Spor yazarlarının Beşiktaş yorumları: Siyah-beyazlılar Giresunspor'u 3-1 mağlup etmeyi başardı
Spor Toto Süper Lig'in 28. haftasında Beşiktaş ile Giresunspor, Vodafone Park'ta karşı karşıya geldi. Ligdeki son 4 maçından galibiyetle ayrılan Beşiktaş, Giresunspor'u da 3-1 mağlup ederek serisini 5 maça çıkardı. İşte Beşiktaş - Giresunspor maçının ardından spor yazarlarının yorumları...
Vodafone Park'taki karşılaşmada 21. dakikada Bitexen Giresunspor öne geçti. Sainz'in ceza sahası solundan son çizgi üzerinden pasında Bajic'in altıpasın içinden yaptığı şık vuruşta top filelerle buluştu. Siyah-beyazlı ekip, Giresunspor karşısında geriye düştüğü maçın 37. dakikasında penaltı kazandı. Penaltıda topun başına geçen Aboubakar, topu filelere göndererek siyah-beyazlıların skoru eşitleyen golüne imza attı. 45+5. dakikada Beşiktaş ikinci golünü buldu. Ghezzal'ın ara pasında topla buluşan Aboubakar, ceza sahası sağ çaprazından yaptığı sert vuruşla meşin yuvarlağı filelerle buluşturdu. Geçen hafta oyuna sonradan girerek Fenerbahçe karşısında alınan 4-2'lik galibiyette kritik rol oynayan Nathan Redmond, Giresunspor karşısında 54. dakikada skoru 3-1'e taşıyan golü kaydetti. Giresunspor engelini de aşmayı başaran siyah-beyazlı ekip, bu maçla üst üste 5. galibiyetini aldı. Teknik direktör Şenol Güneş'in göreve gelmesinin ardından ikinci kez peş peşe 5 maçı galibiyetle tamamlamayı başaran siyah-beyazlılar, bu süreçte daha önce MKE Ankaragücü, Medipol Başakşehir, İstanbulspor ve Fenerbahçe'yi mağlup etmişti.
Beşiktaş'ın 3-1'lik zaferi spor yazarlarının da gündemindeydi. İşte Ali Ece, Güntekin Onay, Ahmet Çakar ve Erman Toroğlu başta olmak üzere spor yazarlarının Beşiktaş - Giresunspor maçına dair yorumları...
Ali Gültiken - Sabah
Fenerbahçe maçından sonra doğal olarak Şenol hocanın tabelaya yazacağı ilk üç isim; Cenk, Aboubakar ve Redmond… Ghezzal'ı da bunlara ilave etmese eksik kalır diye düşündü ve Giresun maçına böyle başladı. Orta alanda Giresun'a göre bir eksik savunması düşük orta saha oyuncusu ile başlama tercihi ilk bölümde sıkıntı yaratsa da sonucu değiştirmedi.
Aboubakar, her yönüyle komple bir santrfor. Hangi tip oyunu oynamak isterseniz isteyin, Aboubakar'la bu işi en üst seviyede yaparsınız. Kontrada da var, bireysel olarak beceriyle adam eksilterek hücum tarafında da var, ceza sahasına indirdiğiniz her topta vuruş özelliği ile de var. O yüzden Beşiktaş'ın hücum oyununu çok rahatlatıyor. Hem kendisi oynuyor hem de çevresindekileri işler hale getiriyor.
Aboubakar ile beraber Beşiktaş'ta Redmond rüzgârı var. Siyah-beyazlı taraftarlar uzun süre Ghezzal'ın eksikliğini konuştu, Ghezzal'ın geri dönüşünü bekledi. Oyuncu geriye döndü ama kutusunu açtığımızda içinden Redmond çıktı. Aboubakar'la beraber son haftaların sahada fırtına estiren ikinci ismini konuşuyoruz. Takıma muazzam bir dinamizm getirdi. Özellikle Beşiktaş'ın çabuk ataklarında alan bulduğunda harika işler yapıyor. Hem gol atıyor hem de gol yaptırıyor. Kendini Beşiktaş'ın en değerli oyuncularından biri haline getirdi.
