İtilaf Devletleri Gelibolu Yarımadası’na ve Çanakkale Yarımadası'na çıkarma yaptı (25 Nisan 1915) | Prof. Dr. Haluk Eraksoy yazdı
İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Haluk Eraksoy, 25 Nisan tarihli bir konuyu yazdı. İşte Prof. Dr. Haluk Eraksoy'un 1. Dünya Savaşı'nda İtilaf Devletleri'nin Çanakkale Yarımadası'na çıkarma yapması ile ilgili yazdığı yazı...
Birinci Dünya Savaşı sırasında İtilaf Devletleri, 108 yıl önce bu gün, Arıburnu ve Seddülbahir’de Gelibolu Yarımadası’na ve Kumkale’de Çanakkale Yarımadası’na çıkarma yaptı (25 Nisan 1915).
ARIBURNU SAHİLLERİNE ÇIKAN ANZAKLARI, YÜZBAŞI FAİK EFENDİ'NİN KOMUTASINDAKİ 250 KAHRAMAN ASKER KARŞILADI
İngilizler ve Fransızlar, Çanakkale Deniz Savaşları’nda beş hafta önce kendilerine geçit vermeyen Çanakkale Boğazı'nı bu kez hem karadan hem denizden zorlamak istediler. Çıkarmayı yapan 29. İngiliz Tümeni ve 1. Fransız Tümeni’nin ilk hedefi güneyde Alçıtepe’yi ele geçirmek ve Kilitbahir platosuna ilerlemek; oradaki Çanakkale Boğazı’nı koruyan mayınları ve topları etkisiz hale getirerek gemilere İstanbul yolunu açmaktı. Sömürge ve dominyonlarından toplayıp Avrupa cephelerine göndermek için hazırladıkları kuvvetlerin çıkarması, 308 savaş ve nakliye gemisiyle gerçekleştirildi. Sayısı 70 000’i bulan kuvvetlerin arasında Avustralyalı ve Yeni Zelandalılardan oluşan iki tümenli bir “Anzak” Kolordusu da bulunuyordu.
Gece vakti hava bulutsuzdu; ay vardı. Arıburnu civarından denizi gözleyen Türk askerleri saat 2:00'de ayışığında ilerleyen gemi silüetlerini farkettiler. Sabahleyin ilk çıkarma, hava aydınlanmadan Arıburnu sahiline yapıldı. Avustralyalı ve Yeni Zelandalılar, sonradan kendi adlarıyla anılacak Anzak Koyu ve çevresine çıktıklarında, onları Yüzbaşı Faik Efendi'nin komutasındaki 250 kahraman asker karşıladı. Bu bir avuç asker, geriden yardım gelmesinin olanaksız olduğunu bilerek, yine de onlara "birkaç saniyecik olsun" kazandırabilmek için kendisini feda etti.
ÇANAKKALE DENİZ SAVAŞLARI, İTİLAF DEVLETLERİ’NİN YENİLGİSİYLE SONUÇLANMIŞTI
Bu çıkarma hareketiyle Çanakkale Kara Savaşları başlamış oldu. Gelibolu Yarımadası’nda 19 Aralık 1915’e kadar sürecek olan Çanakkale Kara Savaşları’nın sonunda İstanbul kurtarılacak ve Çanakkale’nin geçilmezliği kanıtlanacaktır. Bu arada taraflar ağır kayıplara uğrayacaktır. İngiliz Amirali Carden komutasındaki Müttefik Donanması’nın 19 Şubat 1915’te Boğaz’ı zorlamaya yönelik ilk girişimiyle başlayan Çanakkale Deniz Savaşları, İngiliz Amiral John Michael de Robeck komutasındaki İtilaf Devletleri’nin 18 Mart 1915’teki yenilgisiyle sonuçlanmıştı. Bu başarıda büyük pay sahibi olan kişi, Çanakkale Boğazı’nı savunan Müstahkem Mevki Komutanı Cevat (Çobanlı) Paşa’ydı. Top ve mayının ortak başarısı olan Çanakkale Deniz Savaşları’nda, kara mıntıkasının muhafazasından da 19. Tümen Komutanı Kurmay Yarbay Mustafa Kemal sorumlu olmuştu.
