Haydarpaşa Garı'nda yeni keşif
Kadıköy'ün tarihine ışık tutan ve dört yıldır devam eden Haydarpaşa kazılarında, Helenistik döneme ait kiremit mezar bulundu. Tarihin ve kültürel mirasın ortaya çıkarılması için yapılan arkeolojik kazılar ise özenle sürdürülüyor.
İstanbul'un Kadıköy semtinde yapılan arkeolojik kazılar tarihe ışık tutmaya devam ediyor...
Haydarpaşa ve çevresinde, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığınca 2018'den beri arkeolojik kazı yapılıyor.
Peronların kaldırılmasının ardından, tarihi garda, Helenistik döneme ait mezar ile çoklu mezar ve döküm atölyesi ortaya çıktı. Peron alanı dışında ise Osmanlı dönemine ait çeşme, Bizans döneminde yapılan ayazma ve İkinci Dünya Savaşı zamanında kurulan sığınak bulundu.
Özenle devam eden kazılarda yeni buluntu daha ortaya çıktı. Arkeologlar, Helenistik döneme ait kiremit mezar tespit etti.
İstanbul Arkeoloji Müzeleri Müdürü Rahmi Asal, bulunan mezarın yanları ve üzerinin kapatılmış olduğunu söyledi. Asal, Mezarı ilginç kılan özelliğin ise yakılma yani "kremasyon" yapılması olduğunu aktardı:
- Etrafında başka herhangi bir yanık izi de olmadığı için tabakada oluşan bir yangından dolayı iskeletin yanmadığını anlıyoruz. Bu mezarda kremasyon yapılarak gömü olmuş. Daha yeni açıldı, iskelet ve kalıntılar yeni yeni ortaya çıkarılıyor. Çok önemli bir şey. Bu bölgede Helenistik döneme ait platformun dışında çıkan tek Helenistik dönem buluntusu. Onun için çok kıymetli...
Asal, kazmanın, ortaya çıkarmanın koruma gibi başka bir sorumluluğu da beraberinde getirdiğini vurguladı:
- Özellikle deniz tarafındaki bir noktanın arkeopark olarak düşünülerek proje ile entegre edilip, hem normal ziyaret hem de trenle gelen insanların deneyimlemesi için gezilebilir hale getirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bence kazı aşamaları belli bir doygunluğa ulaştı, bundan sonra koruma ve sergilemeye yönelik çalışmaların olması gerekiyor. Toplu mezar, mimari buluntuların burada oluşturulabilecek alanda sergilenmesi gerekir.
Rahmi Asal, kazı alanında, Helenistik dönemden, erken Cumhuriyet'e kadar kalıntı gruplarının yer aldığını belirtti:
- Alan çok girift bir arkeolojik kalıntı ve buluntu grubu içeriyor. Her kalıntıya, kendi içinde yaşadığı dönemde bile dönem dönem bir başka ihtiyaca yönelik dokunulmuş. Evreler oluşmuş. Bunları tespit etmek de kolay değil. Tren raylarının buradan geçmesi nedeniyle de baya bir müdahale olmuş. Kalıntıları tanımlamak biraz zor duruma gelmiş ne yazık ki." değerlendirmesinde bulundu.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Altyapı Yatırımları Genel Müdürü Yalçın Eyigün de projeye başlarken hedeflerinin Haydarpaşa Garı'nın ihyası gereği 20 bin metre ray döşemek olduğuna işaret etti:
- Projenin, demiryolunu Haydarpaşa Garı'na getirmek olan 4 yıl önceki hedefi bambaşka bir yere geldi. Bundan çok mutluyuz çünkü hem tarihi hem kültürü hem çevreyi korumak ama aynı zamanda insanlara çok büyük hizmet edecek hızlı treni, demiryolunu inşa etmek çok güzel bir şey. 1940'lardan beri hizmet eden bir atölye vardı demiryolu araçları için. Biz bu atölyeyi tekrar ihya ediyoruz.
Bunun yanı sıra açık alanda ortaya çıkmış ve yerinde koruyacakları eserlerin bulunduğunu anlatan Eyigün, yarı açık ya da bazı alanlarda açık müze konseptini düşündüklerini söyledi.
Eyigün, Haydarpaşa Garı'na gelenlerin ister trene bineceği isterse de perondan yürüyerek Bizans, Osmanlı, Cumhuriyet döneminin hem tarihi hem de endüstriyel mirasını görmelerini sağlamak istediklerini kaydetti.
Eyigün, "Haydarpaşa'yı insanların, İstanbul'un son 2 bin yılını okuyabilecekleri bir mekan olarak düşünüyoruz." dedi.