Ali Ece - Fanatik
Tarihi derbi galibiyetinin ardından Beşiktaş’ın lig sonuna kadar minimum ikinciliği kovalamak için galibiyet serisi yakalaması gerekiyor. Fenerbahçe maçının ikinci yarısı, tamamen daha açık alanlarda oynanan derbi konjonktürüne özgü olarak gelişmişti. Ligde kalmak için can havliyle oynayan Giresunspor ise dar alanda iyi kapanıp hızlı çıkacaktı, öne geçene kadar da bu planı başarıyla uyguladı. Ancak konuk ekip, Ghezzal ve Aboubakar’ın özel yeteneklerine karşı bir yere kadar dayanabildi.
Giresunspor’un golü Beşiktaş üzerinde soğuk duş etkisi yarattı. Skor 1-0 olana kadar Beşiktaş’ın yaptığı basit pas hataları, 1-0’dan sonra yerini Ghezzal’ın soğukkanlı oyun organizatörlüğüne bıraktı. Cezayirli futbol sanatçısının Aboubakar’ın golündeki asisti harikaydı. Aboubakar zaten eşi benzerine az rastlanır cinsten bir karakter, iyi başlamadığı bir maçta aniden kafası kızınca harikalar yaratabiliyor. Kamerunlu santrfor rakiple dalaştıktan sonra bir anda hırslandı ve çaprazdan dar açıdan derslik bir gole imza attı.
Maçın ilk yarım saatinde bocaladıktan sonra Beşiktaş’ın toparlanmasını sağlayan faktörlerden birisi de şüphesiz Cenk sakatlanınca yerine bir başka forvet değil de orta saha Gedson’un girmesi oldu.
Maça merkez ofansif orta sahada başlayan ancak Gedson girince sol öne geçen Nathan Redmond ikinci yarıda Fenerbahçe derbisinde kaldığı yerden devam ederek klas bir gole daha imza attı. Taraftar da haklı olarak iyice havaya girdi, özellikle Dele Alli’ninkinin yerine asılan yeni altı kollu kaleci Mert Günok pankartı çok manidardı. Beşiktaş taraftarı her zaman formanın hakkını verenin hakkını fazlasıyla geri verir.
Teknik heyet, futbolcular, taraftarlar ve yönetim arasındaki uyum arttıkça en azından bir dahaki sezon için şampiyonlukta çok daha iddialı bir Beşiktaş ortaya çıkartabilir. Tabii bunun için saha içine nokta transferler de şart.
Serkan Akcan - Fanatik
Giresun karşısında Gedson’un yerine Redmond ile maça başlayan Şenol Güneş, Dolmabahçe coşkusundan fazlaca destek alacağını düşünürken iç koridorları savunmakta zorlanacağını ve geri koşularda ne ölçüde sorun yaşayacağını kestiremedi belli ki. İlk yarıda Aboubakar’ın arkasında sahayı enine serbestçe kullanan Redmond’tan savunma katkısı alamamak Beşiktaş’ın planlarını etkiledi. Cenk sakatlanıp oyundan çıkınca 35. dakikadan itibaren Beşiktaş’ın sahada doğru dizildiğini, bloklara doğru yerleştiğini, koridorları kapattığını gördük. Bunda da Redmond’un solu, Cenk’in yerine oyuna giren Gedson’un merkezi almasının rolü büyüktü. Sorun Cenk’te değildi elbette, forvette fazladan bir oyuncuyla kalma isteğinin bedeliydi ödenen. Ne var ki Aboubakar sahada doğru duruşun meyvelerini ilk yarı bitmeden toplayan adamdı. Salih Uçan’ın ceza sahası önüne gelişi, Ghezzal’in kendine kulvar bulup kimseyle üst üste binmeden içeriye kat edişleri Aboubakar’a fişi çekme konusunda yardım etti. Ghezzal’in yetenekleri, oyun görüşü ve pozisyon bilgisi mest edici doğrusu. Aboubakar’a yaptığı asist birinci sınıf bir oyun zekasının göstergesiydi.
