Bessam Abu Abdullah: "Vatan Partisi korkusuzca Suriye'nin yanında"

Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’a yakın isimlerden Eski Suriye Enformasyon Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Bessam Abu Abdullah, Ulusal Kanal yayınına konuk oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Türkiye, Suriye ve Rusya liderleri arasında üçlü görüşme teklifine olumlu baktıklarını söyleyen Abdullah, Türkiye-Suriye ilişkilerine dair önemli açıklamalar yaptı.

Türkiye-Suriye ilişkilerinde normalleşme için süreç hızlandı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın, Türkiye-Suriye -Rusya liderleri arasında üçlü görüşme teklifi yankı uyandırdı.

Moskova’nın olumlu baktığı öneriye ilişkin Şam’dan henüz bir açıklama yapılmadı. Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’a yakın isimlerden Eski Suriye Enformasyon Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Bessam Abu Abdullah, Erdoğan’ın açıklamasını olumlu bulduklarını söyledi. “Türkiye ve Suriye dünyanın nabzıdır” diyen Prof. Dr. Abdullah, normalleşme yolunda Suriye’nin beklentilerini dile getirdi ve ekledi:

- Türkiye Suriye münasebetlerinin normalleşmesi gerektiğini, ikili ilişkilerin iki ülkenin milli güvenliğine, iktisadi çıkarlarına hizmet etmesi gerektiğini başından beri ifade ettik. Suriye'nin, Türkiye'yle Suriye'de birlikte hareket etmesi için üç önemli dosyayı elinde tuttuğunu biliyoruz. Bu üç dosya, Türk tarafının açık ve şeffaf bir şekilde, samimiyetle tsk'nın suriye'den çekilme takvimini açıklaması gerekmektedir. İkinci dosya idlip'te mevcut olan birçok farklı terör örgütünün varlığıdır. üçüncü dosya da özellikle Suriye'yi bölmek isteyen ABD'nin işgalinin nasıl bitirilebileceği ve onunla birlikte hareket eden PKK'ya karşı türkiye, suriye ve rusya'nın nasıl hareket edeceğidir. bu hususa karşı üç ülkenin nasıl hareket edeceğine dair bir mutabakat olduğunu biliyorum. Türkiye tarafı, bu dosyalarla ilgili suriye tarafını tatmin edecek açıklamalar, eylem ve söylemlerde bulunmalıdır.

 PKK/YPG ve IŞID gibi terör örgütlerine verdiği desteğe rağmen, Büyük Ortadoğu Projesi Suriye’de çöken ABD, bir yandan da Ege ve Akdeniz’de Türkiye’yi kuşatma planlarına hız verdi. Ege’de adalar Amerikan silahlarıyla donatılırken, Yunanistan’ın neredeyse tamamı Amerikan üssüne dönüştürülmüş durumda… Prof. Dr. Bessam Abu Abdullah’a göre, Ege ve Akdeniz’de yaşananlar, Suriye’den bağımsız düşünülemez. Hem bölgenin güvenliği hem de ekonomik sebeplerle Ankara ve Şam’ın ABD emperyalizmine karşı ortak tavır alması şart:

- Ege Adalarını silahlandırıyorlar. Amerikalılar oraya birçok üs inşa ediyorlar. Ege bölgesi'nden, Suriye'den, Akdeniz'den Türkiye ve suriye sürekli tehditlere maruz kalmaktadır. Neden? bu tehditler ve bu işgaller, iki ülkenin sürekli güvenlik sorunlarıyla boğuşması, krizlerle boğuşması, siyasi istikrarsızlık içinde debelenmesi içindir. Dikkat ediniz Suriye'ye bu savaş empoze edildikten sonra türkiye Arap dünyası'na taşıyabildiği ürünlerini artık taşıyamamaktadır. başka güzergâhları kullanmak zorunda kalmaktadır. Buda ücretleri arttırmaktadır. Halbu ki daha önce suriye'de istikrar olduğu zamanlarda, türkiye ürünleri suriye üzerinden birçok bölgeye çok hızlı gidebilmekte, suriye üzerinden türk ürünlerinin gümrüksüz ve vergisiz 22 arap ülkesinde sorunsuz tedavüle girdiğini de görmüştük. bu sebeple iki ülkenin iktisadi çıkarları bu bölgenin güvenliği ve siyasi işbirliği sayesinde gerçekleşecektir.

