4 Nisan 1953: Dumlupınar Denizaltı faciası
Dumlupınar Denizaltısı Çanakkale Nara Burnu açıklarında yük gemisiyle çarpıştı. Karanlık sulara gömülen Dumlupınar'da 81 denizci şehit oldu. Yaşananlar, Türk denizcilik tarihinin en acı olaylarından biri olarak kayıtlara geçti.
Deniz Kuvvetleri'ne bağlı Dumlupınar denizaltısı, 1953 yılında NATO tatbikatından dönerken Çanakkale Boğazı'nda İsveç gemisi Naboland'la çarpışarak battı; 81 denizci şehit oldu. Türk Deniz Kuvvetleri'nin Ertuğrul faciasından sonra en çok kayıp verdiği kaza oldu.
Dumlupınar denizaltısı 4 Nisan günü, Ege'de katıldığı NATO tatbikatından geri dönüş yolunda, Çanakkale Boğazı'na giriyordu. Denizaltının rotası Gölcük'teki Denizaltı Komutanlığı ana üssüydü. Dumlupınar, tatbikat sırasında iki gün sualtında kalmış, üstün başarı gösteren gemi personeli yerli yabancı tüm komutanların takdirini kazanmıştı.
81 DENİZCİYE ACI VEDA
Saatler 02.15'i gösterdiği sırada, Çanakkale Boğazı'ndaki Nara Burnu dönülürken, Türk denizaltıcılık tarihinin en acı kazalarından biri yaşandı. Dumlupınar, İsveç bandıralı yük gemisi Naboland ile çarpıştı. Dumlupınar'ın parçalanan baş bodoslamasından hücum eden sular, baş üstü dikilen koca denizaltıyı 81 denizciyle birlikte birkaç dakika içinde yutuverdi.
Zıpkın yemiş bir balina gibi acı dolu sesler çıkaran Dumlupınar son dalışını yaparken, çarpışma sırasında nöbet tuttukları köprü üstünden denize düşen beş denizci hayatta kalmaya çalışıyordu.
Günün ilk ışıkları etrafı aydınlattığında, Boğaz'ın 90 metre derinliğindeki soğuk karanlıkta korkunç bir can pazarı yaşanıyordu. Aldığı yara sonucu batan ve manevra dairesinde yangın çıkan Dumlupınar'ın kıç torpido bölümündeki 22 denizci sağ kalmayı başarmış, kurtarılmayı bekliyordu.
Facianın üzerinden yaklaşık dört saat geçmişti. Denizaltının yerini belli eden ve kazazedelerle telefon irtibatı sağlamak üzere yüzeye bırakılan denizaltı battı şamandırası balıkçılar tarafından bulunmuştu. İlk telefon bağlantısında komutanının, "oğlum merak etmeyin. Sizi kurtaracağız" sözlerine astsubay Selami'nin cevabı göz yaşartıcıydı: "Sağ olun... Vatan sağ olsun."