Devre arası transferlerinden en çok katkıyı alan hoca Şenol Güneş sanırım. Teşhisi doğru koyup, tedaviyi aynı oranda doğru yapınca yarıştan kopmayan bir ekip yaratabildi Güneş. Aboubakar, Onur,Colley, Hadziahmetoviç takıma devre arası katılmalarına rağmen plan sadakatleri ve uyumlarıyla büyük katkı yapıyorlar.
Şenol Güneş yeni bir seri sürdürüyor, şimdi de üst üste 5. galibiyete imza attı. Beşiktaş, Valerien İsmael ile çok zaman kaybetti. İnsan ister istemez, ‘Sezona Güneş ile başlansa ne olurdu?’ sorusunu sormadan edemiyor.
Ömer Üründül - Sabah
Şenol Güneş derbide ilk 11'de büyük hata yapmıştı. En formda oyuncusu Redmond'u kulübede tutup uzun süredir maç eksikliği olan, hazır olmayan Ghezzal'ı sahaya sürmüştü. F.Bahçe'nin 2. penaltısı gol olsa yenilgi kaçınılmazdı. Ondan sonraki 10 kişiyle müthiş geri dönüş her şeyi tozpembe yapmıştı. Güneş, dün de ilk 11'de büyük hata yaptı. Ghezzal'ı kazanmak istiyor, Cenk ve Aboubakar'dan vazgeçemiyor, Redmond da geçen haftanın yıldızı olunca bu defa sahaya 4 forvetle çıktı. Redmond'un gerçek yeri sol ön kenar ama solda Cenk, sağda Ghezzal olunca o da dün gece Aboubakar'ın arkasında serbest rol üstlendi. Cenk'in kanat forvet özelliği yok; Ghezzal hazır değil, Onur'un özelliklerini tanımıyor. Bu şekilde iki kanat da çalışmadı ve hücumda etkisiz bir Beşiktaş gündeme geldi. Daha da kötüsü takım savunmasıydı. Önden gerekli yardım gelmeyip orta sahada 2 kişi olunca Giresunspor orta sahayı çok rahat geçip Beşiktaş'ın üstüne gitti. Bir gol buldular, Sainz çok net 2. gol fırsatını kaçırdı. İşler çok kötü giderken Cenk'in kasık sakatlığı gündeme geldi. Onun yerine Gedson girdi, orta saha üçlendi. Redmond da gerçek yerine geçince taşlar oturmuştu. Bir de buna ilaveten Alper'in harakirisi eklenince Beşiktaş 2 gol üst üste bularak şoku atlattı. 2. devre Beşiktaş iyice rahatladı. Redmond alıştığı görev yerinde yine sahneye çıktı ve kişisel becerisiyle çok güzel bir gol atarak işi bitirdi. Giresun kümede kalma mücadelesi veriyor. Hırslı ve ileriki haftalar için olumlu görüntüler verdiğini gözlemledim.
