Yavaş'ın terfi kararı pes dedirtti
Tartışmalı atama kararları ile dikkat çeken Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş yine pes dedirten atama kararları ile gündeme geldi. Mansur Yavaş'ın, Melih Gökçek döneminde usulsüzlük yaptıklarına dair haklarında teftiş raporları hazırlatarak savcılığa suç duyurusunda bulunduğu kişileri, daire başkanlığına yükselttiği ortaya çıktı. Terfi kararının arkasında "Süleymancılar tarikatı" olduğu iddia edildi.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ın bazı daire başkanlıklarına yaptığı atamalar tepki çekti.
Aydınlık Gazetesinde yer alan özel habere göre, Mansur Yavaş, kendi talimatıyla milyonluk usulsüzlükler yaptıklarına dair haklarında teftiş raporları hazırlattığı Melih Gökçek döneminden isimleri, daire başkanlığına yükseltti.
Mansur Yavaş göreve başlamasının ardından Gökçek döneminin icraatlarını incelemek üzere ABB Teftiş Kurulu Başkanlığını görevlendirdi. Müfettişler çeşitli konularda 80 'e yakın rapor hazırladı ve savcılığa suç duyurusunda bulunuldu.
Müfettişler incelemeye 6 Ekim 2020'de başladı, 5 Nisan 2021'de, hazırladığı Ankapark teftiş raporu, Cumhuriyet Başsavcılığına tevdi edilmek üzere ABB Teftiş Kurulu Başkanlığına, ABB Hukuk Müşavirliğine ve Başkan Mansur Yavaş'a iletildi.
Atatürk Orman Çiftliği yenileme alanında yapılan Ankapark'ın yapım sürecindeki usulsüzlük iddialarının incelendiği 204 sayfalık resmi raporda, eski başkan Melih Gökçek dahil 39 kişi hakkında, görevi kötüye kullanma, edimin ifasına fesat karıştırma, güveni kötüye kullanma gibi suçları işledikleri iddiasıyla soruşturma başlatılması istendi.
Soruşturma raporunda haklarında suçlama yapılan iki isim dikkat çekiyor Tolga Kepir ve Nihat Aras.
Suçun işlendiği iddia edilen 2017'de Fen İşleri Daire Başkanlığında peyzaj mimarı olarak çalışan Tolga Kepir, 7 kişi ile birlikte Türk Ceza Kanunun 236/2.c. maddesindeki; “Edimin ihale kararında veya sözleşmede belirtilen sürede ifa edilmemesine rağmen, süresinde ifa edilmiş gibi kabul edilmesi.” iddiasıyla 36.553.995 TL'lik mal alımında usulsüzlükle suçlandı.
Gökçek döneminde Fen İşleri'nde memur olarak çalışan Tolga Kepir, teftiş raporuna rağmen, Mansur Yavaş tarafından Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanı olarak atandı. Halen bu görevine devam ediyor.
Bir diğer isim Nihat Aras ise suçu işlediği iddia edilen 2016 tarihinde Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanlığında şef olarak görev yapıyordu. Aras, 8 kişi ile birlikte 545 bin TL'lik usulsüzlükle suçlandı. Yavaş göreve başlamasından , 5 gün sonra bütün daire başkanlıklarına vekaleten atama yaptı. Nihat Aras da, Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanlılığına vekaleten atandı. Aras, müfettiş raporuna rağmen hâlâ bu görevi yürütüyor.
ABB müfettişlerince rapor hazırlanan bir başka konu ise, uçuş okulu projesi. İddiaya göre 2012-16 arasında ABB iştirakı olan BELKA A.Ş. üzerinden 'Seğmen Uçuş Okulu' için 15 uçak ve 1 helikopter alındı.
Söz konusu uçakların hem piyasa fiyatının üstünde alındığı hem de satın alınan firmaya kiraya verildiği, BELKA A.Ş.'nin bu yolla 14 milyon TL zarara uğratıldığı iddia edildi.
Ankara Büyükşehir Belediyesi, Yavaş'ın göreve gelmesinden sonra bu olay hakkında da suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusunda BELKA A.Ş.'nin o dönemdeki 15 yönetim kurulu üyesi hakkında görevi kötüye kullanmak ve kamu kaynaklarını israf etmek iddiasıyla hem sorumluluk davası hem de kamu davası açılması talep edildi.
Söz konusu 15 yönetim kurulu üyesinden biri de Ramazan Kabasakal. Kabasakal, BELKA A.Ş. yönetim kurulu üyesi olmasının yanı sıra, aynı dönemde ABB Dış İlişkiler Dairesi Başkanıydı. Melih Gökçek döneminde bu görevi sürdüren Kabasakal, kendisi hakkında suç duyurusunda bulunan Mansur Yavaş tarafından da yine aynı göreve getirildi. Ramazan Kabasakal halen ABB Dış İlişkiler Daire Başkanı ve ve ABB’nin bir iştirakinde yönetim kurulu üyesi olarak görevine devam ediyor.
Haklarında yolsuzluk iddiası ile soruşturulma açılan isimlerin "Süleymancı yapılanma" tarafından korunduğu iddiası ise ulaşılan her kaynak tarafından dillendiriliyor.
Gökçek döneminde belediyede var olan Süleymancı yapılanmanın Yavaş döneminde de sürdüğü hatta kuvvetlendiği iddia ediliyor. Yavaş ile Süleymancıların yakınlaşmasında, bu tarikatın bir süredir hükümete karşı harekete geçmiş olmasının önemli bir rolü olduğu değerlendiriliyor.