Suriyeli yetkiliden Türkiye ile uzlaşma mesajı

Ankara-Şam temas gündemine ilişkin Suriye'den de yorumlar gelmeye devam ediyor. Aydınlık Gazetesine konuşan Suriye Uzlaşma Komitesi'nin resmi sözcüsü Ömer Rahmon ülkesinin önceliğinin İdlib ve Fırat'ın doğusu olduğunu söyledi. Teröre karşı Ankara-Şam işbirliğinin önemine dikkat çeken Rahmon "Şüphesiz Suriye'nin Türkiye ile Fırat'ın doğusunda bölücü Kürt örgütlerine karşı uzlaşmasında Şam için yarar vardır" dedi.

Beşar Esad'ın “savaşın dönüm noktası” olarak adlandırdığı 2016 yılındaki Halep Anlaşması'nda Şam heyetinin başkanı olan Ömer Rahmon Aydınlık’a konuştu.


SURİYE TERÖRE KARŞI SAVAŞINDA MUZAFFER''

Rahmon, 11 yıllık savaşın ardından gelinen noktayı, Suriye Hükümeti’nin, kontrolü dışında kalan bölgelerin çoğunu tekrar denetimi altına aldığını ifadeleriyle değerlendirdi:

- Müttefikleriyle birlikte Batı'nın Suriye'ye dayatmak istediği projeyi parçaladı. Terör örgütlerini kollayan ve besleyen devletlerin bu örgütlerle bağını kesmek için, uzlaşmayı bir stratejik yol haritası olarak gündemine aldı. Böylece, birçok ülke, şimdilerde direnen ve ayakta kalan Suriye ile yeniden barışmak için Şam'a büyükelçiliklerini açma yarışındalar.


“ÇAVUŞOĞLU'NUN AÇIKLAMALARININ İKİ YÖNÜ VAR” 

Türkiye Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada “Muhalefet ile Suriye’deki rejimi bizim bir şekilde anlaştırmamız lazım ” ifadelerine yer vermişti. Rahmon, Çavuşoğlu'nun açıklamalarının iki farklı tarafı olduğunu belirtti. Suriyeli sözcü, Türkiye'nin 2016'dan itibaren Suriye ile iletişim kanallarını açmaya yöneldiğini söyledi:

- Birincisi; AK Parti 10 senedir çözülemeyen Suriye meselesinde, birlikte yola çıktığı Batı'nın kendisine yüklediği hedeflere askeri metotlarla ulaşmanın mümkün olmadığına kanaat getirdi. Türk Hükümeti, ancak siyasi bir uzlaşma ile hallolacağı gerçeğiyle, 2016'dan itibaren Suriye ile iletişim kanallarını açmaya yöneldi. İkincisi; Suriye hakkında hükümet tarafından gelen açıklamalar, sokağın nabzını ölçmek ve kamuoyunun desteğini kazanmak amacıyla ortaya atıldı. Bu da mülteciler konusunun ancak Suriye ile iletişim halinde çözülebileceğinin görülmüş olmasından kaynaklanıyor. Şüphesiz bu uzlaşma, Fırat'ın doğusundaki bölücü projeye karşı da etkili olabilmek için gereklidir.

Rahmon Şam'ın, Ankara ile ilişkilerinin düzelebilmesi için Türk askerinin topraklarından çekilmesi ve Suriye'nin terör örgütü olarak tanımladığı gruplara verdiği desteği kesmesi gerektiğini vurguladı. Bu iki şart gerçekleşmeden Erdoğan hükümeti ile uzlaşma olmayacağını belirtti.

Sözcü Ömer Rahmon ,Suriye Devleti’nin otoritesi ve kanunları dışındaki yapılara destek verilmesine temelden karşı olduğunu dile getirdi. Şam yönetiminin ABD'nin destek verdiği SDG ile Türkiye'nin destek verdiği İdlib'deki El Nusra arasında bir fark görmediğini belirtti.

Rahmon “Şüphesiz; Suriye'nin Türkiye ile Fırat'ın doğusunda bölücü Kürt örgütlerine karşı uzlaşmasında Şam için yarar vardır” mesajıyla işbirliği çağrısı yaptı.
Suriye’nin, Türkiye'deki mültecileri karşılamaya hazır olduğunu söyleyen Rahmon. Geri dönüşü kolaylaştırmak için Başkan Esad’ın özel af kararnameleri yayınladığınına dikkat çekti. "Kararname herhangi bir güvenlik takibine maruz kalmamaları için güvenceler veriyor." dedi.


 ''İKİ HALK ARASINDA HİÇBİR MESELE YOKTUR”

Suriye'nin yeniden imarı ve imarda mültecilerin mesleki becerilerinin istihdam edilmesinin öncellikleri arasında olduğunu belirten Rahmon Türkiye’ye çağrı yaptı:

- Mesele, hükümetin yanlış Suriye politikalarıyla ilgilidir. Bu politikalar düzeltilince, iki hükümet arasındaki ilişkiler savaştan öncesine, doğal olan seyrine girecektir.
abd türkiye erdoğan ak parti suriye sdg türk çavuşoğlu beşar esad şam türk hükümeti suriye hükümeti