DEVA'lı Gürcan'a 20 yıl istendi

Demokrasi ve Atılım Partisi kurucu üyesi Metin Gürcan'ın siyasi ve askeri casusluk suçundan 20 yıla kadar hapsi istendi.

DEVA Partisi Kurucu Üyesi Metin Gürcan hakkında hazırlanan iddianame Ankara 26. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi. 26 Kasım tarihinde gözaltına alınan Gürcan, daha sonra adliyeye sevk edilmiş ve çıkarıldığı Sulh Ceza Hakimliği tarafından ‘casusluk’ suçlamasıyla tutuklanmıştı. 

Gürcan hakkında ‘siyasal ve askeri casusluk’ suçlamasıyla 20 yıla kadar hapis cezası istemiyle hazırlanan iddianame, bazı eksiklikler nedeniyle iade edilmişti.

Eksiklerin giderilmesiyle birlikte yeniden düzenlenen iddianame, Ankara 26. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.

Düzenlenen iddianamede, Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) kurucu üyesi Metin Gürcan'ın Türkiye'nin çeşitli ülkelerdeki askeri operasyonları ve etkinlikleri, İHA'lar, S-400'ler ve PKK elebaşılarının konumlarının belirlenmesine yönelik bilgileri bazı diplomatlara para karşılığı aktardığına yer verildi.

Yabancı devlet görevlileriyle yaptığı görüşmeler fiziki ve teknik takiple tespit edilen Gürcan'ın aktardığı bilgilerin açık kaynaklardan elde edilmeyecek içeriklere sahip olduğu kaydedildi.

Gürcan'ın savunmasında açık kaynaklardan derlediği bilgileri, yabancı diplomatlara verdiğini iddia ettiği aktarılan iddianamede, elde edilen ortam dinlemesi kayıtlarında ise söz konusu bilgilerin, "devletin gizli kalması gereken bilgileri" arasında bulunduğu bildirildi.

İddianamede, 2016'da yabancı diplomatlarla görüşmeye başlayan Gürcan'ın aktardıkları arasında, "Türkiye'nin bazı ülkelerde konuşlu askeri birlikleri", "Afrin Operasyonu öncesi yaşanılanlar", "Türkiye'nin Libya ve Suriye'deki etkinliği", "insansız hava araçlarını ihraç etmek isteyen ülkeler", "S-400'lerin konumlandırılması", "iç siyasi gelişmeler", "ekonomik yatırımlar" ile "PKK elebaşlarının konumlarının belirlenmesine yönelik saha çalışmaları" gibi milli güvenliği ilgilendiren stratejik bilgiler yer aldığı kaydedildi.

Elde edilen delillerin, savunmasında Türkiye'nin iç işlerine dair bilgi aktarımı yapmadığını ısrarla tekrarlayan Gürcan'ı doğrulamadığı belirtilen iddianamede, Gürcan'ın, "açık kaynaklardan elde ettiği bilgileri analiz ederek para karşılığında raporlaştırıp teslim ettiği" iddiasının doğru olmadığı ifade edildi.

İddianamede şunlar kaydedildi:

"Çünkü dünyanın en eski medeniyetlerinden ve en gelişmiş bilgi analiz teknolojilerine, eğitimli insan kaynağına sahip İspanya ve İtalya'nın, zaten açık kaynaklarda olan bilgilere, düzenli aralıklarla 400 dolar, 500 avro, 330 pound para ödemesinin hayatın olağan akışına uymadığı anlaşılmaktadır. Şüphelinin çok sayıda askeri sır teşkil eden eğitim ve operasyona katıldığı, devletin askeri veya siyasal sırlarına vakıf olduğu, para karşılığında temin ettiği siyasal ve askeri sır kapsamındaki bilgileri, soruşturmamız kapsamında tespit edilemeyen kaynaklarından aldığı, bu bilgilerin açık kaynaklardan elde edilemeyecek bilgiler olduğu anlaşıldığı, dijital materyaller üzerinde yapılan ön incelemede sürekli olarak 'kaynaklarım' kavramını kullandığı, kaynaklar tabirinin, kamu görevlisi veya kritik ticari, siyasi pozisyondaki gerçek kişiler olduğu bilgi içeriklerinde görülmektedir."