Turgay Demir - Fotomaç
Beşiktaş oyuna iştahlı başladı. Şenol hoca Redmond, Aboubakar, Ghezzal ve Cenk Tosun'dan hiç birine kıyamayınca sisteminden taviz vermek pahasına Mahşerin dört atlısını sahaya sürdü. Giresunspor deyip geçmeyin, iyi mücadele ediyorlar, Bajic gibi de etkili bir golcüleri var. İlk yarıda Beşiktaş'la kora kor çarpıştılar. Kartal'ın orta sahasında özellikle Salih kusursuz fırtına gibi eserken (haftalardır böyle) Hadziahmedovic pek ayak uyduramadı. Cenk Tosun sakatlanınca Güneş, Gedson'u sahaya atıp 4-2-3-1'e döndü ve orta saha rakibe kapanmış oldu! Güneş Sistemi'nde Beşiktaş'ın çabuk ve bolca pas yaptığını hep söyledik, Şenol hoca bunu seviyor; seri paslaşmalar! Ya çok çabuk ve etkili pas yapacaksın ya da sıkça oyunun yönünü değiştireceksin; seni iyi bir duruşla bekleyen rakibin dengesini bozmanın en kestirme yolları bunlardır. Güneş Sistemi de bu felsefe üzerine kurulu. Abobukar biri penaltıdan iki gol attı ama kaleci Ferhat'ın ayakla çeldiği bir pozisyon var ki, Kamerunlu oyuncu resmen resital yapmıştı. O gol olmalıydı! Güzel gol deyince akıllara Redmond geliyor artık, bu kez sol çaprazdan girdi, iki kişi arasından sıyrıldı ve en uzak köşeye bıraktı meşin yuvarlağı. İngiliz oyuncu resmen Premier Lig havası estiriyor. Aman nazar değmesin. Maxim, Ghezzal, Abubakor ve Redmond dörtlüsünü birlikte izlemek ayrı bir keyif olacak buna eminim ancak henüz böyle bir şansımız olmadı. Umalım ki yakında dört ustayı aynı anda sahada görürüz. Diyeceksiniz ki, Tosun ne olacak? Tosun Paşa başımızın tacı o ayrı ama bahsettiğim dörtlü pas manyağı yapar herkesi. O bakımdan diyorum.
Fatih Doğan - Sabah
Yetenekli bir oyuncunun takıma dokunuşunu ve nasıl fark oluşturduğunu yeniden hatırlamak istiyorsanız Beşiktaş-Giresunspor maçındaki Ghezzal'ın oyununu izleyin. Sakatlıktan yeni dönmesine rağmen öyle dokunuşlar yaptı ki zoru kolay kıldı. Birçok güzel hareket ve bir tane Aboubakar'ın golünde yaptığı ince asist tribünleri aldı, yeni hülyalara götürdü! Nathan Redmond'a bıraktığı top da cabası…
Her zaman büyük takımların büyük yeteneklerle bezenmesi gerektiğinin altını çizdik. Kalite noksanlığı, şampiyonlukların en büyük engellerinden biridir. Beşiktaş; Aboubakar, Ghezzal, formu yükselen Redmond, Salih ve sakatlanmasına rağmen Kaptan Cenk Tosun'uyla yükselmeye devam ediyor.
Bu yükseliş salt puan yükselişi değil. Takımın başına geçen Şenol Güneş'le hayallerin ve inancın yükselişi. Kartal bu şekilde kanat çırpmaya ve yükselmeye devam ederse lig yarışındaki rakipleri Fenerbahçe ve Galatasaray'ın farklı bir gerilimin içine gireceği kesin.
Şenol Güneş pek fazla dillendirmese de tavrı ve oynattığı oyun açık açık şunu haykırıyor; kalan maçlarını seriye bağla kazan, gerisini rakipler düşünsün. İşin ilginç yanı, siyah-beyazlı taraftarın duygularına da Şenol Güneş'in ve yeni fikirlerinin kısa sürede sirayet etmiş olması.
Güntekin Onay - Hürriyet
Beşiktaş, Giresunspor’un iyi başladığı ve 1-0 öne geçtiği ilk 20 dakikalık bölümde maça hiç giremedi. Basit top kayıpları, anlamsız pas hataları ile rakip yarı alanda topu tutamayan siyah beyazlılar 1-0 yenik duruma düştükten sonra adeta uyandı. Cenk Tosun’un sakatlanarak yerini Gedson Fernandes’e bırakmasının ardından orta alanda üstünlüğü tamamen ele geçirdi ve maç tek taraflı bir oyuna dönüştü.
