline gelmiştir. Etnik bölücülerle,
FETÖ'cülerle, dincilerle, mezhepçilerle kucak kucağadırlar.
Oysa o kadar zor durumdayız ve okadar büyük mücadelelerle karşı karşıyayız ki... Yoksulluk, işsizlik, hayat pahalılığı, zamlar, enflasyon, terör, talan, tahribat.. Teröriste, Yunan'a, Güney Kıbrıs'a ABD ve NATO desteği, üsler... Daha ne dertler...
Başörtüsüymüş; fesüphanallah!
Erkin Koray'ın şarkısını dinleyelim:
https://www.youtube.com/watch?v=CdF5fX9hjvc
Arkası gelmez dertlerimin, bıktım illallah
Biri biterken öbürü de başlar, vermesin Allah
Böyle gelmiş, böyle gidecek, korkarım vallah'
Yok mu çaresi, dostlar? Fesüphanallah!
Âlemin keyfi yerinde yine maşallah
Bize de bir gün kader güler, güler inşallah
Böyle gelmiş, böyle gidecek, korkarım vallah'
Yok mu çaresi, dostlar? Fesüphanallah!