ATATÜRK’Ü HİÇ BÖYLE GÖRMEDİNİZ! Boksör, berber, kartal…
Atatürk'ün 1920'li yıllarda çizilmiş karikatürleri oldukça ilginçtir. Kiminde kafese konulamayan bir kartal, kiminde rakibini ringten atan bir boksör! Dönem mizahçılarının kendileri savaşçı, mizah dergileri silah, karikatürleri ise cephaneleridir.
Silahları mizah, cephaneleri karikatürdü
Atatürk'ü daha çok heykellerde, ciddi duran fotoğraflarda görenler açısından, 1920'li yılların karikatürleri oldukça ilginçtir. Kiminde kafese konulamayan bir kartal, kiminde rakibini ringten atan bir boksör! Bir mizah dergisinde rakibini top gibi dışarı atıyor, başkasında Lenin ile sohbet ediyor. Bu karikatürler aynı zamanda tarihi birer belge. Atatürk’ü hiç alışık olmadığımız bir şekilde görmemizin ötesinde, dönemin daha iyi anlaşılması için önemli ayrıntılar içeriyor.
Büyük Millet Meclisi Reisi Mustafa Kemal Paşa Hazretleri
Güleryüz: 6.6.1921 Sayı: 6 Sayfa:4-5
Milli Mücadele sadece cephede olmadı. Özellikle imparatorluğun başkenti İstanbul’un İngilizlerin işgaliyle birlikte milli mücadeleye küfürler eden gazeteler ve kalemşorlar olduğu gibi, “idam mahkûmu” “maceracı” Mustafa Kemal’i ve milli mücadeleyi savunan yazılar ve karikatürler de yayımlanıyordu. Millî mücadelenin basın cephesinde yer alan bu “askerler”, eşi benzeri görülmemiş bir savaş verdiler. İstanbul’da uygulanan sansüre rağmen, Millî Mücadele’nin her başarısını, büyük bir heyecanla duyurdular, her geri çekilişte millete moral verdiler.
Karagöz – Aman berber dayı, kabadayılığı bırak da dikine tıraş etmekten vazgeç gözüm. Görüyorsun ya perdah ettikçe kanıyor. Başım rahat olmazsa bu vücut kaç para eder.
Karagöz 20.3.1920 Sayı:1255 Sayfa:1
TAM BAĞIMSIZLIK SEÇENEĞİ “SERT” BULUNUYOR
Mustafa Kemal’in ilk karikatürlerine 1920 yılı başlarında rastlanıyor. 16 Mart 1920'de başkent İstanbul işgal edilmiş, Meclis-i Mebusan dağıtılmıştır. Birçok aydın işgale karşı tavır konusunda tereddüt etmektedir. Mustafa Kemal, işgale karşı açıklamasında direniş çağrısında bulunmaktadır. 20 Mart 1920’de Karagöz’de yayınlanan karikatürde Mustafa Kemal’in tavrı "sert" bulunuyor ve eleştiriliyordu. Devrimci seçenek, başarılar kazanana kadar hep “sert” bulunmuştur.
Nabzında bir iman vuran kanınla
Bu ziya görmeyen ufka yükseldin
Bilmem ki semadan yüksek alnınla
Güneşin doğduğu yerden mi geldin?
Güleryüz, 5 Mayıs 1921 Sayı:1 Kapak
BAŞARILAR KAZANDIKÇA, UMUT DA BÜYÜDÜ
23 Nisan'da Millet Meclisi'nin açılmasıyla iç isyanlar başlar. İsyanlar bastırıldıktan sonra dış düşmana karşı askeri başarılar gelir. I. Ve II. İnönü Savaşları. II.İnönü Savaşı’nın kazanılması o kadar büyük bir umut doğurmuştur ki, işgalcilerin bundan sonra Pire’ye, Atina’ya gönderileceği günler tasvir edilmeye başlar. "Milletin makus talihinin" yenildiği bu zaferle Mustafa Kemal, artık işgalci Yunan Generalini güreşte “kıvrandırır”, “sulh şerbetini” süngüsüyle karıştırır. Bu dönemde yayın hayatına başlayan Sedat Simavi’nin Güleryüz Dergisi ilk sayısının kapağında, ordularının başında kahraman komutan Mustafa Kemal Paşa’yı resmeder.
