Spor yazarlarının Fenerbahçe yorumları: Ziraat Türkiye Kupası'nda Fenerbahçe, Kayserispor'u 4-1 mağlup etmeyi başardı
Ziraat Türkiye Kupası çeyrek finalinde Fenerbahçe ile Kayserispor, Ülker Stadyumu'nda karşı karşıya geldi. Ligde zor günler geçiren Fenerbahçe, kupada rakibini 4-1'lik skorla geçerek adını yarı finale yazdırmayı başardı. İşte Fenerbahçe - Kayserispor maçının ardından spor yazarlarının yorumları...
Ülker Stadı'ndaki müsabakaya etkili başlayan Fenerbahçe, Emre Mor'un ayağından 8. dakikada ilk golü buldu. Kayserispor, 18. dakikada Kolovetsios'un golüyle beraberliği yakaladı. Maçın 42. dakikasında Serdar Dursun'dan aldığı ara pası iyi değerlendirerek sağ çaprazdan şutunu çeken Emre Mor, meşin yuvarlağı ikinci kez ağlarla buluşturdu. Performansı alkış alan Emre, 68. dakikada yerini Mert Hakan Yandaş'a bıraktı. İlk yarı Fenerbahçe'nin 2-1 üstünlüğüyle sona erdi.
İkinci yarıya da etkili başlayan ve üst üste pozisyonlar bulan Fenerbahçe'de, Yukatel Kayserispor kalecisi Cenk Gönen'in hatasını değerlendiren Serdar Dursun, 59. dakikada topu filelere göndererek, takımını 3-1 öne geçirdi. Taraftar, 68. dakikada İsmail Yüksek'in yerine oyuna alınan Arao ve Rossi'nin yerine oyuna alınan İrfan Can Kahveci'yi protesto etti. Oyunda İrfan Can Kahveci'nin bir topu kaybetmesi nedeniyle taraftarın yine protestoda bulunması saha kenarındaki Portekizli teknik direktör Jorge Jesus'u kızdırdı. Deneyimli teknik adam, taraftara ellerini açarak protesto etmemeleri çağrısında bulundu. Taraftarlar, Arao'yu ise her topu ayağına aldığında yuhaladı. Taraftarın maçta ismini söyleyerek destek verdiği Arda Güler, 78. dakikada Valencia'nın yerine oyuna girerken alkışlandı. Oyundan çıkan Valencia ise "yuh" sesleriyle protesto edildi. Jesus, protesto edilen Valencia'ya oyundan çıkarken alnından öperek destek verdi. Oyuna sonradan giren ve taraftarın alkışlarla desteğini sunduğu Arda Güler, 90. dakikada takımını 4-1 öne geçiren golü kaydetti.
Fenerbahçe'nin 4-1'lik zaferi spor yazarlarının da gündemindeydi. İşte Serdar Ali Çelikler, Gücan Bilgiç, Emre Bol ve Uğur Meleke başta olmak üzere spor yazarlarının Fenerbahçe - Kayserispor maçına dair yorumları...
Faik Çetiner - Fanatik
Fenerbahçe kupada yarı final oynuyor, kırgın ve kızgın seyircisi maça rağbet etmemiş. Gelenlerin bir bölümü de yönetimi protesto ediyor, anlamak mümkün değil. Kayserispor dikkat çeken bir takım olarak Kadıköy’e gelmişti. Jesus’un 11’ni görünce insan ister istemez düşünüyor. Acaba hoca maçtan önce futbolcuların isimlerini bir torbaya atıp oradan mı çekiyor. Öyle ya, aylardır oynamayan Alioski sahada, son 10 dakikaların adamı Serdar Dursun sahada ama Arda Güler kulübede. Zajc ve İsmail Yüksek ise formayı kapmışlar. Oyunun ilk bölümünde Fenerbahçe’nin ne oynadığını pek anlayamadık. Valencia moralsiz, Rossi etkisizdi. İşi ferdi becerileri olan ayaklar çözer dedik öyle oldu. İlk 11’de şans bulan Emre Mor’un şahsi becerileri ve vuruş kalitesi yüksek vuruştan attığı golleri maça büyük renk kattı. Kayserispor ilk kornerinde Kolovetsios ile beraberliği yakalamasına rağmen rakibini sıkıntıya sokacak pozisyonlar üretemedi. Sahadaki görüntü Fenerbahçe’nin turu rahat geçeceğini gösteriyordu.
