29 Ekim'in 100. Yılında Yeniden Türk Devrimi'ne Yine Ankara'ya

Türkiye Gençlik Birliği, Ankara Ulus’taki Atatürk Heykeli önünde yaptığı basın açıklamasıyla 29 Ekim’in 100. yılında Birinci Meclis önünden Anıtkabir’e yürüyeceklerini ilan etti. “29 Ekim’in 100. Yılında Yeniden Türk Devrimi’ne Yine Ankara’ya” sloganıyla yapılacak yürüyüşe “Yüzyılın Yürüyüşü” adı verildi.

Açıklamayı yapan TGB Genel Başkanı Kayahan Çetin, yeni yüzyıla girerken önümüzde büyük bir devrim kararı olduğunu ifade ederek 150 yıllık Türk Devrim mirasından kuvvet aldıklarını belirtti. Gençlerin Türk devrimine sahip çıktığını, Atatürk devrimlerini tamamlamak için görev başında olduklarını vurguladı. Çetin, konuşmasının sonunda herkesi 29 Ekim’de düzenlenecek “Yüzyılın Yürüyüşü”ne katılmaya davet etti.

İlk Yüzyılı Tamamlamaya, Yeni Yüzyılı İnşa Etmeye Hazırlanıyoruz!

Açıklamanın tamamı şu şekilde:

Bugün dünyanın cümle emperyalist devletine, yedi düvele meydan okuyan bir fedailer kuşağının milletiyle bütünleşerek; padişahın ve İstanbul hükümetinin iradesi karşısında milletin iradesine sarıldığı ve emperyalist işgale karşı silahıyla direndiği karargâhın önündeyiz.

Birinci Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin, İstiklal Savaşı’nın ve Türk Devrimi’nin merkezinden sesleniyoruz. Mustafa Kemal Paşa 30 Ağustos zaferinden sonra İzmir’e yürüme emri verdiği Mehmetçiğe ‘Büyük Millet Meclisi orduları, ilk hedefiniz Akdeniz’dir, ileri’ diye sesleniyordu; çünkü o ordu Meclis’in iradesini temsil eden orduydu.

23 Nisan 1920 günü Ankara’nın bağrında kurulan bu Meclis; emperyalizme ve işgale boyun eğen İstanbul hükümetinin karşısında yeni bir devrimci meclis ve hükümetin, aslında fiilen kurulan Cumhuriyet’in ifadesiydi. Önce Anadolu’da, bu varlık yokluk savaşında her şeyini feda eden Türk Milleti’nin sinesinde milli bir Meclis ve hükümeti kurduk; o Meclis ve onun ordusuyla İstiklal Savaşı’nı zafere ulaştırdık, kurtulduk.

İşte bu devrimci Meclis’in yönetiminin “Cumhuriyet” olduğunun tüm dünyaya ilan edilmesinin 100.yılına sayılar günler kalmıştır. Cumhuriyetimizin ilk yüzyılını tamamlamaya ve yeni yüzyılını inşa etmeye başlamaya hazırlanıyoruz.”

Mehmetçiğin Silahı Yine Emperyalizmin Silahıyla Çarpışıyor

29 Ekim 1923’ün 100.yılına Türkiyemiz zor şartlar altında girmektedir.

Milletin güvenliği, vatanın bütünlüğü yine emperyalizmin silahları ve piyonları tarafından tehdit altındadır. Doğu Akdeniz’den, Ege Adaları’ndan, Kıbrıs’ın güneyinden, Suriye ve Irak’taki ABD üslerinden, Kafkasya’ya uzanan tüm sınır hatlarımızda ABD-İsrail kuşatması en ağır biçimde namlusunu üzerimize doğrultmuş vaziyettedir. Mehmetçiğin silahı yine emperyalizmin silahıyla çarpışmaktadır.

Ekonomik kriz milletimizin canını yakmaktadır. Vatandaşın elinde avcundaki kazancı, bir avuç finans çetesinin vurgununa teslim edilmektedir. Küresel tefecilere güvence vermek için, gelin Türkiye’nin kaynaklarını sömürün demek için, zaten her gün daha da zora giren ekonomide boğulan vatandaşımızın cebine göz dikilmiştir. Üretimi yıkan, Türkiye’yi borca batıran bir sistemden kurtulma mücadelesi veriyoruz.

