Spor yazarlarının Fenerbahçe yorumları: Sarı-lacivertliler, Sivasspor'u 3-1 mağlup etti
Süper Lig'in 32. haftasında Fenerbahçe, Sivasspor'a konuk oldu. Beşiktaş - Galatasaray derbisi öncesi Sivas deplasmanından 3-1'lik galibiyetle ayrılan sarı-lacivertliler, Galatasaray ile puan farkını 3'e indirdi. İşte Sivasspor - Fenerbahçe maçının ardından spor yazarlarının Fenerbahçe yorumları...
Spor Toto Süper Lig'in 32. haftasında Fenerbahçe, deplasmanda Sivasspor'u 3-1 mağlup etmeyi başardı.
Sivas 4 Eylül Stadyumu'nda oynanan karşılaşmanın 8. dakikasında Arda Güler'in pasıyla defansın arkasına sarkan Valencia, altıpasın önünde kaleci Ali Şaşal Vural ile çarpıştı. Pozisyonun devamında meşin yuvarlak sol kanatta Ferdi Kadıoğlu'nda kaldı ama hakem Zorbay Küçük, oyunu durdurarak sağlık görevlilerini sahaya çağırdı. Valencia, sahada yapılan ilk müdahalenin ardından ambulansla hastaneye kaldırıldı.
22. dakikada Valencia'nın yerine oyuna giren Rossi, gol perdesini açtı. Ferdi Kadıoğlu'nun 45+1 ve 45+10'da bulduğu gollerle sarı-lacivertliler ilk yarıyı 3-0 önde kapattı. Öte yandan İrfan Can Kahveci, 45+5'te VAR incelemesinin ardından direkt kırmızı kartla oyun dışında kaldı.
İkinci yarının 76. dakikasında ev sahibi ekip Jordy Caicedo'nun golüyle farkı 2'ye indirdi. Kalan dakikalarda başka gol olmayınca maç 3-1 Fenerbahçe'nin üstünlüğüyle noktalandı.
Puanını 67'ye yükselten Fenerbahçe, bu sonucun ardından, Beşiktaş - Galatasaray derbisi öncesi maç fazlasıyla lider Galatasaray ile arasındaki puan farkını 3'e indirmiş oldu.
Fenerbahçe'nin, Sivasspor deplasmanında aldığı 3-1'lik galibiyet spor yazarlarının da gündemindeydi. İşte Serdar Ali Çelikler, Emre Bol, Gürcan Bilgiç ve Erman Toroğlu başta olmak üzere spor yazarlarının Fenerbahçe - İstanbulspor maçına dair yorumları...
Gürcan Bilgiç - Fotomaç
Sahanın belki de en "verimsiz" oyuncusu Rossi'nin maçın en "kritik" ismi olması… Futbolun kendi içindeki cilvesinde, "hesaplanamaz" ihtimali yaptı Rossi. Sahanın her köşesini tutmuş, her oyuncuya kontrol getirmiş Rıza Çalımbay'ın Sivasspor'u, Rossi'nin topla bu kadar mesafe kaydedip, risk alıp, gol vuruşunu yapacağını düşünemedi. Temposuz ve iki takımın da birbirinin tedirginliğinde olduğu maçın "kırılma" anıydı bu. Fenerbahçe takım olarak son beraberliğin "ölü toprağını" attı üstünden. Yeniden "kazanırız" inancını kazandı ve maçı yönetmeye başladı.
Emre Bol - Fotomaç
Ya arkadaş Fenerbahçe kazansa da kaybetse de hep bir şeyler oluyor, şöyle rahat rahat maç izleyemiyoruz! Taraftarın sürekli yüreği ağzında! 2 farkla öndeyken, rakibi iyice kendi sahasına sıkıştırmışken İrfancan'ın gördüğü kırmızı kart az kalsın bir çuval inciri mahvedecekti. Neyseki 3. gol erkenden geldi, Sivasspor'un gardı iyice düştü.
Serkan Akcan - Fanatik
Fenerbahçe, maçın başında Valencia’yı hastaneye, devrenin sonunda da İrfan Can’ı gelmemek üzere soyunma odasına gönderdiği Sivas deplasmanında, Ferdi’nin olağan üstü performansıyla kazanarak, bu akşam oynanacak derbiyi izlemek için koltuğuna kuruldu. İrfan Can Kahveci, merkezde Arao’nun yanına 8 numaraya konumlandığında Fenerbahçe, merkezini biraz da olsa güçlendirdi ve Sivasspor’un oradaki üstünlüğüne son verdi. Elbette bu tercih, sahada zincirleme bir olumlu etki yarattı. Samuel sağ beke, Luan Peres sol beke, Ferdi öne, Rossi sola, Arda ile Pedro ise forvete geçip sahada büyük bir dominasyonun fitilini ateşlediler. Ferdi, yine döktürdüğü bir ilk yarı oynadı. Arda Güler’e ayak uyduran bir forvet çıktığında, Fenerbahçe’nin hücumdaki akıcılığı seviye atlıyor doğrusu.
