"Baas yönetimini değiştirme gücümüz de hakkımız da yok"
Vatan Partisi Genel Başkanı Dr. Doğu Perinçek Ulusal Kanal'da yayınlanan Çıkış Yolu programında gündemi değerlendirdi. Doğu Perinçek, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sığınmacıları katillerin eline atmayacağız açıklamasıyla ilgili olarak, "Bizim Baas yönetimini değiştirme hakkımız da yok gücümüz de yok. Bütün dünyayı karşımıza alırız." ifadelerini kullandı.
Perinçek'in değerlendirmelerinden öne çıkanlar şöyle:
13 YERDE GERİ DÖNÜŞ PROJESİ BİR TUZAK
-Sayın Cumhurbaşkanı'nın açıklamasında bir geri adım var. İlk açıklamada yerel meclise işbirliği yaparak diyordu. Şimdi 13 ayrı yer diyor. Bu yine de olumlu bir şey.
-Suriyeli sığınmacıları kaldırıyoruz, 50 KM ötede Türk ordusunun denetimi altındaki yere Türkiye dışındaki Türkiye'ye gönderiyoruz. Ve onlara orada çorba vereceğiz. Ekonomiden kopararak oraya götüreceğiz. Suriyeli sığınmacıların önemli bir kısmı ekonomiyle bütünleştiler. Eli ekmek tutan bu insanları eli tas tutan, tasını Kızılay'ın kepçesine uzatan insanlara dönüştürüyoruz. Orada ekonomiye uyum sağlamaları için ne kadar geçecek? Başımıza yeni bir iş açıyoruz ve Türkiye ekonomisine yeni yükler getiriyoruz.
Başka büyük bir bela Türkiye'yi dostlarından koparıyoruz. Katilin eline vermeyeceğiz dediğiniz zaman, 40 km derinliğindeki alan Türkiye'nin egemenliğinde demek oluyor. Burada kast edilen Suriye'nin meşru hükümeti. Bu aynı zamanda gelecekle ilgili bir açıklama oluyor. Suriye'de Baas yönetimini ve Esad'ı devirecek bir güç yok. Esad olmasa da Baas yönetimi devam edecek çünkü Suriye halkının benimsediği bir yönetimdir. Suriye ABD'nin bütün tertiplerine karşı koydu. Biz katillere vermeyeceğiz dediğiniz zaman burası Türkiye toprağıdır demeye gider.
VATAN PARTİSİ SURİYE'YLE İŞBİRLİĞİ YAPARAK PKK'YA BEYAZ BAYRAK ÇEKTİRECEK
- Vatan Partisi iktidara gelecek ve Suriye hükümetiyle birlikte terör örgütlerini temizleyeceğiz ve Suriye'nin toprak bütünlüğünü sağlayacağız. Türkiye'deki sığınmacılar da ülkelerine dönecek. Vatan Partisi bunu Türk milletine açıklıyor. Suriye'yle her alanda işbirliği yapacağız. PKK'ya beyaz bayrak çektireceğiz. Bu 6 ayı geçmez. Aynı zamanda yobaz terör örgütlerini de tasfiye edeceğiz ve koşulları sağlamış olacağız. Türkiye'deki konuklarımıza da vatanlarınıza dönün, huzur var, barış var diyeceğiz.
-Soner Polat komutanımız ve ben yazılarımızda TSK'nın müdahale etmesini biz savunduk. Bu doğruydu. Deminki program uygulanıp terör örgütleri temizlendikten sonra Türk ordusu da görevini yapmış olarak vatanına dönecek.
BİZİM SURİYE YÖNETİMİNİ DEĞİŞTİRME HAKKIMIZ DA GÜCÜMÜZ DE YOK
Hükümetin niyetini tartışmıyoruz ama şöyle savunmalar var: Biz Suriye'nin toprak bütünlüğüne sadıkız ama yapılan iş bu sadakati ortadan kaldıran süreci ateşliyor. 40 km derinliğindeki alanda bir kurumlaşmaya gittiğiniz zaman buradan nasıl geri dönülecek?
