Suriye'de emperyalist müdahalenin ardından neler değişti?

Vatan Partisi'nin Eylül ayında yapacağı çözüm için Suriye ziyareti Türkiye ve bölge ülkelerinin gündeminde...

Konu, 6'lı masa olarak bilinen Biden İttifakı'nın da en sıcak gündemi...Suriye ile temas açıklamaları sonrası Atlantik tarafından düğmeye basıldı. Yakınlaşmayı ilk hedef alan isim 6'lı masanın dış politika sorumlusu olarak gösterilen Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu oldu. Suriye ile temasların Rusya'nın baskısıyla olduğunu öne sürdü.

Davutoğlu'ndan sonra sahneye CHP çıktı. Parti MYK'sı sonrası konuşan CHP Sözcüsü Faik Öztrak, Davutoğlu'nun Rusya baskısı iddiasını sürdürdü.

Vee son olarak CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, TV100 yayınına konuk oldu. Kılıçdaroğlu'na Suriye ile temaslar soruldu. Hükümetin geçmişteki Emevi camisi açıklaması ve Süleyman Şah Türbesi'nin taşımasını eleştiren Kılıçdaroğlu'na sunucu Davutoğlu'nu hatırlattı.

Suriye ile düşmanlığın baş mimarı dönemin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'ydu. Suriye ile yapılan temaslarda Davutoğlu'nun Şam'a Türkiye'nin değil ABD Başkanı Obama'nı taleplerinin ilettiği ortaya çıktı. Aslında hedef ABD planı olan Suriye'nin bölünmesiydi.

AK Parti'nin Suriye politikasını yürüten isim Davutoğlu'ydu. Hükümetin de genel olarak sorumlu olduğu Suriye politikasında, atılacak adımları ve ABD ile koordinasyonu Abdullah Gül'ün başını çektiği Davutoğlu ve Babacan'ın yer aldığı Atlantik ekibi belirliyordu.

Suriye'de ABD planlarında yürüyen hükümetin politikası 24 Temmuz 2015'te değişmeye başladı. Suriye'de hedef ABD oldu. Türk Ordusu 24 Temmuz'da ABD ve İsrail'in Suriye'nin kuzeyinde PKK üzerinden yaratmak istediği Akdeniz'e açılan 2'nci İsrail koridoruna müdahale edildi.

AK Parti'de Batı'cı ekibin kenara itildiği Suriye politikasına Atlantik'ten yanıt geldi. Hedef Suriye'de Türk-Rus iş birliğinin önlenmesiydi. Dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu'nun emri ile Suriye'de Rus uçağı düşürüldü. Vatan Partisi'nin etkili diplomatik çalışmaları ile kriz aşıldı.

Takvim yaprakları 5 Mayıs 2016'yı gösterdiğinde Ahmet Davutoğlu Başbakanlık görevinden alındı. Görevden alma ile ilgili habere en çok dikkat çeken başlığı ABD'li Foreign Policy dergisi attı. "Amerika Ankara'daki adamını kaybetti" ifadesi kullanıldı. Bu süreçten sonra hükümetteki yarılma derinleşti. Ak Parti'deki Gül-Davutoğlu ve Babacan ekibi iyice kenara itildi. Parti içinde etkileri kaybolan bu isimler bir süre sonra partiden ayrıldı.

Davutoğlu'nun dış politikadaki etkisi sona erince Türkiye, Suriye'de Rusya ile birlikte hareket etmeye başladı. İran'ın da dahil olmasıyla Suriye'de çözüm için Astana ortaklığı kuruldu.

Gül'ün Cumhurbaşkanı olma hayaliyle geride kaldığı ekibin diğer üyeleri Davutoğlu ve Babacan Gelecek ve Deva Partisi'ni kurdu. Atlantik programına bağlı olan bu partiler Hükümetin Rusya, İran ve Çin ile bölgesel iş bilriğini hedef aldı. Kuruluş ayarları denilerek, Türkiye'nin Suriye ve Batı Asya'da ABD ve Avrupa ile iş birliği yapması istendi.

Ancak dünya değişti. Tek kutuplu ABD hükümranlığı sona erdi. Atlantik'in çöktüğü Asya'nın yükseldiği çok kutuplu Yeni Dünya düzeninde Batı Asya'da inisiyatif bölge ülkelerine geçti. Afganistan, Karabağ, Irak ve son olarak Ukrayna'da yenilen ABD Suriye'den de çıkarılacak.

Vatan Partisi'nin Rusya, İran ve Suriye temasları ile öncülük ettiği süreçte Ankara ve Şam'da diplomasi koridorları hareketlendi. Tahran ve Soçi Zirvesi sonrası Türkiye, İran ve Rusya Suriye'de ABD ve taşeronu PKK'yı hedefe koydu. 11 yıl sonra karşılıklı yapılan temas açıklamaları da dikkat çekiyor.