KARAYA ÇIKMIŞ OLAN 8-10 BİN ANZAK ASKERİNİ 2 BİN KİŞİLİK 27. ALAY KARŞILADI
Saat 05:45'te hareket emri alan Yarbay Şefik (Aker) Bey komutasındaki 27. Alay iki taburla (2 bin kişi), karaya çıkmış olan 8-10 bin Anzak askerini karşıladı. Arıburnu’na çıkan Anzakların oluşturduğu İngiliz birlikleri, yarımadanın en hakim tepesi olan Kocaçimen’i hedefliyorlardı. Türkler için bu tepenin elden çıkması, bütün Boğaz savunma sisteminin çökmesi anlamına geliyordu.
19. Tümen Komutanı Kurmay Yarbay Mustafa Kemal, o sırada Saros / Bolayır’da olan V. Ordu Komutanı Liman von Sanders Paşa’dan da, III. Kolordu Komutanı Esat (Bülkat) Paşa’dan da bilgi ve emir alamayınca, inisiyatif kullanarak, Kocaçimen Tepesi’nin İtilaf güçlerinin eline geçmesini engellemek üzere Conkbayırı’nda mevzilendi. Saat 10:30'da, 27. Alay'ın tam güçlerinin tükenmeye, avantajın kaybolmaya yüz tuttuğu anlarda komuta ettiği 57. Alay’ı taarruza geçirdi.
YARBAY MUSTAFA KEMAL’DEN 57. ALAY’A: “SİZE BEN TAARRUZU EMRETMİYORUM, ÖLMEYİ EMREDİYORUM”
Anzaklardan oluşan İngiliz birliklerinin ilerleyişi durduruldu. Anzaklar büyük zayiat verdiler ve donanma ateşi koruması sayesinde kıyıyı örten son sırtlarda tutunabildiler. 261 Rakımlı Tepe’ye taarruzdan önce Mustafa Kemal, Arıburnu Cephesi Komutanı olarak dünya savaş tarihinde eşi olmayan o ünlü emri verdi:
“Size ben taarruzu emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman zarfında başka kuvvetler ve komutanlar yerimizi alabilir.”
Gerçekten de bu taarruz sonucunda 57. Alay’ın büyük çoğunluğu şehit oldu. Ancak Mustafa Kemal’in bu müdahalesiyle Çanakkale Boğazı için yaşamsal önem taşıyan Conkbayırı, Anzaklara kaptırılmamış oldu. Düşman, Conkbayırı ve Sarıbayır’ı ele geçirmiş olsaydı, savaşın sonucu bambaşka olacaktı. Bu arada 1 Mayıs’ta Türk birlikleri taarruza geçecek; boğaz boğaza kanlı savaşlardan sonra Anzaklar geri çekilmek zorunda kalacaklardır. İngiliz birlikleri sağ yönde Cesaret Tepesi’nden, sol yönde Bombasırtı’nın güneyindeki Boyun noktasına kadar olan bir hattın gerisine sıkıştırılacak ve bundan sonraki hiçbir girişimlerinde başarı kazanamayacaklardır. Arıburnu Savaşları dolayısıyla 29 Nisan’da Yarbay Mustafa Kemal Bey’e Padişah V. Mehmet Reşat adına “Gümüş İmtiyaz Madalyası” verilecektir.
