Kanuni Sultan Süleyman'ın kayıp kalbi aranıyor! Kanuni Sultan Süleyman'ın kalbini çıkartmakta zorlandıklarını söylediler!
Macaristan'dan bir grup arkeolog kafayı Kanuni Sultan Süleyman'ın kalbine takmış durumda. Kanuni Sultan Süleyman, Zigetvar kuşatmasında, Macaristan'da vefat ettiği için kalbinin orada olduğunu düşünüyorlar. Önemli ipuçlarına ulaştıklarını iddia ettiler.
Macaristan'dan bir grup arkeolog, Macaristan'ın güneyinde Kanuni Sultan Süleyman'ın kalbinin gömülü olduğuna inanıyor. İnanılan bölgede Osmanlı döneminden kalma bir kasabanın kalıntılarını ortaya çıkardılar.
Kanuni Sultan Süleyman, 1520-1566'tarihleri arasında, Osmanlı İmparatorluğu'nun onuncu ve en uzun süre hüküm süren padişahıydı. Osmanlı İmparatorluğu'nun "altın" çağının sanatsal, edebi ve mimari gelişimine nezaret etmesiyle tanınıyordu. Fetihleri 1529'daki Viyana Kuşatması'nda kontrol altına alınmadan önce, Belgrad'ın, Rodos'un ve Macaristan'ın çoğunun yanı sıra Hıristiyan kalelerinin fethinde bizzat Osmanlı ordularına liderlik etti. Onun yönetimi altında, büyük Müslüman şehirler, birçok Balkan eyaleti ve çoğu Kuzey Afrika, İmparatorluğunun kontrolü altına alındı ve Osmanlı donanması Akdeniz'den Kızıldeniz'e ve Basra Körfezi üzerinden denizlere hakim oldu.
KANUNU SULTAN SÜLEYMAN
KANUNU SULTAN SÜLEYMAN'IN KALBİ
Kanuni Sultan Süleyman'ın birlikleri, Hırvat-Macar asilzade Miklos Zrinyi liderliğindeki yerel halk tarafından savunulan kaleyi kuşatırken Zigetvar'da öldü. Ölümü, yaklaşık 48 gün boyunca birliklerinden bir sır olarak saklandı. Tarihçiler, Süleyman'ın kalbinin Zigetvar yakınlarında gömülü olduğuna ve cesedinin o zamanlar İstanbul'a geri götürüldüğüne inanıyor.
KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN'IN MEZARI
Araştırma ve kazı ekibinin bir üyesi olan Norbert Pap, Osmanlı kasabasının keşfinin, Kanuni Sultan Süleyman'ın kalbinin bulunduğu mezarı arama çalışmalarını daraltmaya yardımcı olacak ipuçları bulduğunu iddia ediyor.
Pap, Turbek adlı kasaba, Süleyman'ın ölümünden sonra Osmanlılar tarafından kuruldu ifade ederken, Türklerin Macaristan'dan sürülmesinden sonra, yerleşim yeri 1680'lerde yıkıldığını hatırlattı.
Arkeologlar, İran seramiklerini, camlarını ve Çin porselenlerini çoktan ortaya çıkardılar, bu da kasabanın birçok yüksek statülü kişiye ev sahipliği yaptığını gösteriyor. Keşif ayrıca benzersizdir çünkü Türklerin işgal ettikleri bölgelerde kendi şehirlerini kurmaları ve bunun yerine mevcut yerleşim yerlerine taşınmayı tercih etmeleri nadirdir.
Araştırma ekibi, bir cami, tekke, kışla ve Süleyman'ın kalbinin yattığı yere yolculuk yapan hacılar için bir han yakınında olduğu söylenen türbenin yerini tarihsel referanslardan yararlanarak bulmaya çalışıyor.
Pap, Mezar hakkında ilerleme sağladıklarını iddia ederken, ancak, keşfedilecek alanın üzüm bağları ve bahçelerle kaplı olması ve yaklaşık 12 farklı mal sahibine ait olması, aramayı zorlaştırdığını söyledi.