Yeniden Büyük Kararın Eşiğindeyiz

Türkiye 100 yıl önce verdiği o büyük kararın eşiğine doğru yeniden gitmektedir:

Ya ABD emperyalizmi ve onun dayattığı çarkı bozuk sisteme teslim olacağız, üretmeyeceğiz, dağılacağız, bölüneceğiz, zincirlere vurulacağız ya da yeniden Türk Devrimi’nin başarılarına sarılıp bu prangadan kurtulacağız; tam bağımsız, başı dik, çağdaş, üreten ve hakça bölüşen bir Türkiye kuracağız. Atatürk’ün deyimiyle emperyalizmi mahv ve nabut edeceğiz, Türkiye’yi şeyhler, dervişler ve müritler ülkesi yaptırmayacağız.

Cumhuriyet’in yeni yüzyılına adım atarken önümüzdeki karar bir devrim kararıdır! Arkamıza o devrim kararının öncülerini, onların şanlı mirasını alarak geldik. İstiklal Savaşı’nın en kan ve ateş dolu günlerinde Mustafa Kemal Paşa’nın çağrısıyla bu Meclis’te toplanan, Birinci Meclisimizin milletin her kesiminden öncüleriyle buradayız: İsmet İnönü’yle, Kazım Karabekir’le, Mahmut Esat Bozkurt’la, Tevfik Rüştü Aras’la, Fevzi Çakmak’la, Urfa Kahramanı Ali Saip Ursavaş’la, İmalatı Harbiye’den işçi Numan Usta’yla, işbirlikçi gericilikle savaşan Ankara müftüsü Rıfat Börekçi’yle, Tunalı Hilmi’yle, Diyap Ağa’yla buradayız.

Onların kararından ilham ve güç alıyoruz. Türk Devrimi’nin 150 yıllık şanlı tarihinin başarılarından kuvvet alıyoruz. Namık Kemallerden, Mithat Paşalardan Talat Paşalardan, Enver Paşalardan ve Atatürk’ten aldığımız mirası taşıyoruz. Trablusgarp’tan, Balkanlar’dan, Çanakkale’den, Kutül Amare’den, Sakarya’dan, Dumlupınar’dan bir direniş devralıyoruz.”

Türk Devrimi'nin Devrimci İradesine Sarılarak Zorlukların Üstesinden Geleceğiz

Türk Devrimi eşsizdir, Türk mucizesidir. Sömürge ve boyunduruk altına alınmak istenen, açlıkla, salgınlarla, işgalle, isyanlarla, karanlıkla boğuşan bir milletin; mazlumlar dünyasına ışık olmuş, ekonomide dünya şampiyonu olmuş, yepyeni bir insan ve toplum yaratmış, aydınlanma mücadelesini vatanın her köşesine taşımış büyük başarısıdır.

100 yıl sonra bugün bütün zorlukların, sıkıntıların, darboğazların üstesinden Türk Devrimi’nin ideallerine, zaferlerine, fikirlerine, mücadelesine ve en önemlisi devrimci iradesine sarılarak geleceğiz. Atatürk’ün deyimiyle ‘Kemalizm, Türk Devrimi’nin yaptığı işlerdir.’ Milliyetçiler, Atatürkçüler, devrimciler, sosyalistler; çağrımız sizedir. Çağrımız bütün Türk milletine, Türk gençliğinedir.

Bu Yürüyüş Türk Devrimi'nin Gelecek Yüzyıla Taşınma Yürüyüşüdür!

Gelin 100 yıl sonra Cumhuriyet’i tekrar ayağa kaldırma kararımızı, yeni yüzyılda yeniden Türk Devrimini başarma kararını tüm dünyaya ilan edelim. Cumhuriyetin 100. Yılında, 29 Ekim günü saat 14.00’de, Birinci Meclis önünden Anıtkabir’e Yüzyılın Yürüyüşünde buluşalım!

Bu yürüyüş arkada kalan yüzyılımızın en büyük mucizesi Türk Devrimi’nin gelecek yüzyıla taşınma yürüyüşüdür. Bu yürüyüş Atatürk Devrimi’ni tamamlama yürüyüşüdür.

Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi’nde seslendiği Türk istikbalinin evlatları ve 21. Yüzyılın Genç Türkleri olarak Birinci Vazifemize sarılıyoruz ve tüm Ankaralıları, tüm Türkiye’yi 29 Ekim günü saat 14.00’de bizlerle Türk Devrimi’nin karargahı Birinci Meclis’ten Atamızın ebedi istirahatgahı Anıtkabir’e yürümeye çağırıyoruz.

100 Yıl önce Ankara’da başardık, yine başarırız.

29 Ekim’in 100. Yılında, Yeniden Türk Devrimi’ne, Yine Ankara’ya!