Bu kadar kurumlaştıktan sonra onun güneyinde katiller var dediğiniz zaman nasıl geri dönülecek? O ülkenin egemen güçlerine katil diyorsanız o zaman siz kendiniz bir şey yapacaksınız. Bizim Baas yönetimini değiştirme hakkımız da yok gücümüz de yok. Bütün dünyayı karşımıza alırız. Arap halklarını da karşımıza alırız. Orası Arap toprağı. Tayyip Erdoğan yönetimi 13 yere göçmen yerleştirme projesinin esiri olur. Karşıya büyük güçleri aldığımız için Türkiye Doğu Akdeniz'de de yalnızlaşır.
HÜKÜMET'E SORUYORUM: NEDEN ABD ÜSLERİ KURULUYOR?
Şu soruyu hükümete soruyorum: Neden Ege'de ABD üsleri kuruluyor? Ukrayna'dan ders çıkartalım. ABD Ukrayna savaşını planlamıştı ve tahkimat yaptı. Buradan bir ders çıkaralım. Bu tahkimat hangi amaçla yapılıyor? Hedef Türkiye. O tahkimatın araziye çıkacağı bir gün için yapılıyor. TSK bu değerlendirmeyi hiç kuşkusuz yapıyor. Ama Cumhurbaşkanı'nın açıkladığı proje tuzaktır, Türkiye'yi yalnızlaştırır.
ABD o kadar yığınak yaptığına göre bir darbeye hazırlanıyor. Zayıf bir an bekleniyor. ABD o anı gördüğünde darbeyi vurur. Unutmayalım ABD 2002 yılında tatbikat yaptı. Bu tatbikat Kıbrıs'ta başladı ve Türkiye'yi işgalle tamamlanıyordu. ABD bundan 20 yıl önce Doğu Akdeniz'den başlayan senaryoyla Türkiye'ye askeri işgal planlamış. Akdeniz'de de ABD, Yunanistan, İsrail Türkiye'ye karşı tatbikatlar yaptı.
ABD TÜRKİYE'YE SALDIRMAK İÇİN FIRSAT KOLLUYOR
ABD fırsatı kolluyor. Türkiye'nin zayıf bir anını bekliyor. Sayın Cumhurbaşkanı'nın şu konuyu değerlendirmesini dilerim: Bu projeyi kim koyuyorsa ben ondan şüphelenirim.
ABD, Yunanistan'ın düğmesine bastığı an Yunanistan harekete geçer. Yunanistan yönetimi kukla bir yönetimdir. Türkiye gibi değildir. Türkiye yalnız kalırsa ciddi tehlikelerle karşılaşır. Vatan Partisi yönetimi bununla baş eder. Çünkü derhal stratejiyi değiştirir. Vatan Partisi hükümeti, Rusya, İran, Irak, Suriye ve Çin'le dostluk stratejisi kurar ve baş eder. O stratejiyi kurmazsanız da kendi kurduğunuz tuzağa düşerseniz, Türkiye'yle Yunanistan başa baş kalmaz.
Türkiye'yi zayıf bulurlarsa, yeneceklerini kestirirlerse o adımı atarlar. 40 Km'lik alanlar yaratılarak bu bizi zayıflatır. Bana Şanlıurfa'dan bir heyet geldi. Telefonlar alıyorum sürekli. Urfalı da Antepli de Suriye ve Irak sınırındaki halk Suriye'yle gerginlik istemiyor.
Ekonomik boyutunu ele alalım. Biber, domates, patlıcan fiyatlarını gösteriyorsunuz ya. Onlar fırlar. Bütün enerji maliyetleri yükselir. Siz İran ve Rusya'yla karşı karşıya getirirseniz sonuç itibariyle doğalgaz, benzin, mazot planları fırlar ve onlar fırlayınca da bütün sanayi ve tarım ürünleri fırlar.
SURİYE YÖNETİMİ TÜRKİYE'YLE İŞBİRLİĞİNE HAZIRIZ DİYOR
Suriye yönetimi Türkiye'yle işbirliğine hazırız diyor. Suriye ordusu PKK'ya karşı silahlı bastırma harekatı yürütüyor. Adana mutabakatı tekrar uygulanmalı. Bu mutabakatla Türkiye Abdullah Öcalan'ı aldı ve hapishaneye koydu. Astana sürecini de ilerletmeliyiz.
Siz, Rusya ve İran'a meydan okumuş oluyorsunuz. Onlar hiçbir şekilde, Türkiye'nin Arap topraklarında kurumlar kurmasını kimse kabul etmez. Doğalgazı nereden alacaksınız? ABD'den kaya gazı mı getireceksiniz? Sanayiye elektriğini kaç liradan vereceksiniz? Evlere elektrik faturaları ne kadar gidecek?
