Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Avrupa Birliği açıklaması! G20 Liderler Zirvesi'nin ardından konuştu
Cumhurbaşkanı Erdoğan, G20 Liderler Zirvesi'nin ardından kameralar karşısına geçti. Avrupa Birliği'nin Türkiye'yi oyaladığını söyleyen Erdoğan, "AB ülkeleri bizi bu konuda 50 yıl oyalamıştır. Hala da oylamaya devam ediyor. Sonuç olarak Türkiye olarak biz yolumuza devam ederiz." dedi.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 18. G20 liderler zirvesi sonrası basın açıklaması yaptı. Avrupa Birliği'ne üyelik sürecinin görüşüldüğünü ifade etti. Erdoğan, Avrupa Birliği'nin Türkiye'yi oyaladığına dikkat çekti.
ERDOĞAN'DAN TAHIL KORİDORU AÇIKLAMASI
Cumhurbaşkanı Erdoğan Tahıl Koridoru konusunda Rusya'nın dışlandığı bir çözümü gerçek dışı olarak niteledi. Rusya-Katar ve Türkiye olarak gıda sıkıntısı çeken Afrika ülkelerine yönelik 1 milyon ton tahılın işlenerek, ulaştırılmasına önem verdiklerine vurgu yapan Erdoğan, şöyle konuştu:
- El ele vererek bunu gerçekleştireceğiz. Tahıl meselesinde Rusya'yı dışlayan bir sürecin sürdürülebilir olma ihtimali çok düşüktür. Karadeniz'de sükuneti bozacak, bölgede gerilimi tırmandıracak her türlü adımdan uzak durulması gerektiği kanaatindeyiz. Bugüne kadar Montrö'yü titizlikle uygulayarak ve taraflarla sürekli diyalog halinde kalarak, böyle bir duruma mahal vermedik. Küresel gıda güvenliğine katkı için yakın zamanda Gıda Güvenliği Çalışma Grubu'nu toplayacağız. Gerek Rusya gerek Ukrayna gerekse Birleşmiş Milletler ve uluslararası toplumla yakın temas içinde olmayı sürdüreceğiz. Zirve bildirgesinde ülkemizin tüm bu çabalarından hakkıyla bahsedildi.
ERDOĞAN PAŞİNYAN İLE GÖRÜŞECEK
Ermenistan-Azerbaycan sınırındaki gerginlik ile ilgili de konuştu. Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan ile görüşme yapacağını söyledi.
Erdoğan, polis koruması altında Kur'an-ı Kerim yakılmasının da nefret suçu olduğunu kaydetti. Müslümanları ve mültecileri hedef alan saldırıların kimi Batı ülkelerinde artık tahammül sınırlarını aştığını, bazı yerlerde de nefret furyasına dönüştüğünü dile getiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
- Demokrasi ve insan hakları savunuculuğu yapan ülkelerin çoğu bu barbarlık karşısında maalesef üç maymunu oynamaktır. Polis koruması altında Kur'an-ı Kerim yakılması fikir özgürlüğü değil, çok açık bir provokasyondur, nefret suçudur. Hiç kimse bizden buna sessiz ve tepkisiz kalmamızı bekleyemez. İnsanlığın ortak geleceği adına İslam düşmanlığının yükseldiği tüm ülkelerin, bu konuda artık daha kararlı politikalar izlemesi gerektiğine inanıyorum. Mevzuatla ilgili bir açık varsa giderilmelidir. Kanun gerekiyorsa süratle yapılmalıdır. Uluslararası camianın sorumlu bir üyesi olarak, 'Dost acı söyler' prensibinden hareketle hakikatleri tüm açıklığıyla söylemeyi görev biliyoruz. Bununla birlikte başta Birleşmiş Milletler olmak üzere üyesi bulunduğumuz platformlarda bu konuyu gündeme getiriyoruz.