Devre bitmeden Vincent Aboubakar’ın golleriyle 2-1’i bulan Beşiktaş, Nathan Redmond’ın şık vuruşuyla farkı 2’ye çıkartıp rahatlarken üstün oyununu da skora yansıtmış oldu. 3-1’den sonra düşen tempoyu yükseltmek için Şenol Güneş, 3 oyuncu değişikliği birden yaptı. Ancak skoru yeterli gören Beşiktaşlı futbolcular, maça beklenen hareketi getirmedi. Dün başta Arthur Masuaku olmak üzere, Nathan Redmond; çıkana kadar Salih Uçan ve Vincent Aboubakar’ın etkili futbolları siyah beyazlılara galibiyeti getirdi.
Şenol Güneş işleri rayına oturtmuş gözüküyor, oyun anlamında bazı eksikleri de olsa üst üste 5 maç kazanan Beşiktaş, kazanma alışkanlığı elde ederken, yenik duruma düşse dahi özgüvenli oynayıp iyi reaksiyon veriyor.
Siyah beyazlıların kaliteli ve geniş bir kadrosu var. Vincent Aboubakar ve Rachid Ghezzal bu ligin üzerinde oyuncular. Kaleci Mert Günok formda ve tekrar kendini buldu. Arthur Masuaku önemli bir momentum yakaladı. Beşiktaş, Galatasaray derbisine kadarki süreçte 3’te 3 yaparak çıkabilirse derbiye farklı bir hedefle çıkabilir.
Deniz Çoban - Fanatik
Beşiktaş - Giresunspor maçının hakemi Atilla Karaoğlan, üst üste görev alan hakemlerden. Görevdeki MHK, bazı hakemleri performansı ne olursa olsun sahaya sürmekte ısrar ederken, bazı hakemleri de sebepsiz evde bekletiyor. Bu da motivasyonu bozuyor.
Karaoğlan, disiplin anlamında sınıfta kaldı. Henüz 9’da Aboubakar ve Perez sürtüşmeye başladıklarında, kartını çıkartamadı. Sonrasında da çıkması gereken kartlar çıkmadı.
45+2’de Aboubakar topsuz alanda Görkem’in yüzüne vuruyor. Kırmızı kartla cezalandırılması gereken bu pozisyonda, VAR’dan da destek gelmedi. Hemen ardından Aboubakar, Beşiktaş’ı öne geçiren golü attı. Gole sevinmek yerine rakibinin üzerine giderek onu tahrik etmeye çalıştı ve yine kart görmedi.
Maç boyunca kart hatalarında ısrarcı olan Karaoğlan, Masuaku’ya ise doğru bir sarı kart gösterdi. Ayrıca Beşiktaş lehine verilen penaltı kararı da, doğruydu.
Ahmet Çakar - Sabah
Beşiktaş dün gece kalitesiyle kazandı. Aslında Giresunspor maça çok iyi başladı. İlk 20 dakika top yapan, çabuk çıkan ve bu arada da Rijad Bajic'le de golü buldu. İşte bu golden sonra Beşiktaş, maçı oynadığını fark etti, uyandı, belli oranlarda Ghezzal sahneye çıktı ve devreyi galip bitirdi. İlkinde Salih, presi yapıp topu kazandı, kaleye vurdu ve Beşiktaş penaltı kazandı. Bu golden hemen sonra da Aboubakar'ın mükemmel vuruş tekniği ile Beşiktaş'ın ikinci golü geldi. İlk devreye baktığımızda Aboubakar'ın attığından daha kolay bir pozisyonu kaçırdığını görüyoruz. Ayrıca direkten dönen top da var.
İkinci yarı bu sefer belli oranda sahneye Fenerbahçe derbisinin kahramanı Redmond çıktı. Masuaku'dan aldığı pasla ceza alanına girip iki Giresunlu'nun arasından sıyrılıp, dar açıdan golü yaptı. Şu bir gerçek ki Türkiye'nin en iyi geniş alan oyuncularının başında Redmond geliyor. Alanı buldu mu hem şut çekebiliyor hem de çok yaratıcı oluyor. Kim ne derse desin Masuaku bu ülkenin en iyi sol beklerinden biri. Tek eksikliği zaman zaman defansif olarak aksaması ve bazen de fanteziye kaçması.