Erman Toroğlu - Fotomaç
Sivasspor ligde rahatlayınca herhalde kupayı düşünmeye başladı. Çünkü ilk 45 dakika Sivasspor sahada hiç yoktu. Buna karşılık Fenerbahçe ilk 45 dakikada dişe diş mücadele etti. Hep beraber pres yaptılar. Sivas'ın arka tarafına güzel deparlar atarak iyi pozisyonlar yakaladılar. Arda oynadığı sürede takımını tıkır tıkır idare etti. Bu yaşta bir oyuncunun böyle bir futbol zekası mükemmel. Ama bir şey söyleyeyim; Mesela suratına bir el darbesi geldi. Gereksiz yere kendini yere atıp ah-vah dedi. O kalitede bir oyuncuya bu tarz hareketler hiç yakışmıyor. Çok sempatik gözükürken sonunda bu işler sonunda antipatik gelirsin. Yapma bu işleri. Mümkün olduğunca ayakta kal. Bu senin yumuşak karnın dikkat et.
Serdar Ali Çelikler - Habertürk
İkinci devre tamamen 3-0'ı koruma mantığı ile geçti. Bir nebze o eleştirilebilir ama sonuçta derbi öncesi puan farkını 3'e indirmek mühimdi. Kalecisi 2 kritik şutta oyunu tuttu. Belki 4'ü de bulabilirlerdi. Hafta içi kupa maçının stratejisi farklı olacaktır. O maçta Fener için önemli olan 1 farkla da olsa kazanmak en azından beraberliktir. Bunu alacak gücü var. Asıl direksiyonunun elde olduğu bölüm kupa. Orası da çok önemli.
Bülent Timurlenk - Sabah
İrfan'ın kırmızısı sonrasında Ferdi farkı üçe çıkarmasa çok daha farklı bir ikinci yarı olur muydu? Olabilirdi ama Fenerbahçe savunması maç boyunca 19 uzaklaştırma ve 17 pas arasıyla Caicedo'nun golü dışında hatasızdı. Kaleci İrfan Can'ın aynı dakikada iki net plonjonunu da bu defansif başarıya eklemek lazım elbette. Çıkıştaki Sivas'ı İstanbulspor travması sonrası ve derbi öncesi devirmek dün taşları yerinden oynatan ama haklı çıkan Jesus'a iyi gelmiştir elbette.
Uğur Meleke - Hürriyet
Dün Fenerbahçe’de Szalai’nin yokluğunda Peres 11’deydi. Jesus maça üçlü savunmayla başladı, Ferdi sol kanat bek oynuyordu. İrfan Can kırmızı kart gördü, Jesus dörtlüye dönüp Ferdi’yi sağ iç pozisyonuna aldı. En sonunda maçı sağ bekte bitirdi Ferdi... Bu karmaşık günde birinin öne çıkması, sorumluluk alması gerekiyordu. Onu da yapan, iki gol atıp maçın fişini çeken Ferdi oldu. Ali Koç’lu 4 sezonda 4 farklı şampiyon gören, 9 teknik adamla çalışan Fenerbahçe’nin sanırım bu süreçte başına gelen en iyi şey Ferdi...
Cem Dizdar - Fanatik
Öte tarafta, bir önceki maçta skoru tutamamakla suçlanan Fenerbahçe, ikinci devre pozisyona girme tasası yaşamadığı gibi pozisyon verse bile maçı kazanmayı bildi. Lakin bu yeter mi, bence yetmez. Galatasaray gerek oyun gerek moral gerek üstünlük açısından önde görünüyor. Denklemi bozacak olan ise son Beşiktaş maçı. Futbol bu, sonuç şimdiden kestirilemez elbette. Yine de bu bir oyun ve bu tarz Fenerbahçe’nin ligi şampiyon bitirmesine yeter gibi görünmüyor. Ancak az önce belirttiğim gibi futbol "enteresan bir oyun". Ne olacağını buradan öngörmek hayli zor.
