Cinayetin düğüm noktası: Enver Altaylı
Necip Hablemitoğlu cinayetinde çember daralıyor. Cinayet şüphelilerinin ilişkileri mercek altında… Suikast soruşturmasında FETÖ yöneticisi Mustafa Özcan ve Enver Altaylı öne çıkıyor. Cinayetle ilgili yakalanan isimlerin verdiği yeni bilgiler ışığında halen hapiste bulunan FETÖ’cü Enver Altaylı’nın Hablemitoğlu cinayetinden sorgulanması gündemde…..
Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi tarihçi yazar Necip Hablemitoğlu, 20 yıl önce FETÖ’nün devlet içindeki yapılanmasını anlatan "Köstebek" isimli kitabı basın aşamasına gelmişken, evinin önünde uğradığı silahlı saldırıda katledildi.
Suikaste ilişkin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturmada, geçtiğimiz günlerde aralarında Levent Göktaş'ın da bulunduğu 7'si eski Özel Kuvvetler Komutanlığı mensubu asker 9 kişi hakkında gözaltı kararı çıkarılmıştı. Gözaltındaki şüpheli iki sivilden birinin FETÖ firarisi Mustafa Özcan’ın eski özlem kalem müdürü olduğu ortaya çıktı. Diğer sivilin ise "FETÖ üyeliği" ve “casusluk” suçlarından hapiste bulunan eski istihbaratçı Enver Altaylı ile irtibatı tespit edildi.
Soruşturmada, suikastın FETÖ tarafından işlendiği yönünde ciddi deliller olduğu belirtiliyor. Eski Sağlık Bakanı Halil Şıvgın’ın 2016'daki ifadesinde verdiği bilgiler de eklenince Enver Altaylı'nın önümüzdeki günlerde şüpheli olarak sorgulanması bekleniyor.
Aydınlık Gazetesi, 29 Ocak 2022'de Halil Şıvgın’ın ifadelerini "Hablemitoğlu cinayetinde Enver Altaylı izi" başlığıyla yayımlamıştı. Şıvgın ifadesinde, Mustafa Özcan ve Enver Altaylı’ya ilişkin dikkat çeken bilgiler vermişti.
Eski Sağlık Bakanı Halil Şıvgın’ın 2016 yılında verdiği ifade:
- Mustafa Özcan ile İstanbul’da Samanyolu TV’de katıldığım bir program sonrasında tanıştım. Enver Altaylı program sonrasında Mustafa Özcan ile birlikte dışarıda bekliyorlardı. Özcan kendisini tanıtırken kitap, kırtasiye gibi işlerle meşgul olduğunu ifade etti. Sanırım Altaylı, Özcan’a, Hablemitoğlu’nun Fetullah Gülen ile ilgili yaptığı çalışmayı söylemiş olacak ki bana, ‘Bir doçent bununla ilgili bir çalışma yapıyor. Biz bu kişi ile nasıl görüşürüz?’ diye sordu. Ben de ‘Bu konuya karışmam, beni ilgilendirmez’ dedim. Görüşme sonrasında Hablemitoğlu’nu bu konuda bilgilendirdim. Altaylı benim büroda Hablemitoğlu’nun yaptığı işlerle ilgili ‘ıvır, zıvır’ demesine rağmen Mustafa Özcan’a farklı aksettirmiş ki benden yardımcı olmamı istedi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, FETÖ’nün 15 Temmuz 2016’daki darbe girişimi sırasında, İstihbarat Daire Başkanlığını ele geçirmeye çalıştıkları belirlenen 36 kişi hakkında iddianame hazırlamıştı. İddianamede, tanık M.F.Y,’nin ifadeleri de dikkat çekici…. M.F.Y, Necip Hablemitoğlu ile ilgili Haziran 2002- Haziran 2003 aralığında İstihbarat Daire başkanlığına gelen CDR verilerinin yer aldığı harici diski, 15 Temmuz 2016 günü projelerde kullanılabilir hale getirmesi için Hamdi Özdere isimli bilgisayar mühendisine verdiğini” söyledi.
Şüpheli Hamdi Özdere ise CD’lerin kendisine sıralı amiri olan Mümin komiser tarafından getirildiğini belirtti. CD’lerde olay günü ve öncesine ait 6 aylık süreyi içeren telefon verilerinden ibaret bilgi bulunduğunu, kendisine bu bilgileri veri tabanına eklemesinin söylendiğini ifade etti.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen tahşiyecilere kumpas davasında da 21 Ekim 2017’de gazeteci Zihni Çakır tanık sıfatıyla verdiği ifadede, şunları anlatmıştı.
Gazeteci Zihni Çakır’ın, 21 Ekim 2017’deki ifadesi:
- Kaynağım, o dönem Özel Kuvvetler Komutanlığı’nda hemen herkesin suikastın bir yüzbaşı tarafından işlendiğini bildiğini, suikast silahının Ankara’daki Mogan gölünün ODTÜ yakasındaki balçıklı bölgeye atıldığını, yine suikast görevlendirmesinden önce Gülen örgütünde etkili olan ve istişare kurulunda yer aldığını tahmin ettiğim Mustafa Özcan ile CIA’nın Türk ajanı olarak bilinen Enver Altaylı’nın görüştüğünü, bu görüşmeden sonra hatırı sayılır bir para karşılığı suikastın işlendiğini, Enver Altaylı’nın Özel Kuvvetler Komutanlığındaki bağlantıları vasıtasıyla süreçte etkili olduğunu söyledi.
Aydınlık, cinayetin ilk gününden itibaren, olaya ışık tutacak yayınlar yaptı. Aydınlık Dergisi 22 Aralık 2002'de “Suikastta MOSSAD-Fethullah Hattı” başlığını kapağına taşıdı. Haberde Hablemitoğlu suikastının zamanlamasına dikkat çekildi; cinayetin, Fetullah Gülen ve MOSSAD'a karşı harekete geçildiği sırada işlendiği belirtildi.
Türkiye'nin ABD'nin Kuzey lrak'ta kuracağı kukla devlet ve Kıbrıs konusunda Batı'ya net mesajlar gönderdiği vurgulanan haberde “Dr. Necip Hablemitoğlu, devletin Batı'dan gelen tehdide karşı kararlı tavrının ilan edildiği günün akşamında öldürüldü.” denildi.
Necip Hablemitoğlu, FETÖ ile ilgili bir kitap yazıyordu. Bu kitabı yazmaması için büyük paralar teklif edildi. Ama kabul etmedi. Daha sonra ilginç bir olay oldu. Öldürülmeden kısa bir süre önce buluştuğu gazetecilere MİT Müsteşarlığı teklifi aldığını söylemişti. O günlerde böyle bir ihtimal yoktu. Ancak biri onu test ediyordu. Bu teklifi yapan kişinin Enver Altaylı olduğu iddia edildi. Bu tekliften kısa süre sonra evinin önünde öldürüldü. Cinayet sırasında itiş kakış yaşanmadığı muhtemelen tanıdığı bir kişi tarafından öldürtülmüş olabileceği belirtildi.