Sabah yazarından dikkat çeken yazı: "2. Milli Bağımsızlık Savaşı'mızın neresindesin onu söyle sen?"

Salih Tuna dikkat çeken bir yazı kaleme aldı. Tuna yazısını Nazım Hikmet'in şu sözleriyle bitirdi: "Kim Türkiye'yi Amerikalılara satmış ve satmaya devam etmektedir... İşte bunlar vatan hainidir... Her şeye rağmen biz 2. Milli Bağımsızlık Savaşı'ndan da muzaffer çıkacağız"

Sabah yazarından dikkat çeken yazı: "2. Milli Bağımsızlık Savaşı'mızın neresindesin onu söyle sen?"

Sabah yazarı Salih Tuna'nın köşe yazısı şu şekide:

Nerde o eski komünistlikler!

CHP'liler "dindarları" vaktiyle, "gerici, tarikatçı, yobaz, örümcek kafalı" gibi yaftalarla aşağılamaya çalışırlardı.
Namaz kıldığı için merhum Erbakan'a da "takunyalı" lakabını takmışlardı.
O vakitler muhafazakâr / mütedeyyin kesimler de CHP'lilere "komünist" derlerdi.
Devir çok değişti... CHP'liler dindarlara "gerici" veya "örümcek kafalı" falan demiyorlar.
Hoş deseler de alıcısı çıkmaz.
Söz gelimi, insanız hava aracı yapan Selçuk Bayraktar'a "örümcek kafalı" nasıl desinler!
Gelgelelim...
Ne "dindarlardan" ve ne de "milliyetçilerden" CHP'lilere "komünist" diyen kalmadı.
İyi ki de demiyorlar.
Mesela, Engin Özkoç'u "komünist" olarak tahayyül etmek insanın beynini yakar.
Bir de eskiden "Komünistler Moskova'ya" diye bir slogan vardı...
Sözgelimi bir Faik Öztrak'ı Moskova yolunda bir "komünist" olarak düşünsenize!..
Sera Kadıgil'i Mekke yolunda "hacı" adayı olarak düşünmekten daha fantastik değil mi?

SSCB çoktan yıkıldı, o eski Moskova yok. CHP'nin "komünistliğinin" de Moskova'yla uzaktan yakından alakası yoktu.
"Komünistlikleri" de bu ülkenin ruh köküne, mana iklimine karşı çıkmaktan ibaretti.
Günümüz CHP'si "oy" belasına çok değişti.
Daha dün "başörtüsü yasağının kaldırılmasını" teklif etti diye AK Parti'yi "Laikliğe karşı fiillerin odağı haline geldi" iddiasıyla kapatmaya kalkışan CHP zihniyeti, bugünlerde başörtüsü özgürlüğünü yasal güvence altına almayı teklif edebiliyor.
O eski "komünistlikleri" kalmadı. Anlaşılan o ki "komünistlik" ihtiyaçlarını, LGBT'yi desteklemekle sınırlı tutuyorlar.

CHP'de bir şey değişmedi; en önemli şey lök gibi duruyor. CHP'nin kıblesi dün olduğu gibi bugün de Washington.
Bir farkla ki, dün biraz daha gizli, nasıl desem, "kaçamak" bakıyorlardı ABD'nin gözlerine, şimdi matine - suare bakıyorlar.
Buna mukabil...
Dün "ehven-i şer" telakki ederek ABD'yi destekleyen muhafazakârlar (dindarlar ve milliyetçiler) bugün ABD emperyalizmine karşı çıkıyorlar.
Hülasa, "6. Filo'ya selam duran" o eski muhafazakârları içlerinde barındırmayacak kadar tavırları net.
Önemli olan vatanımızı kuşatan emperyalizme karşı aldığın tavırdır. Başörtüsüymüş şuymuş buymuş, geçiniz!
Küresel tuğyana karşı, müstevlilere ve işbirlikçilerine karşı çıkmıyorsan başörtüsü taksan ne olur takmasan ne olur!

2. Milli Bağımsızlık Savaşı'mızın neresindesin onu söyle sen?
Nazım Hikmet'in dediği gibi "Türkiye'deki en büyük mesele yurt meselesidir. Kim Türkiye'yi Amerikalılara satmış ve satmaya devam etmektedir... İşte bunlar vatan hainidir... Her şeye rağmen biz 2. Milli Bağımsızlık Savaşı'ndan da muzaffer çıkacağız..."
Evet, bozguncuların takiyesine, fitnecilerin iğvasına rağmen muzaffer çıkacağız.

bağımsızlık salih tuna sabah gazetesi yazarı nazım hikmet Komünist amerika abd