MUSTAFA KEMAL’İN SAVAŞLARI YÖNETTİĞİ YERE, ‘KEMALYERİ’ ADI VERİLDİ
19. Tümen Komutanı Yarbay Mustafa Kemal, Arıburnu’nda bulunan Türk kuvvetlerini, 17 Mayıs 1915’e kadar fiilen yönetecektir. Mustafa Kemal’in az sayıda tümen karargahıyla dokuz alayı yönettiği zor ve yorucu görevi 5 Mayıs 1915’te sona erecektir. Mustafa Kemal’in savaşları yönettiği yere, Kolordu Kurmay Başkanı Albay Fahrettin (Altay) Bey’in önerisiyle ‘Kemalyeri’ adı verilecektir. Mustafa Kemal, Çanakkale Cephesi’ndeki o zamana kadarki üstün başarıları sayesinde de 1 Haziran 1915’te Albaylığa terfi edecektir.
ALBAY MUSTAFA KEMAL’İN KOMUTASINDAKİ TÜRK ASKERİ PEŞ PEŞE ZAFERLER KAZANDI
Türk ordusu, 8 Ağustos 1915’te Anafartalar Grubu Komutanlığına getirilen ve büyük bir askeri deha olan Kurmay Albay Mustafa Kemal’in komutasında 9 Ağustos’ta 1. Anafartalar, 10 Ağustos’ta Conkbayırı, 21/22 Ağustos’ta 2. Anafartalar Zaferlerini kazanacaktır. 1 Eylül’de Albay Mustafa Kemal Bey’e Padişah V. Mehmet Reşat tarafından “Gümüş Liyakat Madalyası” verilecektir.
Gelibolu Yarımadası’ndaki savaşlar da artık bir siper kavgasına dönüşecektir. İngiliz ve Fransızlar, bulundukları yerlerde siperlere girerek tutunmaya çalışarak I. Dünya Savaşı’nın öteki cephelerindeki gidişini beklemeye koyulacaklardır. İtilaf güçleri 19 Aralık 1915’te buradaki birliklerini geri çekmeye başlayacaklar; 1916 yılının ilk haftasında da Seddülbahir bölgesinden gizlice çekilerek Gelibolu Yarımadasını tümüyle boşaltacaklardır.
MUSTAFA KEMAL ÇANAKKALE’DEKİ ÜSTÜN BAŞARILARINDAN SONRA ‘’ANAFARTALAR KAHRAMANI’’ OLARAK TANINMAYA BAŞLADI
Bu arada Mustafa Kemal de Çanakkale’deki üstün başarılarından sonra ‘’Anafartalar Kahramanı’’ olarak tanınmaya başlayacak; 10 Aralık 1915’te bozulan sağlığı dolayısıyla hava değişimi alarak Anafartalar Grubu Komutanlığından ayrılıp İstanbul’a dönecektir. Edirne’deki XVI. Kolordu Komutanlığına atandıktan sonra, Mustafa Kemal’e 17 Ocak 1916’da, Çanakkale’deki üstün başarılarından dolayı Padişah V. Mehmet Reşat tarafından “Altın Liyakat Madalyası” verilecektir.
TÜRKLERİN SAVAŞTIKLARI CEPHELERDEKİ DİRENİŞİ, DAHA ERKEN SONLANMASI BEKLENEN I. DÜNYA SAVAŞI’NIN UZAMASINA NEDEN OLDU
Birinci Dünya Savaşı, büyük ölçüde Türklerin savaştığı cephelerdeki gelişmelerden dolayı uzamıştır. Yok olduğu sanılan Türk gücü, savaşı uzatmış, sonunda bu savaştan Osmanlılar yenik çıkarlarken, bu boğuşma içinde hiç yenilmemiş büyük komutanları da tarihe kazandırmışlardır. Bunların başında Mustafa Kemal gelir. Mustafa Kemal, I. Dünya Savaşı’nın hiç yenilmemiş komutanıdır!
Topraklarımıza göz diken düşmanın karşısına kararlılıkla dikilen Mustafa Kemal'i ve bizim bu topraklarda özgür ve bağımsız olarak yaşayabilmemiz için kendilerini feda eden tüm şehitlerimizi saygı, minnet ve rahmetle anıyorum.
Kaynak: Prof. Dr. Haluk Eraksoy