İsmet Paşa – Ne o Paşam kafasının içinde ne arıyorsun?
Mustafa Kemal Paşa – Akıl arıyorum. Bulamıyorum: Dipsiz kile, boş ambar.
(Önde Kral Konstantin)
Güleryüz 8.9.1921 Sayı 19 Kapak
SON DARBEYİ İNDİRMEK İÇİN
Kral Konstantin bozulan imajını düzeltmek için Ankara’yı ele geçirecek genel bir taarruz planlar. 10 Temmuz’da Uşak’a gelir. Afyon, Kütahya ve Eskişehir
Yunanlılar tarafından işgal edilir. Geri çekiliş sırasında Meclis'in Ankara'dan taşınması dahi tartışılır. Ama mizah dergilerinde karamsarlıktan eser görülmez. Çünkü daha esaslı bir saldırı için taktik “geri çekilme” gerçekleşmektedir.
“Anadolu’daki nisbetsiz boks müsabakasının son safhası: Kulaktan tutup oyundan dışarı fırlatmak ameliyesi”
Güleryüz 6.10.1921 Sayı : 23 Kapak
Açıklama: Sakarya Zaferi sonrası karikatürlerinden… Kulağı çekilen Kral Konstantin
Tarihe “subaylar savaşı” olarak geçen Sakarya Savaşı’nın müjdesini mizah dergileri vermektedir. Kral Konstantin, “dişçi” Mustafa Kemal tarafından “dişleri sökülürken” çizilmiştir. Sakarya Zaferi’yle beraber artık beklenti işgal kuvvetlerinin “kulaklarından tutulup dışarı atılması”dır.
Ankara’nın koyunu, sonra çıkar oyunu.
Güleryüz Ekim sonu 1921 (Zafer ve galibiyet nüshası) Sayı: 26 Sayfa:8 Sedat Simavi
Sakarya Zaferi sonrası karikatürlerinden…
Elveda Megalo İdea
-Kafi derecede yorgunluk aldınız, gezdiniz, eğlendiniz, keyfinize baktınız. Şimdi kumandanımı dinleyiniz istikamet Atina!... İleri! Marş! Marş!...
Güleryüz 30.3.1922 Sayı: 48 Sayfa: 4
Megalo İdea: Büyük ülkü. Güney Arnavutluk, Trakya, Batı Anadolu, Doğu Karadeniz, İmroz, Rodos, Oniki Adalar, Meis ve Kıbrıs’ı içine almış Büyük Yunanistan hayali…
Cihan Pehlivanlığı Müsabakası
Hacivat — Şu sıska çorbacıya kızıyorum. Kaç kere sırtı yere geliverdi hala büyük ortaya çıkacağım diye ayak diriyor.
Karagöz — Onun hesabı kolay Hacivat, bir kurt kapanıyla kündeden atılır. Dur bakalım içeride baş pehlivanların hangisi hangisine pes dedirtecek!
Karagöz 16.8.1922 Sayı: 1504 Sayı: 1
Çorbacı: Kral Konstantin’e takılan isimlerden biri...
Yeni İcad Anadolu Harp Makinası
Hacivat - Yedi ülkenin halkı bu icada parmak ısırdı Karagöz, bu ne müthiş makine yahu?
Karagöz – Bundan mükemmeli kimde varsa çıkarsın, ikiyiz bin kişilik ordunun topunu, tüfeğini, esirini, maktulünü on beş gün içinde ayıklayıp tertemiz ediyor.