Ömer Üründül - Sabah
Kritik karşılaşmaya Jesus yine garip bir takım tertibi ile başladı. Uzun süredir oynamayan Peres, maç eksiği olan Serdar Aziz ve her zaman baş ağrıtan üçlü defans. Ferdi aksiyonlarını aza indiren sol tarafta. Jesus sezon başından beri çift ön libero ile oynuyor. Elinde bu özeliklere sahip 6 oyuncu var ama dün gece ön libero özelliği olmayan İrfan Can sürpriz bir şekilde Arao'nun yanında ikinci ön libero. Buna takımın temel direği Valencia'nın erken ve şanssız sakatlığı eklendi. Bundan sonra ne olacak diye düşünüyordum. Valencia'nın yerine giren Rossi slolom yaparak golü attı. Jesus'tan çok önemli doğru saha içi değişiklikleri geldi. 4'lü defansa dönüp Peres'i sola çekti. Ferdi'yi de Osayi'nin önüne. Bu çok olumlu hamleden sonra Fenerbahçe, Sivasspor'u devre sonuna kadar sahadan sildi.
Faik Çetiner - Fanatik
Sivasspor deplasmanı, Fenerbahçe’nin en zor 90 dakikalarından biriydi. İlk yarı bittiğinde maçı izlemeyenlere Fenerbahçe’nin 3 farkla önde olduğunu söylesek, çok fazla inanan olmazdı. Maçtan önce Rıza Çalımbay, rakibi iyi analiz ettiklerini söylemişti. İlk 45 dakika bittiğinde hocanın söylediklerinin havada kaldığını gördük. Jesus 3’lü defansın solunda aylardır ilk 11’e çıkmayan Peres’e görev vermişti. İlk 10 dakika dolmadan, Valencia sedye ile dışarı çıkınca ister istemez Fenerbahçe’yi endişe sarıyordu. Ancak Valencia’nın yerine oyuna giren Rossi şahsi becerisiyle attığı golle maçın hikayesini değiştiriyordu.
Deniz Çoban - Fanatik
Maçın hakemi Zorbay Küçük skor avantajıyla rahat bir maç yönetti. Deplasman takımı erken dakikalarda farkı bulunca, oyundaki tansiyon azaldı. Hakem Küçük, bazı faul ve kart hatalarıyla maçı tamamlasa da maçın gidişatını etkileyecek önemli hatalar yapmadı.
Banu Yelkovan - Hürriyet
Kâğıt üzerinde zor sayılabilecek Sivas deplasmanında, ilk yarı bittiğinde skorboard misafir takım lehine 0-3 gösteriyordu. Daha zor olan; henüz 8. dakikada en golcü ismi Valencia, Sivasspor kalecisi Ali Şaşal’la çarpışarak ambulansla sahayı terk ettikten sonra Rossi’nin kendi kendine yarattığı ve sol ayağının içiyle Sivas kalecisinin bakışları altında sağ köşeye yuvarladığı ilk gol müydü, yoksa İrfan Can Kahveci’nin Saiz’e yaptğı faul sonrası VAR’dan kırmızıya dönen kartı sonrası 10 kişi kaldıktan sonra Arda Güler’in uzaktan vuruşuna Ferdi’nin takipçiliğiyle gelen üçüncü gol mü tartışılır. O üçüncü gol, sadece birkaç dakika önce Ferdi’nin golüyle ikiye çıkan skoru rahatlatmanın ötesinde, psikolojik olarak 10 kişi kalan takımı rahatlatan unsurdu muhakkak.
İlker Yağcıoğlu - Takvim
Kağıt üzerinde zor geçmesi beklenen Sivas deplasmanından Fenerbahçe çok akıllı bir oyun ve çok fazla hırpalanmadan 3 puanla dönmeyi başardı. Son haftalarda Fenerbahçe taraftarının yürekleri ağza gelmeden seyrettikleri tek maç buydu herhalde. İkinci yarısı tamamen skoru korumaya yönelik bir oyun izledik bu da son derece doğaldı. Sivas'ın golü, oyuncuları biraz strese soksa da puana yetmedi. Fenerbahçe şampiyonluk yolunda önemli bir virajı döndü.
Tayfun Bayındır - Milliyet
Sivas yıllardır Fenerbahçe’nin hedeflerini sekteye uğratan bir takım... Şampiyonluklara bile engel oldu. Zaten sadece Fenerbahçe için değil, Türkiye’deki bütün takımlar için zor bir deplasman... Çalımbay’ın takımı her zaman dirençli, hücum kovalayan ve maçı 90 dakika bırakmayan bir yapıda... Böyle bir takımı üç gol atarak seyircisi önünde yenmek ve maçın 45 dakikasını da 10 kişi oynamak yabana atılacak bir başarı değil. Ancak...
Bu kritik galibiyet Fenerbahçe’nin asla gözünü boyamamalı...Başta Jesus ve ekibi olmak üzere tüm takımın bu maçı çok iyi analiz etmeleri gerekir. Bir kaç kez bu maçı izlemeliler, koskaca Fenerbahçe’nin ve elbette Jorge Jesus’un nasıl bir özgüven eksikliği yaşadığını görmeliler.