Doğu Perinçek: "Türkiye milleti ve devletiyle bir devrim sürecindedir"

Türkiye'nin ve dünyanın birçok noktasından yurtseverlerin akın ettiği Vatan Partisi 11. Amiral Soner Polat Genel Kurultayı, Ankara Arena Spor Salonu'nda yapıldı. Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, kürsüden konuşmasını gerçekleştirdi. Doğu Perinçek'in konuşmasından öne çıkan başlıklar şu şekilde:

- Bütün dünyaya Ankara'dan sesleniyoruz. Yeni bir dünya kuruluyor. Dolar saltanatı, ABD'nin haraç sistemi yıkılıyor. ABD'nin dünyaya bu haraç sistemini dayatan silahlı kuvvetlerinin karşısında, onu dengeleyen ve onu korkutan, savaşan büyük silahlı güçler tarih sahnesine çıktı

- Suriye, ABD emperyalizmine karşı 12 yıldır, Beşar Esad başkanın önderliğinde kahramanca savaşıyor. Onları Ankara'dan, Türkiye'den selamlıyoruz.

 - Rusya'nın Ukrayna sathında, ABD emperyalizmine ve 20 Atlantik devletine karşı kahramanca savaşan arslanlarına buradan Ankara'dan selamlar gönderiyoruz.

 - Tayvan Boğazı'nda, Pasifik'te ABD emperyalizminin ve yandaşlarının tehditlerine karşı dimdik ayakta duran ve mucizeler yaratan Çin Halk Cumhuriyeti'ni ve Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti'ni aynı davanın mensupları olarak yürekten duygularla selamlıyoruz.

 - Latin Amerika'nın kahramanlarını, Venezuella'yı, Küba'yı, bütün Latin Amerika halklarını selamlıyoruz.

 - Gelen yeni dünya kapitalizmin içinde dengelerin değişmesi değil, kapitalizmin sonunun görüldüğü bir sürecin içerisindeyiz.

- Sosyalizme açılmanın büyük çabaları içinde olan insanlık yeni bir dünyanın, yeni bir sistemin haberini vermektedir. O yeni sistem insancıldır. İnsan odaklı bir sistem geliyor. Halkçılık, kamuculuk, devletçilik geliyor.

 - Yeni dünya insanlığımıza barış getiriyor. Kardeşliğin hüküm süreceği bir dünya önümüzde gözükmektedir. Türkiye, bu mücadelenin ön cephesindedir.

 - Türkiye'miz Çin'le, Rusya'yla, İran'la, Hindistan'la, Asya ülkeleriyle ön cephede mücadele etmektedir. Vatan Partisi bu ön cephenin partisidir

 - Bütün dünyaya buradan bildiriyoruz; Kemalist Devrimle doruğa çıkan Türkiye'nin Milli Demokratik Devrimimiz son kesin zafere ilerlemektedir. Önümüzde Vatan Partisi önderliğinde Türk Milleti'nin Milli Demokratik Devrimi'ni tamamlayacağı ve emekçilerin kardeşlik, özgürlük dünyasına açılan büyük başarılar var, zaferler var. O zaferlerin eşiğinde bu kurultayımızı topluyo

- Türkiye Amerikan zincirlerini, NATO zincirlerini kırmaktadır. 2014 yılında ABD'nin Türkiye'yi bölmek için, Türkiye'yi esir etmek için ördüğü o Silivri duvarlarını Vatan Partisi önderliğinde yıktık.

 - Her zaman Türk Ordusu Türk halkını kurtarırdı, 2014'te Türk halkı Türk Ordusunu kurta

 - 2016 yılında Gladyo'nun Türkiye'yi yeniden kontrol altına almak için tezgahladığı darbe girişimini Vatan Partisi önderliğinde ezdik.

- Türk ve Kürdü karşı karşıya getirme komplolarının sonu gelmiştir. Türkiye bu süreçten devrimle çıkıyor. ABD bize devrimi dayatttı. Ekonomisiyle devrimi dayattı. Siyasi planlarıyla, darbeleriyle, komplolarıyla devrimi dayattı. Türkiye şimdi o devrimi yapıyor. 35 bin polis, 14 bin yargı mensubu, 130 bin kamu görevlisi devletin içinden temizlenmiştir. Bu bir devrim sürecidir. Türkiye milletiyle ve devletiyle sistemin duvarlarını zorluyor. Devrim yapan bir milletiz. 200 yıldır emperyalizmle savaşıyoruz. Şimdi bu savaşı üretim devrimiyle nihai zafere ulaştırma zamanı gelmiştir. Türkiye'nin sorunları artık devrimlerle çözülür. Reformlarla, tedbirlerle getirilmeye çalışılan çözümün çözüm olmadığı büyük tecrübelerle anlaşılmıştır