Serdar Ali Çelikler - Habertürk
Ligde Galatasaray'la aradaki puan farkı 1 maç eksik ile 9. Bir turnuva daha var o da Türkiye Kupası. 4 büyüklerden üçü elenmiş. Yarı finalde 2 bir de final maçından sonra 9 yıl sonra kulüp olarak ilk kupanı alma ihtimali var. Alioski'li bir 4'lü diziliş ve önde uzuuuun bir aradan sonra yer bulan Serdar Dursun ile maça başladı Fenerbahçe. Canlı, dinamik oynamaya çalışan ama pek de işe yaramayan bir futbolla başladı F.Bahçe. Bir arka direğe karambol topun Enner tarafından indirilmesi ile Emre Mor golü buldu. Akabinde pozisyona dönüşmeyen bir kaç aksiyon. Bir süredir çok kötü oynayan Attila'nın hatasından kafa golü yenince maç dengelendi. Kayseri de atağa çıkmaya başladı. İki takım da pozisyon üretmeye çalışıyor ama yapamıyordu. Dengeyi bozan yine Emre Mor oldu. Serdar Dursun ile duvar pası yaptı ve sağ ayağıyla iyi bir gol vuruşu yaptı. Beni şaşırttı açıkçası. 2. yarıya Zajc yerine Crespo ile daha sağlam bir orta saha hedefi ile başlayan F.Bahçe'nin asıl gücü dinamik ön alan presini yeniden hayata geçirmesiydi. Kayseri'nin ilk devredeki etkinliği bitti. Maçın temposu öldü. 60'da rakip kaleci hatasını değerlendiren Serdar Dursun maçı koparan golü attı. 5 dakika sonra Arao-İrfan ve MHY oyuna girdi. Arao şiddetli ve sürekli; İrfan cılız ve kısa bir süre, MHY de çok cılız ve sadece bir kez ıslıklandı. Arao'nun Brezilya basınına verdiği demeç nedeniyle protesto edildi anladık. Ama son Beşiktaş maçının en iyilerinden biri olan İrfan ile olaylarla alakası olmayan MHY'nin protestosu insanın aklına bazı sorular getiriyor.
Maçı kazanmak önemli. Kupada 2 Sivas maçı çok önemli. Finale çıkılması hayati önemde. Bu anlamda Serdar Dursun'un da kazanıldığı bir maç oldu. Sanırım artık 4'lü oynanacak. Alioski değerlendirilecek, Serdar Dursun daha fazla forma giyecek ve galiba Enner Valencia ayrılacak.. İrfan Can formsuzdu. Ama Beşiktaş maçında benim onu hep eleştirdiğim şeyin tam aksini yapıp sorumluluk aldı. Bu yuhalamalar moralini bozmasın. Aksine daha çok motive olsun. Katkı verecektir. Bir final maçı alacaktır. Son söz Arda'ya.. Golünü attı. Ama 'atacağım' diye kasmasın. Yapma kardeşim, illaha atmaktansa en doğru seçeneği düşünenler büyük star olur.
Uğur Meleke - Hürriyet
Jesus'un bu sezonki Fenerbahçe hikayesinin iki perdeli olma sebeplerinden biri de bence bu. Jesus, sarı-lacivertlilerin başında yoğun bir fikstür oynarken 25 adamının 25’inden de verim alıyordu neredeyse. Ne zaman Fenerbahçe tek cepheye düştü, Jesus da sihrini yitirdi. Dünya Kupası öncesi “ideal 11’i yok, ideal 25’i var” diye övdüğümüz Jesus, turnuva sonrası 13-14 oyuncuyla almaya kalktı tüm yolu. Birçok oyuncu paslandı kulübede.
Dün Kayserispor karşısında bu paslananlardan üçü, Alioski, Emre Mor ve Serdar Dursun başroldelerdi. Alioski’yle Serdar Dursun arzuları, çabaları, zaman zaman da kaliteleriyle Avrupa listesinde yer almamanın hesabını sordular adeta! Alioski-Serdar Dursun dışında dünün bir başka gözü parlayan ismi de hareketliliğiyle her hücumun içinde yer alan Emre Mor’du. Emre bir golde Valencia’yı, birinde de Serdar’ı istasyon olarak kullanarak kolektif işlerde de geliştiğinin sinyalini verdi bir bakıma.