Beşiktaş, görünen o ki ikinciliği hatta daha fazlasını sonuna kadar kovalayacak. Kadro kaliteleri var mı? Var… Ama tabii ki Cenk'in sakatlığının ne şekilde gelişeceğini bilmiyoruz. Ama ne olursa olsun Beşiktaş sonuna kadar devam edecek. Atilla Karaoğlan bu ülkenin iyi hakemlerinden biri. Dün gece de oldukça iyi bir maç yönetti. Belki bir-iki tartışmalı faul kararı var, bunlardan biri Aboubakar'ın rakibine yaptığı hareket. Çok net bir vurma görülmüyor, formadan çekme ve itme var gibi.
Uğur Meleke - Hürriyet
Takvimler Ocak 2010’u gösteriyorken o sıralarda beklentileri karşılayamamış bir santrfor olarak hayatımızda bulunan Burak Yılmaz 25 yaşındaydı. İki büyük takımda, Beşiktaş’ta ve Fenerbahçe’de değerli şanslar bulup kullanamamıştı. Artık kiralık olarak Eskişehir’deydi ve hemen herkese göre kalan hikayesi Anadolu turu şeklinde geçecekti. Ancak Burak hakkında bir kişi, Şenol Güneş daha farklı düşünüyordu. Onu Trabzon’a transfer etti, bir rehabilitasyon sürecinden geçirdi. Sonrasını zaten biliyorsunuz: Goller, krallıklar, şampiyonluklar, uluslararası başarılarla dolu süper bir hikaye yarattı kendine Burak. Hâlen de Hollanda’da Fortuna Sittard formasıyla devam ediyor o süper kariyerine.
Şenol Güneş’in kariyeri düşüşe geçenlere, mutsuzlara, gençlere-yaşlılara, yerlilere-yabancılara dokunuşları Burak’la sınırlı kalmadı, onlarca farklı isimle devam etti. Trabzon’da Engin, Umut, Beşiktaş’ta Cenk, Babel, Gomez... Şu sıralarda yine Mert, Redmond ve Aboubakar gibilerle devam ediyor mutsuzlara fısıldamaya kurt teknik adam. Onun için sporcunun yaşı, pozisyonu ya da pasaportu fark etmiyor. Bir futbolcunun potansiyeline inanıyorsa, onu toparlayıp zirveye çıkarmakta usta adeta.
Beşiktaş, Süper Lig’de son beş haftadır üst üste galip geliyor. Maç başına yaklaşık 3 gol atıyor. Zaman zaman kötü oynuyor, bazen geriye düşüyor. Ancak bir şey değişmiyor: Her daim arzulu, her daim iştahlılar. Kolaya kaçmıyor, hatta çoğunlukla zoru deniyorlar. Dün Ghezzal’in ilk yarım saatte kaç pas hatası yaptığını, kaç fırsatı harcadığını sayamadım. Ama aynı Ghezzal o hataları yaptıktan dakikalar sonra bir mükemmel şutu direğe vuruyor, bir de asist yapıyor Aboubakar’a.
Çünkü Şenol Güneş’in takımındaki herkes şunu biliyor: Güneş, yetenekli oyuncuyu seviyor. Hata yapmasına fırsat tanıyor. Bir hata, iki hata... Üçüncüde doğruyu yapıp katkı sağlayacağı inancını geçiriyor futbolcuya. O zaman da ortaya, Cenk gibi, Redmond gibi, Aboubakar gibi, Ghezzal gibi keyif veren performanslar çıkıyor.