 - Ey Türkiye emekçisi, ey Türkiye'nin emekçileri size sesleniyorum; sizin alın terinizle yaratılan servetler - 500 milyon dolar olarak hesaplanıyor - kıyı bankalarına yatırılıyor. Yani ABD bize borç vermiyor, biz onlara borç veriyoruz. O 500 milyar dolar devrimci tavırlarla Türkiye'ye gelecek.  Yumruğumu bu masaya vurarak söylüyorum çünkü bu iş yumrukla çözülecek. Devrimin yumruğu geliyor.  Türkiye'nin alın terinin emperyalist sisteme kredi olarak verilmesini kabul etmiyoruz. O 500 milyar doları Türkiye'ye getireceğiz.  Londra'da, ABD'de temiz para olur mu? Sen temiz paranı alın terini götürmüşsün, kıyı bankalarına yatırmışsın. O sisteme son veriyoruz. Kimse Türkiye'de üretilen kaynağı emperyalizmin kaynağı olarak kullanamayacak. Ne şanslı bir ülkeyiz. Komşularımızda doğal gaz var, mazot var, benzin var. Ama Atlantikçi hükmetler o komşularına sırtını çeviriyor. Atlantikçi hükümetler Birleşmiş Milletler'de utanmadan Amerika için parmak kaldırıyor. O parmaklar önümüzdeki Milli Hükümet'te İran için kalkacak, Rusya için kalkacak, Çin için kalkacak, Asya için kalkacak, Afrika için kalkacak, Latin Amerika için kalkacak. ABD için artık Türkiye'den parmak kalkmayacak. Bütün dünyaya söz veriyoruz. Tarikat rantçılığına, ihale rantçılığına, tefeci gelirlerine son vereceğiz. Bu kaynakları Türk Milleti'nin kaynağı, üreticinin kaynağı haline getireceğiz. İşte size Üretim Devrimi, işte gençlerimize iş. Onun kaynağını açıklıyoruz.

 - Elektrik, iletişim üretim ve dağıtımını Cumhuriyet Türkiye'sinde olduğu gibi kamu eliyle yapacağız. Bu ne demek? Köylümüz ferahlayacak. Türkiye'de herkes yolsuzluktan bahsediyor. Açık konuşalım, AK Parti'nin teşkilatları "biz gidiyoruz. Bari giderken yükü kaldıralım" diyorlar. Bu ne demek?  Yine AK Parti'den kuvvet alan Mustafa Sarıoğlu, TAHAP diye bir platform kurmuş başına geçmiş. Diyor ki arıcılara, "size şeker vereceğim." Dokuz ay önce para toplanıyor, ortada şeker yok. Paralar ceplere indirildi. Arkadaşlarımız arıcılarla birlikte Külliye'ye gidiyor, Cumhurbaşkanı Başdanışmanıyla görüşüyor. Aldıkları cevap şu, "Minareyi çalan kılıfını hazırlamış, üstüne bir soğuk su için."  Buradan ilan ediyorum, önümüzdeki dönemde hiç kimse minareyi çalamayacak. Hani bunlar müslümandı? Müslümanlık adına konuşuyorlar ya. Bunların döneminde minareler çalınıyor. Hiç kimse Vatan Partisi'nin merkezinde olacağı Üreticilerin Milli Hükümeti devrinde minareyi çalamayacak. Yolsuzluk mahkemeleri kuracağız. Üç ayda soruşturmalar tamamlanacak, altı ayda kararlar verilecek. Kamudan çalınan kaynaklar kamuya geri iade edilecek.  Devletin israfına son vereceğiz. Külliye'den Cumhurbaşkanlığı makamını Atatürk'ün Çankaya'sına taşıyacağız. Sonra bir bakan geliyor bir bakıyorsunuz arkasında on, yirmi, otuz tane araba... Devlet büyük bir israf içinde. İhtişama, şatafata, saltanata son veriyoruz.