Gürcan Bilgiç - Sabah
Emre Mor'un gollerinden sonra gelen "Yönetim istifa" tezahüratları ile öfkesi dinmemiş, maç seyretmeye değil duygularını açıklamaya gelenlerin "hesap gecesi" çıktı karşımıza. Bütün gün mesajlar, twitler kombinesini devretmek isteyenlerle doluydu. Fenerbahçe taraftarı büyük bir hayal kırıklığı yaşıyordu ve bunun acısını kimden çıkaracağını şaşırmıştı.
Çeyrek finalin son maçında, Trabzonspor ve Galatasaray'ın elendiği bir yolda, takımları için belki de "en önemli" hale gelen maç kimsenin umurunda değildi. Taraftarlık bilinci gitmiş, yine "seyirciler" oturmuştu koltuklara. Kayserinin golüne rağmen, rakibe pozisyon vermedi sayılır takım. Bütün olumsuzluklara ve baskıya rağmen, dört gün öncesi hiç olmamış gibi oynamayı da başardılar. Kayserispor çetin bir rakip. Ne yapacağı belli değil. Buna rağmen maça ortak olamadılar hiçbir bölümde.
Arao'nun "Jesus Brezilya'ya çok uygun" dediği için topla buluştuğunda protesto edildi. Ne deseydi? Mesela İcardi'ye Okun Buruk'u sorsalar, "Roma'yı şampiyonluğa oynatır" dese, hain mi olacaktı? Ama dedik ya, tribünler maçın değil içini soğutmanın peşinde. Birileri onları öyle güzel kurguluyor ki, sahadaki kendi oyuncusuna, üstelik galip geldiği maçta tepki gösteriyor. Jesus tecrübesini devreye soktu. Önce tribünlere müdahale etti, maç bitiminde taraftarı selamlamaya götürdü oyuncularını. İrfan Can'ın kırık kalbine yenik düşmemesi için uğraştı. Takım ile taraftar arasındaki bağı tekrar kurmaya çalıştı. Çünkü biliyor; daha çok maç var. Finaller oynayacaklar. Ve büyük takım düştüğünde, kalkmayı bilendir.
Maça değinemedik. Serdar Dursun'un gecesiydi sanki. Crespo tekrar kendini hatırlattı. Emre Mor imzasını attı maça ve Arda Güler, herkesi mutlu gönderdi evine. Bu arada "dörtlü" oynadılar.
Serkan Akcan - Fanatik
Jesus, derbilerde rakip forvet ve 8 numaraların kalitelerini gözünde fazla büyüttüğünden iç koridorları (half space) kapatmak için 3 stoper kullanıp bekleri de geri yaslayarak kendince bir savunma önlemi alıyordu. Jesus, bu kez dörtlü bir savunma hattıyla başlayıp Serdar Dursun ile Valencia’nın arkasında Emre Mor, Zajc ve Rossi’yi kenardan değil iç koridorlardan Kayserispor ceza sahasına gönderdi. Nitekim Emre Mor gibi çizgiden içeri kat ederek, 8 numaraya evrilen ve iç koridoru kullanan forvetler, Çağdaş Atan planının panzehiridir. Stoper Arif’i sola koyup topla çıkarken 4’lü duran, top rakibe geçtiğinde Cardoso ile Gökhan’ı kenarlara getirerek kalabalık bir hat oluşturan Çağdaş hoca, dün en iyi çalıştığı yerden goller yedi. İlk golde cepheden gelen yüksek topu savunamadılar ve Emre Mor, Valencia’nın indirdiği topu gol yaptı. İkinci golde iç koridora devrilerek Serdar Dursun’un pivotluğundan beslenen Emre, stoperlerle bekin arasından geçip imza gollerinden birini attı. Bu sezon Fenerbahçe-Kayseri maçları taktiksel açıdan zengin, yüksek tempoda oynanan maçlar olarak kayıtlara geçmişti.Ne var ki dün gece yüksek tempoda bir maç izlemedik doğrusu. Fenerbahçe’de SerdarDursun ile Emre Mor’un performansları çok dikkat çekiciydi. Serdar gibi futbolcuyla her hoca çalışmak ister. Aylardır forma giymiyor olsa da fırsat geldiğinde banko 11 oyuncusu gibi motive oluyor. Dün geceye 1 gol iki asistle damgasını vurdu.