Cem Dizdar - Fanatik
İlk golünü bulduğu penaltıya kadar Giresunspor tarafından sürekli geriye koşmak durumunda bırakıldı Beşiktaş. Giresun golü bulduktan sonra Beşiktaş şöyle bir silkindi ancak topu oynatmak yerine uzun süre isabetsiz orta ya da şut denemeye çalışınca oyununu akışkan hale getiremedi. Yine de ‘’öne çok koşan’’ rakibinin arkasına sarkıttığı Aboubakar ile devreyi önde kapatmayı bildi Beşiktaş. İlk 20 dakika oynamaya çalışan Giresun ise sonrasında sahneden çekildi. Gerisi Beşiktaş’a kalmış görünüyordu. Onlar da tribünlerinin beklentisini karşıladı. Öyle ki bunu, Rachid Ghezzal gibi bir görünmezin varlığıyla yaptılar! İki takımın kadrosu arasındaki farkı kapatabilecek yegane seçenek ‘’antrenman’’ken Giresun’un bu yönde çalıştığını gösteren emareler yoktu.
İkinci devre de ilki gibi Beşiktaş’ın aralıklarla örgütlediği hücumlarla geçti. Ligin ilk üç sıralaması değilse de, üç takımı belli gibi. Şenol Güneş sonrası Beşiktaş oyununu geliştiriyor görünmese de, skoru alma konusunda sıkıntı yaşamadan yükselişini sürdürüyor.
Rakibi Giresun’a gelecek olursak, deprem felaketine uğrayan Hatay ile Antep ligden çekilmek zorunda kalmasa bu oyunlarıyla ligde kalmaları hayli zor olacaktı.
Ve son bir not… Onca kamera yayında ve yayın kayıttayken hakemi aldatabilmek için sürekli sakatlanma taklidi yapmak nasıl bir yöntem? Ve dahası VAR gibi bir ‘’yardımcı’’ var iken bu aldatmacalar neden cezalandırılmaz?
Erman Toroğlu - Sabah
İki takım için de zor maç… Çünkü skor puan cetvelindeki yerlere tesir edecek. Giresun iyi başladı, nitekim golü de buldu. Sahaya iyi yayıldılar, iyi top gezdiriyorlardı. Nereye kadar; Giresunlu oyuncunun ceza alanı üzerinde yaptığı ukalalığa kadar. Sen orada çalım atmaya kalkarsan, kaptırıp golü yersin ve takım da oyundan düşer. Sonra Beşiktaş sazı eline aldı, iyi pozisyonlar yakaladı ve golleri attı. Yalnız nereye kadar? Dakika 44, Beşiktaş hücum ediyor. Aboubakar ile rakibi depar atıyor, bir şeyler oluyor, Giresunlu oyuncu yerde kalıyor ve pozisyonun devamı gol oluyor. Maalesef TV başında ne olduğunu merakla bekliyoruz ama kameralar saçma sapan şeyleri gösteriyor. O pozisyon sosyal medyaya düşüyor. Aboubakar rakibine tokat mı yumruk mu geçiriyor. Bu pozisyon niye gelmez? Bunun başka açıları da vardır. İşte bunlar olunca insanın midesi bulanıyor. Herkes zaten öküz altında bir buzağı arıyor ama bırakın öküz altındaki buzağıyı koskoca öküz gibi pozisyonları göstermiyorlar. Sonra da milleti birbirine kırdırıyorlar. Eğer büyütülmüş gibi olan pozisyon doğruysa, Aboubakar'ın kırmızı kart görmesi gerekir. Hakem hücuma kalkıyor ve pozisyonu göremeyebilir ama VAR'ın bunu yüzde yüz göstermesi gerekirdi. Çünkü sıralamaya tesir edecek bu. Bakalım Lale Orta açıklama yapacak mı? Oranın da çivisi çıktığı için devamlı açıklama yapmaları gerekir.
Cenk iyi niyetle mücadele ediyor ama Aboubakar'la oynadıkları zaman ikisi de birbirlerine markaj yapıyor. Cenk çıkınca Aboubakar daha rahat oynadı, daha tehlikeli oldu. Cenk'in sakatlığı skora etki etti. Redmond iyi işler yaptı. Takımı sürükleyen adamdı. Beşiktaş kopuk kopuk oynuyor. Bazen çok iyi işler yapıyorlar bazen çok kötü. Kötü oynadıkları süreleri kısaltmaları gerekir. Her rakip Giresunspor'a benzemez.