''Operasyon Türkiye'nin ulusal çıkarlarına zarar vermiyor''
Rusya Ankara Büyükelçisi Aleksey Yerhov, ülkesinin NATO'nun genişleme adımlarına karşı başlattığı askeri operasyon hakkında Ulusal Kanal'a özel açıklamalar yaptı. Operasyonda sivillerin zarar görmemesi için büyük hassasiyet gösterdiklerini belirten Yerhov, Neo-Nazi grupların insanları canlı kalkan olarak kullandığını belirtti. Askeri harekatın Türkiye'nin ulusal çıkarlarına zarar vermediğini vurguladı.
Kamera: Tansev Kara
Soru: Sayın Putin, NATO'nun tehditlerine karşı adım atıldığını söyledi. Türk kamuoyunda NATO'nun Türkiye'yi de kuşatmaya çalıştığı ve ittifakın Türkiye'ye tehdit oluşturduğuna dair yaygın kanaat var. Rusya'nın başlattığı bu askeri harekatın Türkiye ve bölge ülkelerinin de güvenliğini sağlamak adına bir adım olduğunu söyleyebilir miyiz?
Aleksey Yerhov: Bu konu hassas. Konunun hassasiyeti Türkiye'nin 70 yıl önce ülkenin iktidar çevreleri ve uluslararası maceraları için ateşe atılacak yem arayan ittifak yönetimi tarafından NATO'ya çekilmesiyle bağlantılıdır. Tabii o zamandan beri köprünün altından çok sular aktı. Türkiye ile Kuzey Atlantik ittifakı arasındaki hassas meseleye hiçbir şekilde müdahale etmek istemiyorum. Ancak Rus ordusunun operasyonunu Türkiye Cumhuriyeti'nin ulusal çıkarlarına zarar vermediğini ifade etmek isterim. Türk diplomasisi ise bu konularda etkili bir dış politikayı oldukça usta bir şekilde izlemektedir.
OPERASYON HEDEFİNE UYGUN İLERLİYOR MU?
Soru: Operasyon hedefleri açısından hangi aşamaya gelindi?
Aleksey Yerhov: Rus ordusu yavaş da olsa görevlerini yerine getiriyor ve güvenilir bir şekilde hareket ediyor. Özellikle sivillerin tahliyesini organize etmenin mümkün olduğu Mariupol'de aşırı milliyetçilerin kalesi olan Azov Taburu çevresindeki halka küçülüyor. Örneğin sadece cuma günü 13 bin 500'den fazla insan oradan çıkarıldı. Operasyon neden yavaş ilerliyor? Çünkü askerlerimiz sivil kayıpları en aza indirgemeye çalışıyor. Harekat son derece zor koşullarda gerçekleşiyor. Yukarıda adı geçen Azov Taburu gibi Ukraynalı neonazilerin yer aldığı oluşumlar, bölgesel savunma taburları ve diğer çeteler, 2 düzineden fazla bloke edilmiş büyük yerleşim yerindeki sivilleri canlı kalkan ve rehine olarak kullanıyorlar. Hala konut binalarının, sosyal tesislerin, kreşlerin, okulların, hastanelerin yakınlarına askeri teçhizat yerleştiriyorlar. Kendileri ise evlerin üst katlarına konuşlanıp Rus ordusunun onlara ateş etmeyeceğini umuyorlar. Silahlarını bırakmaları koşuluyla bu yerleşim yerlerindeki silahlı oluşumların üyelerini serbest bırakmaya hazır olunduğu onlara bildiriliyor fakat reddediyorlar. Her şeye rağmen ordumuz ilerliyor ve görevlerini yerine getiriyor.
RUSYA NEDEN MÜZAKERE MASASINA OTURDU?
Soru: Müzakereler nasıl ilerliyor? 15 maddelik bir anlaşmanın gündemde olduğunu iddia edildi. İdddilar hakkında ne dersiniz? "Rusya kaybedeceğini anladığı için masaya oturdu" yorumlarını nasıl değerlendirirsiniz?
Aleksey Yerhov: Halihazırda bir kaç müzakere turu hayata geçirilmiştir. Son turu da şu anda yapılmaktadır. Tabii ki katılımcıların üzerinde çalıştığı metinleri görmedim bu yüzden tüm bu başlıklar hakkında yorum yapamam. Ancak Rusya'nın ana talepleri belli, yönetimimiz bunları defalarca kamuoyuna duyurdu. Özellikle müzakerelerin kilit noktalarından biri Ukrayna'nın tarafsız statü kazanması ve NATO'ya girmemesidir. Anlaşılan bu konuda iki taraf tutumlarını birbirine yaklaştırdı. Diğer önemli talebimimiz de Ukrayna'nın silahsızlandırılmasıdır. Yani bu ülkenin topraklarından bir daha ulusal güvenliğimize yönelik bir tehdit yükselmemesi sağlayacak bir dizi anlaşmadır. Diğer konuda Ukrayna'yı nazilerden arındırma sürecinin gerçekleştirilmesidir. Son olarak müzakerinin kilit konuları arasında Donbass'ın nasıl yönetileceği yer almaktadır. Yukarıda bahsettiklerim tartışmanın kilit noktalarıdır. Dile getirdiğiniz ifadeye gelince. O kesinlikle gerçeği yansıtmamakta. Birincisi Rusya kaybetmiyor. Harekatımız ilerliyor. İkincisi daha başlangıçta sadece Ukrayna'ya değil, bu ülkenin dış politikasını belirleyenlere müzakere masasına oturmayı teklif ettik. Bizimle konuşmak istemediler. Şimdi konuşmak istiyorlar.
ABD'NİN ÇİN'İ BASKILAMA ÇABALARI
Soru: Çin lideri Şi Cinping, ABD Başkanı Joe Biden ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Görüşmede Biden'ın, Çin'in Rusya'ya destek olmaması konusunda bazı ifadeleri olduğu belirtildi yapılan açıklamalarda. Bu görüşmeyi nasıl değerlendirirsiniz?
Aleksey Yerhov: Elbette böl ve yönet ilkesi batılı devletler tarafından politikalarında yaygın olarak kullanılmaktadır. Çin-ABD ilişkilerindeki son olaylar bunun başka bir teyididir. Pratikte bu Çinli blog yazarlarından birinin isabetli bir şekilde tanımladığı gibi ''Düşmanımla başa çıkmama yardım edin, böylece sizinle başa çıkabileyim'' anlamına gelir. Ancak Çin Halk Cumhuriyeti'ni korkutmayı şimdiye kadar kimsenin başaramadığına ve başaramayacağına inanıyorum.