Önce burun kıvırdılar sonra peşinden koştular! Hasadıyla paraya para demediler

Kahve bitkisi, genellikle iklim koşullarına ve yetiştirildiği bölgeye bağlı olarak çeşitli türleri vardır. Yerel hava ve toprak koşullarını göz önünde bulundurarak kahve fidelerinizi yetiştirmek, başarı şansını artırabilir. 

Yağmurlar ve tropikal hava ülkemizde de evlerde bile yetiştirilmeyi kolay hale getirdi. Bunu yapan çoğu kişi özel yetiştirilicikten dolayı para kazandılar. 

KAHVE NASIL YETİŞTİRİLİR?

Kahve fidesi yetiştirmek için en iyi seçenek, taze kahve çekirdekleridir. Kaliteli ve taze tohumlar, daha iyi bir çimlenme oranına sahiptir. Tohumları kahvenin çekirdek kısmından çıkarmak için meyveyi açmalısınız.

Tohumları yıkayın ve üzerlerindeki meyve artıklarını temizleyin. Tohumları su dolu bir kaba bırakarak 24-48 saat kadar suda bekletin. Bu, tohumların daha iyi çimlenmesine yardımcı olacaktır.

Kahve bitkisi, asidik toprakları tercih eder. pH seviyesi 6 ile 6.5 arasında olan bir toprak idealdir. İyi drene olan ve hafif asidik karakterde olan toprakları tercih etmelisiniz.

Kaliteli bir saksı seçin ve saksının dibine drenaj delikleri açın. Tohumları yaklaşık 2.5 cm derinliğinde toprağa dikin. Ardından, tohumları hafifçe sulayın.

Kahve fidesi, yüksek nem ve ılıman sıcaklıkları sever. Tohumları doğrudan güneş ışığına maruz bırakın, ancak çok fazla güneşten kaçının. Tohumların çimlenmesi genellikle 2-4 hafta sürebilir.

Toprağı sürekli nemli tutun, ancak aşırı su birikiminden kaçının. Ayrıca, çimlenen fideleri düzenli aralıklarla hafif bir gübre ile besleyin.

Kahve fideleri, sabah güneşi ve hafif gölgeyi seven bitkilerdir. İlk birkaç yıl boyunca, fidelerin iyi gelişmesi için özenli bakım sağlanmalıdır.

Kahve fideleri büyüdükçe, dış ortama alıştırılmalıdır. Bu süreç, fidelerin açık havaya alışmalarını sağlamak için kademeli olarak gerçekleştirilmelidir.

KAHVENİN FAYDALARI

Kahve, vücudu serbest radikallere karşı koruyan antioksidanlar içerir. Antioksidanlar, hücre hasarını önleyebilir ve çeşitli hastalıklara karşı koruyabilir.

Kahvedeki kafein, beyindeki bazı işlevleri uyararak dikkat, odaklanma ve reaksiyon sürelerini artırabilir. Bu nedenle, kahve tüketimi zihinsel performansı kısa süreli olarak artırabilir.

Bazı araştırmalar, düzenli kahve tüketiminin depresyon riskini azaltabileceğini öne sürmektedir. Ancak bu konuda daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır.

Kahve tüketimi, Parkinson ve Alzheimer gibi nörodejeneratif hastalıkların riskini azaltabileceği düşünülmektedir.

Kahve, karaciğerin yağ birikimini azaltabilir ve karaciğer hastalıklarının gelişme riskini düşürebilir. Ayrıca, siroz riskini azaltabilir.

Düzenli kahve tüketiminin, tip 2 diyabet riskini azaltabileceğini gösteren bazı araştırmalar bulunmaktadır.

Kahve içildikten sonra kan dolaşımındaki yağ asitlerini artırabilir, bu da vücudun yağ depolarını kullanarak egzersiz sırasında enerji sağlayabilir.

Kahvedeki bazı bileşenlerin, vücuttaki iltihaplanmayı azaltabileceği düşünülmektedir.