Kapadokya Peribacalarını eşsiz kılan 7 özellik
Kapadokya’da her yıl yurt içi ve yurt dışından büyük oranda turist çeken yerlerden biri olarak öne çıkıyor. Peri Bacaları, dünyada sayılı yerde olan ve ülkemizde de Göreme Tarihi Milli Parkı içerisinde yer alan doğal bir oluşum. İşte Peribacalarını eşsiz kılan 7 özellik...
EFSANEVİ İSMİ
Peribacalarının efsanevi isminin nereden geldiği konusu da, burayı benzersiz kılan özelliklerden biri olarak dikkat çekiyor.
Üç Güzeller bölgesindeki efsaneler gibi Peribacalarının ismi hakkında da çeşitli rivayetler halen varlığını sürdürüyor. Bunlardan en bilineni ise şu şekilde özetleniyor; Göreme yöresindeki köylerden birinde genç bir adamın yaşadığı ve bu adamın peribacalarının bulunduğu bölgeye çeşitli ürünler ekip, bacaların içini oyarak girintili çıkıntılı oyuklar inşa ettiği söyleniyor. Ayrıca bu oyuklara kuşların yumurtalarını emanet etmesi sebebiyle de, bölgenin o dönemde bolluğun ve bereketi sembolize ettiğine inanılıyor.
Fakat adamın yaşlanmasıyla birlikte ürünlerle eskisi gibi ilgilenememesinden dolayı o bölgede yorgunluktan yere düştüğü ve bölgeye perilerin gelip ekin ve üzümleri toplayarak yaşlı adama yardımcı oldukları en önemli rivayetler arasında yer alıyor. Yazılı pek çok kaynakta doğaüstü yaratıklar olan perilerin adamın ölümünden sonra sonsuza kadar gizlendikleri vurgulanıyor.
ŞAPKALI PERİBACALARI
Kapadokya’da şapkalı peribacaları en güzel ve en önemli doğal güzellikler olarak dikkat çekiyor. Şapkalı diye anılmaları da orayı benzersiz kılan özelliklerden biri. Üzerlerindeki şapkanın dış koşullar sonucu düşmesi sebebiyle şapkalı özelliklerini yitirseler de, görünümleri son derece ilgi görüyor.
ÜÇ GÜZELLER EFSANESİ
Üç güzeller iki büyük bir küçük peribacasının anne baba ve çocuktan oluşan çekirdek ailenin dizilimi şeklinde ifade edilerek ziyaretçilerine merhaba diyor.
Üç Güzellerin birçok gezgine göre farklı efsaneleri var. Kimileri için Üç Güzeller; büyükanne, büyükbaba, baba ve kucağında çocuğunu tutan hamile bir kadının taşa dönüşmüş bedenlerini ifade ediyor. Başkalarının dilinde de, buruk bir aşkın hezimetlerini vurguluyor. Bir söylentide de, insanların ve perilerin dostluğuyla birlikte kavuşamayan âşıkların hikâyesi anlatılıyor.
BİRÇOK MEDENİYETE EV DAHİPLİĞİ YAPTI
Kapadokya’nım tarihi çok eskilere dayanıyor. Bu sebeple peribacaları oluşumunun birbirinden farklı birçok medeniyete ev sahipliği yaptığı da anlaşılabiliyor.
Bölgedeki doğal binalar şeklinde görülen peribacalarının içinin ilk insan yerleşiminin olduğu Paleolitik dönemde oyulmaya başladığı söyleniyor.
Ayrıca Hititlerin hüküm sürdüğü dönemden sonra 3. Yüzyılda Hristiyanların inançlarını yaşayabilmeleri için hem sığınak hem de ibadethane olarak kullanıldığı biliniyor.
Buna ek olarak 11. Ve 12. Yüzyıllarda da Kapadokya Selçukluların eline geçene dek, Hristiyanların Arap akınlara ve başka istilalara karşı direnişine şahitlik ettiği de yazılı kaynaklardaki yerini alıyor.
PERİBACALARININ YOĞUNLUĞU
Kapadokya’daki peribacaları, dünyanın çeşitli bölgelerinde peribacalarına benzer şekiller varlığını sürdürüyor. Ancak hiçbir yerde Kapadokya’da olduğu kadar yoğun bulunmuyor. Dolayısıyla Kapadokya’daki peribacalarının benzersizliği burada da kendini gösteriyor.
ERCİYES DAĞI MANZARASI
Arkasında yer alan muhteşem Erciyes dağı manzarası ile güneşin batış zamanlarında fotoğraf çekimlerini adeta bir sanata dönüştürüyor.
VOLKANİK AŞINDIRMAYLA OLUŞAN YAPI
Milyonlarca yıl önce yerkabuğunun hareketlenmesine paralel şekilde, dünyamızın merkezindeki magma tabakasında bulunan lav yerkabuğundaki derin çatlaklardan çıkarak Erciyes, Hasan Dağı ve Güllü Dağ yanardağlarından yeryüzüne püskürmüştür.
Bu volkanik hareketle beraber, denizi kurumuş çukur bölgenin iç kısmının lav ile dolması da peribacalarını oluşturup günümüze kadar varlığını korumasına en büyük etkendir.
Peribacalarının gövde kısmını volkan külünden oluşan tüfit, gövdenin üstündeki şapka şekli ise ignimbirit ve lahar gibi sert kayaçlar meydana getirmiştir.
Şapka kısmının hem sert hem de dayanıklı kayaçlardan oluşmasından dolayı alt kısma doğru baskı uygulanarak, peribacalarının gövde bölümlerinin rüzgâr karşısında aşındırılması da engellenmiş oluyor.
Kaynak: hisglobal.com.tr