İlker Yağcıoğlu - Takvim
Fenerbahçe, ligdeki ağır Beşiktaş mağlubiyetinin ardından şampiyonluk şansını zora soktu. Elindeki en kısa vadeli hedef Ziraat Türkiye Kupası. Jesus ve oyuncuların bu kupayı son derece değerli buldukları, dün akşamki performansla ortaya çıktı. Oyunun başından sonuna kadar maçın hakimi olan Fenerbahçe pozisyonlara girdi, goller buldu. Ofansif yönden iyi bir maç oynadılar.
Defansif açıdan ise çok daha iyi bir maç oynadı ve Kayserispor'u kalesine yaklaştırmadı. Bu maçta da Jesus'un ilginç tercihlerine şahitlik ettik. Yine haftalardır unutulmuş oyuncular sahne aldı. Alioski, Serdar ve Emre Mor uzun bir aradan sonra 11'e döndü. Üçü de üstüne düşeni fazlasıyla yaptı. Alioski hem hücumda hem de defansta başarılı olurken, Serdar da golcülüğünü gösterdi.
Ama en iyi performansı Emre Mor ortaya koydu. Açıkçası bu kadar yetenekli bir oyuncunun neden daha fazla süre almadığını çok merak ediyorum. Emre öyle bir oyuncu ki topla hareketlenmeye başladığı zaman durdurulması neredeyse imkansız. Tek eksiği maç içinde kopuk kopuk oynaması. Devamlılığı sağlarsa Jesus değil, Guardiola bile onu oynatır.
Ercan Güven - Milliyet
Fenerbahçe takım değil de adı “Sarı” soyadı “lacivert” bir adam olsa, öyle uzun uzun muayeneye, konsültasyona falan gerek yok; Beşiktaş ve Kayserispor’a karşı etki ve tepkilerine, reaksiyonlarına bakan bir psikiyatrist, raporu yazar: Bipolar!.. Maazallah, kişinin duygudurumundan başlayıp, enerjisinde ve sosyal aktiviteleri tamamlama yetisinde sıkıntılara neden olan bir arıza yani. “Hastanın” ne yapacağını şaşırmış ve kendisi de tuhaf davranışlara başlamış ailesi ise taraftar.
Erman Özgür - Fanatik
Fenerbahçe'nin, derbi hezimetinin getirdiği olumsuz ruh halini değiştirebilmek adına büyük bir rotasyonla sahaya çıkması ilk yarıda olumlu bir oyun getirdi. Dönen topları kazanan, bekleri oyuna sokan ve hızlı oynamaya çalışan bir görüntüdeydiler. Emre Mor'un attığı golün ardından bir kenar toptan gol yemesine rağmen demoralize olmadan Emre Mor'un çabukluğunu kalitesi ile birleştirmesiyle 2. golü de buldular. Soyunma odasına giderken skor tabelası Fenerbahçe'den yana olmasına rağmen oyun içerisinde taraftarın yönetim protestosu, bu maçın taraftar için teselli olmayacağının işareti gibiydi. 2. yarıya iki takım da hamlelerle geldi. Fenerbahçe'de Crespo, Kayserispor'da Mensah dahil oldular. Oldukça dengeli giden oyunda rutini bozan Cenk Gönen'i hataya zorlayarak golü atan Serdar Dursun oldu. Maçın son bölümüne futboldan çok taraftardan gelen protestolar damgasını vurdu. Yine de Fenerbahçeli oyuncular bu durumdan olumsuz etkilenmediler. Arda Güler oyuna girip skoru ilan etti. Galibiyetin öne çıkan ayrıntısı uzun süredir şans bekleyen ve adları unutulan Serdar Dursun ve Alioski'nin, neden sürekli oynamadıklarını anlayamadığımız Emro Mor ve İsmail Yüksek'in performanslarıydı. Sonuçta Fenerbahçe turu atladı ve taraftarı ile barışma süreci başlamış oldu.