 - Kayseri Şeker'de büyük vurgunlar var. O vurguncuların tepesine bineceğiz. Pancar üreticilerine hile yapanlar... On binlerce pancar üreticisini kongreye almayanlar bilsinler, o hileleriyle o hurdalarıyla birlikte yaptıkları bütün işler çöpe gidecektir. Pancar üreticilerine söz veriyoruz. Türkiye'nin kaynakları yok deniyor. Türkiye'nin kaynaklarını yabancı bankalara sunmazsanız, sıcak para komisyoncularının cebine atmazsanız, faizcilere vermezseniz, tarikat rantçılarına, ihale rantçılarına kaynakları yağmalama olanağı tanımadığınız zaman Türkiye'nin kaynakları var. Bütün mesele o kaynakların üretim ekonomisi için kullanılmasıdır. Türkiye'nin bu kaynakları dikkate alarak tasarruf oranını yüzde otuza çıkartacağız. Ürettiklerimizin yüzde otuzunu, özellikle bu yağalanan kaynaklara el koyarak kamu kaynağına dönüştüreceğiz. Şimdi bizim üretim devrimi kavramımız moda oldu. Herkes üretim devrimcisi oldu. Londralara koşan Kılıçdaroğlular, Gladyo'nun kraliçesi Meral Akşenerler hepsi üretim devrimcisi oldu. Üretim devrimini biçen Tayyip Erdoğan yönetimi de üretimden bahsediyor. Ancak bunların hiçbiri devrimci kararlar ve önlemlerle yaratılacak olan kaynaklardan söz etmiyor. Siz neyle kaynak yaratacaksınız? Emperyalist kapitalist sistemin sizi Türkiye'de ayakta tutacak kaynağı da kalmadı. Türkiye'nin geleneksel kurumlarına karşı işlediğiniz cinayetlerin, yaptığınız tahribatın da sonu gelmiştir.  Türkiye'nin köklü devlet geleneği var. Şimdi devleti ne hale getirdiler? Dışişleri Bakanlığı'na bakıyorsunuz, oraya komiserler tayin edilmiş. Türkiye'nin o hariciye geleneğini yok ediyorlar. O komiserlerle Türkiye'nin Dışişleri Bakanlığı'nı tahrip ettiler.  Maliye Bakanlığı'nı da mahvettiler. Ordumuzu mahvediyorlardı, 15 Temmuz'da o Gladyolarını ezerek Türk Silahlı Kuvvetleri'ni Amerika'nın tahribatından kurtardık. Devlete liyakati getireceğiz. Devletin geleneksel kurumlarını ayağa kaldıracağız. Halka hizmet eden bir devlet yeniden inşa edeceğiz. Halkın kulu olan bir devlet inşa edeceğiz. Adaleti yeniden ayağa kaldıracağız.  Cumhuriyetin getirdiği, Cumhuriyetçilik, Milliyetçilik, Halkçılık, Devletçilik, Laiklik ve Devrimcilik... Bu büyük programın bayrağını bu kurultayda kaldırıyoruz ve Ankara'nın burçlarına dikeceğiz.  Ucuz mazot için devrim yapıyoruz. Ucuz benzin için tırlarımıza, arabalarımıza... Doğal gaz için sanayicimize, tüketicilerimize... Bunun için devrim yapıyoruz. NATO'dan çıkacağız ve NATO'nun Türkiye'deki terör örgütlerine son vereceğiz. PKK bitirilecek. Sınır ötesinde ve sınır içinde PKK bitirilecek. Suriye ile işbirliği yapacağız. Irak ile İran ile Rusya ile işbirliği yapacağız. Bu işbirliği ile bölgemizdeki teröre son vereceğiz. Aynı zamanda Ukrayna üzerinden NATO'nun doğuya genişletilmesi projesini de mezara gönmeceğiz.  Türkiye'deki NATO üsleri kapatılacak. Buradan ABD'ye meydan okuyoruz...O Yunanistan'ın kıyılarına kurdukları üsler, bütün Karadeniz ve Akdeniz'de Türkiye'yi çevreleyen, Rusya'yı çevreleyen, Asya'yı tehdit eden NATO üsleri... Biz Ankara'dan o üsleri kartallar gibi keskin gözlerimizle görüyoruz. Türkiye'ye yöneltilen namluları görüyoruz. Ama yalnız görmüyoruz, meydan okuyoruz. O namlularınızı kıracağız. Namusumuz üzerine bütün insanlığa söz veriyoruz.

 - Bütün insanlığa sesleniyorum, Türkiye'ye güvenin. Türkiye'de sizin kardeşiniz olan, dostunuz olan, size ihanet etmeyecek bir Türk Milleti var. Vatan Partisi var.  Vatan Partisi 2014'te Türkiye'nin içine girdiği, Atlantik'ten zincirlerini kırma sürecinin, üretim devrimine yönelen sürecin önder partisidir. Bunu bütün dünya biliyor. Türkiye'de biliyor, Türkiye'yi yönetenler de biliyor.  Biz artık Türkiye'nin önüne rota çizen parti olmayacağız. Türkiye'nin gündemine bir bir programımızı getiren ve hükümetleri yola sokan, hükümetleri Atlantik sisteminden koparan parti olmayacağız. Biz artık hükümet olacağız. Bu kurultay Vatan Partisi'nin hükümet olma kararını alacağı kurultaydır.  Türkiye bir üretim devrimi sürecine mecburen girmiştir. Bu Türkiye'nin mecburiyetidir. İnsanca yaşamak için Atlantik sistemi artık iflas etti. Hükümet olmak için Vatan Partisi'nin tarih sahnesine çıkacağı zaman gelmiştir. Vatan Partisi'nin zamanı gelmiştir. Bunlar şimdi erkek kadın dışında LGBT diye gidiyor... Alfabede harf kalmadı. Çürümek için, yozlaşmak için, sosyal cinsiyet adı altında doğa dışı sahte cinsiyetler üretmek için alfabede harf kalmadı bunlarda. Aynı Roma'daki gibi, aynı çöken Atina sistemi gibi. Bu sisteme karşı mücadelenin de önder partisiyiz. Bütün Türk halkı bu dayatmaları kabul etmiyor. Sayın Putin'de kabul etmedi kararname çıkardı. Sayın Putin'i Türkiye'den kutluyoruz.

-