(Makinenin gövdesinde; “Afyonkarahisar” çıkışında “İzmir”)
Karagöz 13.9.1922 Sayı: 1512 Sayı:4
Kabus
(Damat Ferit’in kabusu…)
Güleryüz: 16.11.1922 Sayı:82 Kapak
İşbirliçi Kalemşörlerin Kaderi: Yumurta Yağmuruna Tutulmak
Milli Mücadele'nin bir de azılı karşıtları vardır. Her fırsatta İngiltere'nin gücünden, "medeniyet"inden bahseder, "bizden adam olmaz" der, bağımsızlık için mücadeleyi büyük "macera" olarak gösterirler. Mustafa Kemal ve kuvayi milliye için kalemlerinden nefret kusarlar. İlginç olan ise üniversitelere geldiklerinde gördükleri tepkiyle o dönem gösterilen tepkinin ve yönteminin şaşırtıcı benzerliğidir. Karikatürlerde Ali Kemal halk tarafından yumurta yağmuruna tutulurken gösterilir. Dış düşmanı tepelemekte olan Mustafa Kemal, Damat Ferit'in şahsında tüm işbirlikçilerin "kabus"u olmuştur artık.
İtilaf Devletleri: Birçok keklikleri kafese koyduk, lakin bu kartal bir türlü kafese girmiyor.
Zümrüdüanka 11.6.1923 Sayı:44 Sayfa:1
İtilaf Devletleri'nin Kafesi Koyamadığı Kartal
Lozan görüşmeleri gecikmeli de olsa başlar. Fakat, "kapitülasyonlar" vb. konularda anlaşmaya varılmadığından 4 Şubat'ta ara verilir. Daha sonra görüşmeler başlar, Türkiye kapitülasyonların adım adım kaldırılmasını kabul ettirir. İtilaf devletleri birçok "kekliği kafese koyarken" bu "kartal” bir türlü kafese girmemektedir.
Hacivat – Lenin yoldaş, Cenevre Konferansı’na gidecek değil mi Karagöz?
Karagöz – Evet, baksana Paşamızla ne hararetli vedalaşıyor.
Karagöz 28.1.1922 Sayı: 1447 Sayfa: 1
Dış politikada özellikle Rusya dostluğu göze çarpıyor. Batı’yla ölüm kalım mücadelesi verilirken Sovyet Rusya en sağlam müttefik olmuştur. Lenin Rusyası, Ankara’nın katılamadığı bazı uluslararası toplantılarda Türkiye lehine tutum alır. 28 Ocak 1922’de Karagöz dergisinde yayınlanan bu karikatürde Mustafa Kemal Paşa samimi bir şekilde dostu Lenin’i Cenova Konferansı’na uğurluyor.
Sarı Zeybek Türküsü
(Sarı Zeybek) şu dağlara yaslanır,
Yağmur yağmış silahları ıslanır?
Beş bin atlı on bin yaya yürüdü
(Sarı Zeybek) şu cihanda tek idi!
Aydede 30.10.1922 Sayı:87 Sayfa:1 Münif Fehim
Yıldırım’la Yavuz’un Kucaklaşması
Yavuz – Bu Frenkler çok acayip insanlar paşam. Her şeyi yaptık ettik, tam imza zamanı caydılar.
Yıldırım – Zararı yok azizim zararı yok! Hele ordunun başına geçelim, tam hareket zamanı yine ayağımıza gelirler!
Karagöz 21.2.1923 Sayı:1558 Sayfa:1
Lozan Konferansı görüşmeleri 2 ay sürdürdükten sonra 4 Şubat’ta kesintiye uğramıştı. 7 Şubat’ta Lozan’dan ayrılan İsmet Paşa yurda dönmüş, 19 Şubat’ta Eskişehir’de Mustafa Kemal Paşa ile buluşmuşlardı. Atatürk Nutuk’ta Lozan görüşmelerinin “mali, adli ve iktisat işlerimizde bağımsızlığımızı zedeleyen maddelerin olmasından dolayı” kesildiğini belirtir. Karikatür, bağımsızlıktan asla taviz vermez Mustafa Kemal’in Batı’yla nasıl müzakere edilmesi gerektiği konusundaki tavrını daha o yıllarda keşfetmiş.
