Yağ fiyat artışı nasıl önlenir?
Dışa bağımlılığın da etkisiyle fahiş şekilde artan fiyatlar vatandaşı zora sokuyor. Ayçiçek üreticileri de artan girdi maliyetlerinin ürün fiyatlarına yansımamasından dert yanıyor. Dışa bağımlılığı bitirmenin yolunun tarım arazilerinin suya kavuşturulması olduğunu belirten üreticiler, üretimin artması için tarıma desteklerin artırılmasının da önemine dikkat çekiyor.
Ayçiçek yağında yüzde 75 dışa bağımlıyız. Her yıl 3.5-4 milyar dolar civarında ithalat yapıyoruz. Bir kısmı ise katma değerli ürün olarak ihraç ediliyor.
Dışa bağımlılık fiyat istikrarlığına neden oluyor. Özellikle son dönemde bu durum krize döndü.
Geçtiğimiz sene de girdi maliyetlerindeki artış ve kuraklık ayçiçek üretimini olumsuz etkiledi. Verimde yüzde 30’lara varan azalma oldu.
Ayçiçek üretiminde rekolteyi en çok etkileyen sorun toprağın su ile buluşturulamaması. Özellikle Türkiye’nin iç ve doğu kesimlerinin en büyük problemi: Su…
Suya ulaşılabilen yerlerde ise su taşıma maliyetleri, fahiş şekilde girdiye yansıyor. Aksaray’ın Eskil İlçesi’nde tarımla uğraşan Şerafettin Buga, Kooperatif aracılığı ile suya ulaşıyor. Verimin artması için 200 dönümü, 7 ay boyunca her gün ortalama 8 saat sulamak zorunda. Her saat için de 250 lira para ödüyor.
Mart ayı ortalarına doğru ayçiçeği ekimleri başlayacak. Bu sene üreticinin sulama saatlerinden kısacağını ve gübrede azalmaya gideceklerini belirten üreticiler, destek verilmez ve sulama projeleri yapılmazsa, üretimin ciddi oranda düşeceğini ifade etti.
Ayçiçek tohumunda da dışa bağımlılıktan kurtulmak için, devlet desteğiyle Ar-Ge çalışmaları yapılması şart.
Atıl arazilerin yağlı tohum üretimi için kullanılması durumunda yüzde 75'ine kadar hibe desteği sağlanacağı açıklamasını da değerlendiren üreticiler, desteğin üretime olumlu yansıyacağını belirtti.