Emre Bol - Fotomaç
Uzun zamandır beklediğimiz bir kadroyla sahadaydı Fenerbahçe. Bu dizilişi Jorge Jesus mu, yönetim mi yaptı bilinmez ama yapanın ellerine sağlık! Futbol kesinlikle denge oyunudur dostlar. Sadece hücum etmekle olmaz. Bu 4'lü savunma hattı bence herkese güven verdi. Kayserispor gibi Spor Toto Süper Lig'in güçlü takımlarından birine karşı çok pozisyona girerek ve çok az pozisyon vererek karşılaşmayı bitirdi. Jorge Jesus, Emre Mor'u sonunda gördü. Yahu bu adam ligin en iyi kanat oyuncularından biri. En önemli özelliği ise topu sürerken orta-şut atabilmek. Bunu herhangi bir oyuncu kolay kolay yapamaz. Portekizli teknik adam, o bölgede İrfancan'ı oynatarak bitirdi neredeyse Arda Güler'i de yakıyordu.
Fenerbahçe bu sistemle ligi oynasaydı şu an puan farkıyla öndeydi. Şu anda ise alınması en muhtemel kupa Türkiye Kupası gibi görünüyor. Ligde ne yaparlar bilemem ama kupada sonuna kadar böyle devam etsinler. Çağdaş Atan çeyrek final maçında karşısında çok sert ve organize bir Fenerbahçe buldu. Lakin bu kadar finale yakınken kaleci rotasyonu yapıp Cenk'i kaleye koymak onun hatasıydı. Uzun zamandır oynamayan Cenk yediği gollerin hepsinde hatalıydı. Taraftarda bir küskünlük görüyorum. Tabiki haklılar ama en azından kupa maçlarında destek olsunlar. Zira elde bir tek o kaldı.
Deniz Çoban - Fanatik
Son zamanlarda Türk hakemliğinde yaşananları anlamakta zorlanıyorum. Maçlara yapılan hakem atamaları aynı isimler etrafında dönerken, hatalar da artarak devam ediyor. Aynı isimlere maç verip, evinde oturan hakemleri görmezden gelmenin mantığını çözemiyorum. Dün oynanan maçın hakemi Volkan Bayarslan’dı ve VAR odasında da Atilla Karaoğlan vardı.
Fenerbahçe’nin Emre ile maçın başında 1- 0’ı yakaladığı golden önce, Valencia topu pazısıyla, açık şekilde, Emre’nin önüne indiriyor. Bu golün kesinlikle iptali gerekirdi. Şimdi merak ediyorum bu maçın iki gözlemcisi Hamza Işın ile Halis Özkahya, Karaoğlan’a ne not verecekler! Karaoğlan hafta sonu maçından alınacak mı, yoksa yaptığı bu büyük hataya rağmen o maça çıkabilecek mi?
Oktay Derelioğlu - Takvim
Ligde ağır darbe alan Fenerbahçe'nin bu maça 6 farklı oyuncuyla çıkmasını ilginç buldum. Belki de Ziraat Türkiye Kupası, sarı-lacivertlilerin bu sezon alacağı tek kupa olacak ama Jesus, önemli oyuncuları yedek soyundurarak riske girdi. Uzun süredir 11'e girmeyen fakat oyuna sonradan dahil olduğunda maçlara direkt etki eden Emre Mor, attığı 2 golle as kadroya girmesi gerektiğini Jesus'a gösterdi. Bundan sonraki maçlarda Emre Mor'un daha çok 11'de yer alacağını düşünüyorum. Sarı-Lacivertliler yarı finalde Sivasspor ile eşleşti. Uzun süre sonra kulüp bir kupayı müzesine götürmeye yakın gibi duruyor. Serdar Dursun birçok isim tarafından eleştirilse de oyunun birçok bölümünde etkili olabilen bir isim. Set oyunlarında pivot özellikleriyle takım arkadaşlarına pozisyon hazırlayabiliyor.
Jesus, Joao Pedro'ya verdiği fırsatları Serdar Dursun'a verseydi Fenerbahçe daha çok gol atabilir ve puan kazanabilirdi. Zaman zaman kopuk da oynasa Fenerbahçe maçı kazanmayı başardı. Ayrıca Jesus'un bundan sonraki maçlarda üçlü savunmayı da kullanmayacağını düşünüyorum. Kupada yarı final, taraftara ve camiaya moral olacaktır.