Vatan Partisi, Ankara-Şam ilişkilerinin normalleşmesi gerektiğini sürecin başından bu yana dile getirdi. Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, ABD ve desteklediği PKK, IŞID gibi bölücü terör örgütlerinin ancak Türkiye-Suriye iş birliği ile bölgeden çıkarılabileceğini her fırsatta dile getirdi. Prof. Dr. Bessam Abu Abdullah da geçtiğimiz günlerde Suriye Devlet Televizyonu’na verdiği demeçte ve El Vatan gazetesindeki köşesinde, Vatan Partisi’nin Suriye politikasına dikkat çekmiş; “Türkiye'de altılı masaya değil Vatan Partisi'ne güveniriz” ifadelerini kullanmıştı.

- Özellikle büyük ortadoğu projesi'nde Suriye'nin maruz kaldığı bölünme politikalarının Türkiye'ye de aynı şekilde olumsuz yansıyacağı ve bu bölünmenin Türkiye'yi de tehdit edeceği gerçeğinden hareketle, tehditlere çok bariz bir şekilde dikkat çeken partilerin başında vatan partisi gelmekteydi. Suriye'yle dayanışma için tereddüt içinde kalan, hatta korkan ve çekinenlerin bolca olduğu yıllarda Vatan Partisi korkusuzca suriye'yle ve suriye'nin mücadelesiyle dayanışma içinde olduğunu göstermiştir. biliyorsunuz hemen herkes bir çekingenlik ve korku durumu içerisindeyken Ulusal Kanal Şam'a gelerek, suriye devlet başkanı Beşar Esad'la çok önemli bir röportaj yapmıştır. suriye tarafının, yaşadığımız olaylarla ilgili görüşlerini, esad'ın konuya bakış açısını korkusuzca Türkiye kamuoyuyla paylaşmıştır. Bunun da taktir edilmesi, bilinmesinin önemli olduğunu hissettim.

Türkiye’deki muhalefeti de değerlendiren Prof. Dr. Abdullah, şunları ifade etti:

- Altılı Masa olarak bildiğimiz siyasi partilerin, şu an mülteci konularını, Suriye'yle ilişkilerini iyileştirmek istedikleri, suriye'yle görüşmek istedikleri yönünde yapılan açıklamaların seçim yatırımı olarak yapıldığı ve kamuoyu hassasiyetlerinden mütevellit konuyu sürekli sıcak gündemde tuttuklarını görmekteyiz. Bu partilerden özellikle amerikan işgali, PKK'nın o bölgede gündeme aldığı bölücü politikalarla ilgili, özerk idareler ve yönetimler kurmasıyla ilgili, Suriye'nin bütünlüğünü, üniter yapısını tehdit eden bu çalışmalar ve faaliyetlerle ilgili, bu örgütün ve birlikte hareket ettiği amerika'nın çalınan petrol, buğday, pamuk vesaire gibi konularda hiçbir açıklamasını duymamaktayız. Amerika'nın oradan gitmesi gerektiği, PKK'nın yaptığının yanlış olduğununu ifade eden söylem ve eylemlerine şahit olmamaktayız. HDP'nin Suriye politikaları ve özellikle fırat'ın doğusunda yaşanan hadiselerde takındığı tavrı ve pozisyonu suriye'de de görmekteyiz ve bilmekteyiz. başka bir önemli husus ise özellikle bu partilerin Suriye düşmanı olan batı'dan medet ummaya çalıştıkları, Amerika ve İngiltere'yle ilişkilerini düzenlemeye çalıştıkları... Halbu ki Suriye'nin dostu olan iran, rusya ve çin'le bu partilerin iyi ilişkiler kurmadıklarını görmekteyiz.