ABD'nin Karadeniz planını Türkiye bozdu

ABD, Türkiye’yi Karadeniz’de Rusya ile karşı karşıya getirmek istiyor. Hükümetin İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya üyeliklerinden blokajı kaldırmasıyla ABD, Karadeniz basıncını artırdı. ABD’nin dış politikasına yön veren Foreign Affairs dergisi, NATO’nun Karadeniz’de varlığını artırmasının seçeneklerini yazdı. Dergide ‘ABD’nin Montrö hükümlerine tabi olmadığı’ da öne sürüldü.

Amerika Birleşik Devletleri, Montrö Sözleşmesi'nin imzacısı değildir, bu nedenle teoride bu kurallar ABD Donanması için geçerli değil.” ABD’nin Karadeniz'i karıştırma planları bu ifadelerle paylaşıldı.

ABD’nin dış politikasına yön veren Dış İlişkiler Konseyi'nin yayın organı Foreign Affairs dergisinde ABD’nin Karadeniz’de varlık gösterme çabalarını anlatan bir makale yayımlandı. Mark Cancian imzalı 'Rusya'nın Karadeniz Ablukası Nasıl Kırılır?' adlı makalenin, Madrid’teki NATO Zirvesi’nden sonra kaleme alınması dikkat çekti.

Makalede, tahıl krizi gerekçe gösterilerek ABD’nin Karadeniz’e müdahale seçenekleri tartışıldı. En dikkat çeken senaryo ise Montrö Boğazlar Sözleşmesi’ne ABD’nin tabi olmadığı görüşü oldu.

Makaleye göre “Montrö ABD için geçerli değil”, çünkü “Amerika Birleşik Devletleri, Montrö Sözleşmesi'nin imzacısı değil”. Bu nedenle teoride olan kuralların ABD Donanması için geçerli olmadığı ileri sürüldü. Foreign Affairs’e göre Washington’un bu güne kadar kurallara uymasının nedeni “uluslararası düzen” ve “NATO üyesi olan Türkiye'ye saygı göstermesi” olarak aktarıldı. Ankara’nın Montrö’yü esnetme seçeneği tartışıldı.


ABD’NİN TEHLİKELİ MONTRÖ TEKLİFİ 

“Sonuç olarak, boğazların kullanımı Ankara'ya bağlı olacak ve Ankara, teorik olarak NATO'nun deniz kuvvetlerini Karadeniz'de güçlendirmesi için kuralları esnetebilir. Fakat Türkiye'nin çatışmadaki nispeten tarafsız duruşu, Rusya ya da Batı ile ilişkilerini tehlikeye atma konusundaki isteksizliği ve sözleşmeyi gevşetmedeki tarihsel çekincesi göz önüne alındığında, kısıtlamalar muhtemelen geçerli olacaktır. En fazla, Türkiye bazı hükümleri esnek bir şekilde yorumlamaya istekli olabilir, ancak böyle bir tavizin de Batı için Türkiye'ye ekonomik yardım sağlanması, yaptırımların hafifletilmesi veya insan hakları ihlallerine göz yumulması gibi yüksek maliyetleri çıkabilir.”

ABD Karadeniz’e kuvvet yığmaya gerekçe olarak da gıda krizini gösteriyor. Ukrayna limanlarında bulunan 30 milyon tonluk tahıl gemilerine ABD, İngiltere ve Fransa savaş gemilerine refakat etmesi savunuluyor. Ancak Montrö Sözleşmesi, Karadeniz’e kıyısı olmayan ülkeleri 45 bin ton ile kısıtlıyor. Bu sınır ise yaklaşık beş muhribe denk geliyor. Karadeniz’de de en fazla 21 gün kalabiliyorlar.

Ukrayna yönetiminin deniz mayınlarını serbest bırakması NATO’nun Karadeniz’e güç yığma girişimlerine neden olmuştu. Bu sayede NATO, Karadeniz’e mayın avlama gemileri göndermeye çalıştı. Ancak Türkiye bu girişimi engelledi.

Bir gerçek daha var ki ABD’nin bahane ettiği tahıl krizi Türk – Rus ortaklığı ile çözüme kavuşturuldu. Türkiye hem Ukrayna’nın serseri mayınları konusunda hem de tahıl sorununda inisiyatif alarak NATO girişimlerinin önünü kesti.

abd ingiltere amerika Ukrayna türk fransa nato batı