Atatürk'ün süt kardeşine yazdığı mektup ortaya çıktı: İlk defa göreceksiniz!
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün bu mektubunu ilk kez göreceksiniz. Atatürk, mektuba şu sözlerle başlamıştı: "Hemşirem Hanımefendi..." Atatürk'ün bu mektubu, vatandaşlar tarafından ilk defa okunacak.
Türk Tarih Kurumu'nun adını bizzat Atatürk'ün verdiği ve 1937'de yayın hayatına başlayan "Belleten" dergisinin son sayısında yayımlanan, Doç. Dr. Kenan Özkan ve Prof. Dr. Sevilay Özer'in öncelikli olarak Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivi Belgeleri ve Türk Tarih Kurumu belgelerine dayanarak kaleme aldıkları "Mustafa Kemal Paşa'nın Süt Kardeşi Saime Hanım ile Mektuplaşması" başlıklı makale, Atatürk'ün hayatının kısa bir bölümüne ışık tutuyor.
Atatürk’ün süt annesi olduğuna dair bilgi ise, Milli Mücadeleye katılan ve Cumhuriyet dönemi gazetecilerinden Enver Behnan Şapolyo'nun 1955'te yayımlanan "Atatürk'ün Hayatı" kitabında, Makbule Hanım ile yaptığı bir söyleşide yer alıyor. Makbule Hanım, Atatürk'ün bebeklik dönemine ait bu bilgiyi Şapolyo'ya şöyle aktarmıştı: "Ağabeyim Mustafa doğduğunda, babam Ali Rıza Bey, kundağının başına bir kılıç koymuş ve annemi tebrik etmiş. Annemin sütü az geldiği için babam Ümmügül adında bir sütanne tutmuş."
Makalede, Atatürk’ün süt annesinin varlığının, süt kardeşinin ortaya çıkmasıyla netlik kazandığı vurgulanıyor.
SÜT KARDEŞİYLE İLK MEKTUPLAŞMA
1 Nisan 1916'da "Mirliva/Tuğgeneral" rütbesine terfi eden Mustafa Kemal Paşa, Silvan’da bulunduğu sırada, 15 Temmuz 1916 tarihli ve "Muhterem kardeşim" hitabıyla başlayan bir mektup aldı. Bu mektup, "Çengelköy Kuleli'de Set başında 12 numaralı hanede tabip Miralay Osman Bey'in kızı ve Tırhalalı Abdullah Bey'in torunu, süt hemşireniz Saime" imzasını taşıyordu.
Mektuptaki ifadelere göre, 3 çocuğu olan Saime Hanım'ın mektubu yazma amacı, orduya gönüllü olarak katılan eşinin himaye edilmesi talebini Mustafa Kemal Paşa'ya iletmekti. Saime Hanım, mektubunda annesi ve babasının sağlık durumlarından bahsettikten sonra, uzun zamandır Mustafa Kemal Paşa ile görüşemedikleri için duydukları üzüntüyü dile getiriyordu.
Mustafa Kemal Paşa, bu mektuba 26 Ekim 1916’da Silvan’dan "Hemşirem Hanımefendi" hitabıyla başlayan bir mektupla yanıt verdi. Paşa'nın mektubundaki ifadelere göre, iki süt kardeşin Selanik’te 13 Ocak - 11 Şubat 1899 tarihleri arasında tanıştıkları ve 1916’ya kadar bir daha iletişime geçmedikleri anlaşılıyor. Saime Hanım’a, eşinin telgraf müfrezesiyle beraber kendisinin karargahına katıldığını haber veren Mustafa Kemal Paşa’nın, mektupta bazı ifadelerin üzerini çizdiği görülüyor.
'FOTOĞRAFIMI GÖNDERMEK BENİM İÇİN ONUR OLURDU'
Saime Hanım'ın Mustafa Kemal Paşa'dan fotoğraf istemesi üzerine ise şu yanıtları veriyor: "Arzunuz üzerine bir fotoğrafımı göndermek benim için büyük bir onur olurdu. Ancak yanımda bulunmadığı gibi burada çektirmek de şimdilik mümkün değil. Ancak Beşiktaş’ta Akaretler’de 76 numarada ikamet eden validem ve hemşiremde bazı fotoğraflarım olduğunu zannediyorum. Çocuklarınızla birlikte gözlerinizden öperim."
Saime Hanım'ın mektubundaki ifadeler, onun eğitimli bir kadın olduğunu ve çocuklarını dönemin önde gelen okullarında okuttuğunu gösteriyor. Saime Hanım ve Mustafa Kemal Paşa’nın 1916'daki bu mektuplaşmadan sonra bir araya geldiklerine dair bir bilgi ya da belge bulunmamakla birlikte, tekrar temas kurdukları makalede öne sürülüyor.
Makalede atıfta bulunulan Dr. Ali Güler'in "Benim Ailem" isimli kitabındaki bilgiye göre, Mustafa Kemal Paşa’nın aile fertlerine ve yakın çevresine maddi yardımda bulunduğu, süt kardeşi Saime Hanım’a da 1923’te 100 lira para yardımında bulunduğu belirtiliyor.
Eldeki belgeler ışığında süt kardeşlerin teması bununla sınırlı kalmış gibi görünüyor ve 1923'ten Atatürk’ün vefatına kadar geçen sürede görüştüklerine ya da haberleştiklerine dair bir bilgi ya da kayıt bulunmuyor.