- -Paşam yüz bir pare sulh topunu attık. Artık istirahat edelim mi?
-Evet, fakat her ihtimale karşı topları tekrar doldurduktan sonra.
Kelebek 2.8.1923 Sayı: 17 Kapak
Lozan Antlaşması’nın şerefine 24 Temmuz’da saat 17.00’dan itibaren Ankara, İstanbul, İzmir, Diyarbakır, Sarıkamış, Adana ve Erzurum mustahkem mevkileri ile Refet Paşa Karargahı’ndan yüz bir pare top atışı yapılmıştı. Emperyalizme karşı verilen Milli Kurtuluş Savaşı başarıya ulaşmış, barış antlaşması imzalanmıştı. Ancak emperyalistlerin huyunu bilen Mustafa Kemal’in bağımsızlık ve barış için savaşa her zaman hazır olduğu keşfedilmiş.
İstanbul’un Kurtulduğu Gün: 6.10.1923
İstanbul – Ne ben, ne de çocuklarım bunu unutmayacağız!
Yeni Kalem 6.10.1927 Sayı:1 Sayfa:1
6 Ekim 1923’te Şükrü Naili Paşa komutasındaki Türk birlikleri İstanbul’a girmiş ve halk tarafından coşkulu şekilde karşılanmıştı. Mustafa Kemal’in 1919 Kasım’ında söylediği söz gerçekleşmiş, İstanbul boğazına demirleyen emperyalist zırhlılar “geldikleri gibi” gitmişlerdi.
Kurtuluş Safhaları: Son Hamle
Engellerde: “Saltanat”, “Hanedan”, “Taassup”
Zümrüdüanka 6.3.1924 Sayı:121 Sayfa:1
Milli egemenliğin önündeki "engeller" birer birer aşılıyor
Lozan tartışmalarının bitmesinin ardından "şekli hükümet" tartışmaları başladı. Bu tartışma, 29 Ekim'de "Türkiye Devleti'nin Hükümet şekli Cumhuriyet" olduğunun TBMM tarafından kabul edilmesiyle son bulur. Artık sırada Cumhuriyet Devrimleri vardır. Türk Devrimi'nin en önemli günlerinden biri 3 Mart 1924'te yaşandı. Çağdaşlaşmanın ve milli egemenliğin önündeki "engeller" birer birer aşılmaya başlandı.
“Cumhuriyet” fidanını yaşatalım!
Karagöz – Haydi efendiler, haydi ağalar, haydi paşalar bu meyvesiz, bu hayırsız, bu kart kütüğü devirelim ki körpecik fidanımız büyüyüp çiçeğini açsın, meyvesini versin!
(Ağaç gövdesinde “irtica”, dallarda, kuru kafalarda “taassup” , “eski kafa.” Fidanın yapraklarında; “terakki”, “teceddüt”, “refah”, “servet”)
Karagöz 5.12.1923
Terakki: yükselme, ilerleme
Teceddüt: Tazelenme, yenilenme
Mücehhez: Donanımlı
31 Ağustos 1922 Zaferini Teyid Ederken
Yeni Türk Harfleri
Akbaba 30.8.1928 Sayı: 597 Sayfa:1 Ramiz
31 Ağustos 1922 Zaferi: Büyük Zafer, o dönemde 31 Ağustos olarak kabul ediliyor.
29 Ağustos’ta Dolmabahçe Sarayı’nda yapılan toplantıda şu kararlar alınmıştı:
Milleti cehaletten kurtarmak için kendi diline uymayan Arap harflerini terk edip Latin esasından Türk harflerini kabul etmekten başka çare yoktur.
