Türkiye'de ömür kısaldı! Ortalama yaşam süresinde neden geriledik? Daha uzun yaşamak için ne yapılabilir?
Sağlık ve teknolojideki gelişmelerle uzayan insan ömrü, Türkiye'de kısaldı! Ortalama yaşam süresi bakımından AB'den geri kaldığımız görüldü, üstelik erkeklerle kadınlar arasındaki fark da açıldı! Peki neden ortalama yaşam süresinde geriledik ve ömrü nasıl uzatabiliriz?
Türkiye'de son iki yılda beklenen ortalama insan ömrü, dünya genelinde artış trendi devam ederken geriledi. 77.7 olan yaşam süresi, son iki yılda 77.5'e düştü ve kadınlar ile erkekler arasındaki yaşam süresi farkı 5.5 yıla çıktı.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yayınlanan "Hayat Tabloları 2020-2022" istatistikleri, Türkiye'de ortalama yaşamın kısalma eğiliminde olduğunu gösteriyor.
Son 50 yılda dünya genelinde insan ömrü yaklaşık 10 yıl artarak 80 yaşın üzerine çıktı. Türkiye, 40 OECD ülkesi arasında sekizinci sırada yer alırken, ABD'yi geride bıraktı. En yüksek yaşam süresine sahip ülke ise 84.3 ile Japonya oldu ve birçok Avrupa ülkesinde ortalama ömür 80 yılın üzerinde seyretti.
Türkiye genelinde doğuşta beklenen yaşam süresi toplamda 77.5 yıl olarak belirlendi. Bu süre erkekler için 74.8 yıl, kadınlar için ise 80.3 yıl olarak kaydedildi. Bu veriler, 2019-2021 döneminde 77.7 yıl olarak hesaplanmıştı ve bu düşüşün pandemik etkilerden kaynaklandığı düşünülüyor. 65 yaşında olan bir kişinin kalan yaşam süresi ise ortalama olarak 17.1 yıl olarak hesaplandı.
Hava kirliliği konusunda yapılan bir rapor, dünya genelinde hava kirliliğinin insan ömrünü olumsuz etkilediğini gösterdi. Rapor, hava kirliliği standartlarının DSÖ tarafından karşılanması durumunda ortalama insan ömrünün 2.3 yıl uzayabileceğini ve dünya nüfusuna toplamda 17.8 milyar yaşam yılı ekleyebileceğini vurguluyor.
Türkiye'de doğurganlık hızı açısından AB ülkeleri arasında onuncu sırada bulunuyor. Erkekler için doğuşta beklenen yaşam süresi ise AB ülkeleri ortalamasının altında seyrediyor.
Türkiye'de yaşam süresinin düşmesi ve hava kirliliği gibi faktörler, sağlık ve çevre politikalarına daha fazla dikkat edilmesini gerektiğini göstermekte.