RUSYA VE İRAN İYİ Kİ SURİYE'YE DESTEK OLDU
ABD 12 senedir Suriye'de elindeki silahlı güçleri seferber ederek bu devleti yıkmaya çalıştı ama helal olsun 12 senedir bununla baş eden bir Suriye devleti var. Rusya ve İran iyi ki Suriye'ye destek oldu. Sağ olsun Rusya ve İran Suriye'nin yardımına koştular. Bu Türkiye'ye yardım. Oraya İran ve Rusya gelmezse ABD gelir ve Türkiye kuşatma altında kalır.
-Sayın Devlet Bahçeli Türk milliyetçiliğine yakışan siyasetler izliyor. Katil Esad diyenler var. Sayın Bahçeli ise Suriye'nin ilan ettiği genel affın işi kolaylaştıracağını söylüyor. Hükümeti uyarıcı ifadeler kullanıyor. Hükümet bu kapsamda uygulamalara geçerse biz onu destekleyeceğiz diyor. Ukrayna meselesindeki emperyalizme karşı tavrını kararlı biçimde sürdürüyor.
"SESSİZ İSTİLA" VİDEOSU
Bir Türk milliyetçisi böyle bir şey yapar mı? Bunu ancak Türkleri beceriksiz olarak gören, kendi vatanlarına sahip çıkamayacak bir kalabalık olarak gören birileri yapar bunu. Türk tarihinden bakalım. İbn-i Batuta Kuzey Afrika'dan başlayarak 16 tane devletten geçiyor. 16 devletin 16'sında da Türkler var diyor. Türkler de geldikleri ülkelerde azınlık. Kölemenler. Mısır'a bir avuç Türk geliyor ve Yavuz'un fethine kadar yönetiyor.
Bu videoyu yapanlar, Türk'ü tanımıyor. Ve Böyle bir korku yaratarak ABD, İsrail planlarına hizmet ediyor. Bu videoyu MOSSAD ajanları hazırlar.
Türkiye'de solda ABD emperyalizmine karşı güçlü bir enternasyonalizm vardı. Sahte solcular; İran, Rusya, Çin, Suriye dostu değil. ABD'nin güdümüne girdiler.
Türklerin kucaklayıcı bilincini zehirliyorsunuz. Tehlike yalnızca kan dökülmesi, olayların olması değil. Bilincin zehirlenmesi de tehlike.
Suriye'nin kuzeyinde bir yağma yapılıyor. Oradaki zenginlikler talan ediliyor. Bu sistemden büyük vurgunlar yapan bir kesim var. Bu kesim aynı zamanda sayın Tayyip Erdoğan'ın ilan ettiği projeyle uyuşuyor. Çünkü o vurgun saltanatını devam ettirmiş oluyorsunuz. Bu yerel meclislerin başında terör örgütleri var. O yağma sistemiyle, terör örgütleri buluşmuş oluyor. Mehmetçik'i siz oradaki yağmacıların ve bir takım teröristlerin koruyucusu haline getirmiş oluyorsunuz.
İMAMOĞLU'NUN KARADENİZ GEZİSİ VE ADAYLIK TARTIŞMALARI
İmamoğlu'na karşı Cumhur İttifakı cephesinden bir propaganda yok. İYİ Parti ve CHP içinden bir kampanya var. Kendi arkadaşlarını yerden yere vuran bir kampanya yürütüyorlar. CHP'liler, İYİ Partililer onu yerden yere vuruyor. Buradan anlaşılıyor ki bu Millet İttifakı içindeki yarışın ne hale geldiğini gösteriyor.
Onlar da ittifakın kazanması değil şahısların kazanması bir problem. Millet İttifakı'nda ortak kazanç hedefi yok, bireyler ve etrafındaki zümrenin kazanması var. Kılıçdaroğlu bu adaylar arasında en zayıf aday. Türkiye'nin büyük çoğunluğundan farklı etnik aday. HDP'ye en yakın aday. Mezhepsel eğilimleri temsil eden bir aday.
Gladyo'ya bağlılık düzeyi bağlamında Meral Akşener ABD'ye en yakın aday. Kılıçdaroğlu'yla karşılaştırıldığı zaman da Kılıçdaroğlu'na göre Akşener milliyetçi, muhafazakar kesimden oy alır diye.