Yeni İntihabat Dolayısıyla
İnce elemeli ki içinde çer çöp kalmasın!..
(Binada “Millet Meclisi”, kol bandında “Halk Fırkası”)
Akbaba 5.9.1927 Sayı:494 Sayfa:1 Ramiz Gökçe
'Cumhuriyet Yürüyor’
Karagöz – Yürü benim mini mini yavrum yürü, bak ablaların seni çağırıyor. Koş onlara çiçeğim. Bu şefkatli koyunlarda oldukça sağ, salim büyür kocaman adam olursun
(“Kızların taçlarında “Teceddüt, refah, adalet”)
Karagöz 9.1.1924
Cumhuriyet Umutla Yürüyor
Cumhuriyet hep umudu temsil etmektedir. Kimi zaman üzerine titrenilmesi gereken "sevgili"dir, kimi zaman "yenilik" "refah" "adalet" değerleriyle büyüyecek olan çocuktur.
İsyan basılıp asiler asıldıktan sonra:
İngiliz – Aziz ve muhterem Paşam, arada komşuluk var, bunca yıllık dostluk var. Şu dostluğun şerefine aramızdaki meseleyi dostça halledemez miyiz?
Karagöz - Ah gidi Coni ah! Bu tatlı dilleri neden iki ay evvel dökmüyordun. Söyle bakalım!
(Gaz tenekesinde “Musul”)
Karagöz 9.5.1925 Sayı: 1789 Sayfa:1
Musul sorunu ile Şeyh Sait İsyanı arasında olabilecek bir ilişkiyi işaret eden bir karikatür. Lozan Konferansı’nda karara bağlanamayan “Musul Sorunu” 1925 tarihine ertelenmişti. İngilizlerle yeniden görüşmelerin başlayacağı dönemde çıkan “Şeyh Sait İsyanı” Türkiye’yi oyalamış, Musul’un İngiliz mandası Irak’a bağlanması kararlaştırılmıştı.
Gazimiz Çiftçi İnkılabı Yaparken!
Hacivat – Allah aklına kudret, vücuduna kuvvet versin Paşam. Memlekette, fikirlerde yaptığın büyük inkılabın bir mükemmelini de çiftçilikte yapmak için köylüye önayak oluyorsun. Allah seni millete bağışlasın!
Karagöz – Gazi Paşamız milleti refaha, medeniyete, saadete götürmek için her fedakarlığı yapıyor, hudutlarda çarpıştı, düşmanlarla uğraştı, taassupla pençeleşti. Şimdi de köylümüzün gözünü açmak, onlara medeni çiftçilik öğretmekle uğraşıyor. Başında böyle halâskârı bulunan millet daima ileri gider Hacivat.
Karagöz 20.6.1925 Sayı: 1801 Sayfa:4
5 Mayıs’ta, Ankara’da Atatürk Orman Çiftliği’nin kuruluş çalışmaları traktörlerle başlamıştı.
Halâskâr: Kurtarıcı
Atamızın Ölümünden Sonra:
Harp ve Sulh – ikimiz de kahramanımızı kaybettik!...
Akbaba 17.11.1938 Sayı:254 Sayfa:5 Cemal Nadir
Cumhuriyetimizin kurucusu, İstiklal Savaşımızın Ebedi Başkomutanı, büyük önder Mustafa Kemal Atatürk'ün yolu, Türkiyemize çıkış yolunu göstermeye devam ediyor...
Not: Haber hazırlanırken İsmail Şen'in Sarnıç yayınlarından çıkan "Asi'den Gazi'ye Karikatürlerde Atatürk 1919-1938" kitabından ve Dr. Bülent AKBABA ve Arş. Gör. Togay Seçkin BİRBUDAK'ın "Millî Mücadele Ve Cumhuriyet Dönemi Mizah Basınında Mustafa Kemal Atatürk İmajı" isimli çalışmasından yararlanılmıştır.