Erdoğan: "Bu iftiranın hesabını hukuk önünde soracağız"
Cumhurbaşkanı Erdoğan partisinin grup toplantısında Kılıçdaroğlu’nun “Uyuşturucu parasıyla cari açık finanse ediliyor” iddialarını tekrardan sert bir dille eleştirdi. Erdoğan, " Bu iftiranın hesabını elbette hukuk önünde soracağız" dedi.
Erdoğan partisinin grup toplantısında CHP'li milletvekillerinin Yalova'da mahkeme heyetine ettiği hakaretleri sert bir dille eleştirdi. Erdoğan yapılan hareketin hesabını yargı ile beraber soracağız, sorduracağız dedi.
Erdoğan şöyle devam etti:
Aynı şekilde Yalova'da yargıya yapılan saygısızlık, mahkeme heyetine savrulan hakaretler ve teşebbüs edilen zorbalık da bunların karakterini ortaya seren bir diğer örnektir. Bu ne haldir? Sen nasıl milletvekilisin veya milletvekillerisiniz? Yargının temsilcilerine bu şekilde hakaret mi olur? Anayasa'da bunlarla ilgili yasal düzenlemeler belli. Bunların takipçisi olacağız. Bunların hesabını yargı ile beraber soracağız, sorduracağız. Yargının kararlarını beğemeyip eleştirmek başka şeydir, doğrudan yargı kurumuna ve oradaki temsilcilerine hakaret etmek, saldırı teşebbüsünde bulunmak başka şeydir. İlkinin demokraside yeri vardır. İkincisi ise düpedüz faşizmdir. Yasama organı Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin yargıya yönelik bu kabul edilemez tavır karşısında üzerine düşeni yapacağına inanıyorum. Bu kişilerin yürütme organına, onun temsilcisi olan şahsımıza ve Kabinemizdeki Bakanlarımıza yönelik yalan, iftira, hakaret üzerine kurulu hezeyanlarını saymıyorum bile. Şayet Yalova'daki utanç tablosunun müsebbibleri konusunda gerekenler yapılmazsa yine söylüyorum; Demokrasinin temel kurallarından olan güçler ayrılığı ilkesi derin bir yara almış olacaktır. Meclisimizin tüm grupları ve mensupları ile bu hususta üzerine düşeni süratle yerine getirmesini bekliyoruz.
Erdoğan aynı zamanda Kılıçdaroğlu'nun bakan Soylu ve emniyete attığı iftiraları da değerlendirdi. Erdoğan şunları söyledi:
Bu zatın önceki gün bizi, bakanımızı ve emniyet teşkilatımızın tamamını uyuşturucu satıcıları ile aynı cümle içinde kullanarak sergilediği kepazelik artık tüm sınırların aşılması anlamına gelmektedir. Kendisinin siyasetin değil tıp ilminin konusu olduğu tespitimi doğrulayan bu iftiranın hesabını elbette hukuk önünde de soracağız.