Şeker Fabrikalarının kurulmasıyla ilgili kanun TBMM'de kabul edildi (5 Nisan 1925) | Prof. Dr. Haluk Eraksoy yazdı
İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Haluk Eraksoy, 5 Nisan tarihine ait bir konuyu yazdı. İşte Prof. Dr. Haluk Eraksoy'un şeker fabrikalarının kurulmasıyla ilgili kanunun TBMM'de kabul edilmesi ile ilgili yazdığı yazı...
Şeker Fabrikalarının kurulmasıyla ilgili kanun 98 yıl önce bu gün TBMM’de kabul edildi (5 Nisan 1925)
KABUL EDİLEN KANUN YERLİ ŞEKER ÜRETİMİNİN ÖZENDİRİLMESİNİ AMAÇLIYORDU
Yerli şeker üretiminin teşvik edildiği ve şeker fabrikası kurmak isteyen özel girişimcilerin bir bakıma devlet himayesine alındığı “Şeker Fabrikalarına Bahşolunan İmtiyaz ve Muafiyet Hakkında Kanun” sayesinde, Türkiye’de şeker sanayisinin kurulmasına uygun bir zemin hazırlandı.
KANUN YÜRÜRLÜĞE GİRDİKTEN SONRA İLK ŞEKER FABRİKALARI ALPULLU VE UŞAK’TA ÜRETİME GEÇTİ
Teşvik kanununun yürürlüğe girmesinden sonra, Türkiye’nin ilk şeker fabrikası Kırklareli'nin Babaeski ilçesine bağlı Alpullu kasabasında 26 Kasım 1926’da işletmeye açıldı. Yapımına daha önce başlanan Uşak Şeker Fabrikası da onunla hemen hemen aynı günlerde 17 Aralık 1926’da üretime geçti. Türkiye’deki şeker üretimi, Eskişehir (5 Aralık 1933) ve Turhal (19 Ekim 1934) fabrikalarının da devreye girmesiyle büyük artış gösterdi.
İLK SANAYİLEŞME HAMLELERİ, “ÜÇ BEYAZ” OLARAK ADLANDIRILAN UN, ŞEKER VE PAMUK ALANLARINDA YAPILMAK İSTENDİ
O dönemde, hem ticaretin gelişmesi hem de kendi kendine yeten, dış sermayeden bağımsız, üreten ve tüketen bir ekonomiye sahip olunması hedeflenmişti. Hem tarım hem de endüstri alanında yenilik yapılarak, özellikle dışarıdan alınan birçok ürün de yerli ve milli olanaklarla üretilmeye çalışılmıştı. Bir tarım ülkesi olarak Türkiye’nin ilk sanayileşme hamleleri, “üç beyaz” olarak adlandırılan un, şeker ve pamuk alanlarında yapılmak istenmişti.
ÜLKENİN TEMEL ÜRÜNLERDE DIŞA BAĞIMLILIKTAN KURTULMASI HEDEFLENDİ
Nüfusun temel gereksinim ürünlerinden birisi olan şekeri, yeterli miktarda üretmek ve dışa bağımlılıktan kurtulmak gerekiyordu. Böylelikle şeker fabrikaları, temel çerçevesi 1923 İzmir İktisat Kongresi’nde çizilmiş olan “ulusal endüstriye dayalı ekonomik gelişme” hedefine yönelik ilk ve en önemli uygulamalar oldu. Gerçi şeker fabrikaları kurulması amacıyla Osmanlı İmparatorluğu zamanında da bazı girişimler olmuştu; ancak hiçbiri uygulama alanına konulamamıştı. Cumhuriyet’in ilk yıllarında, Anadolu’nun birçok il ve ilçesinde kurulan sanayi komplekslerinin arasında şeker fabrikaları, kentlerin gelişmesinde ve modernleşme projesi kapsamında ayrı bir yere sahip oldu.
ÜLKE BİR UÇTAN ÖBÜR UCA ŞEKER FABRİKALARIYLA DONATILDI
Alpullu, Eskişehir ve Turhal Şeker Fabrikaları Alman “Maschinenfabrik Buckau R. Wolf AG” firması tarafından gerçekleştirilirken, Uşak Şeker Fabrikası Çekoslovak “Škoda” firması tarafından yapılmıştı. Farklı kuruluşlar tarafından açılan bu dört fabrika, daha rasyonel işletilebilmeleri ve şeker fiyatlarının düşürülmesi için, 1935 yılında aynı çatı altında toplanacak; Türkiye İş Bankası ve Sümerbank’ın ortaklığıyla, Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş. adını alarak yoluna devam edecek ve ülkedeki şeker üretim ve tüketimi de ilk kez 1939 yılında dengelenecektir. Türkiye Şeker Fabrikaları, bu tarihten sonra farklı zamanlarda, Türkiye’nin hemen her yerine dağılmış toplam 30 fabrikayı işletmeye alacaktır.
Kaynak: Prof. Dr. Haluk Eraksoy