NATO'nun Türkiye karşıtı faaliyetleri
İspanya'nın Madrid şehri, 28-30 Haziran'da NATO Liderler Zirvesi’ne ev sahipliği yapacak. NATO'nun öncelikli gündemi İsveç ve Finlandiya'yı ittifaka katarak doğuya doğru genişlemek. Türkiye ise bu iki ülkenin üyeliğine PKK'ya destek vermesi nedeniyle karşı çıkıyor. Ancak Türkiye için asıl tehdit ABD'nin başını çektiği NATO'nun kendisi. İşte Rusya'dan sonraki hedefi Türkiye olan ABD ve NATO'nun 1952 yılından bu yana Türkiye karşıtı faaliyetleri...
NATO üyesi ülkelerin liderleri, 29-30 Haziran'da bir araya gelecek. Madrid'de yapılacak zirvenin gündemlerinden biri de doğuya doğru genişleme planı için İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliğine alınması...
Türkiye teröre destek vermesinden dolayı bu 2 ülkenin üyeliğini veto ediyor. Ancak Türkiye için asıl tehdit ABD ve NATO'dan geliyor.
Türkiye NATO'ya 1952 yılında katıldı. Türkiye'nin ittifaka alınma gerekçesi de ABD'nin Sovyet Rusya'yı çevreleme planıydı. Türkiye'ye NATO ittifakında ileri karakol görevi verildi. Üyelik sürecinden sonra NATO Türkiye'de kendi yer altı örgütü olan Gladyo'yu örgütledi. MİT ve Emniyet içine FETÖ gibi Gladyo unsurları yerleştirildi. Bu faaliyetlerin amacı da belliydi. O günden bugüne ABD ya kendi ya da NATO üzerinden Türkiye üzerinde tam kontrol sağlamak istedi. Bir yandan da açıkça Türkiye'yi bölme planları yapıldı. Türkiye ne zaman bu planlara karşı çıksa dışardan namlularla tehdit, içerde ise kargaşa ve kaos planları devreye sokuldu.
NATO en etkili yeraltı faaliyetini Türkiye’de örgütledi. Resmi verilere göre bugüne kadar 125 binden fazla FETÖ ve PKK bağlantılı unsur Devlet örgütünden ihraç edildi. Bunların 25 bini Türk Silahlı Kuvvetleri’nden, 30 bini Emniyet Örgütünden, 8 bini jandarmadan, 10 bini yargıdan atıldı.
NATO Gladyosunun Türkiye'deki ilk faaliyeti 6-7 Eylül olayları. 1955 yılında İstanbul'da ve İzmir'de yaşayan Rum, Yahudi ve Ermeni vatandaşlara karşı yürütülen şiddet ile yağma hareketleri düzenlendi.
1 Mayıs 1977 Taksim, Kahramanmaraş, Erzincan, Çorum katliamları, 2 Temmuz 1993 günü Madımak’ta aydınların yakılması ve hemen üç gün sonra Kemaliye Başbağlar’da köylülerin kurşuna dizilmesi de NATO Gladyosu’nun kanlı tertiplerinden.
12 Mart 1971 darbesi de NATO generalleri tarafından yapıldı. Yine 12 Eylül 1980 darbesi, 15-16 Temmuz FETÖ'nün darbe girişimnin arkasında da ABD ve onun denetimindeki NATO vardı. 15 Temmuz darbe girişimine ABD'nin İncirlik Üssünden bizzat destek verildiği ortaya çıktı.
İncirlik Üssü aynı zamanda 2003'te 1 buçuk milyon müslümanın katledildiği Irak'a saldıran ABD savaş uçaklarının kalkış merkezlerinden oldu.
NATO Türkiye'de kendisine karşı mücadele edenleri de katletti. Türkiye'nin vatansever aydınları ve komutanları ABD ve NATO planlarını deşifre ettiği için öldürdü. 17 Şubat 1993'te Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Eşref Bitlis'in uçağını düşüren NATO'ydu.
ABD'nin PKK ile iş birliğini anlatan Gazeteci Uğur Mumcu'yu 24 Ocak 1994'te katleden de NATO'nun yeraltı örgütlenmesi Gladyo'ydu.
Bazen de NATO, Türkiye'nin düşmanı olduğunu açıkça gösterdi. 8-17 Kasım 2017'de Norveç'te yapılan Trident Javelin tatbikatındaki bir simülasyonda hem Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk hem de Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan "düşman" hedefler arasında gösterildi.
NATO'nun teröre destek sicili de oldukça kabarık.. ABD ve Batı ülkeleri Suriye'nin kuzeyinde konuşlanan PKK/YPG'ye binlerce TIR silah gönderdi.
NATO Türkiye'nin FETÖ ile mücadelesine de karşı hareket etti. FETÖ'ye başta ABD, Almanya, Fransa, Kanada olmak üzere sahip çıkanlar da NATO ülkesiydi.
Teröre desteğini hiç kesmeyen ABD, Kıbrıs barış harekatı sonrasında Türkiye'ye silah ambargosu uyguladı.
2002 yılında Amerikan ordusunun yaptığı Millennium Challange tatbikatının hedefi de Türkiye'ydi. Amerikan ordusunun Kıbrıs’tan başlayan bir anlaşmazlıkta 96 saat içinde Ankara’yı işgal edeceği öne sürüldü.
Günümüzde ise ABD’nin Dedeağaç, Kavala, Selanik, Larisa, Stefanovikio ve Girit’teki üslerine yerleştirdiği silahların namluları Türkiye’ye bakıyor.
Kıbrıs’ın güneyinde bütün Ege ve Doğu Akdeniz’de Amerikan üsleri var. Bu üslerin Türkiye'de de olması büyük çelişki.
ABD ve İsrail, yanlarına Yunan ve Güney Kıbrıs donanmalarını alarak Doğu Akdeniz’de Noble Dina ve Nemesis deniz tatbikatlarıyla Türkiye'yi hedef aldı. Doğu Akdeniz'de Türkiye karşıtı cephede konumlanan Avrupa Birliği ülkeleri aynı zamanda NATO'nun da ittifak ortaklarıydı.
NATO'nun doğuya doğru genişleme planı da yeni bir tehdit doğurdu. Hedef Rusya gibi görünse de ABD güdümlü NATO planları Türkiye'yi de hedef alıyor. Rusya’nın kararlılığı, Doğu Akdeniz’de ABD-NATO tehdidine darbe indirdi ve Türkiye’yi rahatlattı.
Ancak hala Türkiye'yi üslerle kuşatma planı yürürlükte. Hem sınırlarımızın ötesinde hem de bizzat ülkemizin topraklarında ABD- NATO üsleri bulunuyor. Bugün Rusya ile birlikte Türkiye NATO'ya karşı bizzat savaşan ülkeler olmasına rağmen ittifakta sözde üyeliğin sürdürülmesi Türkiye'nin Atlantik tehditlerini bertaraf edeceği bölgesel iş birliğini engelliyor.