Atatürk'ü anlamak ve anmak
Atatürk'ü layıkıyla anlamak ve anmak için ilke ve devrimlerini ve en büyük eseri cumhuriyeti anlamalısınız, en iyi şekilde anlatabilmelisiniz.
Başta O'nun "Nutuk" kitabını okumalısınız.
Doğu Perinçek'in yazdığı sekiz kitaplık "Kemalist Devrim Seti"ni devirmelisiniz.
Kaynak Yayınları'nın yayınladığı otuz ciltlik "Atatürk'ün Tüm Eserleri"ni incelenmelisiniz.
Bir de Anıtkabir Derneği'nin yayınladığı 24 ciltlik "Atatürk'ün Okuduğu Kitaplar" setine bakmalısınız.
Bunlar dışında Atatürk hakkında yazılmış o kadar çok kitap var ki, "Bunu da, şunu da, onu da oku" demek zor. Okuyabildiğiniz kadarını okumalısınız.
O'nu birkaç kendi sözüyle anacağım:
Artık Türkiye, din ve şeriat oyunlarına sahne olmaktan çok yüksektir. Bu gibi oyuncular varsa, kendilerine başka taraflarda sahne arasınlar.
Akıl ve mantığın halledemeyeceği mesele yoktur.
Dünyada her şey için, medeniyet için, hayat için, başarı için en gerçek yol gösterici ilimdir, fendir. İlim ve fennin dışında yol gösterici aramak gaflettir, cehalettir, doğru yoldan sapmaktır.
Benim Türk milleti için yapmak istediklerim ve başarmaya çalıştıklarım ortadadır. Bendensonra beni benimsemek isteyenler, bu temel eksen üzerinde akıl ve ilmin rehberliğini kabul ederlerse, manevi mirasçılarım olurlar.
Ey millet! İyi biliniz ki,Türkiye Cumhuriyeti,şeyhler,dervişler,müritler, mensuplar memleketi olamaz.En doğru, en gerçek tarikat medeniyet tarikatıdır.
Ahmaklar, memleketi Amerikan mandasına, İngiliz himayesine terk etmekle kurtulacak sanıyorlar. Kendi rahatlarını temin etmek için bir vatanı ve tarih boyunca devam edip gelen Türk istiklalini feda ediyorlar!
İki Mustafa Kemal vardır: Biri ben, et ve kemik, geçici Mustafa Kemal… İkinci Mustafa Kemal, onu “ben” kelimesiyle ifade edemem; o, ben değil, bizdir! O, memleketin her köşesinde yeni fikir, yeni hayat ve büyük ülkü için uğraşan aydın ve savaşçı bir topluluktur. Ben, onların rüyasını temsil ediyorum. Benim teşebbüslerim, onların özlemini çektikleri şeyleri tatmin içindir. O Mustafa Kemal sizsiniz, hepinizsiniz. Geçici olmayan, yaşaması ve başarılı olması gereken Mustafa Kemal odur!
Beni görmek demek mutlaka yüzümü görmek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu kafidir.
Benim naciz vücudum, bir gün elbet toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti, ilelebet payidar kalacaktır.
Büyük önder Gazi Mareşal Mustafa Kemal Atatürk'ü ve mücadele arkadaşlarını, tüm şehit ve gazilerimizi saygı, sevgi, minnet ve özlemle anıyoruz.
Emperyalizme ve işbirlikçilerine karşı, Atatürk ilke ve devrimleri ışığında, "Tam bağımsız ve gerçekten demokratik Türkiye" mücadelemizi sürdüreceğiz
"Dağlarda tek
tek
ateşler yanıyordu.
Ve yıldızlar öyle ışıltılı, öyle ferahtılar ki
şayak kalpaklı adam
nasıl ve ne zaman geleceğini bilmeden
güzel, rahat günlere inanıyordu
ve gülen bıyıklarıyla duruyordu ki mavzerinin yanında,
birdenbire beş adım sağında onu gördü.
Paşalar onun arkasındaydılar.
O, saatı sordu.
Paşalar : “Üç” dediler.
Sarışın bir kurda benziyordu.
Ve mavi gözleri çakmak çakmaktı.
Yürüdü uçurumun başına kadar,
eğildi, durdu.
Bıraksalar
ince, uzun bacakları üstünde yaylanarak
ve karanlıkta akan bir yıldız gibi kayarak
Kocatepe’den Afyon Ovası’na atlayacaktı
...” (1)
Yaşasın Büyük Önder Atatürk!
Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti!
(1) Nazım Hikmet Ran, Kuvayı Milliye Destanı 8. Bap ‘26 Ağustos Gecesi Saatler’